Nakli Kubur ( Mezar Nakli ) nedir? Hangi şartlarda yapılır ?

MURATS44

Özel Üye
Nakli Kubur ( Mezar Nakli ) nedir? Hangi  şartlarda yapılır ?
Nakli Kubur ( Mezar Nakli ) nedir? Hangi şartlarda yapılır ?
Nakl-i Kubur ; kabrin nakledilmesi, mezarın başka bir yere taşınması anlamına gelir. Kubur ne demektir? Kubur Arapça kökenli bir kelime olup çukur, delik gibi anlamları vardır.

Kabirlerin nakledilmesi dinen özel bir durum olmadıkça uygun bulunmayan bir durumdur. Nakli kubur gerçekleştirilebilmesi için özel bir nedenin olması gerekir.
Hangi özel durumlarda mezarlar nakledilebilir; su basması, yol geçmesi veya düşman tarafında kabirlerin kalması gibi durumlarda caiz görülen bir durumdur.
Böyle bir zorunluluk olmadıkça nakli kubur yani kabrin nakledilmesi gerçekleştirilmemelidir.

Kabirleri başka yere nakletmek, önemli bir sebep bulunmadıkça caiz görülmemiştir. Bir kabristan ne kadar eski olursa olsun, artık kendisine ihtiyaç kalmamış olsa bile yine bunun kabristan olarak korunması asıldır. Burasının satılarak veya üzerine binalar yapılarak, ölü kemiklerinin başka bir kabristana nakli, ölülerin hakkını çiğnemek olarak değerlendirilmiştir. Çünkü İslâm'da, ölülerin hakları dirilerin hakları kadar koruma altına alınmıştır.

Ancak
su basması, yol geçmesi veya düşman tarafında kalması gibi nedenlerle kabristanı başka yere nakletmek caizdir.


Cenaze, kabre konulup üzerine toprak atıldıktan sonra, artık cemaatin elinden çıkmış, yüce Allah'a teslim edilmiş sayılır. Artık zaruret bulunmadıkça kabrin açılmaması gerekir. Cenazenin gasbedilmiş yere veya gasbedilmiş bir elbise ile gömülmesi veya bu yere başkasının sonra şûf'a yoluyla mâlik olması, zaruret hallerine örnek verilebilir. Bu takdirde, arazi veya elbise sahibinin isteği üzerine kabir açılır. Elbise alınınca kabir kapatılır, ya da cenaze bu mülkten başka yere nakledilir. Bu yapılmadığı takdirde mülk sahibi toprağı düzelterek ekim yapabilir. Elbise sahibi de isterse elbisenin kıymetini alabilir.

Bir ölünün cesedi tamamen toprak kesilip kemikleri de kalmamış olmadıkça, kabri açılarak yerine başkası defnedilemez. Ancak cenazeyi defin için başka bir yer kalmamışsa bu taktirde kemikleri toplanır, kendisiyle, yeni gömülecek olan ölü arasına toprak vb. şeyler engel olarak doldurulur ve kabir kapatılır.

Zaruret bulunmadıkça iki ve daha fazla cenaze bir kabre gömülmez. Zaruret olursa, aralarına toprak gibi bir engel konularak toplu mezar kullanımı caiz olur. Nitekim Uhud şehitleri için uygulama böyle olmuştur. Cabir b. Abdullah'tan şöyle dediği nakledilmiştir:

NOT
"Uhud savaşında şehit düşen babam, başka bir şehit olan Amr İbnü'l-Cümûh ile birlikte bir kabre gömülmüştü. Babamı bu şekilde başkası ile bir kabirde bırakmaya gönlüm razı olmadı. Altı ay sonra kabri açtım. Babamı, kulağından başka, hemen hemen kabre koyduğum gündeki gibi taze bir halde buldum; çıkardım ve başka bir kabre yalnız başına gömdüm."
İslâm ülkesinde bulunan zimmîlerin (Hristiyan ve Yahudiler) kabirleri de, Müslüman kabirleri gibi koruma altındadır. Onlara hayatlarında eziyet edilmesi haram olduğu gibi, ölümlerinden sonra da kemiklerinin kırılması, kabirlerinin dümdüz edilmesi yasaklanmıştır. Ancak, Müslümanların yeni ele geçirdikleri bir yerde, ihtiyaç görülürse, düşmana ait kabirleri açmak, kemiklerini kaldırıp, burasını Müslüman kabristanlığı veya mescid yapmak gibi başka bir amaçla kullanmak mümkün ve caizdir.
(İbn Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, İstanbul 1984, II/233-246; el-Fetevâ'l-Hindiyye, Beyrut 1400/1980 I/165-167; Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, İstanbul 1985, s. 259-267).
CENAZELERİN NAKLİ

Sıhhi açıdan mezarlık yer seçimi kriterlerinin tespiti ve ölümden define kadar bütün iş ve işlemlerin usul ve esaslarını belirlemek amacı ile hazırlanan Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik 19Ocak 2010 Tarihli ve 27467 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.Bu yönetmeliği esas alarak cenazelerin nakli konusuna açıklık getirmeye çalışacağız;

1-Yurt içinde cenazelerin nakli


a-İl sınırları içinde nakil

Cenazelerin belediye sınırları içinde nakli için gerekli cenaze nakil aracı, tabut ve benzeri donanımın temini belediyelerin görevidir. Belediyeler, bu görevlerini kendileri veya izin verecekleri özel şirketler vasıtasıyla yerine getirirler.(m.29-m.31)Belediye sınırları içerisindeki cenaze nakli, belediye tarafından yapılır veya yaptırılır.(m.31/1)

İl Ambulans Servisi Çalışma Yönergesi[1] nin 18.maddesine göre;

Ambulans ile cenaze nakli yapılmaz, ancak ambulansta ölüm olayı gerçekleştiğinde, trafik kazası, olağan dışı durum ve afetlerde, olay veya kaza mahallinden ölü veya ölülerin hastane veya ilgili morga nakilleri, adli mercilerin de onayı alındıktan sonra yapılabilir.Bunda amaç olay yerindeki cenazenin bir an önce ilgili kuruma nakledilmesi ve toplumsal duyarlılığın yerine getirilmesidir. 112 ambulansları, bunun dışında hastaneden eve , hastaneler arasında ve şehirlerarasında cenaze nakil aracı gibi kullanılamaz
Belediye sınırları içindeki mezarlıklardan başka bir mezarlığa nakil amacıyla cenaze çıkarılabilmesi için, belediye tabibinin, bulunmaması halinde hükümet tabibinin uygun görüşü alındıktan sonra belediyeden izin alınması gereklidir.(m.41/1) 1593 sayılı yasanın 301.maddesine göre(Değişik: 5728 - 23.1.2008 / m.64) Müsaadesiz olarak bir şehir ve kasabadan diğerine ölü nakledenlere Kabahatler Kanunu'nun 32 nci maddesine göre belediye encümeni tarafından 169 TL para cezası verilir.

Köy mezarlıklarından başka bir mezarlığa nakil amacıyla cenaze çıkarılabilmesi için ise, mülki idare amirince görevlendirilecek sağlık görevlisinin uygun görüşü alındıktan sonra muhtarlıkça izin verilmesi gereklidir.(41/2) Bir köyden başka bir yerleşim yerine cenaze nakli için kullanılacak araç köyün bağlı bulunduğu mülki amirlikçe tedarik edilir.(m.29/2)

Adli otopsi amacıyla yetkili makamlarca cenazenin mezardan çıkarılması halinde belediyeye veya köy muhtarlığına bilgi verilir.(m.42)[2]

Kolera, veba, çiçek veya lekeli humma hastalıklarından ölmüş olanların bir sene geçmedikçe mezardan çıkarılarak başka bir mahalle nakilleri yasaktır.(m.41/3)

Baraj göl alanı içinde kalacak mezarlıklar mezar sahiplerinin talepleri halinde ilgili idare tarafından, yeni ihdas edilecek bir mezarlık alanına veya uygun bir mezarlığa nakledilir. Mezarlığın su altında kalacağı belirlenmiş muhtemel tarihten bir sene öncesi itibariyle bu mezarlığa yeni cenaze defni yapılamaz. Eğer yapılmışsa bu cenazeler mülki idare amirince görevlendirilecek sağlık görevlisinin uygun görüşü alındıktan sonra ilgili idare tarafından nakledilir.(m.41/4)

b-İl dışına nakil

İl dışına nakledilecek cenazeler için, belediye sağlık işleri birimlerinden ya da köy muhtarından cenazelerin fenni usullere uygun olarak tabutlandığı bilgisini de içeren, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-3’teki cenaze yol izin belgesi alınır. (m.32-m.34)

Başka yerleşim yerine cenaze nakledecek araçlar, soğutma tertibatı ile donatılmış olmalıdır. Ancak, soğutma tertibatı bulunan özel tabut bulunması halinde veya cenazenin bozulma ihtimali bulunmayan kısa mesafeli nakillerde araçta soğutma tertibatı bulunması mecburi değildir.(m.30/1)Bir defada birden fazla cenaze nakli yapılabilir.(m.30/2)

Bulunduğu yerleşim yerinden başka bir yerleşim yerine nakledilecek cenazelerin; yolda cenazeyi sarsmayacak, koku ve sıvı akıntısına izin vermeyecek şekilde iç yalıtımı yapılmış nakil tabutu ile taşınması gereklidir. Nakle izin verecek görevlilerce, bu tarzda tabutlanmayan cenazelerin başka yerleşim yerine nakline izin verilmez.(m.27)[3]

Fakir cenazelerin şehir dışı nakilleri, mahallî imkânlar ölçüsünde mülki amirce sağlanır.(m.33) Fakir cenazelerinin nakli işlemlerinde fakirliğin tespiti ile ilgili olarak cenaze yakınlarının sözlü veya yazılı beyanları esas alınır. (Ek cümle:RG-3/4/2012-28253) Bu kişilerden cenaze nakil işlemlerinin tamamlanması için beyanlarını belgeleyici fakirlik ve muhtaçlık belgesi veya fakir ve muhtaçlık durumuna ilişkin başkaca bir belge talep edilmez.Fakir veya kimsesiz cenazeler; belediyece veya köy muhtarlıklarınca herhangi bir ücret alınmadan kaldırılır, yıkattırılır, kefenlenir ve gömülür.(m.25)

Bulaşıcı veya salgın bir hastalıktan öldüğünden şüphelenilen cenazelerden tabip tarafından gerekli görülmesi durumunda örnek alınabilir, bu cenazelere otopsi yapılabilir.(m.40)Kolera, veba, çiçek, şarbon, cüzam (ve lekeli humma) ve ruam hastalıklarından vefat edenlerin, vefatlarının üzerinden bir sene geçmeden bulunduğu beldeden yurtiçi veya yurtdışındaki başka bir beldeye nakli yasaktır. (m.36-m.41)”[4]

2-Yurtdışına cenazelerin nakli


Yurtdışına (Deniz, hava ve demiryollarıyla) gönderilecek cenazelerin nakli, belediye sağlık işleri birimlerince cenaze yol izin belgesi düzenlendikten ve ilgili sağlık biriminden cenaze geçiş izin belgesi alındıktan sonra; naklin yapılacağı yerdeki Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün sağlık işleri görevlilerine, belgeler teslim edilerek gerçekleştirilir. (m.34/1)

Gönderilen ülke ile anlaşmamız var ise;

her cenaze ve cenaze parçası için ölümün vuku bulduğu yerin yetkili makamından, cenazeler için geçiş izin belgesi alınacaktır. Bu belgeyle birlikte cenaze naklinin tıbbi ve kanuni açıdan hiçbir sakınca doğurmadığını ve usulüne uygun olarak tabutlandığını gösterir resmî bir belge düzenlenir.(m.35/1)

Gidilecek ülke ve transit ülkelerin anlaşmalı ülkelerden olması halinde, cenazelerin nakli konusunda mevcut ya da akdedilecek uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin gerektirdiği belgeler dışında cenazeler için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1’deki geçiş izin belgesinden başka bir belge talep edilmez.(m.35/3)

Cenaze anlaşmalı ülkeler dışında bir ülkeye götürülecekse cenaze yakınları tarafından o ülkenin cenaze nakli için istediği belgeler ve cenaze yol izin belgesi alındıktan sonra nakil işlemi yapılır.(m.35/2)

Kolera, veba, çiçek, şarbon, cüzam (ve lekeli humma) ve ruam hastalıklarından vefat edenlerin, vefatlarının üzerinden bir sene geçmeden bulunduğu beldeden yurtiçi veya yurtdışındaki başka bir beldeye nakli yasaktır. (m.36-m.41)”[5]

Ölülerin Nakline Dair Beynelmilel itilafname (Cenaze Nakline Mahsus uluslar arası antlaşmanın onaylanması Hakkındaki 3584 sayılı Kanunun Eki) göre;

Her hangi vasıta ile ve herhangi şartlar altında olursa olsun, nakledilecek her ölü için mahsus bir ruhsatname ( ölü geçirme tezkeresi ) lazım olacaktır. Ruhsatname bu anlaşmaya ilişik numuneye mümkün olduğu kadar uygun ve her halde ölünün adı,soyadı ve yaşı ile beraber ölümün vuku bulduğu yeri, tarihini ve sebebini belirten bilgiler bulunacaktır. Ölü geçirme ruhsatnamesi vefat vuku bulan yerin veyahut,mezardan bakaya nakli halinde,defin yapılan mevkiin yetkili makamı tarafından verilecektir.

Ruhsatnamelerin, verildikleri memleket lisanından başka bir de uluslar arası ilişkilerde en çok kullanılan lisanlardan biri ile de yazılması tavsiye olunur.(m.1)

Tren ile nakli yapılacak ise(m.5)

a) Cenaze kapalı bir vagonda naklolunacaktır.Bununla beraber cenaze kapalı bir cenaze arabası içinde teslim edilmiş olduğu ve o cenaze arabası içinde bırakıldığı takdirde nakil için açık bir vagon kullanılabilir.
b) Cenaze gideceği yere vardığı vakit ne kadar müddet içinde kaldırılması lazım olduğunu tayin etmek her memleketin kendisine aittir.Cenazeyi gönderen kimse cenazenin bu süre içinde bilfiil kaldırılacağını kanaat verecek tarzda tespit edebildiği takdirde cenazenin yanında adam gitmesine lüzum olmayacaktır.
c) Cenazenin yanında ancak çelenk buket gibi şeyler nakledilebilir.
d) Cenaze seri bir seyirle ve mümkün olduğu kadar aktarmasız olarak gönderilir.

Otomobil ile nakli yapılacak ise(m.6)

a)Cenaze ya tercihan özel bir cenaze otomobilinde yahut alelade kapalı bir otomobilde nakledilir.
b)Cenazenin yanında ancak çelenk buket gibi şeyler nakledilebilir.

Uçak ile nakli yapılacak ise(m.7)

a) Cenaze ya yalnız ve mahsus bu iş için kullanılan bir uçakta yahut alelade bir uçağın özel ve yalnız bu işe hasredilmiş olan bir kompartımanında nakledilir.
b) Cenaze ile birlikte aynı uçakta yahut aynı kompartımanında ancak çelenk ve buket gibi şeyler nakledilebilir.

Havaalanı Sağlık Denetleme Merkezleri Yönetmeliği[6] nin 19.maddesine göre;

Başka ülkelerden uçak ile getirilen cenazelerin bulaşıcı hastalıklar yönünden bir sakınca bulunmadığını belirten, Sağlık Denetleme Merkezleri Tabipleri tarafından, Gömülmek Üzere Yurda Girecek Cenazeler için İzin Belgesi düzenlenir. Cenazelerin naklinde, Cenazelerin Nakli Antlaşması hükümleri uygulanır.

Deniz yolu ile nakli yapılacak ise(m.8)

a)Madeni tabut üzerine geçirilmiş olan tahta dahi hiç sallanmayacak bir surette tahtadan adi bir sandığın içerisine konulacaktır.
b)Mezkur sandık gıda veya istihlak maddeleri ile her türlü temasa meydan ve yolcularla mürettebat için hiçbir sıkıntı vermeyecek surette bir yere konulacaktır.

17 Nisan 1975 tarihli ve 1887 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunan Cenazelerin Nakli Anlaşması[7]na 3.maddesine göre;
- Nakledilen her cenazenin beraberinde, hareket ülkesi yetkili makamları tarafından düzenlenmiş özel bir belge (cenaze geçiş izni) bulunmalıdır.
-Geçiş izni, en aşağı bu Anlaşmaya ekli modelde yer alan bilgileri ihtiva etmeli ve düzenlendiği ülkenin resmî dili ya da resmî dillerinden biri ile Avrupa Konseyi resmî dillerinden birinde yazılmış olmalıdır.
Ayrıca gidilecek ülke ve transit ülkeleri, cenazelerin nakli konusunda mevcut ya da aktedilecek uluslararası sözleşme ve anlaşmaların gerektirdiği belgeler dışında "geçiş izni''nden başka bir belge talep etmeyeceklerdir. (m.4)
EK -CENAZELER İÇİN GEÇİŞ İZNİBu Geçiş izni, Cenazelerin Nakil Anlaşması ve özellikle anılan Anlaşmanın 3. ve 5. maddeleri uyarınca düzenlenmiştir.Bu belge ile ....'nin naaşının nakline izin verilmiştir.Ölünün adı ve soyadı:Ölüm tarihi ve yeri:Ölüm sebebi:Yaşı:Doğum tarihi ve yeri:Naaş ....ile (nakil aracı)..... den (hareket mahalli)...... yoluyla (takip edilecek yol).....'a (varış mahalli) nakledilecektir.Bu cenazenin nakli hususunda gerekli izin verilmiş olduğundan, cenazenin geçeceği ülkelerin ilgili makamlarının geçişe müsaade etmeleri rica olunur. ...... (Yer) (Tarih) Yetkili makamın imza ve mühürü1) Anlaşmanın 3. ve 5. maddeleri, Geçiş İzni'nin arka sahifesinde yer almalıdır.
2) Ölüm sebebi Fransızca veya İngilizce olarak yazılmalı ya da hastalıkların uluslararası sınıflandırılmasına ilişkin Dünya Sağlık Teşkilâtı sayı kodu ile belirtilmelidir.
3) Meslekî gizlilik nedeniyle ölüm sebebi açıklanmamış ise, ölüm sebebini belirten bir ilmühaber mühürlü bir zarf içinde nakledilen cenazenin beraberinde bulunmalı ve "gidecek ülke" yetkili makamına sunulmalıdır. Mühürlü zarf, Geçiş İzni'ne eklenmelidir.
Geçiş İzni'nde, ölümün tabiî sebeplerden ve bulaşıcı olmayan bir hastalıktan ileri geldiği kaydedilmeli, aksi varitse ölüm nedeni belirtilmelidir.

3-Yurtdışından ülkemize cenazelerin getirilmesi


Getirilen ülke ile anlaşmamız var ise;
her cenaze ve cenaze parçası için ölümün vuku bulduğu yerin yetkili makamından, cenazeler için geçiş izin belgesi alınacaktır. Bu belgeyle birlikte cenaze naklinin tıbbi ve kanuni açıdan hiçbir sakınca doğurmadığını ve usulüne uygun olarak tabutlandığını gösterir resmî bir belge düzenlenir.(m.35/1)

Yabancı ülkelerden getirilen cenazelerin nakline müsaade edildiğini ve naklinde sağlık yönünden sakınca bulunmadığını gösteren cenazenin geleceği yerin yetkili makamından verilmiş cenaze nakil belgesi ibraz edilmesi zorunludur. Cenaze nakil belgesinde cenazenin kimlik numarasının, ad ve soyadının, baba adının, ölümün vuku bulduğu yerin, tarihin, ölüm sebebinin, nakline izin verildiğinin, naklinin sağlık sakıncası doğurmayacağı hususunun ve ilgili diğer hususların açıklıkla kaydedilmesi zorunludur. (m.37)

4-Ülke dışına nakledilecek cenazelerin tabutlanması


Ülke dışına nakledilecek cenazelerin tabutları, sızdırmaz özelliğe sahip olur ve bunların tabanına sıvı emici madde konulur. Bu tabutların en az 20 mm. kalınlığında tahtadan yapılma bir dış tabut ve kurşundan veya kendiliğinden tahrip kabiliyeti olan sıvı sızdırmayan başka bir maddeden yapılma bir iç tabuttan müteşekkil olması gerekir.(m.28/1)

İç tabut, lehimleme veya benzeri usullerle sızdırmazlığı sağlanarak dış tabutun içine konulur. İki tabutun sallanmayacak surette birbirine irtibatlandırılması sağlanmalıdır. Dış tabutun tahtaların birleştikleri yerlerin su sızdırmayacak surette olması ve tabutun kapanmasının birbirlerinden en çok 20 cm. mesafeli vidalarla temin edilmesi gerekir. Dış tabutun etrafı madenden çember sarılmak suretiyle kuvvetlendirilir. (m.28/2)

3584 Sayılı Cenaze Nakline Mahsus Beynelmilel İtilafnameye İltihakımız Hakkında Kanun[8]un eki olan Ölülerin Nakline Dair Beynelmilel itilafnamenin 3.maddesine göre ise;

Ölü madenden bir tabut içine konulacak,tabutun alt kısmı takriben 5 santimetre kalınlığında (yer kömürü, testere talaşı, mangal kömürü tozu, gibi)mayi çekici bir madde ile örtülmüş,buna antiseptik bir madde ilave edilmiş olacaktır. Ölüm bulaşıcı bir hastalıktan ileri olduğu takdirde,cenazenin kendisi de antiseptik bir mahlule batırılmış bir kefene sarılmış bulunacaktır.Bundan sonra madeni tabut,içinden hiçbir şey sızmayacak surette kapanacak (lehimlenecek) ve tahtadan bir tabut,içerisine konulacaktır.İki tabut,içindeki hiç sallanmayacak surette, birbirine intibak edeceklerdir.Tahta tabutun kalınlığı en az 3 santimetre olacak,tahtaların birleştikleri yerler su sızdırmayacak surette olacak ve tabutun kapanması birbirlerinden en çok 20 santimetre mesafeli burgularla temin edilecektir.Tahta tabut madenden çemberle tahkim edilecektir.

Ayrıca cenazenin antlaşmaya uygun olarak tabuta konulmuş olduğunu belirteni resmi evrak verilecektir.(m.2)

17 Nisan 1975 tarihli ve 1887 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunan Cenazelerin Nakli Anlaşması[9]nın 6.maddesine göre;
- Tabut sızdırmaz olmalı ve içinde emici bir madde bulunmalıdır. "Hareket ülkesi" nin yetkili makamlarınca gerekli görüldüğü takdirde, iç ve dış basıncı dengeleyecek bir temizleyici cihazla teçhiz edilmelidir.
-Tabut, en aşağı 20 mm. kalınlığında tahtadan yapılma bir dış tabut ve dikkatle lehimlenmiş kurşundan ya da kendiliğinden tahrip olan bir başka maddeden yapılma bir iç tabuttan müteşekkil bulunmalı
-Veya en aşağı 30 mm. kalınlığında tahtadan yapılıp içi kurşunla ya da kendiliğinden tahrip olan bir başka madde ile kaplanmalıdır.
-Ölüm sebebi bulaşıcı bir hastalık ise, naaş antiseptik bir mahlülle yıkanmış bir kefene sarılacaktır.
-Nakil hava yolu ile yapılacak ise, tabut bir temizleyici cihazla teçhiz edilmeli ve buna imkân bulunamazsa, "hareket ülkesi" yetkili makamınca yeterli görülen direnç garantisi verilmelidir.

5-Ölü küllerinin nakli


Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmeliğinin [10] 2.maddesinde;ölü küllerinin nakli ve muhafazası ile ilgili usul ve esasları düzenlediği belirtilmiştir.

1- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına ait olan ölü küllerinin ülkemize nakli:

Başka bir ülkede vefat eden vatandaşımıza ait küllerin ülkemize getirilebilmesi için cenaze sahibi tarafından belirlenen laboratuvarda, beyan edilen külün insan cesedinin yakılmasıyla ortaya çıkan kül olduğuyla ilgili kapsamlı analizleri yaptırılır.Daha sonra eğer başkaca bir engel yoksa cenaze külü uygun bir mezarlıkta özel kapların içinde muhafaza edilir.

2-Nakli yapılacak ölü külleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kişiye ait ise;

Birinci derecede[11] yakını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması şartıyla külleri ülkemize getirilebilir. Yönetmelikte sadece birinci derece yakını yani çocukları Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olanların külleri ülkemize getirilebilir. Yönetmelikte eş sayılmadığından ve birinci derece kapsamında girmediğinden ölenin eşi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsa bile eğer Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan çocukları yoksa eşinin küllerini ülkemize getirilemez.(m.38)

3584 Sayılı Cenaze Nakline Mahsus Beynelmilel İtilafnameye İltihakımız Hakkında Kanun[12]un eki olan Ölülerin Nakline Dair Beynelmilel itilafnamenin 11.maddesinde “Bu antlaşma ölü küllerinin nakline tatbik edilmez.” Hükmü yer almaktadır.

Cenazelerin Nakli Anlaşması[13] 17 Nisan 1975 tarihli ve 1887 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunmuştur. Bu anlaşmanın 1.maddesinin 3.fıkrasında” Bu Anlaşma, yakılan naaşların küllerinin nakline uygulanmaz. “ hükmü yer almaktadır.
BİLGİ
[1] Tarihi:24.01.2005 Sayısı:872
[2] 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
MADDE 227 - Cesetlerin tamamiyle tahallül ve tefessühünden evvel mezarlar açılarak ölülerin çıkarılması için behemehal mahallî beledyesinin müsaadesi alınmak lâzımdır. Bu hususta sıhhat memurlarının mütalaası alınmalıdır. Adli otopsiler bu hükümden müstesnadır. Yalnız mahallî belediyesine keyfiyet bildirilir.
[3] 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
MADDE 230 - Bir şehir ve kasabadan diğerine nakledilecek ölülerin Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâletince tertip edilerek belediyelere tebliğ olunacak talimatnamede mündemiç fenni usuller dahilinde tabutlanması lâzımdır. Bu tarzda tabutlanmayan ölülerin nakline mümanaat edilir.
[4] 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
MADDE 229 - (Değişik: 4255 - 15.6.1942) Kolera, veba, çiçek, şarbon, cüzam ve ruam hastalıklarından vefat edenlerin nakli memnu olduğu gibi kolera, veba, çiçek veya lekeli humma hastalıklarından vefat etmiş olanların bir sene geçmedikçe mezardan çıkarılarak başka bir mahalle nakilleri de memnudur.
[5] Ölülerin Nakline Dair Beynelmilel itilafname (Cenaze Nakline Mahsus uluslar arası antlaşmanın onaylanması Hakkındaki 3584 sayılı Kanunun Eki)
Madde 4- Antlaşmanın taraflarının her birinin toprakları arsında veba yahut kolera yahut çiçek veya lekeli humma hastalıklarından ölmüş kimselerin cenazelerinin nakline ölümden ancak en az bir sene sonra izin verilecektir.
[6] Resmi Gazete:17.2.2008-26790
[7] Resmi Gazete : 6 Ağustos 1975 Sayı: 15318
[8] Resmi Gazete: 7 Şubat 1939 – Sayı:4126
[9] Resmi Gazete : 6 Ağustos 1975 Sayı: 15318
[10] Resmi Gazete: 19 Ocak 2010 Sayı: 27467
[11] Türk Medeni Kanunu
MADDE 495.- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur.
Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar.
Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.
[12] Resmi Gazete: 7 Şubat 1939 – Sayı:4126
[13] Resmi Gazete : 6 Ağustos 1975 Sayı: 15318
 
Üst Alt