Hurûfîlik

MURATS44

Özel Üye
Hurûfîlik

Hurûf, harfler ve rakamlarda tabiat ve hadiseleri etkileme gücünün bulunduğu veya bunların gaybdan haber vermede yararlı olduğu iddiasına dayanan sözde bir ilimdir. Literatürde daha çok ilmü'l hurûf olarak geçmektedir, Gizli anlamlar içerdiği kabul edilen harf ve rakam gizemciliğine eski Mısır, Yakındoğu ve Hint uygarlıklarında daha sonra da Yahudi, Hrıstiyan ve İslâm kültürlerinde rastlanmaktadır.

Hurûfîlik; harflerden dinsel anlamlar çıkaran bir Alevi tarikatıdır. İran'lı Şihâbeddin Fazlullah Esterâbâdî (1339-1394) tarafından kurulmuştur. Bu inanca göre “yaratıcı olan harftir.” Bu inanç, Yunan Pitagorasçılığına/Pisagorculuğuna ve Yahudi Kaba-lasına dayanan fikirlerden etkilenerek gelişmiştir. Hurûfilik konuşan insanı tanrılaştırır. Burada insan, konuşan tanrı (Kelâmullah-ı Nâtık)dır. Bâtınî'lerin Hurûfîlik etkisi altındaki görüşleri şöyledir; Kelime-i Tevhid (Lâ İlâhe İllâllah) sözü Arap harfleriyle üç harfle yazılır.

Bunlar, Lam, Elif ve He harfleridir. Bu üç harf, aklı, nefsi ve feleki gösterir. Dört kelime oluşu, insanın dört tabiatı olduğunu gösterir. Yedi hecedir. Bu heceler, insan başının iki gözü, iki kulağı, iki burn deliği ve bir ağzı olmak üzere yedi delikli organlarına işarettir. On iki harfle yazılışı da, insanın 12 organını belirtir. Demek ki, Kelime-i Tevhid, aslında insanı dile getirir ve Allah'ın insanda belirdiğini kanıtlar. Hurûfîlik anlayışında varlık, harflerle açıklanılır. Bu tutum, antikçağ Pitagorasçılığının varlığı sayılarla açıklamasının başka bir biçimidir. Bâtınî'liğin temel düşüncesini sürdüren Hurûfîlik'te amaç, insandır. İnsanın açıklanması Allah'ı da açıklar.

Harflerin esrarına dayanan Hurûfilik, gerçek anlamıyla milâttan önce IV ve III. Yüzyıllardan itibaren Ortadoğudaki Helenistik-Gnostik izler taşıyan dinlerde ortaya çıkmaya başlamıtır. Helenistik-Gnostik literatürde Sibyline Oracles (m. Ö. V-III. Yüzyıllar arası) adı verilen Yahudi-Grek kaynaklı kehanetler koleksiyonunda Grek harflerine sayısal değerler verilerek geleceğe yönelik kehanetlerde bulunulmaktadır. Yahudi geleneğinde apokaliptik literatürde (m. ö. III. yüzyıl) ortaya çıkan hurûfi anlayış İbrânice'de “gematria” şeklinde adlandırılır.

Hurûfîliği kurarken Bâtınîler'in te'vil usullerini başarılı bir şekilde kullanan Fazlullah rüya yoluyla gerçeği bulduğunu, bazı sırların kendisine bu yolla bildirildiğini ileri sürmüştür. Kurân'ı Kerim'de geçen bütün “fazl” (fadl) kelimeleriyle Fazlullah'ın kastedildiğine inanan, onu Allah'ın zuhuru şeklinde gören Hurûfîler, Fazlullah'ın baş eseri ve ana kaynağı olan Câvidânnâme'yi ilâhî kitap olarak tanırlar; ayet-leri, cennet, cehennem ve âhiret hallerini ve bütün dini hükümleri yirmi sekiz veya otuziki harfe irca ederek te'vile tâbi tutarlar. Hurûfîliğe dair eserlerden edinilen bilgilere göre bu akımda âhiret ve dinî mükellefiyetlerin çoğu inkâr edilmektedir.

Bâtınîyye olarak da bilinen İsmâilîlerin bâtınî-hurûfî yorumlarında en sık kullanılan sayı, öteden beri kutsal bir sayı olduğuna inanılan yedidir (seb'). Bu sayıya Pisagorcu gelenekte de çok özel bir önem verilmişitr. Keza, İbranîlerin, bazı inançlarına temel ittihaz ettikleri yedi sayısına eski Hint, İran, Sümer, Babil ve Mısır medeniyetlerinde de bir takım bâtınî ve mistik anlamlar yüklenmiştir. Yedi ve yedinin katlarına Eski Ahit'te de sıkça rastlanılması dikkat çekicidir. İsmâilîlerin yedi sayısı ekseninde ürettikleri hurufi te'viller, Fazlullah Hurufi'nin tesis ettiği Hurufilikte daha da zenginleştirilmiştir. İsmâilîlerin bâtınî-hurufi te'villerinde kullandıkları bir diğer rakam da on iki sayısıdır.

İsmaililer, yedi ve on iki sayılarının toplamından oluşan on dokuz sayısı üzerinde de durmuşlardır. Bu sayıya özel bir anlam atfetme telakkisi bilahare Bahâilik mezhebine intikal etmiştir. İran'da Mirza Huseyn Ali Nûri (ö. 1309/1892) tarafından kurulan bu mezhep, on dokuz sayısına kûdsi bir anlam yüklemiştir. Bu kurgu ile de, tıpkı Karmatî düşüncede olduğu gibi, besmelenin on dokuz harften ibaret olmasına özel bir önem atfedilmektedir. Batınîlik, Hurufilik nev'inden başvurulan hurafelerin büyük bir kısmının İsrailiyattan ümmetin kültürüne geçtiği açıktır. Batıda yüzyıllardır var olan, “Tevrat kodu” adı verilen sihrî yaklaşım, bizde ‘Kurân'da 19 mucizesi' v.s adıyla yapılmaktadır. Tek fark onların ‘Yahudi' bizdekilerin ise isimlerinin ‘Müslüman' olmasıdır.

Hurafenin mantığı her yerde her çağda aynıdır. Uydurduğunuz hurafeye uymadı diye hurafenizden vazgeçmek yerine ayetten vazgeçeceksiniz. Buna “Kurân'a iman etmek” değil “19'a iman etmek” derler. Allah'ın Peygamberine dahi bildirmediği kıyametin tarihini bildiğini söyleyecek kadar aklını ve nefsini putlaştıran bir mantığın ürünü, “Bu hesaba göre kıyamet 1710 hicri (2280 miladi) yılında kopacaktır. Bunu da Kurân'da ki tüm huruf-u mukatta'nın cifr hesabındaki rakamsal karşılığını alt alta toplayarak bulduklarını söylemektedirler.”

Arap dilinde daha çok kesretten kinaye olarak kullanılan; dolayısıyla, farklı bir anlam içeren belli rakamlar, hurufilikte, istenen anlamlara ulaşmanın mutî birer argümanı haline getirilmişlerdir. Bu tutum, sahiplerini, öylesine sınır tanımaz bir gizem avcılığına sevk etmiş ki, Tevbe suresinin son iki ayetinin kurguya uymadığı iddiasıyla Kurân'dan sayılmaması gerektiği hezeyanına kadar götürmüştür.
İslâm tasavvuf felsefesinde harflerin metafizik yorumları ve insan-kâinat ilişkilerinin bu perspektifle açıklanışı ile “Hurufilik” adı verilen Fazlullah Hurûfî tarafından tesis edilmiş tarikatla temelden ve doğrudan bir alâka kurmanın yanlış olduğunu söyleyenler olmuştur. Ne var ki bunu söyleyenler dahi bazı mutasavvıf şairlerin bu kültürden etkilenerek şiirler yazdıklarını yine de Hurufîlik ile tasavvufî ve felsefî yorumların arasında mahiyet farkı olduğunu söylemişlerdir. Fakat diğer taraftan bazı araştırmacılar da, Bâtınîliğin müesses tasavvuftaki Hurûfilik, Bektâşilik gibi bazı tarikatlara belli ölçüde etki ettiğini söylemişlerdir.
 

MURATS44

Özel Üye
BİLGİ
Bu konu ile ilgili değişik bilgilere aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz...





  1. Ankara'nın Başkent Olacağı Müjdesi
  2. Batınî Yorumun Tarihine Toplu Bakış: Tarihsel Analiz Açısından Cefr ve Ebced
  3. Bediüzzaman ve Cifir İlmi
  4. Bilgi Değeri Açısından Cefr ve Ebced Harfler ve Metaller Metafiziği
  5. Bir Yöntem Sorunu Olarak Cefr ve Ebced: “Ebced Hesabı" ya da "Hisâb-ı Cümel”
  6. Bu İlmin Aletliği ve Vasıtasıyla İstihraç Edilen Gaybî İşler ve Sırlar, Tekellüflü Bir Sun'ilikle mi, Yoksa İlhamlı ve İhtarlı Bir Hâl ile mi Olmuştur?
  7. Cifir Hesabı
  8. Cifir Mes'elesi
  9. Cifir ve Ebced İlmiyle Uğraşan Alimler, Onu Nasıl ve Nerede ve Ne İçin Kullanmışlardır?
  10. Ebced Çeşitleri
  11. Ebced Çeşitleri ve Ebced Tabloları
  12. Ebced Hesabının Kaynağı
  13. Ebced Hesabıyla Gerçek Burcunuzu Bulmak
  14. Ebced İsim Heceleme Sözlüğü
  15. Ebced İsimler Sözlüğü
  16. Ebced Tablosu
  17. Ebced ve Cifir Bir Kabala Öğretisi midir?
  18. Ebced ve Cifir İlmi İslâm'ın Akidesine ve Zarurî Olan İlimlerine Dâhil midir, Değil midir?
  19. Ebced ve Cifir İlmi Meseleleri
  20. Ebced ve Cifir İlminin Kaynağı
  21. Ebced'le İlgili Sıkça Sorulan Sorular
  22. Ebced'le Tarih Düşürme
  23. Esrar-ı Huruf Ta'bir Edilen Tılsım ve Havas İlmiyle, Cifir ve Ebced İlmi Aynı mıdır?
  24. Evlenirken Ebced Hesabı Yapmak
  25. Hazret-i Ali'nin Kasidelerinden Alınmış Kerametli İşaretler
  26. Hurûfîlik
  27. Hurûficilikle Cifir ve Ebced İlmi Arasında Bir Münasebet Var mıdır?
  28. İlm-i Cifr ve Ebced Hesabı Nedir ?
  29. İsminizin Ebced Değeri Ne İşe Yarar?
  30. Kıyametin Kopma Tarihi
  31. Kur’an Yorumunun Cefr ve Ebced ile Yapılmasının İslâmîliği İmkanı
  32. Kur’an'a Ebced Yöntemiyle Bakmak
  33. Kur'an-ı Hakîm'de Cifir ve Ebced İlmine Dair Herhangi Bir Delâlet ve İşaret Var mıdır?
  34. Kur'ân-ı Kerim'den Tefe'ül Edip, Ebcedini Hesaplamak Caiz midir?
  35. Nerelerde Kullanılır?
  36. Oniki Sualin Cevapları
  37. Peygamber'in (A.S.M.) Hadîslerinde Ebced ve Cifire Dair Herhangi Bir İfade ve Beyan Var mıdır?
  38. Rakamlar ve Harfler Metafiziği
  39. Remil İlmi Hakkında
  40. Risale-i Nur'da Cifr ve Ebced (Mahiyeti, Hakikati, Delilleri)
  41. Risâle-i Nur’da İlm-i Cifr ve Ebced Hesabı-1
  42. Risâle-i Nur’da İlm-i Cifr ve Ebced Hesabı-2
  43. Risale-i Nurlarda Bulunan Cifir ve Ebcedin Mahiyet ve Keyfiyeti
  44. Sahabe ve Tabiîn'den Sonra, Hangi Sınıf Alimler Bu İlimle Meşgul Olmuşlar?
  45. Sayılar, Ebced ve Takvim
  46. İslamiyet ve Yıldızname
  47. Bu İlmin Esası Nereden Gelmiş?
  48. Terim Olarak Cefr ve Ebced -Kavramsal Analiz-
  49. Tevafukun Başka Bir Çeşidi
  50. A Harfi İle Başlayan İsimler
  51. B Harfi İle Başlayan İsimler
  52. C Harfi İle Başlayan İsimler
  53. Ç Harfi ile Başlayan İsimler
  54. D Harfi İle Başlayan İsimler
  55. E Harfi İle Başlayan İsimler
  56. F Harfi İle Başlayan İsimler
  57. G Harfi İle Başlayan İsimler
  58. H Harfi İle Başlayan İsimler
  59. I Harfi İle Başlayan İsimler
  60. İ Harfi İle Başlayan İsimler
  61. J Harfi İle Başlayan İsimler
  62. K Harfi İle Başlayan İsimler
  63. L Harfi İle Başlayan İsimler
  64. M Harfi İle Başlayan İsimler
  65. N Harfi İle Başlayan İsimler
  66. O Harfi İle Başlayan İsimler
  67. Ö Harfi İle Başlayan İsimler
  68. P Harfi İle Başlayan İsimler
  69. R Harfi İle Başlayan İsimler
  70. S Harfi İle Başlayan İsimler
  71. Ş Harfi İle Başlayan İsimler
  72. T Harfi İle Başlayan İsimler
  73. U Harfi İle Başlayan İsimler
  74. Ü Harfi İle Başlayan İsimler
  75. V Harfi İle Başlayan İsimler
  76. Y Harfi ile Başlayan İsimler
  77. Z Harfi İle Başlayan İsimler
 
Üst Alt