Tuz Ekmek Su | İbrahim SADRİ

ceylannur

Yeni Üyemiz
İlk yağmur damlası
İlk cemre

İlk dağa bakışımız
İlk açımız
İlk pusatsız ölüm
İlk kanrevan gençliğim
İlk koparılan gülüm

Sedef işlemeli martin
Gülbenizli bir yenidoğan
Bir erzurum sabahı
Bir maraş nağrası
Bir kemah diklenmesi
Bir bitlis efkarı
Ve bir koçyiğidin alnına bulaşan kendi kanı
Ve memleketin bütün yıldızları
Mintan içinde çırpınan sonra çırpan bir yürek gibi
Kapanan bulvarlara meydanlara alanlara
Bir gurbet fırtınası

Tuz ekmek su

Tuz yaraya
Ekmek fukaraya
Su yanmışa

Türküsü harlı bir gelin
Salladığı zaman munzur dağını
Gördüğü zaman bütün zulumetini kahpe dünyanın
Sonra sıkıp yumruğun yumup gözlerin
Alnında dört derin çizgi göğsünde şifalı süt
Bir bebe verdiği zaman kehribar toprağına
Bir aşk gördüğü zaman gece hülyasında
Ve aştığı zaman dört menzili
Bir ceylan tavında
Bir keklik kanadında
Perdeler ayan
Karanlık ürüşan
Dört hançer bulduğu zaman
Dört kapısında istanbulun
Dört kere vurulduğu dört kere vurduğu zaman gelin
Sallanan halicin
Düşen galatanın sökülen peranın yerine
Dört tepe kurduğu zaman dört gecede
Yüzyıl mahallesinde yüzyıl
Cennet evlerde cennete gidene dek
Kuştepede kuşlara
Kırkevlerde kırklara varana dek
Örselediği zaman şehri
Bir magazin ilavesinde erken basılıp
Beyan olduğu zaman alem-i ademe
Başım öne eğmiş düşünür
Tuz kimin
Ekmek kime
Su neden

Tuz yaraya
Ekmek fukaraya
Su yanmışa
 
Üst Alt