Hocanın sarığı tutuşunca

romeo

Yeni Üyemiz
-
-
Sarıklı hoca medresede ders anlatırken, genç mollalardan biri parmak kaldırmış:

-"Susadım hocam!"

Hoca sinirlenmiş:

-"Öyle denmez... Derûnum âteş-i nâr ile püryân idigünden, bir kadeh lebrîz âb-ı hoşgüvâr, nûş eyleyerek, teskîn-i âteş ve bu sûret ile iktisâb- ı ferâh-ı bî-şumâr eylemeliyim... demeliydin... Cahiller gibi susadım, demek olur mu?"

Aradan zaman geçmiş, bir gün sınıftaki mangaldan sıçrayan bir kıvılcım, gelip hoca efendinin sarığının kıvrımına girmiş...
Genç molla hemen parmağını kaldırmış:

"Ey hâce-i bî-misâl, v'ey üstâd-ı zî-kemâl, bu şâkird-i pür-ihmâl, şol vechile arz-ı hâl eyler ki; bu hikmet-i müte’âl, nâr-ı mangaldan bir şerâre-i cevvâl pertâb ile ser-i âliyyü’l âlinizdeki o muhteşem mekanda karar kıldılar." haaa

Hoca, elini sarığına atar atmaz, sarık tutuşur, hemen pencereden fırlatır:

-"Bre mel'un, sarığın tutuştu desene!"

Genç molla da:

-"Aman hocam, cahiller gibi, yandı, tutuştu denir mi?"
 

NuSReT

Aktif Üyemiz
"Ey hâce-i bî-misâl, v'ey üstâd-ı zî-kemâl, bu şâkird-i pür-ihmâl, şol vechile arz-ı hâl eyler ki; bu hikmet-i müte’âl, nâr-ı mangaldan bir şerâre-i cevvâl pertâb ile ser-i âliyyü’l âlinizdeki o muhteşem mekanda karar kıldılar." haaa


neeekaaaaa güzel söylemiş :F
 
Üst Alt