Susmak güzeldir

Ayyüzlüm

Yeni Üyemiz
Susmak Güzeldir…




.
Susmak güzel. Susmak hayırlı. Susmak dostluk alâmeti, yakınlık ve tanıdıklık işâreti… Yabancıya hâl anlatma sıkleti yok dostların yanında, dost hâlden anlar, dostların yanında rahatça susulur. Sâmi Efendi Hazretleri benim dünyama “susmak sohbetleri” ile girmiştir. Hani o, hâl lisânıyla bazı dostlarına: “-Haydi bir saat susmak sohbeti yapalım.” demiş de başlarını kalplerine eğip bir saat sükût ederlermiş. Susmak güzeldir. Yanında susabildiğin dostlara şükür! Yanımda susan dostlara şükür!.. Rahmân’ın sözü sözüne değmiş, Kelîmullah olmuş, Mûsâ -aleyhisselâm-… Deniz ikiye ayrılmış işaret edince… O müthiş mûcizenin vecdi içinde konuşunca karşı yakada, biri: “-Ne güzel konuştun!..” deyivermiş. Susmak güzeldir. Sözden açılmış ilm-i ledün yolculuğunun kapısı: “-Güzel konuştun ya, güzel susmayı da öğren Kelîm’im!” Gemiye binerler, gemi delinir. Çocuk öldürülür. Duvar tamir edilir. Üç tuhaf hadise üç hırçın soru… “-Sen benimle olmaya sabredemezsin mîrim!” Susmak güzeldir… Derler ki, Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî Hazretleri, Hızır makamında, sormamayı başardığı için hâlâ sürmekteymiş yolculukları… Zaman ve mekânın ötesinde, Allâh’ın ilminde… Susmak güzeldir… Zekeriyyâ peygambere -aleyhisselâm-, bir evlâdın anne-baba için en makbul iki sıfatı ile, “cebbâr ve anîd olmamakla muttasıf” Yahya -aleyhisselâm-’ın müjdesi verildiğinde, üç gün “susmak orucu” emredilmişti. Cebr ve inada karşı susmak… Susmak güzeldir. Îsâ -aleyhisselâm-; Allâh’ın “kelimesi” idi. Doğduğunda Meryem vâlidemize de üç gün “susmak orucu” emredilmişti. Ağır ithamlara karşı kundaktaki bebeği işaret ediyordu. Anne susuyordu, İsâ’sı konuşuyordu. Susmak güzeldir… Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile Hazret-i Ebûbekir – radıyallâhu anh- birlikte iken bir adamın hakâretlerine mâruz kalırlar. Peygamber Efendimiz susar. Hazret-i Ebûbekir -radıyallâhu anh- bir susar, iki susar, üçüncüde dayanamaz cevap verir adama!.. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yüzü değişmiş bir hâlde oradan uzaklaşır. Sıddîk-ı Ekber koşar peşinden, bin telaş! “-Biz susarken bir melek o adama aynen cevap veriyordu. Ama sen konuşunca melek sustu.” Susmak güzeldir… “Kur’ân okunurken susun ki, merhamet olunasınız!..” buyuruyor Cenâb-ı Hak. Kelime “ensitû”; susmanın en uysal, en kaliteli hâli… Susmakla merhamet arasındaki en güzel köprü Kur’ân sesi. Susmak güzeldir. Su gibi dingin ve usulca… Su gibi lâtif ve azîz… Susmak güzeldir. Sessizce gelip oturur derviş, eşiğe. Yüzü tâzîmle yönelir göğe… Sükût kıvrım kıvrım yükselir dergâh-ı hâcâta… Sevda söze dökülünce perişan… Muhabbet arz olununca yalın… Aşk ilan edilince arsız… Susmak güzel… Yunus Emre başı eşikte… Üveys, Karen’de bir vahada… Hz. Ebûbekir bi’sette, Miraç dönüşünde… Hz. Îsâ, son akşam yemeğinde… Hz. Zekeriyyâ, ağacın içinde… Hz. Ömer b. Hattab diriliş seferinde… Leyla çadırda… Hz. Âişe bekleyişte… Ve bütün “susmak güzellikleri”, şükür size!.. Uysal bir denize dönük yüzümüz, kapattığımız gözlerimizle… Fonda Itrî’nin segâh yürük semâisi… Susmak güzeldir.
 
Üst Alt