Alfabeler

MURATS44

Özel Üye
Uygur Alfabesi
http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/uygur.gif

Uygur Alfabesi Göktürk Kağanlığı'nın 744 tarihinde yıkılmasıyla onun yerine geçen Uygur egemenliği dönemi kültürel etkinlikler ve gelişmeler yönünden İslam öncesi Türk tarihinin en parlak ve dikkate değer dönemini oluşturur. Çin, Hint ve İran kültürlerinin de etkisiyle kültür hayatına öncelik, renk ve hareketlilik getiren Uygurlar, kağıdı ve matbaayı da alıp kullanmışlardır. Bu arada kullanıla gelen Göktürk yazısını bırakarak kendilerine özgü yeni bir alfabe düzenlemişlerdir.Uygur alfabesi, Sogd kökenli olup, bazı değişikliklerle Türkçe`ye uygulanmıştı.

Bu alfabenin ne zaman kullanılmaya başlandığı kesin olarak saptanamamaktadır. Bugün için bilinen, bu yazı ile yazılmış en eski metinlerin 9. yüzyıl sonlarına ait olduklarıdır. Buna karşın, söz konusu alfabe Uygurların siyasal varlıklarını yitirmelerinden sonra da yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Türklerin İslamiyet'e geçişleri ve Arap kökenli yeni bir alfabenin kabulünden sonra da Türkistan ve Kırım'daki Türk devletlerinde bu alfabe varlığını koruyabilmiştir. Timur İmparatorluğu ve onun kollarında Uygur yazısının kullanıldığı bilinmektedir.

Ebu Said Mirza'nın 1468`de Uzun Hasan'a gönderdiği bitik -mektup- Uygur harfleriyle yazılmıştı. Osmanlı İmparatorluğu'nda da sarayda Uygurca bilen kâtipler vardı ve Orta Asya'daki Türk hükümdarlarına gönderilen mektuplarla kimi yarlıkları bunlar yazıyorlardı. Örneğin, Fatih Mehmet`in Otlukbeli Savaşı'ndan sonra Özbek Hanına gönderdiği zafername Uygur alfabesiyle yazılmıştı. Böylece Orta Asya Türkleri arasında olduğu kadar Osmanlı merkez yönetiminde de geçerliliğini koruduğu anlaşılan Uygur alfabesi, varlığını bir süre daha devam ettirmiş ve 18. yüzyılda tamamıyla unutulmuştur.
Urdu Alfabesi:
urdu.gif


Tibet Alfabesi
tibetanabc1.gif

Stacked Letters and Examples
tibetanabc2.gif

Tibetan Numbers
tibetan123.gif



 

MURATS44

Özel Üye
Süryani Alfabesi Süryani alfabesi, daha çok Mardin Bölgesinde bulunan topluluğun konuşmuş olduğu dilin kullandığı alfabe.
alfabe.JPG
 

MURATS44

Özel Üye
Osmanlı Alfabesi:
http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/osmanli.jpg

Osmanlı AlfabesiOsmanlı Türkçesine yeni başlayanların karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri de, Osmanlı Türkçesiyle yazılmış metinleri transkripsiyonlu bir şekilde Türkiye Türkçesine aktarırken ortaya çıkan, Türkiye Türkçesi alfabesinde karşılığı bulunmayan harflerin hangi işaret ile gösterileceği meselesidir. Bu durumu göz önüne alarak, bir "Osmanlıca Transkripsiyon Alfabesi"ni tablo hâline getirip Osmanlıca öğrenenlerin kullanımına sunmayı uygun gördüm.
Osmanlıca Trankripsiyon AlfabesiEk AraçlarArapça Osmanlıca Klavye: www.corluihl.com/ArabicKeyboard/ArabicKeyboard.htm
 

MURATS44

Özel Üye
Orhun Alfabesi:
orhunabacas0hy5.gif


725 - 735 yılları arasında ilk Türk alfabesi yazılmıştır. Bu yazının Türkler tarafından eski zamandan beri kullanıldığı anlaşılıyor fakat ne kadar eski olduğu kesin olarak çıkarılan gümüş bir tabağın üzerinde bulunan iki satırlık Orhun Harfleriyle yazılmış yazı, öz be öz Türk alfabesinden oluşan bu yazının M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren kullanıldığı tespit edilmiştir.

Orhun yazısı Türklerin kendi yazısıdır. Eski Türk damgalarındaki şekillere ve Türkçe kelimelere uygun yapılmıştır. Göktürklerden önceki dönemde ait Yenisey yazıtlarında ve onlardan yüzlerce yıl öncesine ait Altın Elbiseli Adam devrinin yazıları aynı alfabeyle yazılmıştır. Göktürk zamanında sadece bu alfabenin harfleri azaltılmış, yazılma tarzı kolaylaştırılmıştır. Bazı söyleme şekilleri kolay hale getirilerek düzene koyulmuştur. Fakat alfabenin esası ve özü muhafaza edilmiştir. Bugün Göktürk Alfabesi ya da Orhun Alfabesi olarak bilinen yazı, Göktürk döneminden önce de yani tam olarak 100 yıl evvel Türkler tarafından kullanıldığı Bilimsel olarak tespit edilmiştir.
 

MURATS44

Özel Üye
Mısır Hiyeroglif Yazısı
http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/hieroglyphics-table.jpg

Eski Mısır medeniyeti, Mezopotamya'da aynı tarihlerde kurulmuş şehir devletleriyle birlikte, tarihin en eski uygarlıklarından biri ve döneminin en ileri sosyal düzenine sahip organize devleti olarak bilinir. Milattan önce 3000'ler civarında yazıyı bulup kullanmaları, Nil nehrinden faydalanmaları ve ülkenin doğal yapısı sayesinde dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korunmuş olmaları Mısırlılar'ın sahip oldukları medeniyetin ilerlemesine büyük katkıda bulunmuştu.

Ancak bu uygarlık, Kuran'da inkar sisteminin en açık ve net tarif edildiği "firavun yönetiminin" geçerli olduğu bir medeniyetti. Büyüklük taslamışlar, sırt çevirmişler ve inkar etmişler, bunların neticesinde de ileri medeniyetleri, sosyal ve siyasal düzenleri, askeri başarıları onları helak olmaktan kurtaramamıştı.

Mısırlıların sahip oldukları medeniyet, yaşadıkları olaylar hakkındaki bilgileri eski Mısır yazısı olan hiyerogliflerden öğrenmek mümkündür.

egypt_hieroglyphics.gif


18. yüzyıla dek Eski Mısır dilinde yazılmış kitabeler ve yazılar okunamıyordu. Eski Mısır dili hiyeroglifti ve çağlar boyunca bu dil varlığını sürdürmüştü. Fakat milattan sonra 2. ve milattan sonra 3. yüzyılda Hıristiyanlığın yayılması ve kültürel etkisiyle Mısır, dinini olduğu gibi dilini de unuttu; yazılarda hiyeroglif kullanımı azaldı ve sona erdi. Hiyeroglif yazısının kullanıldığı bilinen en son tarih MS 394 yılına ait bir kitabedir. Bundan sonra bu dil unutuldu ve bu dilde yazılmış yazıları okuyabilen ve anlayabilen kimse kalmadı. Ta ki bundan yaklaşık iki yüzyıl öncesine dek.

Eski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen, Milattan önce 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu tabletin özelliği üç farklı yazıyla yazılmış olmasıydı: Hiyeroglif, demotik (hiyeroglifin el yazısı şekli) ve Yunanca. Yunanca metnin de yardımıyla tabletteki eski Mısır yazısı çözülmeye çalışıldı. Tabletin tüm çözümü, Jean-Françoise Champollion adlı bir Fransız tarafından tamamlandı. Böylece unutulan bir dil ve bu dilin anlattığı tarih aydınlanmış oldu.
Hiyeroglif Yazısındaki Üstün Teknik

Gizemli, bilinmeyenli çizgiler, resimler, taslaklar, işaretler, şifreler, insanlar, hayvanlar, masal yaratıkları, bitkiler, meyveler, araçlar, elbise parçaları, örgüler, silahlar, geometrik şekiller, dalgalı çizgiler ve alevler. Bunlar tahtalar, taşlar ve sayısız papirüsler üzerinde bulunurlar. Tapınak duvarlarında, mezar odalarında, anı levhalarında, tabutların, çekmecelerin üzerinde bulunurlar. Mısırlılar eski ulusların yazmayı en çok sevenlerindendir.
Hiyeroglif Nasıl Yazılıp Okunurdu?

Mısır yazısı, çoğu nesnelerin resimleri olduğundan, rahatlıkla ayırt edilebilen 700'den fazla işaretten oluşmuştu. Her bir işaret ,özel bir nesneyi, belli bir sesi temsil ediyordu. Hiyeroglif yazısı soldan sağa ya da aşağıdan yukarıya yazılabilirdi. Hayvanların ya da insanların yüzleri sola dönükse soldan sağa,sağa dönükse sağdan sola okunurdu.
Ne İle Yazılırdı?

Yazıcılar ,mürekkep ve fırça kullanarak papirus denen sazlardan yapılmış özel bir çeşit kağıda yazı yazarlardı. Ayrıca ostraka olarak bilinen kırık çömlek parçalarının üzerine de yazarlardı.

Mısır hiyeroglif yazısı son derece karmaşıktı.Yazıcı adı verilen kimseler,okumak ve yazmak için özel olarak eğitilmişlerdi.Bu becerileri onlara güç ve saygınlık kazandırıyordu. Yazıcılar tapınaklarda ya da devlet yönetiminde iyi işlere girebiliyorlardı. Çoğunluk vergi de ödemiyordu.
Daha sonraları Mısırlılar,hiyeroglif yazısının daha kolay bir uyarlaması olan 2 türlü steno yazı geliştirmişlerdir. Hiyeroglif yazısı ise, tapınaklardaki ve kamusal yapılardaki kayıtlarda kalmıştı. Mısırlılar,bir yazı biçimi bulan en eski uluslardan biridir. Onların "alfabeleri" bizim bugün kullandığımız gibi harflerden değil, resim ve işaretlerden oluşmuştu. Mısır yazısına "kutsal yazı" anlamına gelen hiyoroglif adı verilirdi.Bu isim Mısırlıların, yazı yazma yetilerinin onlara ilim Tanrısı Tot tarafından verildiğine inanıyor olmalarından kaynaklanıyordu. Firavun adları kartuş adı verilen oval bir çerçevenin içine yazılırdı.
 

MURATS44

Özel Üye
Mason Alfabesi (Masonik Alfabe)

Free Mason's Alphabet

Masonlar, kendi aralarında gizli, özel bir alfabe geliştirmişlerdir. Gönyelerden meydana gelmiş Masonik alfabenin kökeni İbrani Alfabesi'ne dayanmaktadır. (Çırak, Kalfa, Usta) (S.45) [x1]
Masonların kullandığı bu alfabe, iki paralel çizgiyi iki paralel çizginin keserek oluşturduğu dokuz bölüm ve bir x işaretinin açılarının oluşturduğu dört odacığa ikişer ikişer ve sırasıyla yazılmış ingiliz alfabesinde ki 26 harften oluşan yazı sistemidir.[x2] Alfabe ve anahtarı şöyledir:
mason_alphabet.jpg

mason_alphabet2.jpg

mason_alphabet3.jpg
[3]
----------------------------------------------------------------------------------------

Kaynaklar

[1] www.harunyahya.org/kitap/YahudilikveMasonluk/yvm7.html
[2] sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=mason+alfabesi
[3] EZOTERİK - BATINİ DOKTRİNLER TARİHİ (12.Bölüm)
 

MURATS44

Özel Üye
Macar Runik Yazısı

hun_rovas_alphabet.png


Runik yazıyı Avrasya’da ilk kullananların, Asur – Babil çivi yazılarında “İşkuzai” veya “ Aşguzai”, Bizans ve Roma tarihçilerinin “İskit” (Scyth), Arap tarihçilerinin ve Perslerin “Saka”, Çin tarihçilerinin “Soko a” diye adlandırdığı devletin olduğunu, Tarih ve Arkeoloji bilimi bize göstermektedir.
İskit devletinin tarih sahnesinden silinmesinden sonra, Avrasya’da sırasıyla Sarmatlar (Sauromatae), Gotlar, Hunlar, Avarlar, Göktürkler, Bulgarlar, Hazarlar, Ruslar tarih sahnesinde yerlerini almışlardır.

Büyük bölümü bu günkü Ukrayna, Bağımsız Devletler Topluluğuna bağlı olan özerk Cumhuriyetler ve Kazakistan sınırları içinde kalan bu bölgelerde, Çarlık ve Sovyet döneminde yapılan Arkeolojik çalışmalar, malum politik nedenlerle, bilimsel platformlara gerektiği şekilde yansımamıştır.

Öncelikle şunu belirtelim ki, Tarihte yok olanlar devletlerdir. Halklar ise ya yeni bir devlet kurar, ya da başka bir devletin egemenliği altında yaşamlarını sürdürürler. Başka bir devletin egemenliğine giren halklar ise zaman içersinde , kültürlerinin gücü nispetinde, ya yapılarını korurlar, ya asimile olup egemen halka karışırlar, ya da birlikte oldukları halkın kültürel yapısını da etkileyerek, yeni bir kültür ve halkı meydana getirirler.
 

MURATS44

Özel Üye
Kiril Alfabesi:
http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/kiril.gif

Kiril alfabesi (Makedonca: Кирилица (Kirilitsa); Bulgarca: Кирилица (Kirilitsa); Rusça: Кириллица (Kirillitsa); Sırpça: Ћирилица (Çirilitsa), yaygın olarak Slav dillerinin yazımında kullanılan alfabedir. Adını Ortodoks rahipleri Kiril ve Metodius'tan almış olmasına karşın bu alfabeyi gerçekte onların geliştirdiğine ilişkin kesin bilgi yoktur. Yapılan araştırmaların gösterdiklerine göre Kiril ve Metodius'un öğrencileri, 9. yüzyılın ortasında günümüzde Kiril alfabesi olarak bilinen ve halen Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Sırbistan ve diğer ülkelerde kullanılan bu alfabeyi Orta Çağ Yunan (Bizans) alfabesinin temelinde geliştirerek Yunancada bulunmayan birtakım Slav seslerini de buraya eklemişlerdi.

Kiril alfabesini kullanan ülkeler: Beyaz Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Moğolistan, Makedonya, Sırbistan.
Rusya'da bu alfabe ilk olarak Orta Çağ'ın başlarında büyük yazı harfleri olarak kullanılmaya başlandı. El yazısı olan italik harfler ise daha sonra geliştirildi. 18. yüzyılın başlarında Büyük Peter Yunan harflerini çıkararak alfabeyi daha basit ve düzenli bir hâle getirdi. 1918 yılında bir değişiklik daha yapılarak, alfabeden diğer gereksiz harfler çıkarıldı. Kiril alfabesi birçok Slav Ortodoks ülkesinde kullanımdadır. Ayrıca Türk Cumhuriyetleri'nden Kazakistan ve Kırgızistan tarafından da hâlâ kullanılıyor. Tablodaki Slavsı olmayan harfler ise Türk-Kiril harfleridir. Başkurdistan, Yakutistan gibi birçok özerk Türk bölgelerinde de Kiril harfleri kullanılmaktadır.

Latinizasyon
Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sitemlerinin Latin Alfabesine çevrilmesini ifade eder. Rusçadaki bazı harflerin Kiril alfabesi kullanan diğer ülkelerdeki alfabelerdeki ses değerlerinden farkı bulunduğu göz önüne alınmalıdır. Örneğin Kiril Е harfi Rusçada farklı Ukraynacada -az da olsa- farklı ses değerlerine sahiptir.
Kiril Latinizasyon
ABCÇDEƏFGĢĞHXİJKĶLMNŇOÖPRSŞTUÜYVZWȚŠŽ
АБҖЧДЕӘФГӶҒҺХИЖКҚЛМНҢОӨПРСШТУҮЙВЗЎЦӠҪҘ
Başka bir versiyon ise şu şekildedir:
Rusça Latinizasyon
ABCÇDEƏFGĢĞHXİJKQLMNŇOÖPRSŞTUÜYVZWȚŤĎ
АБҸЧДЭӘФГҔҒҺХИЖКҠЛМНҤОӨПРСШТУӰЈВЗЎЦӠҪҘ
Harfler ve Ses Değerleri

  • Қ: Türkî Kiril Alfabelerinde yer alır. Gırtlaktan çıkan ve Q sesine oldukça yakın olan kalın bir K sesi olarak okunur ve söylenir. Örneğin: Ķurt, Ķoyun, Ķardaş (Kardeş). K sesleri gırtlaktan ve kalın olarak çıkarılır. Kazakça Қасқыр (Ⱪasⱪır: Kurt), Қой (Ⱪoy: Koyun) sözcüklerinde olduğu gibi. Bu sözcüklerdeki K sesleri boğazın sıkılmasıyla ve kalın olarak çıkarılır (Ⱪ, Ķ). Başkurtça'daki Ҡалын (Kalın) sözcüğünün çevirisi Qalın olarak yapılır ve okunuşu (Kalın/Galın) biçimindedir. Baştaki K veya G sesi gırtlaktan ve kalın bir tonla söylenir. Türkçedeki İnceltme İmi ile yazılan bazı sözcüklerin okunuşunda aslında K harfinin de incelmesi söz konusudur. Örneğin: Ⱪar ve Kâr... Pek çok lehçe ve şivede Q sesine dönüşmüştür. Örneğin: Qayın (Kayın)…

  • Х: Tatarca’da ve Azerice’de kullanılır. Boğazdan gelen gırtlaksı bir H sesidir. Normal H sesinden biraz daha sert ve hırıltılıdır. H sesi hiçbir engele takılmadan çıkarken, bu ses boğazın üst kısmında titreşir. Arapçadaki Hı (خ) harfidir. Azericenin resmi harflerinden birisidir. İç ve Doğu Anadolu ağızlarında sıklıkla rastlanır. Örneğin: Baxmax (Bakmak) fiilinin okunuşu Baḥmaḥ şeklindedir ancak kelimenin içindeki h harfleri gırtlaktan ve hırıltılı olarak çıkartılır. Çaxmax (Çaḥmaḥ; Çakmak), Yanmax (Yanmaḥ; Yanmak)… Bu sesin Türkçedeki kullanımında çoğu zaman birbirlerine çok yakın kaynaklardan çıkan Arapçadaki Ha (ح) harfi ile olan farkı ortadan kalkmıştır (Ҳ).

  • Ц: Gagavuzca’da ve Moğolca’da kullanılır. Türkçe’de bulunmayan sert bir T harfidir. TS olarak da seslendirilir (ʦ: T+S). Moğolca’da ve Rusça’da, Slav dillerinde, ayrıca Kiril alfabesini kullanan pek çok dilde Ç harfinin türevi olan bir sestir. Bu harfin ses değerini en güzel gösteren sözcüklerden birisi Gagavuzcadaki Soţial şeklinde yazılan (Sosyal, "Sotsyal" gibi okunur) kelimesidir. Gagavuzca’da ve diğer Türk dillerinde Slav kökenli kelimelerde yer alır (Ț). Örneğin: Prezentaţiya, Redakţiya. Ancak öz Moğolca sözcüklerde de sık sık kullanılır. Örneğin: Moğolcadaki Ţag sözcüğü (Çağ, “Tsag” okunur), Ţeţeg (Çiçek, “Tsetseg” gibi okunur).

  • Ӡ: Harf olarak Abhazcada yer alır. Ses olarak Macarcada da bulunur. Türkçe’de bulunmayan sert bir D harfidir. DZ olarak da seslendirilir (ʣ: D+Z). Slav dillerinde, ayrıca Kiril alfabesini kullanan bazı dillerde J harfinin türevi olan bir sestir. Gagavuzların da kullandığı Moldova alfabesinde (ve birebir aynı olan Rumen alfabesinde) resmi olmayan harfler arasındadır. Bu dillerdeki eski metinlerde birebir Noktalı D biçimiyle () rastlanır. Günümüzde ise genelde bu harfin arkasından gelen bir Z ile birlikte kullanılır. Örneğin Macarcadaki Bodza (Boḑa: Mürver Meyvesi).

  • Ӷ: Uniform Türk Alfabesinde Ƣ biçiminde yer alır. Hırıltılı bir G sesidir (Ģ). “Yumuşak-G” (Ğ) harfine benzer ama sert ve hırıltılıdır. Almanların gırtlaktan çıkan R harfinin taşıdığı ses değerine benzer (Ř). Arapçadaki Gayın (غ) harfidir. Batı Anadolu Türkçesinde Ğ sesine dönüşmüştür, ancak Türkiye’nin doğu bölgelerinde yaygındır. Örneğin: Doƣan (Doģan). Buradaki Ğ hırıltılı olarak söylenir. Bazı dillerde, örneğin Gagavuzca ve Kırgızca’da Ğ harfi sesli harflerin ard arda iki kere yazılmasıyla -gizli olarak- elde edilir. Örneğin: Uur (Uğur).

  • Ә: Azerice’de, Tatarca’da, Gagavuzca’da ve Türkmence’de kullanılır. Latin biçimi Ä veya Ə şeklindedir. Kısa, kapalı, gırtlaktan gelen ve sert bir E harfidir. Kimi dillerde "Ǝɘ" biçiminde de kullanılır. Normal E harfine göre daha kısa ve serttir. Ayrıca A ve E arası bir ses olarak öngörülür (Æ). Ses ve harf karşılığı olarak Arapça’da ve Almanca’da da bulunur. Türkçede normal e sesinden tam olarak ayırt edilebilmesi günümüzde çok zordur. Azerice’de yoğun olarak kullanılır. İnce bir harf olduğu halde kalın uyumludur. Bu harfi içeren sözcüklerin aslında Büyük Ünlü Uyumuna uymadığı hâlde kulağı tırmalamıyor olması bu nedenledir. Örneğin: İncä/İncə. Türkçe’de Selçuk ismi diğer Türk dillerinde “Sälçuk / Səlcuk” olarak, Akçe sözcüğü ise “Akçä / Akçə” olarak yazılır.

  • Е: Türkçede günümüzde kullanılmayan İ-E arasında seslendirilen bir harftir. (Şekil benzerliği nedeniyle Türkçedeki E harfi ile karıştırılmamalıdır, çünkü arada belirsiz de olsa bir ses farklılığı vardır.) Bu ses Ukraynacada Є biçimiyle bulunur ve bu dilde sıklıkla kullanılır. Bu harfe İe (Ye) adı verilir ve çevirilerde bu ses değereri ile gösterilir, ancak bu kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir. Çünkü bu harf arda arda gelen İ ve E seslerini ifade etmez. Tamamen İ-E arası farklı bir sestir (Latin: Ë). Anadolu Türkçesinde ise gerçekte mevcut olan ancak ölü bir ses olduğu bile söylenebilir. Bu sese Türkçede verilebilecek örnekler ise El (organ) ve Ël (yurt) sözcüklerinin arasındaki farktır. Ël sözcüğü zamanla "İl" biçimine dönüşmüştür. Türkmenëli, Kırklarëli, Tuncëli... Rusçada ise yoğun olarak kullanılan ve açık olarak işitilen bir harftir. Ancak Türkçedeki gibi kaynaşan harflerin arasında değil, herhangi bir koşula bağlı olmadan ortaya çıkan ve Ruslar tarafından diğer seslerden rahtalıkla ayırt edilebilen belirgin bir sestir.

  • Önemli Açıklama-1: Kiril Е (İe) harfinin Rus afabesindeki ses değeri kesinlikle Türkçe Latin alfabesindeki E harfi ile farklıdır. Tamamen bir şekil benzerliğidir. Kiril Є (Rus alfabesinde: Е) harfinin Latin karşılığı Ë harfidir.
  • Önemli Açıklama-2: Kiril Ё (Io) harfinin ses değeri olarak kesinlikle Latin Ë (E-Umlaut) harfi ile hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen bir şekil benzerliğidir. Latin Ë harfinin Kiril karşılığı kesin olarak Є (Rus alfabesinde: Е) harfidir.

  • Ң: Kiril alfabesinde genizden çıkarılan N ve G karışımı bir sestir. (Şekil benzerliği nedeniyle Türkçedeki harfi ile karıştırılmamalıdır.) Tatarca’da, Türkmence’de geçmişte Kiril biçimi (Ң) kullanılırken bugün Latin versiyonları bu dillerin alfabelerinde yer alır (Ň veya Ñ). Uniform Türk Alfabesinde ise Ņ biçimiyle de gösterilir. Ses değeri NG/NĞ olarak öngörülür. Pek çok ağızda N veya Ğ sesine dönüşmüştür. Osmanlıca’daki üç noktalı Kaf-ı Nûni (ڭ) harfinin karşılığıdır. Örneğin: İç Anadolu’da, özellikle Sivas yöresinde Saňa, Baňa, Deňiz sözcükleri. Pek çok kaynakta Tengri veya Tengiz olarak yazılan sözcükler aslında Teñri ve Teñiz şeklinde okunur.

  • Ҫ: Peltek T sesidir. (Şekil benzerliği nedeniyle Türkçedeki Ç harfi ile karıştırılmamalıdır.) Türkçede, Arapça’dan gelen bazı sözcüklerde kullanılır (ث). Ancak peltek harfler Başkurt dilinde de bulunur. Arapçadaki T sesinin peltek biçimidir. Aslında peltek S sesi ile aynıdır. Her iki peltek ses de ( ve ) dilin dişlerin arasına değdirilmesiyle çıkarıldığı için aralarındaki farkı anlamak mümkün değildir ve hatta böyle bir fark yoktur. Örneğin: Es̃er... Latin Alfabelerinde "Ť" harfi ile gösterilir.

  • Ҙ: Peltek D sesidir. Türkçede, Arapça’dan gelen bazı sözcüklerde kullanılır (ذ). Ancak peltek harfler Başkurt dilinde de bulunur. Arapçadaki D sesinin peltek biçimidir. Aslında Peltek Z sesi ile aynıdır. Her iki peltek ses de ( ve ) dilin dişlerin arasına değdirilmesiyle çıkarıldığı için aralarındaki farkı anlamak mümkün değildir ve hatta böyle bir fark yoktur. Örneğin: Z̃eka... Latin Alfabelerinde "Ď" harfi ile gösterilir.

  • Љ: Kiril alfabesine mensup bir harfdir "Л" ile "Ь" birleşimi şeklindedir (Lje). Sırpça ve Makendonca dillerinde kullanılırlar. Latin alfabesinde ise "lj" olarak kullanılrlar. (Sırp ve Hırvat latin alfabelerinde). Bu harf Osmanlı Devleti zamanında Sırbistan'da 7 Kasım 1787 de doğan Vuk Stefanović Karadžić (Sırp kirili ile "Вук Стефановић Караџић") tarafından icat edilmiştir. Sırpçadan sonra Makedon alfabesine de alınmıştır. Bu harfin Arap alfabesinde karşılığı olarak üzerinde işaret bulunan ڵ veya noktalı ڶ harfi Arapça Boşnak alfabesinde ve Sorani-Kürt alfabesinde ince L sesini göstermek için kullanılır.Türkçede bu ayrımın gerçekleştiği çok az kelime bulunduğu için ince L sesi ayrıca için bir harf yoktur. Bunlar daha çok düzeltme işareti ile gösterilen sözcüklerde yer alırlar: Ļâℓ̗ , Ļâℓe, Rôℓ̗ , Gôℓ̗ ... Latinizasyonda harfi kullanılır. Bu harfin yer aldığı kelimelerin tamamındaki L harfleri dilin ucunun damağa doğru çekilmesiyle çıkarılan ve normal L sesine göre biraz daha ince olan bir sesi gösterir. Bu ses Leton alfabesinde Ļ (Küçük harf: ļ veya ℓ̗ ) harfi ile gösterilir.

  • Њ: Kiril alfabesinmde Н ve Ь harflerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir harftir (Nje). Sırp ve Makedon alfabesinde kullanılır. Lâtin Alfabesi'ne göre karşılığı Njdır. Bu harf Latin Alfabesi kullanan Boşnaklarda da vardır. Ama Kiril Alfabesi şeklinde değil, Latin Alfabesi'ne çevrilmiş şekilde kullanırlar. Latin karşılığı Ņ şeklinde kullanılır.
 
Üst Alt