Boynuzsuz Hayvanın Boynuzludan Hakkını Alması

MURATS44

Özel Üye
Boynuzsuz Hayvanın Boynuzludan Hakkını Alması

Boynuzsuz Hayvanın Boynuzludan Hakkını Alması
Boynuzsuz Hayvanın Boynuzludan Hakkını Alması
Geceleri namaz kılıp gündüzleri de oruç tutmana rağmen nefsini şöyle bir hesaba çeksen, anlarsın ki bütün iyiliklerinle dahi telâfi edemeyeceğin kadar gıybet etmişsin! Bundan ayrı olarak yenilen haramlar, ne olduğu belli olmayan şüpheli şeyler ve Allah'a itaat hususunda yapılan birçok hatalar da eklenirse, böyle bir durumda boynuzsuz hayvanın dahi boynuzludan hakkını isteyeceği bir günde kurtulmak nasıl ümit edilebilir!

Bu hususta Ebû Zerr el-Gıfâri (r.a) şöyle anlatır:

“Resûlullah (s.a.v) iki koyunun tokuştuklarını gördü ve, “Ey Ebû Zerr! Bunların neden tokuştuklarını biliyor musun?” dedi. “Hayır” dedim. Resûlullah (s.a.v):

“Fakat Allah biliyor ve yarın kıyamet günü aralarında hakkıyla hüküm verecek” buyurdu.

Ebû Hüreyre (r.a),

“Yeryüzünde yürüyen hayvanlar ve (gökyüzünde) iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi ancak sizin gibi topluluklardır.” âyetinin açıklamasında şöyle demiştir:

“Kıyamet günü bütün mahlûkat, kuşlar, vahşî evcil bütün hayvanlar diriltilip hesap yerine getirilir. Sonra aralarında ilâhî takdir gereği adalet uygulanır ve boynuzsuz hayvan boynuzludan hakkını alır. Ardından Allah (c.c) hepsine, “Toprak olun!” emrini verir onlar da toprak oluverir. İşte bu an, kâfirlerin, “Keşke biz de toprak olsaydık” diye temennide bulunacakları andır.”

Ey miskin! Dünyada uzun yıllar zorluklar çekerek kazandığın sevaplarını defterin açıldığında göremediğin zaman halin nice olur! Amel defterinde iyiliklerinin yazılı olmadığını görüp de, “Hani benim iyiliklerim?” dediğin zaman, “Onlar hak sahiplerine verildi” denildiğinde durumun nice olur?

Yine dünyada uzun yıllar işlememek için büyük çaba ve sabırlar gösterdiğin günahlarını, o gün amel defterini doldurmuş olarak gördüğünde, “Ey rabbim! Bunlar benim işlemediğim günahlardır” diyerek itiraz ettiğinde, sana cevap olarak, “Bunlar, gıybetini ettiğin, sövdüğün, haklarında kötü zanda bulunduğun, alış veriş yaparken, komşulukta bulunurken, bir hususta çekişirken zulmettiğin, haklarını yediğin kimselerin günahıdır” dediğinde durumun ne olur?

İbn Mes'ud (r.a) rivayet ediyor: Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki:

“Şeytan artık Arap topraklarında puta tapılmasından ümidini kesmiştir. Fakat bundan sonra sizlerden meydana gelecek küçük, ama helâk edici şeyleri yapmanızdan hoşnut olacaktır. Öyleyse var gücünüzle zulümden sakının. Zira kul, kendisini kurtaracağı umuduyla, dağlar misali sevaplarıyla (Allah'ın huzuruna) gelir, o sırada bir başka kul çıkıverir ve:

—Ey rabbim, falanca kul bana zulmetti, hakkımı yedi, der. Bunun üzerine Allah (c.c) alacaklıya:

—Onun iyiliklerinden ve sevaplarından sil (kendi kefene koy), der. Bu adam da hiçbir hakkını bırakmayana kadar onun sevaplarından alır.
Bu adamın durumu şuna benzer: Sefere çıkan bir grup konaklamak üzere bir yerde konaklar. Yanlarında odun taşımadıklarından her biri (ısınmak ve yemeklerini pişirmek gibi ihtiyaçlarını karşılamak için) etrafa dağılır ve odun toplarlar. Fakat ateşlerini büyültemeden ve maksatlarına ulaşamadan kalkıp giderler. İşte günahlar da böyledir (insan, kul hakkını ödememesi ve günahlarının çokluğu sebebiyle, sevaplarının karşılığını göremeden ateşe gider).

Zübeyr b. Avvâm (r.a), “Muhakkak sen de öleceksin, onlar da ölecekler. Sonra şüphesiz siz de kıyamet günü, rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız.” [SUP][4][/SUP] âyeti nazil olunca Resûlullah'a (s.a.v):

“Yâ Resûlellah! Dünyada kendi kendimize (veya aramızda) işlemiş olduğumuz günahlar ve husumetler yarın kıyamet günü tekrar karşımıza çıkacak mı? (onlardan sorulacak mıyız?)” diye sordu. Resûlullah (s.a.v):

“Evet, her hak sahibine hakkı ödenene dek karşınıza çıkacaktır” buyurdu. Resûlullah'tan (s.a.v) bu cevabı alan Zübeyr, “Vallahi işimiz pek zor!” dedi.

Haksızlık yolunda atılan bir adıma dahi müsamaha gösterilmediği, bir tokatın, bir kelimenin dahi hesabının yapıldığı, mazlumun zalimden intikamını aldığı o gün ne çetin bir gündür!

Abdullah b. Üneys (r.a) anlatıyor: Resûlullah'tan (s.a.v) işittim, şöyle buyurdu:

“Kıyamet günü, Allah (c.c) kullarını çıplak, toz toprak içinde ve bühm halinde haşreder” Biz, “Ey Allah'ın Resûlü! Bühm nedir?” diye sorduk. Resûlullah (s.a.v):

“Yanında hiçbir şeyi olmayan demektir” dedi ve ekledi,

“Sonra Allah (c.c) mahşer halkına, uzaktakinin de yakındakinin de aynı şekilde işitebileceği bir şekilde şöyle seslenir:

“Ben Melik (her şeyin sahibi) ve Deyyân (sizi hesaba çekecek olan) rabbinizim. Atılmış bir tokat olsa bile, cennetliklerden birinde eğer cehennemlik birinin alacağı bir hak varsa, bunu almadan o kimse cennete giremez. Yine, cehennemliklerden birinde cennetlik birinin alacağı bir hak varsa onu almadan cehenneme giremez.”

Biz, “Yâ Resûlellah! Allah'ın (c.c) huzuruna çıplak, toztoprak içinde ve yanımızda bir şey olmadan nasıl varacağız?” diye sorduk. Resûlullah (s.a.v):

“İyiliklerinizle ve kötülüklerinizle” buyurdu.

Ey Allah'ın kulları! O halde Allah'tan korkun ve O'na sığının.

Kullara yapılan zulüm ve haklarına tecavüz etmek, mallarını izinsiz almak, namuslarına el uzatmak, canlarını sıkmak, âdâb-ı muaşerete riayet etmemek ve buna benzer birçok şekilde olabilir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
BİLGİ
Bu konu ile ilgili devam niteliğindeki ilgili diğer konulara aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.
Bu Kategorideki diğer konular:



  1. Ahiret Biletimiz Ölüm
  2. Amel Terazisi
  3. Ariflerin Cenaze, Mezar ve Kabir Ziyaretleri Hakkındaki Sözleri
  4. Boynuzsuz Hayvanın Boynuzludan Hakkını Alması
  5. BBC-2 Televizyonu, Ölümden Sonraki Yaşamı Araştırıyor
  6. Can Çekişme Anı
  7. Ey Kabir Yolcusu
  8. Halkın Mahşer Meydanında Toplanması
  9. Hesap Günü Allah'ı Görmek
  10. İnsan Ölünce Neler Oluyor
  11. Kabir Azabı Nasıl Olur; Ruh Ölür mü?
  12. Kabir Azabı ve Münker Nekir Meleklerinin Sorgulamaları
  13. Kabir Azabının Kısımları
  14. Kabir ve Ötesi (Nihat Hatipoğlu)
  15. Kabir Ziyareti ve Ölülere Dua
  16. Kabirden Mektup
  17. Kabrin Ölü ile Konuşması
  18. Kabrin ve Kabir Korkusunun Açıklanması
  19. Kevser Havuzu
  20. Kıyamet Gününün Uzunluğu
  21. Kıyamet'in Kopma Esnasındaki Sura Üfürülme Olayı
  22. Kıyametin Korkunç Halleri (Belgesel)
  23. Kıyamet'in Zorlukları ve Tehlikeleri
  24. Kul Hakkından Kurtulmak Mümkün mü?
  25. Kullar Arasındaki Davaların Görülmesi
  26. Kuranda Nakurun Sesi yahut Sura Üfleme
  27. Mahşer Alanındaki Terleme
  28. Mahşer ve Yeniden Diriliş (Belgesel)
  29. Müminin ve Kafirin Kabirleri
  30. Müminlerin Hesaba Gizli Çekilmesi
  31. Ölen Kişi, Hayattakilerden Haberdar mıdır?
  32. Ölüm, (1.Bölüm)
  33. Ölüm, (2.Bölüm)
  34. Ölüm Anında Hissedilenler
  35. Ölüm Anında Takınılması Güzel Haller
  36. Ölüm Hakkında İlginç Gerçekler
  37. Ölüm Müminin Dostudur
  38. Ölüm Rüyası (Video - Nihat Hatipoğlu)
  39. Ölüm Size Çok Yakın
  40. Ölüm Sonrasına Dair Bilimsel Teoriler ve ÖYD / NDE
  41. Ölüm ve Ötesi
  42. Ölümden Sonra Akıl ve Şuur Kaybolur mu?
  43. Ölüme Yakın Deneyimler Geçiştirilemez
  44. Ölümle Birlikte Kişinin Varacağı Yeri Görmesi
  45. Ölümle Birlikte Kula Bahşedilen Nimetler
  46. Ölümü Çocuklara Nasıl Anlatmalı?
  47. Ölümü Hatırlamak ve Onu Sıkça Anmaya Teşvik
  48. Ölümü Hatırlamayı Kalbe Yerleştirmenin Yolları
  49. Ölümün Hakikati
  50. Ölümün Afet ve Musibetleri
  51. Ölümün Şiddeti ve Kabir Suali
  52. Ölümüyle Beraber İnsanın Değişikliğe Uğraması Kaç Şekilde Olur?
  53. Sakın Ha Ölümü İstemeyiniz
  54. Sırat Köprüsü
  55. Sırat'ı İlk Geçenler
  56. Siccîn
  57. Şefaat



 
Üst Alt