Ne zaman sevdimse ben . . .

yakup

Aktif Üyemiz
Ben ne zaman sevdimse, kuzeyden vurdu sözlerimi ayaz. Tutuldum cümlelerimden.
Kalemimde inceden bir ağrı. Kağıtlar takatsiz, zarfların ağzı yumuk.
İsminin yerine koyduğum zamirler, müsteara bile dönüşememişken yenildim mecaza.
Ay dedimse sen, ceylan dedimse gözlerinin karası. Deniz dediysem ayrılığın tam ortası.
Yetmezmiş gibi üstüme geldi hatasız teşbihler. ‘Sen gibi…’ oldu her şey. Nefes almak gibi oldu seni düşünmek.

Sıtma tuttu ruhumu. Hayalinin ateşi çıktı ve titredi işaret sıfatları. ‘O kız’ dedi öteden biri.

Mef’uller hep bir ağızdan haykırdı beriden: ‘ona..ona..ona…’ Fiili yola koştum telaşla. Yoruldu ve sustu.
Ne zaman sevdimse ben, rutubete duran kalbimin duvarlarında sızıntı, beynimi kemiren efkarımda kesif bir kıyamet provası…
Haniyse kar yağmayacak dağlarıma, yarılacak ortadan.
Gözlerimi saçının teline düşürdüğüm gün, mübalağa bıraktı er meydanını. Gülbanklar değil, ümitsizliğimin salasıdır bu okunan.
Gitgide kararan yalnızlığıma sor uykunun ülkemden hicretini.
Tarih düştüm almanaklara: “Günlerden berâat: Sahibini bulduğu anda kaybeden aşkın sırra kadem basışı.”

alıntı


modify_inline.gif
 
Üst Alt