Şöyle bir uğradı, dört yıl sonra döndü!

ceylannur

Yeni Üyemiz
bbbbbbbfffff.jpg



Şöyle bir uğradı, dört yıl sonra döndü!

Gazetemizin muhabirlerinden Onur Kaya Bey ile Amerika’da karşılaştık. O bana Houston’dan bizzat yaşanmış bir hikâyeyi, olayın kahramanı Göksel Bey’in tashih ve tasdiki ile bana gönderdi. Ben de sizlere takdim ediyorum:

Gönüllüler Hareketi’nde kadından erkeğe, büyükten küçüğe, fakirden zengine herkes üzerine düşeni bihakkın yerine getiriyor.

Bu yaşanmış hikâye Bursa’da dört yıl birlikte çalıştığım BUGİAD (Bursa Girişimci İşadamları Derneği) Başkanı Hayati Canlılar Bey’in başından geçti.

Başkan Canlılar yurtdışı seyahatlerine bazan oğlu Göksel’i de götürür. Veliaht olarak yetiştirdiği, ileride işlerini devredeceği oğlu Göksel’in dünyayı gezip görmesi onun için önemlidir. Foga markasıyla perde üretip birçok ülkeye ihraç eden sanayici işadamı Hayati Canlılar, yurtdışı seyahatlerinden birinde 2004′te oğlu Göksel ile Makedonya’ya uğrar…

Üsküp, Kalkandelen, Kumanova, Gostivar, Ohri’de gezerler. Uğradıkları şehirlerde ziyaret listesinin ilk sıralarında Türkiyeli hayırseverlerin yeryüzüne dağılmış yatırımları okullar da vardır. Üsküp’teki okulun müdürü onları ağırlayıp müesseseyi gezdirirken Hayati Başkan bir baba şefkatiyle sorar: “Bu gurbet ellerdeki başarılarınızla gurur duyuyoruz. Bir derdiniz, ihtiyacınız var mı?..”

Müdür iki gün sonra yeni eğitim yılının başlayacağını, ama son anda yaşanan bir aksaklıktan dolayı İngilizce öğretmeni ayarlayamadıklarını söyler. Baba-oğul birbirine mânâlı bir şekilde bakarlar. Müdür Bey, bir mânâ veremez. Ama birazdan bu telepatik istişarenin neticesi ortaya çıkar. Başkan Canlılar, müdüre, “Oğlum İngilizce bölümü mezunu. Eğer işinize burada yararsa kalsın.” der.

Göksel de, “Bir faydam olacaksa kalırım.” diye tasdik eder. Kendisi bir eğitim fedaisi olan Müdür Bey duygulanır: “Ne diyeceğimi bilemiyorum, inanın çok seviniriz.” der… Neticede Başkan Canlılar, Bursa’ya yalnız döner. Eve girdiğinde hanımı, “Oğlan nerede bey?” diye sorar. Cevap, oğluyla yaşadığı karar anı gibi kısadır: “Makedonya’da kaldı…” Başkan izah edince ilk şaşkınlığını atan anne de olanlara sabırla yaklaşıp anlayışla karşılar.

Göksel memleketi Bursa’ya kesin dönüşü ancak dört sene sonra yapabilir ve babasının işlerine nezaret etmeye başlar. Ülke evlatlarının bazıları mecburi şark hizmeti yaparken, Göksel’in şansına Batı’nın şarkı Makedonya’da hizmet düşmüştür. Bu mecburi olmasa da onun kendini mecbur hissettiği Gönüllüler Hareketi’ndeki “gönüllü hizmet”tir. Doğrusu Göksel, Mekke’nin asilzadelerinden delikanlı Mus’ab (ra) gibi bu fırsatı iyi değerlendirmiştir.

Benzer bir olayı İzmirli işadamı Yavuz Karaaslan Bey’den dinlemiştim. O şöyle demişti: “Yurtdışında bilhassa Afrika’da ziyaret ettiğim öğretmenlerin fedâkârlıklarına ve samimi hizmetlerine hayran oluyordum. Keşke oğlum da okulunu bitirince gitse, diye de ciddî temennilerde bulunuyordum. Hilmi hocamız bir öğretmen ihtiyacından bahsedince de, okulundan mezun olmuş olan oğlumu hemen gönderdim, şimdi çok mutluyum!..”

Cenab-ı Hak, bunlar gibi fedâkâr anne-babalardan ve evlatlarından ebediyyen râzı olsun.

Abdullah Aymaz
 
Üst Alt