Erkek Eşinden çoçuk isteyebilir mi?

ceylannur

Yeni Üyemiz
Erkek Eşinden çoçuk isteyebilir mi?
Soru: Kocanın karısından dinen çocuk isteme hakkı var mıdır, yok mudur? 2 çocuk var ama koca üçüncüyü istiyor. Dinimizin bu konuda bir emri, tavsiyesi, beyanı var mıdır? Yani evlilikte çok çocuk sahibi olmak mı gerekir?
Cevap:

Evlilik, çocuk sahibi olmak içindir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Oruçlu günlerin gecelerinde kadınlarınızla ilişki size helal kılındı. Onlar sizin için bir elbise, siz de onlar için bir elbisesiniz. Allah, kendinize olan güveni sarsıcı işler yapmakta olduğunuzu bildi ve tevbelerinizi kabul etti. Şimdi onlarla birleşebilirsiniz. Allah sizin için ne yazmışsa, onu arayın…” (Bakara 2/187)

Ayetteki “Allah sizin için ne yazmışsa, onu arayın…” ifadesi, çocuk isteği ile ilişkiye girmeyi gerektirir. Bu sebeple kocanın çocuk isteme hakkı değil, görevi vardır. Bu yüzden Peygamberimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

Câbir b. Abdillah, Rasûlullah sall
allah.gif
u aleyhi ve sellem:

“Cabir! Allah’tan çocuk istemeye bak (Fe aleyke bi’l-keysi, el-keysi)” buyurdu, demiştir. (Buhari, Nikah, 122.)

Ma’kıl b. Yesar’dan gelen başka bir hadiste ise Peygamberimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“… Kocalarını çok seven, çok doğuran, kadınlarla evleniniz. Çün*kü ben kıyamet gününde sizlerin çokluğuyla diğer ümmetlere karşı iftihar edeceğim.” (Ebu Davud, Nikâh, 3; Nesâî, Nikâh 11.)

“Kadınların çok çocuk dünyaya getirmeleri, ailenin saadetine vesile ol*duğu gibi kendi ümmetinin maddeten kalkınmasına da en büyük bir vesi*ledir. Bu konuda günümüz ilim adamlarından bazıları şunları söylüyor:

“75 yıllık hayatımın sonunda şu kalkınma felsefesine ulaşmış bulunuyo*rum: Kalkınma bir ağaca benzer. Kalkınma ağacının kökleri, gövdesi, dalları, yaprakları ve yemişleri vardır. Kalkınma ağacının kökleri; dil, din ve sanattır. Gövdesi; nüfus ve nüfus kesâfetidir. Dalları ise, kalkınmayı ta*mamlayan iktisadî faaliyetlerdir. Nüfus kesafeti olmayan bir memlekette kalkınma ağacının gövdesi gelişemez. Kalkınma için dallardan önce kökle*ri ve gövdeyi kuvvetlendirmek gerekir. Nüfusun ikdisâdî gelişme için arzettiği önemi vaktiyle A. Smith, Colin Clark, Frederik Listy Myrdal gibi müellifler de uzun uzadıya izah etmişler…” (Sabahaddin Zaim, Türkiye’de Nüfus Meselesi, s: 11)

Dünyada kalkınma hızları en yüksek olan 36 ülkeden 25′inin yani % 70′inin nüfus artış hızları ortadır: (% 1-2 arası). Ancak hızlı kalkınan ülkelerden dördünde yani % 11′inde nüfus artışı yavaş olup % l’den az*dır. Şu halde ülkelerin kalkınma hızı ile nüfus artış hızı arasında müsbet yakınlık korelâsyonu vardır.” (KAYNAK: Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Hüseyin Kayapınar, Necati Yeniel, Necat Akdeniz, Şamil Yayınevi, Nikah, 3. bâb. 2050. hadisin şerhi)

Soru: Bir cevabınızda çocuk yapmak ekonomiyi canlandırır ve kalkınmayı hızlandırır, toplumu refaha götürür diye belirtmişsiniz. Bunun için mi 1,5 milyar Müslüman aç ve sefil? Nijer, Nijerya, Somali, Sudan, Pakistan, Afganistan gibi Müslüman ülkeler var. Bunlar çok çocuk yaptığı için mi bu durumdalar? Bunun için mi 1,5 milyar Müslüman batı hegemonyası altında zulüm çekmekte. Müslümanlar teknikten yoksun, bilgiden yoksun, uygarlıktan yoksun perişan halde yaşamını sürdürmeye çalışmakta iken 8 milyonluk İsrail dünyaya hükmetmektedir

Cevap:Sorunuzu maddeler halinde cevaplamaya çalışalım:

1. Size gönderdiğimiz cevapta evliliğin çocuk edinme amaçlı olduğunu, ilgili ayet ve hadislerle izaha çalıştık.

2. Cevapta nüfusun ekonomi üzerindeki olumlu etkilerini belirttiğimiz alıntı, “neden çok çocuk yapılmalı” sorusunun cevabı değildi! Sadece ayet ve hadislerde belirlenen hususun bir iktisatçı gözüyle izahı idi.

3. Batılılar, az çocuk yaptığı için kalkınmadığı gibi Müslümanlar da çok çocuk yaptıkları için geri kalmadılar! Müslümanlar Allah’ın indirdiği kitap olan Kur’an‘ı tamamen terk ettikleri gibi O’nun yarattığı kitap olan kâinatı yani bilimi de terk ettikleri için geri kaldı. Oysa Allah’ın kanunu “usulüne uygun olarak çalışana vermek”ti. Hedefi hem dünya hem ahiret olan Müslümanlar dünyalarını kurtaracak bilimi üretemedikleri gibi hem dünyalarını hem ahiretlerini kurtaracak olan Kur’an’ı da hayatlarından uzaklaştırdılar. Ama ahiret gibi bir kaygısı olmayan Batılılar en azından Allah’ın yaratmış olduğu kâinat kitabını okuyarak bilime sarıldılar ve her alanda Müslümanların önüne geçtiler. Resulullah sall
allah.gif
u aleyhi ve sellem, onun ashabı ve bizim ecdadımız olan Osmanlı bir veya iki çocuk yaptıkları mı için tüm dünyaya hâkim oldular? Onlar Allah’ın koyduğu kurallara riayet ettiler ama yine O’nun tavsiyesine uyarak çok da çocuk yaptılar! Böylesine önemli bir hususu göz ardı ederek başarı veya başarısızlığı az veya çok çocuk yapmaya bağlamak ne derece doğru olabilir, orasını siz düşünün! Bu yüzden biz Müslümanlar bugün Allah’ın hem indirdiği kitabı olan Kur’an’a hem de yarattığı kitab olan kâinata dört elle sarılırsak dünyada bir numara oluruz.

Velhasıl-ı kelam, olaylara, perişan durumda olan İslam dünyasını gözlemleyerek yorum getirmek yerine Allah’ın kitabına göre yorum getirmenin peşinde olmamız gerekiyor.
alıntı...
 
Üst Alt