Hıdırellez ne demektir? Hıdırellez hakkinda bir mü'minin görüşü ne yönde olmalıdır?

ceylannur

Yeni Üyemiz
Hıdırellez ne demektir? Hıdırellez hakkinda bir mü'minin görüşü ne yönde olmalıdır?
Hıdırellez ne demektir? Hıdırellez hakkinda bir mü'minin görüşü ne yönde olmalıdır?

show_image.php


Hıdırellez hakkinda bir mü'minin görüşü ne yönde olmalıdır? çok fazla batıl itikat var. mesela para kesmek gibi. gazete sayfalarını para niyeti ile dua ederek kesiyorlar. sembolik olarak kesiyoruz diyorlar ya da gül dibine ev yapmak vs. hatta kesilen gazeteden paralari bir torba içerisinde agzi biraz açık bırakılarak dışarı asıyorlar, hızır a.s gece gezermiş bu gece, eli degsin diye vs. bunlar hakkinda açıklamalı yer verirseniz sualime sevinirim.


Değerli Kardeşimiz;


Öncelikle batıl olan hiç bir uygulamayı dinimiz kabul etmez. Hıdırellez kutlamalarını batıl ve hurafelerle doldurmak doğru değildir. Bahsettiğiniz hurafe uygulamalara itibar etmemek bu gibi hurafelerden uzak durmak gerekir.


Her sene bahar mevsimindeki yeşilliğin canlandığı mayıs ayının başlarında bir Hıdırellez bayramı kutlanmaktadır. Bu bayramda insanlar ateşler yakıp üzerinden atlayarak kısmet bulacaklarını düşünmekte, içine girecekleri bir eve sahip olacaklarını ümit etmekte, daha nice niyetlerinin bu bayram günündeki bazı âdetlerle gerçekleşeceğini beklemektedir.. Bunların gerçekle ilgisi ne kadardır? Daha doğrusu, Hıdırellez ne demektir? Bunun bir aslı olmalı, sonra bu hale getirilmiş bulunmalı diye düşünmekteyiz. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?


Efendim, bazı konular halk örfünde kabuk bağlayıp özünden uzaklaşır duruma girebilmektedir. Zannederim mayıs ayının başında kutlanan Hıdırellez bayramında da böyle bir kabuk bağlama durumu söz konusudur. Olayın aslını şöyle ifade edebiliriz:


Hazret–i Musa aleyhisselam zamanında hükümdarın birinin temiz niyetli bir oğlu kendini dine verir, dinî hayat yaşayıp dinî hizmetlerle hayatını değerlendirmek ister. Babasının hükümdarlığı, makamı, mevkii onu tatmin etmez. Hükümdar oğlunun kendini dinî hizmetlere adaması, çevrenin irşadına yönelmesi Rabb'imizin de hoşuna gider. Ona kerametler ihsan eder. Bu sebeple bu genç irşat için gezerken uğradığı çorak araziler yeşillenmeye başlar. Kupkuru çöllerin yemyeşil hale gelişi, oradan hükümdarın oğlunun geçtiğini göstermiş olur.


Arapça da yeşilin bir adı da (hazr) olduğundan çorak yerlerin yeşillendiğini gören halk buradan Hızır geçmiştir diyerek Hızır ismini meşhurlaştırmaya başlarlar. Bir ara bu genç, zamanın peygamberi İlyas aleyhisselamla da buluşur. Böylece İlyas aleyhisselamla buluştuğu güne halk Hızır–İlyas buluşma günü olarak isim verirler. Sonraları bu isim yuvarlanarak Hıdırellez şekline dönüşür. Tıpkı hoca merhumun, oğlunuzun adını Eyyüb koyarsanız dikkat edin, sora söylene söylene ip kalır, sözündeki gibi, Hızır ile İlyas da Hıdırellez olup çıkar..


Hızır’ın aslında geçtiği yerleri yeşillendiren bir veli mi, yoksa ayrıca bir de peygamber mi olduğu konusunda çeşitli rivayetler vardır. Fakat gerçek olan odur ki, velilerin hayatını yaşamakta olan Hızır aleyhisselam, beş çeşit hayat derecesinin ikinci derecesinde yaşamaktadır. Bu derecedeki hayat bizim gibi maddi şartlarla bağlı değildir. Bir anda birçok yerlerde farklı görüntülerle bulunabilir.


Bu yüzden halk arasında da Hızır aleyhisselam erişmiştir imdadına diye de söylentiler yayılmaktadır..


Bazen Hızır makamına çıkıp da Hızır’dan ders alan velilerin de olduğu, bunların Hızır gibi darda kalanların imdadına koştuğu, bu yüzden de onların da Hızır'ın kendisi sanıldığı anlaşılmaktadır.


Bediüzzaman Hazretleri'nin Mektubat’ında bu konudaki soru cevapta, Hızır aleyhisselam hayattadır, ancak onun hayatı ikinci derecede hayat olduğundan birçok alimler hayatta olmadığını düşünmektedir, şeklinde bilgi vardır.


Hızır–İlyas buluşma günü olarak bildiğimiz altı mayıs Hıdırellez bayramına bu bilgi ve ilgi bakılırsa herhalde gerçeğe daha yakın bir bakışla bakılma ve kutlama söz konusu olur.


Bugüne ait ateş yakılıp üzerinden atlanılması, oyuncak evler yapıp gerçeğine kavuşulacağının düşünülmesi.. gibi âdetler halkın iyilik temennilerinden ibaret arzulardan sayılırlar. Kesinlik arz eden gerçekler olarak kabul edilmezler. Bunlardan medet umulmaz.
Selam ve dua ile...




Ahmet Sahin
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH c.c razı olsun canım benim,,,, çok önem arzeden konular,,,,emeğine sağlık.....
 
Üst Alt