Kıyametin alâmetlerinden “Herc”

ceylannur

Yeni Üyemiz
Kıyametin alâmetlerinden “Herc”
Soru: Kıyametin alâmetlerinden biri olarak haber verilen “Herc” ne demektir? Herc’in vuku bulacak olması bir kader midir; yoksa, bu türlü ihbarlar için de “atâ’nın kazayı bozması” söz konusu mudur?
-Herc; kelime itibariyle, altüst, karmakarışık, darmadağınık ve allak bullak (olma/bir şeyin olması) demektir; bir kıyamet alâmeti olarak ise, katliam, kıyım, kargaşa, toplumsal sarsıntı ve anarşi manalarına gelmektedir.

-Ayet-i kerimelerde, ortalığı fitne ve anarşiye boğan Ye’cüc ve Me’cüc adındaki bozguncu taifelerden de bahsedilmektedir. Kur’an-ı Kerim’deki Ye’cüc-Me’cüc hâdisesi, çok geniş alanlı bir herc ü merci sembolize etmektedir.

-Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Moğol istilasından Fırat Nehri’nin kıymetler üstü kıymete yükselmesine kadar pek çok hadiseyi asırlarca öncesinden haber vermiştir. Peygamber Efendimiz, Fırat ile alakalı ihbarıyla, bir gün onun suyunun altın değerinde olacağını veya yapılacak barajlar sayesinde “altın” gibi kar getireceğini ya da suyu çekilince altından çok büyük maden yataklarının çıkacağını bildirilmiş olabilir.

-Allah Rasûlü hem de asırlarca öncesinden pek çok hadiseyi haber vermiştir. Vakt-i merhûnu (belirlenmiş zaman) gelince her hâdise O’nun tebşir ya da inzar ettiği şeklinde gerçekleşmede ve O’nun sıdkına şehadet etmektedir. Bundan sonra da, O’nun ihbarlarının aynıyla çıktığını gören insanlar, Allah Resûlü’ne bir kere daha bütün kalbleriyle “Sadakte – Doğru söyledin!” diyecek ve imanlarını yenileyeceklerdir.

-İnsanlığın İftihar Tablosu (aleyhissalatu vesselam), “Benim adım güneşin doğup battığı her yere ulaşacak!..” derken hem ileride gerçekleşecek bir hadiseyi haber vermiş hem de ümmetine bir hedef göstermiştir.

-Sâdık u Masdûk Efendimiz, hercümerç ile alâkalı ifadelerinde de büyük bir tehlikeye dikkat çekmekle beraber, mü’minleri tedbir almaya ve herc sellerine karşı dalgakıranlar oluşturmaya yönlendirmektedir.

-Diyalog ve eğitim faaliyetleri vesilesiyle dünyanın dört bir yanında hizmet eden adanmış ruhlar, kendi vazifelerini yapmanın yanı sıra muhtemel hercümerçlere karşı sulh adacıkları da kurmaktadırlar.

-Sulh adacıkları oluşturma ve barış köprüleri kurma gayretlerinin neticesidir ki; bir konferansta konuşan bir Yahudi din adamı, arkadaşınıza, “Kerim, sen müslümansın; mahcup davranmamalı, dik durmalısın!” diyecek kadar sizin dininize ve değerlerinize saygı duyuyor. Dr. Jill Carrol tam kırk yerde toplantılara katılıp yaptığınız hizmetlerin felsefesini anlatıyor.

-Yurtdışında hizmet eden her adanmış ruh, aynı zamanda ülkemizin ve milletimizin fahri bir temsilcisidir.

Soru: Bazı muhaddisler, Herc’in haset ve kıskançlık sebebiyle inananlar arasında meydana geleceğini ve bunun sonucu olarak dahilî bir kıyımın zuhur edeceğini söylüyorlar. Farklı meşreplere müntesip mü’minler arasında böyle bir Herc’in tahakkuk etmemesi için inananların üzerine düşen vazifeler nelerdir? )-Bazı modern yorumcular, “Nihayet Ye’cüc ve Me’cüc’ün sedleri açılıp her tepeden dünyaya akın etmeye başladıkları, doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra...” mealindeki (Enbiyâ, 21/ 96) ayet-i kerimede, saylonlar gibi makine adamlara ve robotlara da işaret olduğunu söylemektedirler. Bu itibarla, Herc’in keyfiyeti hakkında kesin hükümlerden kaçınmak icap eder.

-Allah muhafaza buyursun, değişik rekabet hisleriyle dışa vuran kıskançlık, hazımsızlığa hazımsızlıkla mukabele şeklinde ortaya çıkan çekememezlik ve gidip hezeyana dönüşen, sonra da bir tufan halini alan daha müthiş haset hissi... gibi zaaflar yüzünden, mü’minler arasında da hercümerçler meydana gelebilir.

-Rasûl-ü Ekrem (sall
allah.gif
u aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: “İki Müslüman birbirine kılıç çekerse, öldüren de öldürülen de cehenneme gider.” Bir sahabi, “Ey Allah’ın Râsulü! Kâtili anladık ama ya maktul niçin cehenneme gider?” diye sorunca, Allah Rasûlü, “Çünkü o da bütün gücüyle arkadaşını öldürmek için çaba gösteriyordu.” cevabını vermiştir.

-Hadis-i şerifte, “Ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi haset de iyilikleri öyle yer bitirir.” buyurulmaktadır. Haset yangınlarına maruz kalmadan önce bu konuda da tedbirler alınmalıdır. Ezcümle, başka dinlerin müntesipleriyle, hatta din şeklindeki organizasyonların mensuplarıyla bile diyaloglar geliştirip kalblere girmeye çalışan mü’minler, değişik vesileleri değerlendirerek kendi din kardeşleriyle de dostluklarını mutlaka pekiştirmeli ve böylece dâhili bir hercin önünü kesmelidirler.

-Hafız-ı Şirazî der ki: “İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: dostlarına karşı mürüvvetkârâne muaşeret ve düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir.”

M.Fethullah GÜLEN
 
Üst Alt