Camiye koşarak gitmiş ama ikazdan da kurtulamamış.

ceylannur

Yeni Üyemiz
Camiye koşarak gitmiş ama ikazdan da kurtulamamış.
Soru 1: - Camiye geç kalmıştım. Bu yüzden namaza yetişmek için koşarak gittiğim camide imamın namazı bitirip mihrapta Kur'an okumaya başladığını görünce, vakit kaybetmeden bir köşeye çekilerek namazımı kılmaya başladım.
Selam verdikten sonra yaklaşan bir zat, "Senin kıldığın namaz sünnettir. Okunan Kur'an'ı dinlemen ise farzdır. Namaza durmamalı, Kur'an'ı dinlemeli, sonra namaza başlamalıydın." diye ikazda bulundu. Ben de çok kimselerin camiye gelince Kur'an okunurken namaz kıldıklarını gördüğümden bu ikazı şüphe ile karşıladım. Camide Kur'an okunurken namaz kılınmaz mı? Oturup beklemek mi gerekir? Bu konuda bilmemiz gereken nedir acaba?

Cevap: Söylenende yanlışlık yok ama eksiklik vardır. Gerçekten de Kur'an okunurken dinlemek gerekir. Ancak, başka dinleyen yoksa böyledir. Dinleyen bir kişi de olsa varsa, diğerlerinden dinleme mecburiyeti kalkmış olur. Bir köşede namaz kılmakta mahzur söz konusu olmaz. Anlaşılan, siz camiye girdiğinizde okunan Kur'an'ı dinleyen cemaat varmış. Öyle ise sizin dinlemenizi mecburi kılan bir durum söz konusu olmamış. Siz de namazınızı bir köşede kılmış, vakit kazanmışsınız. Bir yanlışlık söz konusu olmamış, denebilir.

Soru 2: - Ben camiye geç geldiğim zamanlarda bu soru hep kafama takılır. Namaz bittikten sonra camiye gelen kimsenin, tek başına kılacağı farzın başında kamet getirmesi gerekir mi, yoksa camideki müezzinin getirdiği önceki kamet sonra gelen cemaate de yeterli sayılır mı?

Cevap: Camideki müezzinin getirdiği kamet sonradan gelenlere de kifayet eder. Geç gelenlerin kendi başlarına ayrıca kamet okumaları gerekmez. Müezzin cemaatin vekili sayıldığından, vekilin getirdiği kamet asıl olan cemaate de yeterli kabul edilir. Ancak, camide vakit namazından sonra ayrıca kaza namazı kılacak erkeklerin, kılacakları kaza namazının başında bir kamet getirmeleri kuvvetli sünnettendir. Terk etmezler. Hanımlar ise namazda kamet getirmekle yükümlü olmadıklarından kamet getirmeleri söz konusu olmaz.

Soru 3: - Bazen camiye gelince imamı rükuda görmekteyiz. Bu durumda ne yapmalıyız? Hemen koşarak rükuda da olsa imama yetişmeye mi çalışmalıyız? Yoksa bekleyip secdeden kalkıp durum netleşince mi imama uymalıyız? Bu sırada çoğu zaman, rükuda imama yetiştik mi, yetişemedik mi diye şüpheler de meydana gelebiliyor çünkü.

Cevap: İmam rükuda iken yetişip birlikte en azından bir defa olsun (sübhane Rabbiyel'azim) denebilecekse, hemen tekbir alıp rükuda imama yetişmeli, tek kelimelik tesbihi de söylemelidir. Böylece o rekata da yetişmiş olduğunu bilmeli, şüpheye kapılmamalıdır. Ancak, bir defa olsun rükuda imamla birlikte bu tesbih duasını söyleyemezse bu rekata da yetişmemiş olur. Bu sebeple, karışıklıktan kurtulmak isteyenin yavaşlayıp, imamın secdeden kalkmasını beklemesinde mahzur olmasa gerektir. Yetişemediği kısmı selamdan sonra kılacaktır elbette.

Bu arada mühim bir noktaya da dikkat çekmeliyim. Camiye koşarak gelenler bir hadisin ikazını unutmamalılar.

Camiye ve cemaate erişmek için telaşlı şekilde koşarak gitmek, bakanların ne oluyor acaba, diye endişe duymalarına sebep olmak, tavsiye edilen bir acelecilik değildir. Koşmadan camiye gelip cemaate telaşsız yetişmeye çalışmalıdır. Hadiste bu konuda özellikle ikaz vardır.

-Namaza giderken sükunetle, vakarla gidin; yetiştiğinizi kılın, yetişemediğinizi de kaza edin!.. uyarısı bizi telaştan uzak, sakince yürümeye davet etmektedir. Bu bakımdan camiye giderken, ya da cami içinde (niyete fırsat vermeyecek şekilde) telaşla safa koşmak pek uygun bulunmamıştır. "Sekinet ve vakar üzere gidin namaza!" denmiştir.


Ahmed Şahin
 
Üst Alt