Örtünmenin Asgari Sınırı ve Açılmanın Kötülüğü

ceylannur

Yeni Üyemiz
Kadının mutlak olarak yüzü ve elleri dahil olmak üzere tüm bedenini örtmesi gerekir.Bu örtünme ise baştan sarkıtılan ve bedenin tamamını örten bir abaye veya çarşaf ile gerçekleştirilebilir.Omuzlardan sarkıtılarak giyilen elbiseler ile şer’î bir örtünme gerçekleşmez.

Kadının boğazını (gerdanını), baldırını ve kollarını göstermesi ve İslâm’a mensup olduğunu söyleyen pekçok kadında gördüğümüz şekilde başını açması; Allah Teâlâ’nın:“İlk câhiliyye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın” buyurduğu durum olan ilk cahiliyye halinden daha ileri bir durumdur. Çünkü kadın (o zaman) ahâlînin önünden (bu şekilde) yürüyerek geçerdi. İşte bu, ilk cahiliyye açılıp saçılmasıdır.

Saîd’in Katâde’den yaptığı rivayete göre O, “İlk câhiliyye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın” ayetini, “kadınlar evlerinden çıktıkları zaman böyle yapmasınlar” şeklinde tefsir etmiş ve “o dönemde kadınların yürüyüşleri kırıtarak ve cilveliydi, Allah onların böyle yapmalarını yasakladı” demiştir.

Yine bu bu âyet, kadının erkeklere güzelliklerini göstermesi olarak tefsir edilmiştir.

İlk câhiliyyenin, İslâm öncesi; ikinci câhiliyyenin, İslâm’da ilk câhiliyyedekiler gibi hareket edenlerin durumu olduğu söylenmiştir.Bütün bunlar, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-’in hanımlarını ve onlar gibi olmak isteyen diğer mü’minlerin kadınlarını korumak için Allah’ın indirdiği terbiye metodlarıdır.

Peki şimdi en güzel elbiseler giyerek ve en son moda güzelleştirme metodlarına göre kendini makyajlamaya gayret edip süslenerek, çarşı pazarda, sosyete kulüplerin-de dolaşan ve erkekleri baştan çıkarıcı yerlerini açan kadınlara ne demeli?

Böyleleri ahlâk bozucu veya en azından ahlâkı bozmaya meyilli kimseler değil midir? Bunlar karşısında dini, kendisini terbiye etmemiş ve akidesi sağlam olmayan erkeğin durumu ne olur? O erkek, vücudunu sergileyen bunun benzeri kadınları görünce, zehirli bakışlarıyla onu takip etmeyecek mi?

Nice âileler kadının bozulması, hayasızca açılması ve şehvetli bakışların ona yönelmesi yüzünden yıkılmıştır. Sonunda boşanma ve âile yapısının parçalanması...

Nice açılıp saçılma, sahibini helak noktalarına ve ahlâkî çöküntüye götürmüştür. Nihayet âilenin veya kocanın bu duruma isyanı ve neticede öldürme... Evet öldürme... Çünkü bir defa öldürme başladı mı, arkasından bütün suçlar peşpeşe gelir.

Allah’ın, örtmesi ve güzelleştirmesi için bahşetmiş olduğu elbisesini ve örtüsünü çıkaran kadın, kendisi, âilesi ve toplumu hakkında ne kadar çok suç işlemiştir.



Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise yarattık.”

Açıklık, ilkel ve hayvânî bir haldir.Eğer kadın örtüsünü çıkarırsa, kendisinin bu dereceye inmesine râzı olmuş demektir.

Hayâ ise, yüce ve tabiî bir değerdir. Vücutta, insanın örtmek ve gizlemek arzusuyla yaratıldığı âzâlar vardır.

Sadece şeytan, vücudu çıplak bırakmayı ve örtüyü çıkarmayı ister.

Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Derken şeytan birbirine kapalı ayıp yerlerini kendile-rine göstermek için onlara vesvese verdi ve “Rabb’iniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedîleşirsiniz diye yasakladı, dedi.Ve onlara; ben gerçekten size öğüt verenler-denim, diye yemin etti. Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvasını tattıklarında, ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve Cennet yapraklarından üzerlerine örtmeye başladılar.”

Şeytan aynı şeytan. Eskiden insanları aldatır ve vesvese verirdi, bugün de huyu hiç değişmemiştir.

“İyi bilin ki, şeytanın yandaşları hep kayıptadırlar.”

Açık-saçıklığın kapladığı topluma bir göz atarsak, çok çeşitli manzaralarla karşılaşırız: nice erkek, insanlar önünde eşinin ihtiyaçlarını karşılamak için kendi zaruri ihtiyaçlarından kısmış, hatta bazan tamamen ferâgat etmiştir. Aksi takdirde sonucun ne olacağını bilemez ki?

Nice genç, evinde değil, sokakta kadının dış görüntüsü sebebiyle harcanan ek masraflardan dolayı evlenmekten çekinmiştir. ‘Evinde kocası için süslenen ve giyinen kim var ki’?
.gif
Bu, kadınlardan birinin söylediği ifâdelerdir.

Nice fasık, enerjisini kendisine ve toplumuna faydalı işlerde harcamak yerine;açık, başına buyruk genç kızlarla beraber olarak tüketmektedir.

Sonu intiharla biten nice olayların başlangıcı, açık kadınlara olan arzulu bakışlardır.

Böylece kadının açılması, insanın fıtratını alt-üst etmesi, şeytana ve onun vesveselerine tabi olmasıdır. Gencin enerjisini boş yere tüketir ve onu değersiz işlere yöneltir. Süslenme masrafları sebebiyle gencin evlilikten vazgeçmesine neden olur. Kadının açılması, âilelerin yıkımına, ölüm ve intihar gibi suçların peşpeşe gelmesine katkıda bulunur.

Bu, kadına ve onun şânına, topluma, ümmete ve onun değerlerine karşı bir vebaldir.

Kadının açılmasının zaruri gerekleri olan güzelleşme malzemelerine harcanan masraflar, bir bölük orduyu donatabilecek veya ümmete faydalı bir fabrika inşa edebilecek seviyeye ulaşır.
 
Üst Alt