haftanın konusu zekat ve fitre

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sürgün

Yeni Üyemiz
:güllBir zekat sekiz sinifa mi taksim edilecek?:güll
Hanefilere ve alimlerin çogunluguna göre zekatin sekiz siniftan sadece birisine verilmesi caizdir. Safiilere göre ise, zekatin sekiz sinifa taksim edilmesi gerekir.Bu mezhebe göre zekatin her siniftan en az üçüne verilmesi tarzindaki taksim caiz degildir.Zamanimizda sekiz siniftan ancak genel olarak dördünü bulmak mümkündür.Bunlar; fakirler, miskinler, borçlular ve yolculardir.
Zekatin tamami bir kisiye verilebilir mi?
Hanefi ve Safiilere göre fakir ve miskinlere ihtiyaçlarini karsilayacak kadar zekat vermek caizdir.Hanefilere göre , eger zekat ayri ayri kimselere verildigi takdirde çok küçük parçalara ayrilacaksa, tamamini bir kisiye vermek daha uygundur. Mesela evlenmek için borca giren bir fakire, ihtiyacini karsilayacak kadar zekat toptan verilebilir.Bir kimseye nisap miktari veya nisap miktarindan fazla zekat vermek caiz ise de, böyle yapmak kerahatten uzak degildir.Ancak borçlu olan birisine hem borcunu ödeyecek, hem de elinde bir miktar para kalacak sekilde zekat verilebilir.
Kari ile koca birbirlerine zekat verebilir mi?
Zengin bir koca fakir olan hanimina zekat veremez. Çünkü kadinin geçimi zaten kocasinin üzerinedir. Imam-i azam'a göre bir kadin da fakir olan kocasina zekat veremez. Imam Ebu Yusuf, Imam Muhammed, Imam Safii ve Imam Malik'e göre ise, zengin bir kadin fakir olan kocasina zekat verebilir. Kayinpeder ve kayinvalide fakir olan damadina zekat verebilecegi gibi, zengin olan damat da fakir olan kayinpederine ve kayinvalidesine zekat verebilir.
Amcaya, kardese, dayiya,hala ve teyzeye zekat verilebilir mi?
Fakir olan amca, kardes,dayi, hala ve teyzeye zekat verilebilir. Hatta bu daha efdaldir.Bir hadis-i serifte "Fakirlere verilen sadaka bir sadakadir, akrabaya verilen sadaka iki sadakadir. Biri sadaka, digeri akrabaya iyilik " buyurularak bunun önemine dikkat çekilmistir.
Zengin zekat malindan yiyebilir mi?
Zengine zekat almak helal olmamakla beraber, zengin birisi bir fakire verilen zekattan yiyebilir."Zengine zekat helel degildir buyuran Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) fakire verilen zekatin hediye edilmesi durumunda, zengine onu almasinin caiz oldugunu bildirmistir. ( Ebu Davud, Zekat:26 ; Müsned, 3:97)
Bir defasinda Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v)'ne Hz.Aise (r.anha) 'nin azadli kölesi Berire'ye sadaka olarak verilen bir et getirilmistir. Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) onun nereden geldigini sordu. "Berire'ye verilen sadaka" cevabini verdiler.Resullulah ( s.a.v), "Bu onun için sadaka,bizim için hediyedir " buyurarak o etten yedi. Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v), bu sözüyle Berire'ye sadaka olarak verilen etin artik onun mali oldugunu, vasfinin degistigini, kendileri için bir sadaka degil, Berire' nin ikrami oldugunu ifade etmislerdir. (Buhari, Zekat:61 ; Ebu Davud, Zekat:30 ; Müslim, Zekat:170 )
Islami hizmetlere zekat verilir mi?
Ayet-i kerimede geçen ve "Allah yolunda harcanma" olarak tercüme edilen "fi sebilillah" ifadesi, mutlak ve umuni olarak zikredilmistir.Bu tabir bazi fikih kitaplarimizda her ne kadar silahla cihada katilan gazilere ve yolda kalan hacilara tahsis edilmisde de ,tefsirlerde ve güvenilir fikih kitaplarimizda meseke daha genis olarak ele alinmistir.Mesela Hanefi mezhebi alimlerinden Imam Kasani, Bedaiu's-Sanai isimli meshur eserinde bulunan ilgili olarak söyle der: "Allah yolunda olanlardan maksat, Allah'a yaklastiran herseydir.Eger ihtiyaç varsa bu manaya, Allah'a itaat yolunda çalisan herkes ile bütün hayir yollari girer."
"Fi sebilillah tabiri umumidir" diyen Fahreddin Razi, bu tabiri söyle açiklar."Fi sebilillah tabiri sadece gazilere mahsus degildir. Zekat bütün hayir yollarina verilebilir. Ölülerin techiz ve tekfini, kale ve cami yapimi da bu tabirin içine girer." ( Tefsir-i Kebir, 16:113 )
Elmalili Hamdi Yazir da, zekatin mücahidlere cihat malzemesi alinmak üzere sarfedilebilecegini söyler. (Hak Dini Kur'an Dili, 4:2581 ).Eskiden cihad kiliçla, kalkanla,topla tüfekle yapiliyordu.Simdi ide genelde cihad gazeteyle, dergiyle , kasetle ,web üzerinden yapiliyor.Bunlar düsmana atilan birer bomba hüviyetini tasir.Dolayisiyla bir Müslüman Islama layikiyla hizmet ettigine, bu yolla dinsizlerle, inkarcilarla cihat ettigine inandigi müesseselere zekat verebilir.
Sonuç olarak, zekat Islam'in gönüllerde yayilmasi ve din düsmanlarinin tahribatini önlemek için Allah yolunda faaliyet gösteren hizmet kuruluslarina da verilir.Günümüzde böyle hizmet kuruluslarina zekat vermek daha da ehemmiyet kazanmistir.Kaldi ki bu da bir cihaddir. Nitekim Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde "Müsriklere karsi malinizla, caninizla ve dilinizle cihat edin" ( Müsned, 3:13,16 : Ebu Davud, Chad 5,38 ) buyurmuslardir. Bugün din düsmanlariyla yapilan en tesirli cihad gazete,dergi,web, kitap, radyo ve televizyon yoluyla yapilmaktadir.
Gayesi Islama hizmet olmayan kurum ve kuruluslara yardim yapilsa da zekat verilemeyecegi gerçegi hatirdan uzak tutulmamalidir.
 

sürgün

Yeni Üyemiz
:güllZekat nerelere ve kimlere verilmez?:güll
Zekat verilecek kimseler ve yerler belli oldugu gibi, zekat verilmeyecek kimseler de bellidir. Su kimselere de zekat verilmez.
  • Müslüman olmayan birine zekat verilmez
    [*]Nisap miktari mala sahip olan kimseye zekat verilmez.
    [*]Anneye, babaya, dede ve nineye, onlarin anne ve babasina zekat verilmeyecegi gibi; kendi çocuklarina, torunlarina, torunlarinin çocuklarina ve daha asagisina da zekat vermek caiz degildir.
Safii mezhebinde ise bu sayilanlar birbirlerine sadece borçlu iseler borçlarinin ödenmesi için zekat verebilirler.Aksi halde veremezler.
  • Bos gezen ve çalismayan kimseye nisap miktari mala sahip olmadiginda zekat vermek Hanefi mezhebine göre caizse de, zekat vermek uygun olmaz.
    [*]Zekat ehil, yani layik olan kimseye verilmelidir. Bunun için de arastirma yapilmalidir. Ve alinan zekat maksada uygun tarzda kullanilmalidir.Mesela zekat alan fakirin bunu sefahete ve gayr-i mesru yollara degil, zaruri ihtiyaçlarina harcamasi gerekir.Borçlu da zekati borcuna sarfetmelidir.
    [*]Islam'in aleyhine çalisan kisi ve kuruluslara zekat verilmez.
 

sürgün

Yeni Üyemiz
:güllZekat ve Niyet:güll
Zekatta niyetin önemi nedir?
Zekati fakire verirken veya zekat için mal ayirirken bunu zekat olduguna kalben niyet etmek gerektigi hususunda dört mezhep alimleri ittifak halindedir.Dil ile niyete ise gerek yoktur.Bir kimse, bir fakire zekat niyetiyle bir sey verirken onu rencide etmemek için "Bu bir hibedir" dese, zekatin sihhatine zarar vermez. Kendisine zekat verilen kimsenin aldigi seyin zekat oldugunu bilmesi de sart degildir. Fakire ,"Bu benim zekatimdir" demeye gerek yoktur.Ancak baskalarina örnek olmak söz konusu ise, zekatin açiktan verilmesi daha faziletlidir. Çünkü zekat farz bir ibadettir.Farzda ise riya olmaz.
Bir mal fakire niyetsiz olarak verilirse, sonradan bunu zekat olmasi istense, eger verilen sey fakirin elinde duruyorsa, o sey zekat yerine geçer. Fakat elinden çikmissa, zekat yerine geçmez.Asil olan vekilin degil, zekati veren kimsenin niyetidir.Bu sebeble zekat veren kimse verdigi seyi ya vekile verirken veya vekil fakire verirken niyet etmelidir.
Bir kimse, zekata niyet etmeksizin zaman zaman fakirlere birseyler verse, o seyler zekat yerine geçmez.
Zekat verirken, niyet Allah rizasini kazanmak olmalidir
Zekatta bir mali, bir parayi fakire veya bir hizmet kurulusuna verirken, gaye sirf Allah rizasini kazanmak olmalidir. Baska bir karsilik beklenmez.Böyle olunca da bir zengin zekatini verirken kesinlikle zekat verdigi kimseyi minnet altina almayi düsünemez. Bilakis kendisini zekat borcundan kurtardigi için zekat verdigi kimseye tesekkür etmelidir.Kasa basindaki memurun mal sahibinin emriyle verdigi kisilere karsi hiçbir minnet taslamaya hakki olur mu?Çünkü mali veren de ,zekatin verilmesini emreden de allahü Teala 'dir.Zekat bu suurla verildiginde fakir kendisini minnet altinda hissetmez, bir eziklik duymaz.Çünkü bilir ki, o mal veya para zaten kendisinin degildir.Zenginin üzerinde emanet olarak durmaktadir.Dolayisiyla borcunu ödeyen biri borçlu oldugu kimseyi minnet altina alamayacagi gibi, borcunu alan kimse de bie eziklik içinde olmaz.Nitekim zekatin zengin üzerinde fakirin bir borcu oldugu gerçegini Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde söyle ifade ederler: "Malin zekatini ödedigin vakit, üzerindeki borcu ife etmis olursun" ( Ibni Mace, Zekat:3)
 

sürgün

Yeni Üyemiz

:güllBal ve diger hayvan ürünlerine zekat düser mi?:güll
Bal, Yüce Rabbimizin biz kullarina ikram ettigi gidali, lezzetli ve sifali bir nimettir.Cenab-i Allah ari manasina gelen "Nahl" Suresi'nde balin bu özelligine isaretle söyle buyurur:
"Rabbin bal arisina: Daglardan, agaçlardan ve insanlarin yaptiklari çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylastirdigi yaylim yollarina gir, diye ilham etti. Onlarin karinlarindan renkleri çesitli bir serbet (bal) çikar ki, onda insanlar için sifa vardir. Elbette bunda düsünen bir kavim için büyük bir ibret vardir." ( Nahl suresi, 68. ve 69.Ayetler )
Ebu Hanife'ye göre, bal eger ösri arazideki aridan elde ediliyorsa miktari ne olursa olsun 1/10 nisbetinde zekat düser. Ahmed bin Hanbel'e göre ise, arazinin ösri arazi olup olmamasi hükmü degistirmez. Her halukardabala zekat düser. Bala zekat düsecegini söyleyen alimler görüslerine delil olarak birçok hadis naklederler. Ebu Seyyare el-Met'i 'den rivayet edilen bir hadis su mealdedir:
" 'Ey Allah'in Resulü,benim arilarim var' dedim. 'Onda birini zekat ver!' buyurdu " ( Neylü'l-Evtar, 4:146 )
Kaynaklarimizda Hz.Ömer (r.a) 'in da baldan zekat aldigi rivayet edilir. ( Ebu Davud, Zekat :13)
Bal hem ölçülebilmekte, hemde saklanabilmektedir. Bu sebeple hurma ve hububat gibi bala da zekat düser. Çünkü bir malin ölçülebilir ve saklanabilir olmasi, zekatin prensiplerindendir. Dolayisiyla bala zekat düsecegi kiyasla da sabittir.
Safii ve Maliki mezhebinde ise, umumiyetle bala zekat düsmedigi fikrindedirler. Bu mezheplerind, bal sivi oldugu için süt hükmündedir ve süte de icma ile zekat düsmedigini görüsündedirler.
Fakat gerek bu konudaki hadisleri, gerek hububatla kiyas, gerekse zekatin umumi prensipleri bala zekat düsecegi görüsünü hakli çikarmaktadir.
Ayrica yumurta ve ipek gibi hayvanlardan elde edilen mahsuller de bala kiyas edilerek masraflari çikarildiktan sonra 1/10'u zekat olarak verilir.
Deniz mahsullerine zekat düser mi?
Imam-i Azam ve talebesi Imam Muhammed 'in de içinde bulundugu bazi alimler, denizden elde edilen balik, sünger ve inci gibi seylerin zekata tabii olmadigi görüsündedirler. Içlerinde Imam-i Azam'in talebesi Ebu Yusuf'un da bulundugu bazi alimler ise, bu servetin zekattan muaf tutulamayacagi kanaatindedirler. Bu görüs tercih edilmeye daha uygundur.
 

sürgün

Yeni Üyemiz
:güllTarim ürünlerinin zekati (ösür):güll
Tarim ürünlerinin de bir mal oldugu ve bu bakimdan zekata tabii bulundugu Kitap,Sünnet ve Icma ile sabittir. Mesela su iki ayette mahsüllerden zekat verilecegine dikkat çekilmektedir:
"Ey iman edenler! Kazandiklarinizin iyilerinden ve rizik olarak yerden size çikardiklarimizdan hayra harcayin. " ( Bakara Suresi 267.Ayet )
"Çardakli ve çardaksiz (üzüm) bahçeleri, ürünleri çesit çesit hurmalari, ekinleri, birbirine benzer ve benzemez biçimde zeytin ve narlari yaratan O'dur. Herbiri meyve verdigi zaman meyvesinden yeyin. Devsirilip toplandigi gün de hakkini (zekât ve sadakasini) verin, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez." ( En'am Suresi, 141.Ayet )
Müfessirler bu ayetlerdezikredilen bagista bulunma (harcama) ve fakirin hakkinin zekat olduguna dikkat çekerler. ( El-Cessa, Ahkamü'l-Kur'an , 1:543 ; Yusuf el-Kardavi,Islam Hukukunda Zekat, 1:352 ; Tefsirü't- Taberi, 5:555 ; 12:161 ).Es-Süddi gibi bazi müfessirler de bu ayetin hükmünün zekat ayetleriyle neshedildigini, yani hükmün kaldirildigin söylerler. Fakat buna katilmak mümkün degildir. Çünkü bu ayetlerin neshedildigini söylemeyi gerektirecek hiçbir delil yoktur.
Ösrün verilmesine hadisten de deliller vardir. Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir hadislerinde bununla ilgili olarak söyle buyurmuslardir: "Yagmurun, kaynaklarin suladigi veya suyu dipten alan mahsulden onda bir; su çekilerek sulanan mahsulde de yirmide bir zekat vardir" ( Müslim, Zekat:7; Buhari, Zekat: 55; Ebu Davud, Zekat:12)
Kitap ve sünnetle sabit olan ösür, icma yani alimlerin ittifakiyla da sabittir.Islam alimleri,yerin mahsulünde sulanma durumuna göre bir veya yirmide bir zekat verilecegi hususunda ittifak etmislerdir.
Ösre tabi olan mallar
Hanefi mezhebine göre, ot,odun ve farisi kamisi disinda kalan bütün tarim ürünleri zekata tabidir. Imameyne göre, bir mahsulün zekata tabi olmasi için çürümeden en az bir yil kalabilecek vasifta olma sarti aranmakta ise de, mezhepte tercih edilen görüs birincisidir.
Safii ve Maliki mezhebine göre ise, ancak bir muhafaza edilebilen, depolanabilen ve tabii gida maddesi olan hububat ve meyvalar zekata tabiidir. Hububattan arpa, bugday,mercimek, nohut, misir, pirinç ve bakla gibi ürünler; meyvalardan sadece üzüm ve hurma. Bu mezheplere göre tabii gida sinifina girmeyen findik, fistik ve ceviz gibi gidalar zekata tabi degildir.Yine depolanamayacagi ve kurutulamayacagi için seftali, armut, elma gibi meyvalar da zekata tabi degildir.
Ahmed bin Hanbel'e göre ölçülebilen, bekletilebilen ve kurutulabilen mahsullerin zekati verilir.
Ösür için bir nisap var midir?
Hanefi mezhebine göre çikan ürün az olsun, çok olsun zekata tabiidir. Imam-i azam 'in talebeleri olan Imam Ebu Yusuf ve Imam Muhammed 'e ve müçtehidlerin çogunluguna göre ise, bir tondan az olan hububattan ve bir sene müddetle elde tutulmayan sebzeler için ösür alinmaz.
Ösür için mahsulün üzerinden bir sene geçmesi gerekir mi?
Ösrün verilebilmesi için mahsulün üzerinden bir sene gibi bir vaktin geçmesi gerekmez.Bir senede birkaç defa alinan mahsulün ösrü, her defa için ayri ayri ödenir.
Ösür miktari ne kadardir?
Ösür, arazinin sulama sekline göre degisir. Arazi sayet yagmur ve kaynak sekline göre sulaniyorsa, onda biri ; motorla veya emek sarfedilerek sulaniyorsa yirmide biri zekat olarak verilir.Bazilari ise buna muhalefet ederler.Geçmiste belki tarla için fazla masraf yapilmiyordu. Günümüzde ise, tarlanin sürülmesi, ekilmesi, gübrelenmesi, mahsulün nakli bir hayli masrafli olmaktadir.Böyle bir zamanda masraflar çikarilmadan zekat verilmesinin, zekat esasina uymayacagini söylerler.Bu konuyla ilgili, Sahabilerden Abdullah bin Abbas (r.a), "Kisi arazisi için yaptigi masraflari zekattan önce öder" derken,Abdullah bin Ömer (r.a) de ,"Meyve için yaptigi masraflari karsilar ve geri kalanin zekatini verir" der.Masraflarin çikaralacagini söyleyen baska alimler de vardir.( Yusuf el-Kardavi, Islam Hukukunda Zekat, 1:398)
Fakirin ösür vermesi gerekir mi?
Zekat, zenginden fakire uzanan bir yardim oldugundan, gerçekten fakir olan ve ürettigi mahsüle muhtaç bulunan birisinin ösür vermesi de gerekmez.
Ösür verilmemis mahsulden yemek
Henüz ösrü verilmemis hububat veya agaç üstündeki meyveden yemek Hanefi mezhebine göre de, Safii mezhebine göre de caiz degildir; yiyen günahkar olur. Çünkü zekati çikarilmadigindan içinde kul hakki bulunmaktadir. Ancak sonradan ödenmek üzere hesap ederek yemekte bir mahzur yoktur.
Bir mahsulden kaç defa ösür alinir?
Ekin ve meyvelerde ösür senede bir defaya mahsus olmak üzere farzdir. Ösrü verilen meyve ve ekinlerin üzerinden birkaç yil geçse tekrar ösür vermek gerekmez. Böyle bir mahsul satilsa, karsiliginda alinan para nisap miktarina ulassa da, zekati verilmez.Ancak bu paranin üzerinden bir yil geçtikten sonra zekati verilir. Zeytinden ösür alinmissa,o zeytinden elde edilen zeytin yagindan ösür alinmaz.
Vakif arazisinden ösür verilir mi?
Ösürde mal sahibine degil, araziye itibar edilir. buna göre arazi vakfa ait bulunsa da, ösrünün verilmesi gerekir. Safiilere göre camilere vakfedilmis olan ürünlerden zekat yoktur.
 

sürgün

Yeni Üyemiz
:güllZekat malin iyisinden verilmeli:güll
Yüce Allah, Bakara Suresi 267. Ayet-i Kerimesi'nde "Ey iman edenler! Kazandiklarinizin iyilerinden ve rizik olarak yerden size çikardiklarimizdan hayra harcayin. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacaginiz kötü mali, hayir diye vermeye kalkismayin. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyiktir." buyurarak müminlere zekatlarini çürük, bozuk veya hastalikli mallardan vermemeleri noktasinda ikaz etmistir.
Zekat memurlarina israrla Müslümanlarin mallarinin iyisini almamalarini emreden Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) (Ebu Davud, Zekat:5 ; Nesei, Zekat:12 ) de mükelleflere mallarinin orta hallisinden zekat vermelerini istemis ve bununla ilgili olarak söyle buyurmustur:
"Üç sey vardir ki, onlari yapan kimse imanin lezzetini almis olur. Bunlar, kisinini bir olan Allah'a kulluk edip, O'ndan baska ilah olmadigina inanmasi, gönül hosnutluguyla malinin zekatini seve seve vermesi, ne yasli, ne uyuzlu, ne hasta ve ne de adi olan hayvani zekat olarak vermemesidir. Zekatinizi mallarinizin orta hallisinden verin.Çünkü Allah sizden malinizin iyisini istememis, fakat adisini de vermenizi emretmemistir. ( Ebu Davud,Zekat: 5)
Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) bir defasinda da Übey bin Ka'b (r.a)'i zekat almasi için birisine göndermisti. Übey bin Ka'b (r.a) o zata gitti, hayvanlarini toplamasini istedi.O kimse develerini toplayinca zekat olarak iki yasina basmis bir deve vermesi gerektigini söyledi. O kimse, "Onun ne sütü var ne de tasimaya elverisli. Ama su deve hem genç , hem de besili disi bir devedir.Bunu al." dedi. Übey bin Ka'b (r.a) ," Emrolunmadigim seyi almam. Resulullah yakinimizda.Bana takdim ettigin seyi ona takdim etmeyi arzu ediyorsan bunu yap. O kabul ederse ben de ederim. Kabul etmezse ben de etmem."
O sahabi vermek istedigi deveyi de yanina aldi, beraberce Resulullah 'a gittiler. Sahabi durumu O'na anlatti. Peygamberimiz söyle buyurdu:
"Vermen gereken deve, memurun istedigidir. Ama ondan daha iyisini vermek istiyorsan, Allah bunun sevabini sana verir.Biz de onu senden kabul ederiz." O kimse, "Iste o budur ya Resulullah.Onu sana getirdim. Buyur al" dedi. Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) onun alinmasini emretti ve o Sahabiye malinin bereketlenmesi için dua etti. (Ebu Davud, Zekat:5 ; Müsned, 5:12)
Hayvanlarin iyisini zekat olarak vermek faziletli oldugu gibi, meyvenin de iyisini zekat vermek gerekir. Bir hadislerinde adi ve küçük hurmanin zekat olarak alinmasini yasaklayan Peygamber Efendimiz Hazretleri (s.a.v) , adi hurmayi zekat olarak veren birisi için de, "Bu kimse isteseydi, bundan daha iyisini zekat olarak verebilirdi. Bu zekatin sahibi kiyamet günü adi kuru hurma yiyecektir" ( Ebu Davud, Zekat:18 ; Ibni Mace, Zekat:19 ) buyurmustur
 

lal

Aktif Üyemiz
Zekat ve fitreyi kimler, kimlere verir?


show_image.php

Bilindiği üzere yüce İslam, Müslüman'ı bencillikten korumuş, egoistlikten muhafaza etmiştir. Bu sebeple İslam'la ilgisi olmayanlar, sadece kendi menfaatlerini düşünebilirler, kendilerini kurtardıktan sonra başkalarının sıkıntısını hesaba katmayabilirler. Hatta 'altta kalanın canı çıksın bana ne' dercesine çevrelerine ilgisiz de kalabilirler. Ama Müslüman böyle diyemez ve çevresine böyle ilgisiz kalamaz. İman ettiği İslam, ona mükellefiyetler yükler ve buyurur ki:

- Senin ekonomik durumun iyidir. Dinen zengin sayılmaktasın. Öyle ise servetinin kırkta birini ayıracak, çevrende gördüğün ihtiyaç sahiplerine Allah'ın emri olarak vereceksin. Hem öylesine vereceksin ki, verdiğin için minnet etmek şöyle dursun, onlar aldığı için minnet duyacaksın, seni borçtan kurtardıkları için teşekkür etme ihtiyacı hissedeceksin.

İşte İslam, Müslüman'ı çevresine böyle ilgi gösteren sosyal insan haline getirir.

İslam'ın Müslüman'a yüklediği bu yardım yükümlülüğü bilhassa Ramazan ayında daha çok gündeme gelmektedir. Zenginler bu ayda servetlerini hesap ederler, zenginlik sınırına ulaşmışlarsa kırkta birini ayırıp ihtiyaç sahibi din kardeşlerine verme mutluluğu yaşarlar.

Ayrıca aile bireylerinin fitresini de hesap ederler. Her bir aile ferdi adına bir fitre vermeyi yaratılış, varoluş sadakası olarak borç bilirler.

Ancak bu yardımda dikkat edecekleri hususlar vardır. Çevresindeki ihtiyaç sahiplerinden kimileri (nafakası kendine ait) yakın akraba, kimileri de uzak akraba, konu komşu olabilirler. Bunları ayırmaya ise ihtiyaç kesindir. Çünkü yakın akrabaya zekat, fitre verilmez. Verirse zekat, fitresini sanki bir cebinden çıkarıp öbür cebine koymuş gibi olur. Vermemiş durumuna düşer. Öyle yanılgıya düşmemek için kimlere zekat, fitre verilip, kimlere verilmeyeceğini bilmesi gerekir.

Nitekim zekat ve fitre, sayacağımız şu yakınlara verilmez. Zira bunlar kendisinin çok yakınlarıdır. Onları zekatla, fitreyle değil de servetin kendisiyle desteklemeli, kendisinden bir parça olarak kabul etmelidir. Bu ortakları da şöyle sıralamak mümkün olabilir:

- Anneye, babaya, nineye, dedeye, oğullara, kızlara, bunların çocukları olan torunlara zekat, fitre verilmez. Bunlar yabancı değil servetin sanki ortağıdırlar. Zekatla, fitreyle değil servetin kendisiyle desteklenmelidir.

Bunların dışında zekat ve fitre verilecek uzak akrabalarla konu komşuları da şöyle sıralamak mümkündür:

- Evlenerek başka aileye gitmiş ihtiyaç sahibi kız kardeşlere, ayrılmış oğlan kardeşlere, bunların çocuklarına, yani yeğenlere, amcalara, dayılara, bunların çocuklarına, hala ve teyzelere, kayınvalideye, kayınpedere, damada, geline ve akraba olmayan diğer ihtiyaç sahipleri konu komşuya, bakıma muhtaç öğrencilere, bunların vekillerine zekat ve fitre verilmelidir.

Öyle ise önce yakında bekleyenlerin ihtiyaçları öne alınır, sonra çok münasip görülen uzaklara da gönderilebilir. Yeter ki gönderilen bu kimseler tam ihtiyaç sahibi olsunlar. Bayramdan önce ellerine geçerek bayramın mutluluğunu birlikte yaşama imkanına kavuşsunlar.

Daha doğrusu, bayram sevincinde hep beraber olalım. İçimizde üzgünler, dargınlar, kırgınlar, ihtiyaç sahipleri kalmasın. Yardımların hikmeti de budur zaten. Hep birlikte bayram yapmak.

Bir taraf ihtiyaçlarını karşılamış, huzur içinde bayram yapıyor, diğer taraf ise sıkıntılar içinde kıvranıyor, sonra bir arada bayram yapıyoruz. Bu İslam'ın kardeşlik mesajına, Müslüman'ın merhamet ve şefkatine de uygun düşmez. Ağlayanlarla gülenler yan yana bayram yapamaz. Birlikte ağlamalı, birlikte gülmeliyiz. Bizim İslam kardeşliğinden anladığımız böylesine samimi bir ortaklıktır. Sizin de böyle düşündüğünüzü düşündüğüm için bunları arz etmekten çekinmiyorum.
Ahmet Şahin - Zaman
 
E

ebedi

Guest
çok güzel bir konuya değinmişsiniz allah razı olsun
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt