İsLami Fıkıh AnsikLopedisi (Alfabetik)N

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZI HIZLI KILMAK
Namazda hızlı okumak namazı bozar mı?
Önce genellikle "işlerin ortasının daha hayırlı olduğunu" (54 Suyûtî, el-Câimi'us-sağîr (bk Feyzu'I-Kadîr IV/385) bilmek gerekir Namazda aslolan, düşünerek, huşû ile kılmaktır Söylediklerini düşünmeye zaman kalmayacak kadar hızlı kılmak, namazı namaz olmaktan çıkarır Allah; "Namazı beni hatırlamak için kıl" (55 Tâ-hâ (20) 14) buyurur Cemaatle kılındığı takdirde imamın uzatması ile, cemaati bıktırabilir Bu durumda orta yolu izlemek gerekir Kişi yalnız başına kılıyorsa, bitkin hale gelmeyecek kadar uzatabilir Bu durumda orta yol da, kişinin kendini usandırmayacak kadar uzatmasıdır Öyle ise duruma göre davranmak gerekir
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZI KAZAYA BIRAKMAK - NAMAZ BİLE BİLE KAZAYA BIRAKILIR MI?
Namazı bile bile ve özürsüz olarak terketmek en büyük günahlardandır Zaten Imam Zehebî büyük günahları anlattığı müstakil kitabında, namazı terketmeyi dördüncü olarak sayar (35 Zehebî, Kitâbu'I-Kebâir 18 vd ) Rasûlüllah Efendimizin namazı "dinin direği" (36 Adı geçen hadis ve benzerleri için bk Hindî Vll/284 ‚ ) olarak nitelemesi, onun değerini anlatan en veciz ifadedir Kur'ân-ı Kerim'de namazdan "iman" diye sözedilmiştir (37 Bâkara (2) 143) Bu yüzden bir müslüman namazını bile bile terkedemez Ancak terkederse Hanefiler yine de kâfir olmadığı gürüşündedirler Elverir ki inkâr ederek ve hafife alarak terketmiş olmasın Fakat namazı bile bile terkedenin kâfir olacağını söyleyenler de vardır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZI TERKETMENİN HÜKMÜ
Namazın akıllı, büluğ çağına girmiş, hayız ve nifastan temizlenmiş her müslümana farz olduğu konusunda görüş birliği vardır Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetlerde vekâlet ve niyabet geçerli değildir Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terkeden âsî ve fasık olur
Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur Âhiretteki azapla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Onlar suçlulara sorarlar: Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik" (el-Müddessir, 74/40-43) "Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular Onlar bu taşkınlıklarının cezasını yakında göreceklerdir Fakat tövbe edip, iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır" (Meryem, 19/59, 60) "Vay o namaz kılanların haline ki, onlar kıldıkları namazdan habersizdirler" (el-Mâûn, 107/4-5) Hz Peygamber (sas)'de şöyle buyurmuştur: Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar" (Ahmed b Hanbel, IV, 238, VI, 461) Kim ikindi namazını terkederse ameli boşa gitmiş olur" (Buhârî, Mevâkît,13, 34; Nesâî, Salât,15) Kim, önemsemeyerek üç cuma namazını terkederse, Allah Teâlâ onun kalbine mühür vurur" (Nesâî, Cumâ, 2; Tirmizî, Cuma 7; Ibn Mâce, Ikâme, 93)
Hanefilere göre, tembellik yüzünden namazını terkeden kimse, namazı inkâr etmediği sürece dinden çıkmaz, ancak günahkâr, fasık olur Kendisi bu konuda uyarılarak tevbeye , kötü örnek olmaması için toplumdan tecrid edilir ve te'dib amacıyla dövülür Ramazan orucunu terkeden kimse de bunun gibidir (Ibn Abidîn, Reddül-Muhtâr, Mısır, ty, I, 326; eş-Şürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, Mısır 1315, s 60; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-Islâmî ve Edilletuh, Dimaşk 1985, I, 503)
Hanefiler dışındaki mezhep imamlarına göre ise, namazını özürsüz olarak terkeden kimse, mürted'de olduğu gibi Islâm toplumuna karşı gelmiş sayılır ve tövbe etmezse en ağır şekilde cezalandırılır (Ibn Rüşd, Bidâyetül-Müctehid, Mısır ty, I, 87; eş-Şirâzî, el-Muhezzeb, el-Nalebî tab'ı, I, 51; Ibn Kudâme, el-Muğnî, 3 baskı, Kahire ty, II, 442-447; ez-Zühaylî, age, I503, 504; Krş et-Tevbe, 9/5; Buhârî, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 25, 26)
Namazını unutarak, uyanamayarak veya tembellik yüzünden zamanında kılamayan bunu kaza eder Hadis-i şerifte; Kim uyuyarak veya unutmak suretiyle namazını kılmamış olursa, hatırladığında hemen kılsın " (Ebû Davûd, Salât,11; Ibn Mâce, Salât,10; Nesaî, Mevakît, 53) buyurulur Fakihlerin büyük çoğunluğuna göre; uyumak veya unutmak gibi bir özür sebebiyle namazını vaktinde kılamayanın kaza etmesi gerekince, özürsüz olarak, tembellik yüzünden kılmayana öncelikle kaza gerekir Namazı vaktinde kılamadığından dolayı da Allah'a ayrıca tevbe ve istiğfar etmesi gereklidir Cenab-ı Hak, kendisine ortak koşmanın dışında kalan günahları affedebilir Namazı da içine alabilen bu affın kapsamıyla ilgili çeşitli nasslar vardır ,
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
"Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez Bunun dışında dilediği kimseyi affeder" (en-Nisâ, 4/48)
Ubâde b es-Sâmit'in naklettiği bir hadiste şöyle buyurulur: Kullarına farz kıldığı beş vakit namazı, küçümsemeden hakkını vererek, eksiksiz olarak kılan kimseyi, Allah Teâlâ cennetine sokmaya söz vermiştir Fakat bu namazları yerine getirmeyenler için böyle bir sözü yoktur Dilerse azap eder, dilerse bağışlar" (Ebû Dâvûd, Vitr, 2; Nesâî, Salât, 6; Dârimî, Salât, 208; Mâlik, Muvatta', Salâtül-Leyl, 14) Ebû Hureyre (ra)'ın naklettiği bir hadiste de şöyle buyurulur: "Kıyamet gününde kulun ilk hesaba çekileceği şey farz namazdır Eğer bu namazı tam olarak yerine getirmişse ne güzel Aksi halde şöyle denilir: Bakın bakalım, bunun nafile namazı var mıdır?" Eğer nafile namazları varsa, farzların eksiği bu nafilelerle tamamlanır Sonra diğer farzlar için de aynı şeyler yapılır" (Tirmizî, Salât, 188; Ebû Dâvûd, Salât, 145; Nesaî, Salât, 9, Tahrîm, 2; Ibn Mâce, Ikame, 202)
Bu duruma göre, farz namazların eksisini sünnet ve diğer nafile namazlar tamamlamaktadır Farz, vacib veya sünnet ayırımı yapılmaksızın ibadetlerin yerine getirilmesi müminin gayesi olmalıdır Çünkü bu, dünyevî huzur ve mânevî mutluluk kaynağı olması yanında, ahiret için de en büyük hazırlıktır
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN ÇEŞİTLERİ
Namazlar:

lFarz,
2Vacip,

3Sünnet,
4Nâfile namazlar, diye ayrılabilir
Farz namazlar da:

1Her mükellefe farz olan
2Yeteri kadar mükellefe farz olan diye ikiye ayrılır

Her mükellefe farz olan namazlar, her gün kılınan
l Sabah,

2Ögle,
3Ikindi,
4Akşam,
5Yatsı olmak üzere "Beş Vakit Namaz"dır

Yeteri kadar mükellefe farz olan namaz, cenaze namazıdır Cuma ile Bayram namazları da sadece erkeklere gereklidır Cuma farz, bayramlar ise vaciptir Ancak bunları kadınlar da kılabilir
Beş vakit namazdan:
l Sabah Namazı, dört rekattır Ikisi kuvvetli sünnet, ikisi de farzdır Önce sünneti sonra farzı kılınır
2 Ögle Namazı on rekattır Dördü ilk sünneti, dördü farzı, ikisi de son sünnetidir Önce dörtlü sünneti, sonra farzı, sonra da ikili sünneti kılınır Sünnetleri kuvvetli sünnettir

3Ikindi Namazı sekizrekattır Dördü sünneti, dördü de farzıdır Önce sünneti kılınır Farzından sonra sünnet ya da nafile kılınmaz Sünneti devamlı kılınan sünnetlerden değildir Ancak kılanlara Peygamberimiz, merhamet duâsında bulunmuştur (Tirmizî, salat 207 ; Müsned N/117)
4Akşam Namazı beş rekattır Ikisi sünneti, üçü de farzıdır Önce farzı sonra sünneti kılınır Sünneti güçlü sünnetlerdendir
5Yatsı Namazı on rekattır Vitir de genellikle yatsı ile kılındığı için onüç rekat sayılır Dördü ilk sünneti, dördü farzı, ikisi son sünneti, üçü de vitirdir Önce dörtlü sünneti, sonra farzı, sonra ikili sünneti, sonra da vitir kılınır Ilk sünneti, ikindinin sünneti gibidir, son sünneti, güçlü sünnetlerdendir
Genel kural olarak ikili sünnetler, dörtlü sünnetlerden daha güçlüdür
Vacip namazlar; -yukarıda da denildiği gibi- her mükellefe vacipolan vitir namazı ile, sadece erkeklere vacipolan bayram namazlarıdır
Sünnet Namazları deyince, öncelikle beş vakit namazla beraber kılınan sünnetler akla gelir Bunların güçlü olan ve olmayanlarına üç önceki maddede değindik Ramazanda kılınan Teravih Namazı da güçlü sünnetlerdendir
Ayrıca Küsûf ve Hüsûf Namazı, yani; Güneş ve Ay tutulduğunda kılınan namaz da güçlü sünnetlerdendir Güneş ve Ay tutulduğunda namaz kılmak, tutulmanın kalkması için değil, Dünyayı, Ayı ve Güneşi tesbih taneleri gibi çeviren Allah'ın gücünü hatırlattıkları içindir Hattâ deprem, şiddetli rüzgâr, sürekli yağmur, ya da yağmurun yagmaması, yıldırım ve salgın hastalık zamanlarında da aynı gaye ile namaz kılmak sünnettir
Farz, vacip ve sünnetlerin dışında kalan namazların en güçlü olanı ve insanı Allah'a en çok yaklaştıranı, gece kalkılarak kılınan "Teheccüd Namazı" dir Ya da nafileyi sünnetlerden ayırırsak, en güçlü ve önemli nafile, Teheccüd Namazı'dir diyebiliriz Ancak farzların dışında kalan bütün namazlara "Nafile Namaz" da denir"Nafile" dilimizde olduğu gibi "boşuna" anlamına değil, "gerekli olana ilave" anlamındadır
Teheccüd'ün dışındaki nafile namazlar:
1 Mescidlere girildiğinde Mescidi Selâmlama Namazı
2 Abdest alındığında daha ıslaklığı kurumadan iki rekat Abdest Sükrü Namazı
3 Kuşluk vaktinde dört ya da fazla rekat olarak kılınan Duha Namazı
4 Bir işi yapmakla yapmamak arasında tereddüt edildiğinde, iki rekat olarak kılınan "hayırlı olana isteme" anlamında "Istihare Namazı"
5 Bir ihtiyacı ve arzusunun giderilmesi için, iki rekat olarak kılınan, "Allah'tan yardım dileme" anlamında "Istiâne" ya da "Hâcet Namazı"
6 Dört rekat olarak kılınan "Tesbih Namazı"
7 Akşam namazından sonra kılınan altı rekat "Evvâbin Namazı" gibi namazlardır Mükellefler bunları kılmak zorunda değildir Ancak kulluğu ispatlamanın en az şartı farz namazlardır Nafileler ise insanın Allah'a yakınlaşmasını sağlarlar (bk Buharî, rikâk 38; Müsned VI/256)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN EDEPLERİ
Namazın edepleri önem bakımından sünnetten de sonra gelen meselelerdir Bunlara "müstehab"da denilir Yapılan bir isin en sonunda tastamam yapılması, ufacık pürüzlere varıncaya kadâr giderilip cılasının eksiksiz ve lekesiz yapılması gibidirler Bulunmamaları insana günah kazandırmaz ama, bulunmaları sevabı artırır ve deyim yerinde ise insanın, sonunda "aferin" ve "yıldızlı pekiyi" almasını sağlar Böyle olan davranışların önemlileri şunlardır:

1 Namazda gözünü secde yerinden ayırmamak (Rukû'da ayaklarının üstüne, oturuşta da ellerinin doğrultusuna bakar)
2 Namazda esnerse, elinden geldiği kadar ağzını açmamak
3 Başlangıç tekbirinde erkekler ellerini yenlerinden çıkarmak
4 Elden geldiği kadar öksürmemek
5 Cemaatle namazda "hayye'ale's-salâh" dendiğinde ayağa kalkmak
6 "Kad kâmeti's-salâh" dendiğinde imam namaza başlamak, (ikamet bittikten sonra başlamasının daha güzel olacağını söyleyenler de vardır)
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN HERHANGİ BİR REKATINDA SEHVEN BİR SECDE TERK EDERSE BİLAHARE HATIRLARSA NE YAPMAK İCAB EDER?
Namazın herhangi bir rek'atında sehven bir secde terk ederse bilahare onu hatırlarsa Hanefi mezhebine göre hatırladığı yerde terkettiği secdeye kaza eder Terkettiği secdeden sonra ne yapmışsa geçerlidir Onu kaza etmek icab etmez Terkedilen secdeyi hangi rükünde hatırlamış ise o rüknün kaza edilmesi hususunda ihtilaf vardır Hidaye kitabına göre kaza edilmesi gerekmez Ebu Yusuf'a göre kaza edilmesi gerekir
Şafii mezhebine göre ise; unutulan secdenin hangi rek'attan olduğunu bilmez veya son rek'attan değil, daha önceki rek'atların birisinden olduğunu bilirse bir rek'at kılmakla mükelleftir Fakat son rekattan olduğunu biliyorsa sadece bir secde getirmekle mükelleftir
__________________
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN KILINIŞ ŞEKLİ
Cenaze ve Bayram Namazları dışındaki bütün namazların kılınışı aynıdır Bu yüzden biz sadece sabah namazının sünnetinin kılınış şeklini anlatmakla yetinecegiz, böylece bütün namazların kılınışı anlatmış olacağız
Önceden gerekli şartlar yerine getirildikten sonra, Kıbleye dönük olarak, niyyet eder (yani yaptığı hareketi, sabah namazının sünnetini kılmakta olduğunu bilerek yapar) "Allah-ü Ekber" diyerek ellerini, içleri açık ve kıbleye dönük olarak, erkekler kulaklarına kadar, kadınlar omuzlarına kadar kaldırır Ellerini; erkekler göbeklerinin altından, kadınlar göğüslerinin üstünden, sağ el, sol el üzerine gelecek şekilde bağlar "Sübhaneke"yi okur
"Eûzü, Besmele" çekerek "Fâtiha" yi okur Fâtiha'nin arkasından, besmele çekmeden, Kur'ân-ı Kerîm'in herhangi bir yerinden, küçük bir süre, üç kısa âyet, ya da bunlar kadar bir uzun âyet okur Ellerini salıvererek "A1lah'u Ekber" derken rukû'a egilir Rukû'da erkekler elleriyle dizlerini kavrarken kadınlar elleririi dizlerinin üzerine koymakla yetinirler ve orada en az üç defa "Sübühâne Rabbiye'1-Azîm" der "Semiallâhü limen hamideh" derken kalkip doğrulur Doğrulduktan sonra ayakta durması gereken azıcik zamanda "Rabbenâ ve leke'I-hamd" derse güzel olur "Allah'ü Ekber" diyerek secdeye iner Secdede alni ile beraber burnu, elleri arasında yere değmekte ve ayakları parmakları üzerinde dikilmektedir En az üç defa "Sübhâne Rabbiye'l-A'lâ" der ve "Allahü Ekber" diyerek oturuş biçimine geçer "Allahü Ekber" diyerek tekrar secdeye gider ve aynı şeyleri yapar "Allahü Ekber" derken ayağa kalkar, ellerini aynı şekilde bağlar, "sübhâneke" ve "Cûzü" dışında, secdeler tamamlanıncaya kadar aynı şeyleri yapar Yalnız Fâtiha'dan sonra okuyacağı sûre ya da âyetlerin, bildiği varsa değişik olması güzeldir Secdeler tamamlanınca, yerinde anlatıldigi şekliyle oturur "Tahiyyât", "salli" ve "bârik"i, arkasından da biliyorsa "Rabbenâ âtina" duâsını okur ve "es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek önce sağ yanına, aynı selâmı tekrarlayarak sonra da sol yanına selâm verir ve iki rekatlı bir namaz bitmiş olur
l Sonunda selâm verilecek oturuşların tümünde "tahiyyât"dan sonraki "salât ve selam"larla, "Rabbenâ âtinâ" duâsı okunur
2 Sonunda selâm verilmeyecek olan birinci oturuşta sadece "tahiyyât" okunup kalkılır Bundan sadece ikindinin ve yatsının dörtlü sünnetleri ile Teravih namazı müstesnadır: Onların selâm verilmeden kalkılacak oturuşlarında da "salli" ve "barik" duâları okunur
3 Sadece "tahiyyat" okunup kalkılan oturuşlardan sonra "subhaneke" okunmadan "besmele" ile "fâtiha" ya geçilir
4 "Tahiyyat"tan sonra "salli" ve "barik" okunan bütün oturuşlardan sonra, ayağa kalkıldığında, namaz yeniden başlıyormuş gibi "sübhaneke" okunur
5 Akşam namazının ve vitrin 3 rekatları tek olarak kılınır
6 Vitrin üçüncü rekatında "Fâtiha" ve sûreden sonra eller salıverilip tekrar başta olduğu gibi tekbir alındıktan sonra "kunût" duâsı okunur Cemaatle namazda imamın dışındakiler sadece "Fâtiha" ve "sûre"yi okumazlar Diğer tekbir ve duâları okurlar
Namazın Mekruhları
Namazı bozmamakla beraber, mükemmelligine zarar ve namazda yapılmaları, çok güzel bir sanattaki lekeleri andıran şeylerdir Namazın sevabını eksiltirler, çokça yapılmaları, namazı yaralı-bereli hale sokar
Namazda mekruh olan davranışlar:
l Elbisesiyle oynamak,

2 Bedeniyle oynamak,
3 Secde yerindeki çakil gibi şeyleri iki defa düzeltmek (bir defa düzeltmek zarar vermez)
4 Parmak çıtlatmak,
5 Elini böğrüne koymak,
6 Yüzünü sağa sola çevirmek,
7 Erkek, kollarını secdede yere koymak ve böğrüne yapıstırmak; (Bu, kadınların ayrıcalıklı bir davranışıdır),
8 E1 ile selâm almak,
9 Baş ile selâm almak,
10 Özürsüz bağdaş kurmak,
11 Secde yaparken elbiselerini toplamak,
12 Elbisesini kollarından giymeyip omuzlarına atmak,
13 Esnemek;
14 Gerinmek,
15 Gözlerini sürekli yumuk tutmak,
16 Saçları başa toplayıp bağlamak,
17 Erkek baş açık kılmak,
18 Kirli ve adi elbiselerle namaz kılmak,
19 Alnındaki tozu-toprağı namazda iken silmek,
20 Gökyüzüne bakmak,
21 Âyetle iz saymak, tesbihleri saymak,
22 Imam bir arşın kadar yüksek yerde bulunmak
23 Imam alçakta, cemaat yüksek yerde bulunmak (Bu son iki maddede Imamla beraber cemaattan bir kısmı da bulunursa mekruh olmaz),
24 Ön safta boş yer varken arka safta durmak,
25 Resimli elbiselerle namaz kılmak,
26 Yukarısında, yanlarında ya da önünde canlı resmi varken namaz kılmak, (Resimler ilk bakışta sezilemeyecek kadar küçük ise, ya da cansız varlıkların resmi ise zarar vermez)
27 Zararından korkmayacağı yılan ve akrebi namazda iken öldürmek,
28 Insanın yüzüne doğru namaz kılmak,
29 Ateşe doğru namaz kılmak
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN ŞARTLARI
Namazın şartları deyince, onlar olmadan namazın da olmayacağı şeyler anlaşılır Bir şeyi ayakta tutan ana parçaların herbirine "rukün" dendiği için, namazın şartlarından, namaza başladıktan sonra olanlarına aynı zamanda namazın rukünleri denir Hepsine birden namazın farzları da denir
Namazın şartları, yani namaza başlamadan önceki farzlar beş tanedir:
l Hadesten, yani hükmî pislikten temizlik

2Necasetten, yani hakiki pislikten temizlik
3Avret sayılan bölgeleri örtmek
4Namazı Kıbleye dönerek kılmak
5Her namazı kendi vaktinde kılmak

Namazın rükünleri, yani namaza başladıktan sonraki farzlar yedi tanedir:

1 Niyyet, yani kıldığı namazın hangi namaz olduğunu bilmek
2 Başlangıçtekbiri
3 Farz namazları ayakta kılmak
4 Namazda Kur'ân dan mutlaka bir parça okumak
5 Rukû', yani ayakta iken belden eğilmek
6 Secde, yani alnını yere değdirmek
7 Son oturuşta "Tahiyyât" okuyacak kadar durmak

Namazın gerek şartlarının, gerekse rukünlerinin hepsi farz olduğu için, bunlarsız farz namaz düşünülemez Birisi dahi bulunmazsa namaz batıl olur, yani tümden gider Onun için bunların herbiri hakkında biraz bilgi vermek gerekir
Hükmî Pislikten (Hadesten) Temizlik
Temizlik bölümünde de gördüğümüz gibi hades, hükmî olan, yani varsayılan pislik, ya da manevî olan pislik demektir ki cünüplük ve abdestsizlikten ibarettir Buna göre âdeti ve lohusalığı biten ve cünüp olan mükellefin yıkanması, abdesti bulunmayanın da abdest alması, bunları yapamıyorsa teyemmüm etmesi gerekir Namaza ancak böyle başlayabilir
Gerçek Pislikten (Necasetten) Temizlik
Namaz kılanın hem vücudu ve elbisesinin, hem de namaz kılacağı yerin temiz olması demektir Pis olan şeyler bölümünde kaba ve hafif sayılan pislikleri görmüş, onların ne kadarının namaza engel olacağını ve nasıl temizleneceklerini anlatmıştık Oraya bakılmalı Vücudundaki ya da elbisesindeki pisliği giderecek bir şey bulamayan kimse, namazını çıplak değil, pis olan elbise ile beraber kılar
Avret Olan Yerlerini Örtmek
Namazda kadının yüz, el ve ayakları dışındaki yerlerinden, erkeğin ise göbekle diz kapağı arasından, bir organın dörtte biri kadar açık olması namaza engeldir Tenin rengini gösteren elbise, hiç giyilmemiş gibidir Elbisenin dar olup organları belli etmesi halinde, rengini göstermiyorsa namaza engel değildir, ancak mekruhtur Bu konu daha geniş olarak "Avret ve Örtü" bölümünde ele alınacaktır
Kıbleye Dönmek
Kıble; ön yön demektir Namaz kılarken Kâbe'ye dönüldügü için Kâbe'ye "Kıble" denmiştir Kâbe şu andaki Mekke sehrinde bulunan ve Allah'ın emriyle ilk defa Hz Ibrahim Peygamber (as) tarafından yapılıp, sonraları birkaç kez tamir gören, küp şeklinde dört duvar bir yapıdır Taşının ve maddesinin bir olağanüstü yönü yoktur Ancak duvarında Cennet'ten çıktığı rivayet edilen Siyah Taş (Haceru'l-Esved) vardır ve Kâbe, bütün dünya müslümanlarını bir noktaya yönelttigi için "tevhid" in, yani Allah'ı birlemenin sembolüdür ve bu bakımdan herşeyden daha değerlidir

Kâbe'nin etrafında bulunanların kıblesi, Kâbe'nin bizzat kendisidir Kâbe'den uzaklarda olup onu göremeyecek olanların kıblesi ise kâbe'nin bulunduğu yöndür Tam Kâbe'ye isabet edememeleri zarar vermez
Namaz kılacağı yerde Kıble'nin hangi tarafa olduğunu bilmeyen, soracak kimse de yoksa, kendi imkânları oranında araştırma yapar ve kanaat ettiği yöne doğru kılar Kılarken görüşü değişirse, o yöne doğru döner Namaz bittikten sonra hata ettiğini anlasa da namazı tekrarlamaz Ama araştırma yapmadan rastgele bir yöne dönmekle Kâbe'ye isabet ettirse dahi namazı caiz olmaz
Düşman gibi bir şeyden korkan, hasta, bağlı, ya da binek üzeride bulunan kimselerin, dönmeye güç yetirebildkleri yön, kendi kıbleleridir

Vakit
Her namazı kendi vaktinde kılmak şarttır Sabah namazının vakti; ikinci fecir, yani şafağın doğuşundan Güneşin Doğuşuna kadar olan süre, Öglenin vakti; zevâlden, yani gölgenin en kısa olup uzamaya başladığı andan, her şeyin gölgesi, zevâl gölgesi dışında, kendisinin iki misline ulaştığı ana kadardır Imam-ı Azam dışındaki imamlara göre ise, herşeyin gölgesi, zevâl gölgesi dışında, kendisinin bir misli olmasına kadardır Ikindinin vakti; ögle vaktinin bitiminden Güneşin batışına kadarki süre, Akşamın vakti; Güneşin batışından, batıdaki kızıllığın ve onun arkasından beliren beyaz şafağın kayboluşuna kadarki süre; Yatsının ve vitrin vakti; Akşam vaktinin bitişinden, ikinci fecire, yani şafağın doğuşuna kadarki süredir Ancak vitir yatsıdan önce kılınmaz Bu vakitler Güneşe göre hesaplandığı, Güneşin hareketleri de astronomi ilmince bilinebildiği için, bunların takvime göse tesbiti daha kolaydır
Müstehap Vakitler:
Bazı vakitlerde namazı geciktirmek, ya da acele etmek müstehaptır: Meselâ:

1 Sabah namazını; selâm verdiğinde abdest alıp Fâtiha'dan başka kırk âyet okunacak bir namaz daha kılacak zaman kalacak şekilde geciktirmek
2 Ögleyi, yaz sıcaklarında gün ortası harareti geçinceye kadar ertelemek
3 Ikindiyi, Güneşin sararma zamanına kalmayacak kadar geciktirmek
4 Yatsıyi gecenin son üçte birine kadar geciktirmek
5 Uyanabileceğinden eminse, vitri gecenin sonuna kadar geciktirmek
6 Kışın öğleyi acele kılmak
7 Akşamı, yıldız karışımından önce kılmak
8 Bulutlu günlerde ikindi ve yatsı namazlarını acele kılmak
9 Bulutlu günlerde ikindi ve yatsının dışındaki namazları geciktirmek müstehaptır (Bu son iki madde zamanın takvimsiz hesaplanmasına göredir)

Mekruh ya da Haram Vakitler:
Bazı vakitlerde namaz kılınmaz Bunlar:

1 Güneş'in doğmaya başlamasından, bir mızrak boyu yükselişine kadar (Ülkemizde yaklaşık 45 dakika)
2 Öğleyin güneş tam tepede bulunduğu zaman, (ögleden yaklaşık onbeş dakika öncesinden öğle ezanına kadar)
3 Güneş sararmaya başladığı andan batıncaya kadar, (yaklaşık kırkbeş dakika) O anda yalnız o günün ikindisinin farzı kılınabilir
4 Sabah ve ikindi namazlarından sonra tavaf ve nafile namazı kılmak (Kaza ve cenaze namazı kılınabilir, tilâvet secdesi yapılır)
5 Ikinci fecrin doğuşundan sabahın farzını kılıncaya kadar, sabahın sünnetinden başka nafile namaz kılmak
6 Akşamın vaktinde, akşamı kılmadan önce nafile kılmak
7 Hutbe okunurken nafile kılmak
8 Bayram günü bayram namazından önce namaz kılmak
9 Arefe ve Müzdelife'den başka bir yerde, bir özürle de olsa iki vakti birleştirerek kılmak

Bunların ilk üçü haram, geri kalanları mekruhtur:
Niyyet
Namazın niyyeti, yapmakta olduğu hareketin namaz kılmak olduğunu ve hangi namazı kılacağını bilmekten ibarettir Meselâ ikindi namazını kılmak için kıbleye dönen bir adam tekbir için ellerini kaldırırken ikindinin, meselâ, sünnetini düşünüp, kendisi için tekbir almakta olduğu bu kılacağı namazın, ikindinin sünneti olduğuna içinden karar vermesi niyyettir ve bu bir anlık meseledir Dilden söylemesine gerek olmadığı gibi bu güzel de değildir Çünkü niyyet kalbin işidir Insanın dili birşey söylerken kalbi başka şey söylerse, niyyet, dilinin dediği değil, kalbinin dediğidir Bu yüzden niyyeti kalbinden yapan, mutlaka isabet eder, ama diliyle yapan kalbi başka şey söylerse isabet etmeyebilir Onun için eski âlimler dil ile niyyeti bid'at saymışlar ve bunu, ne peygamber, ne onun arkadaşları, ne de onları özleyen tâbiin yapmıştır (bk imam Rabbanî, Mektubât) Öyleyse biz de yapmamalıyız, demişlerdir Gerçekten de niyyetin dil ile yapılması, sadece son devir kitaplarında ve ilmihallerinde görülen bir şeydir Oruç ve diğer ibadetler için de durum aynıdır
BaşlangıçTekbiri
Namaza, Allah'ın yüceliğini bildiren bir kelime ile başlamak namazın şartlarındandır Buna iftitah (başlangıç) tekbiri ya da "tahrîme" denir Niyyetin hemen arkasından elleri kaldırırken "Allahû Ekber" diyerek yapılır Daha namaza başlarken, namaz kılana Allah'ın en büyük olduğu söylettirilirken sanki; namazının faydasını Allah'a yönelik sanma, O en büyüktür, buna ihtiyacı yoktur, namaz yine senin içindir, dedirtilmiş olur
Ayakta Durmak (Kıyam)
Bir özrü olmayan mükellefin farz ve vacip olan namazları ayakta kılması da farzdır Nafile namazları ise ayakta kılmak şart değildir, oturarak da kılabilir, ancak sevabı daha az olur
Kur'ân Okumak (Kiraat)
Farz namazların ilk iki rekatlarında Kur'ân-ı Kerîm'den bir parça okumak da farzdır Dolayısı ile bu farzın yerine gelmesine yetecek kadar Kur'ân âyetini ezbere bilmek de farz olmuş olur Bu farz, Kur'ân'ın neresinden olursa olsun, üç kısa âyet kadar okumakla yerine gelmiş olur Meselâ her rekatta okunan "fâtiha" ile bu farz da yerine getirilmiş olur Bizzât fâtihanın okunması ise ayrıca vaciptir Yeri gelince görülecektir
Rukû' (Eğilmek)
"Rukû" eğilmek demektir Namazların her rekatında en az eller dizlere ulaşacak kadar eğilmek farzdır Rukû, mükemmel şekliyle baş ile göğüs yere paralel oluncaya kadar eğilmekle olur Yalnız bu, erkek içindir Kadın ise sadece elleri dizlerine ulaşacak kadar egilir
Secde
Namazın ana bölümlerinden biri de secdedir Secde, Allah'ı ululayarak alnı yere koymaktır Bu kadarı farzdır Alınla beraber burnun da yere değmesi, ellerin de yere konması vaciptir, yani secdenin tam ve mükemmel olması için gereklidır
Secde edilen yerin temiz ve katı olması gerekir Pamuk, kar, saman gibi yumuşak olup yerin sertliğini duyurmayan şeyler üzerine secde yapılmaz Ayrıca secde yeri, ayakların basıldığı yerden yarım zira'dan, yani 20- 30 cm'den yüksek olmamalıdır
Son Oturuş
Kıldığı namaza göre son rekatın bitiminde "tahiyyat" okuyacak kadar oturmak da farzdır Tahiyyatı okumak ise vaciptir Yerinde görülecektir
Buraya kadar sayılan altı temel, namazın ana iskeletini oluşturor Bunlardan biri dahi olmasa namaz batıl, yani asılsız olur Vacipler ise namazın ikinci derecede kuvvetli bölümleridir Farzları tamam olan bir namazın vacipleri bulunmasa namaz sayılır, ancak eksik ve yaralı bereli bir namaz olur Vacipleri bilerek terkederse günah işlemiş olur, ama namaz yine tamamdır Vaciplerden sonra da sünnetler ve müstehaplar gelir
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN SÜNNETLERİ
Namazın sünnetleri; önem bakımından vaciplerden sonra gelen, kasten ya da unutarak terkedilmeleri halinde namaz bozulmayan ya da yanılma secdesi gerekmeyen, ama kasten terkedilmeleri, alınacak sevabı azaltan davranışlardır Namazın mükemmel olmasını sağlarlar Namazın en güçlü sünneti farz namazları cemaatle kılmaktır Bunun farz olduğunu söyleyenler de vardır Diğer sünnetler şunlardır:

1 Başlangıçtekbirinde parmakları açarak elleri kaldırmak
2 Tekbirleri imamın açıktan söylemesi
3 Tekbirin arkasından "sübhaneke" okumak
4 "Sübhaneke"den sonra "e'ûzü" okumak
5 Her "fâtiha" dan önce "besmele" çekmek
6 "Fâtiha"dan sonra gizlice "âmin" demek
7 Elini göbeğinin altından bağlamak (Kadınlar göğüslerinin üzerinden bağlarlar)
8 Sağ elini sol elinin üzerine bağlamak
9 Rukû'a giderken tekbir almak, yani "Allahü ekber" demek
10 Rukû'da üç kere "tesbih" okumak (sübhane Rabbiye'1-azîm demek)
11 Rukû'dan kalkarken tekbir almak
12 Rukû'da diz kapaklarını elleriyle kavramak (Kadınlar dizlerini tutmayıp, ellerini dizlerinin üzerine koymakla yetinirler)
13 Rukû'da ellerinin parmaklarını aralıklı bırakmak
14 Secdeler için tekbir almak
15 Secdelerde üç kere "tesbih" okumak (Sübhane Rabbiye'1-A'lâ demek)
16 Secdelerde ellerini ve dizlerini yere koymak
17 Oturuşlarda erkeklerin sol ayağı yatırıp sağ ayağı dikmesi (kadınlar sol kalça üzerine oturarak iki ayaklarını birden sağa doğru çıkartırlar)
18 Rukû'dan sonraki kalkışta dosdoğru oluncaya kadar dikilmek (Kavme)
19 Iki secde arasında birazcık oturmak (celse)
20 Son oturuşta "tahiyyât"tan sonra Peygamberimize "salât ve selâm" ("salli" ve "barik") okumak
21 "Salat ve selâm'dan sonra, kendine, ana-Babasına ve bütün müminlere duâ etmek (Rabbenâ âtina okumak)

__________________
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
NAMAZIN VACİPLERİ
l Fâtihayı okumak

2 Farzların ilk iki rekatında, sünnetlerin her rekatında Fâtiha'ya en kısalarından üç âyet, ya da en kısa üç âyet kadar bir uzun âyet eklemek
3 Fâtiha'yı bu ekledigi âyetlerden önce okumak
4 Namazın diğer rukünlerinde de sırayı gözetmek
5 "Ta'dili erkânı" yerine getirmek
6 Ikiden çok rekatlı namazların birinci oturuşu
7 Her iki oturuşta da "tahiyyât" okumak
8 "es-Selâmü aleyküm ve rahmetullah" diyerek selâm vermek
9 Vitir namazında "kunut" duâsını okumak
10 Bayram namazlarında ilâve tekbirleri söylemek
11 Namazdan kendi fiili ile çıkmak
12 Imamın açık okunacak yerde açık, gizli okunacak yerde de gizli okuması
13 Namazda nelerin farz; nelerin vacip olduğunu bilmek
Bu sayılan vaciplerden biri kasten terkedilirse günah islenmiş olunur, ama namaz yine tamamdır Unutarak terkedilirse "yanılma (sehiv) secdesi" yapılır
"Ta'dil-i erkân"; namaz kılarken rukû'a gidişte, rukû'dan kalkista, secdeye gidişte, secdeden kalkışta ve tekrar secdeye gidişte organlar yerlesecek şekilde hareket etmek ve mesela, daha tam doğrulmadan öbür harekete geçmemektir
Yanılma secdesi (secde-i sehiv) son oturuşta sadece "tahiyyat"ı okuduktan sonra, sağa sola selâm verip, iki secde daha yaparak "tahiyyat" ı tekrar okuyup, "salli", "barik" duâlarını da okuduktan sonra tekrar selâm vermekle yapılır Genel kural olarak:
"Farzların geciktirilmesi, vaciplerin ise hem geciktirilmesi hem de terkedilmesi yanılma secdesini gerektirir" Bu yüzden farzların da vaciplerin de iyi bilinmesi gerekir
Örnek olarak: Namazda ayakta durmak farzdır Birinci oturuşta, tahiyyatı okuyup kalkmak gerekirken, "salli" ve "barik" duâlarından unutarak en az üç kelime ya da daha fazla okuyan, ayakta durma farzını geciktirmiş olur, bu yüzden namazın sonunda "yanılma secdesi" yapması gerekir
 
Üst Alt