-En hayırlı iş, Kur’an’ı Öğrenmek ve Öğretmek-

fahrettin tırınk

Site İmamı
En hayırlı iş: Kur’an’ı Öğrenmek ve Öğretmek

Hiç şüphe yok ki insanoğlu için şereflerin en yücesi, Allah ve Rasülünün çağrısına kulak vererek müslüman olmaktır. Nitekim Allah Rasülü -sallallahu aleyhi ve sellem-, Muaz bin Cebel (r.a.)’e:

“– Sana tamamıyla işin aslını (başını, temelini) haber vereyim mi?” diye sorduktan sonra:

“– İşin başı (aslı) İslam’dır” buyurmuştur.1

Yine: “– Ya Rasulallah! Önce harbedeyim de sonra mı müslüman olayım?” diye soran kişiye de:

“– Önce müslüman ol, sonra savaş!” buyuran Peygamber Efendimiz -aleyhissalatü vesselam- İslam’ın her işin başı olduğunu bildirmiştir.

Evet, İslam her şeyin başıdır, başlangıcıdır. Bu sebeple, İslam’la şereflenen kişi hayra da başlangıç yapmış demektir. Bu başlangıçtan sonra artık, ayeti kerimede de buyurulduğu gibi bir hayır yarışı2 başlamalıdır. Bu yarış İslam’la şeref bulmuş müslümanı, müslümanlar içerisinde “en hayırlı” olma yoluna sevk edecektir. “En hayırlı” demek Allah Teala’nın ve Sevgili Habibi’nin rızasına ve sevgisine, diğerlerine göre bir adım daha yakın kimse demektir. Müminleri hayırda yarışmaya teşvik eden Rasulullah Efendimiz -aleyhissalatü vesselam- da zaman zaman müminler içerisinde en hayırlıların kimler olduğunu bildirerek bu yarışta ön saflarda yer almak isteyenlere ışık tutmuştur.

Müminlerin en hayırlısının kimler olduğunu bildiren bir hadisi şeriflerinde Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:

“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”3

Kelamın en hayırlısı Allah kelamı olan Kur’an-ı Kerim olduğuna göre insanların en hayırlısı da elbette ki Allah’ın kelamını öğrenenler ve öğretenlerdir. Nitekim selef alimlerimiz Kur’an okumayı ve öğretmeyi başka hiçbir şeye eş görmemişlerdir.4

Kur’an’ı öğrenmek ve öğretmek en güzel ahiret sermayesidir...

Müslüman bilir ki bu dünya ahiretin tarlasıdır. Bu sebeple tarlasını en güzel verimi alacak şekilde ekip biçme gayreti içerisindedir. Bu gayretlerin en güzeli ve en semerelisi de hiç şüphesiz Kur’an ile meşgul olmak onu öğrenmek ve öğretmektir.

“Kur’an’ı öğreniniz. Muhakkak o, kıyamet günü ehline ne güzel şefaatçidir.”5 buyuran Rasulullah Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- bizlere:

“Kim Allah’ın kitabından bir ayet öğrenirse, kıyamet günü onu, o ayet, yüzüne gülerek karşılar.”6 müjdesini vermektedir.

Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-, Kur’an öğretme ve öğrenmenin ne kadar kârlı bir iş olduğunu şu şekilde haber verir:

“Şu Kur’an’ı öğreniniz. Şüphesiz onu okumakla her harfine bedel on sevapla mükafatlandırılırsınız.”7

Bir sayfada ne kadar harfin olduğunu tahayyül edebilirsek yaptığımız alış verişin de ne kadar kârlı olduğu daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Rasulullah -aleyhissalatü vesselam- Efendimiz, Hz. Ali (r.a.)’ye şöyle demiştir:

“– Ey Ali! Kur’an’ı öğren ve insanlara öğret. Senin için her harfine on hasene vardır. Eğer sen ölürsen şehid olarak ölürsün.

Ya Ali! Kur’an’ı öğren ve insanlara öğret. Sen öldüğünde insanlar kabrini Allah’ın evini ziyaret ettikleri gibi ziyaret ederler.”8

Ukbe bin Amir (r.a.) şöyle anlatır:

“ Biz suffede iken, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- dışarı çıkıp:

“– Sizden hanginiz her gün günah işlemeksizin ve akrabalık bağlarını koparmaksızın Buthan’a kadar, yahut Akik’a kadar gidip oradan iri hörgüçlü iki deve getirmeyi ister?” diye sordu. Biz de:

“– Biz isteriz Ya Resulallah!” dedik. Bunun üzerine Habib-i Ekrem Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“– Öyle ise sizden herhangi biri mescide gider de aziz ve celil olan Allah’ın kitabından iki ayet öğrenir yahut okursa bunlar onun için iki deveden daha hayırlıdır. Üç ayet onun için üç deveden daha hayırlıdır. Öğreneceği dört ayet onun için dört deveden daha hayırlıdır. Bu ayetlerin sayıları aynı şekilde arttıkça, o kadar deveden daha hayırlıdır.”9buyurdular.

Evladına Kur’an öğreten ana-babalar...

Çocuklarımız iyi yetiştirilip eğitildiklerinde hem dünya hem de ahiret sermayeleridir. Dünyası uğruna ahireti ihmal edilen çocuklar ise hem ana-baba için hem de toplum için birer üzüntü ve utanç vesilesi olacaktır. Bu sebeple anne ve babalar çocuklarının Kur’an eğitimine azami titizliği göstermelidirler. Hatta mümkünse Kur’an’ı çocuklarına öncelikle kendileri öğretmelidirler. Çünkü Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:

“Evladına Kur’an öğretene kıyamet günü cennette tac giydirilir”10

Bir başka hadisi şerifte ise bu taç hakkında şöyle bir bilgi verilmektedir:

“Dünyada çocuğuna Kur’an öğretmiş anne ve babaya cennette öyle bir taç giydirilir ki, bundan herkes onların dünyada iken çocuklarına Kur’an öğretmiş olduklarını anlar.”11
Enes bin Malik’ten nakledildiğine göre Peygamber Efendimiz -aleyhissalatü vesselam- şöyle buyurmuştur:

“Kim çocuğuna harflere ve satırlara bakarak Kur’an’ı öğretirse, onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır. Aynı işi kim ezberden yaparsa Allah onu ayın on dördü gibi parlak bir surette haşreder. Çocuğuna:

“– Oku!” denir. Çocuk bir ayet okuduğu zaman ebeveyni bir derece yükseltilir. Kur’an’dan çocuğun en son bellediği ayete kadar bu işlem böylece tekrarlanır.”12

En güzel mihr...

Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-’e bir gün bir cariye gelerek:

“– Ben kendimi sana bağışladım!” dedi ve bu vaziyette uzun bir müddet ayakta dikildi.
Orada bulunan müslümanlardan fakir bir zat:

“– Ya Rasulallah! Eğer siz evlenmeyecekseniz, onu bana nikahlar mısınız?!” dedi. Peygamber Efendimiz -aleyhissalatü vesselam-:

“– Yanında ona mihr olarak verebileceğin bir şey var mı?” diye sual buyurdu. O fakir zat:

“– Yanımda şu entarimden başka bir şeyim yok!” dedi. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“– Entarini ona verirsen sen entarisiz nasıl oturacaksın? Sen başka bir şey araştır” buyurdu. Adamcağız:

“– Verecek başka bir şey bulamadım” dedi. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-:

“– Demirden bir yüzük de mi bulamazsın?” buyurunca adamcağız bunu da bulamayacağını söyledi. Peygamber Efendimiz -aleyhissalatü vesselam- ona:

“– Ezberinde Kur’an’dan bir şeyler var mı?” diye sordu. Adamcağız:

“– Var” dedi ve “şu şu sureler” diyerek ezberindeki surelerin isimlerini saydı. Bunun üzerine, iki cihan güneşi Efendimiz:

“– Ben de ezberinde bulunan bu sureleri ona öğretmen karşılığında seni onunla evlendirdim!” buyurdu.13

Hem gelin hem de damat için ne kadar güzel bir mehir...
Velhasıl Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek ve öğretmek en güzel dünya ve ahiret kazancıdır. Kur’an kendisi uğrunda gayret sarfedeni ne dünyada ne de ahirette yalnız bırakmaz. Allah Teala lutfu ile bizleri Kur’an’ı okuyup, anlayıp, hayatımıza aktarabilenlerden, Kelamullah’ı öğrenen ve öğretenlerden ve böylece müslümanlar arasında “en hayırlılar” arasına girenlerden eylesin. Amin.



Dipnotlar: 1) İbn-i Mace, Fiten, 12; 2) Bakara, 148; 3) Buhari, VI, 108; 4) En-Neşr, I, 3; 5) ed- Darimi, Fedailül Kuran, I/ er- Riaye, s.7; 6) el- İtkan, IV, 105; 7) Darimi, Sünen, II, 429; Nihayetü’l- Kavli’l- Müfid,s.255; 9) Müslim, Nevevi şerhi, VI, 87; 10) el İtkan, IV, 104; 11) Zevaid, 7/166; 12) Zevaid, 7/165-166; 13) Tirmizi, c.3,s.422;
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

mahzungarip

Yönetici
Allah cc. razı olsun kıymetli hocam.çok faydalı bir bilgi paylaşmışsınız.emeğinize sağlık.a.r.o
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Müminlerin en hayırlısının kimler olduğunu bildiren bir hadisi şeriflerinde Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:

“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”

ALLAH RAZI OLSUN HOCAM, MÜKEMMEL BİR PAYLAŞIM....
:güll:güll:güll
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
Müminlerin en hayırlısının kimler olduğunu bildiren bir hadisi şeriflerinde Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmaktadır:

“Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.”

ALLAH RAZI OLSUN HOCAM, MÜKEMMEL BİR PAYLAŞIM....:güll:güll:güll

ALLAH cc sizdende razı olsun çok kıymetli kardeşim VuSLaT...
 
Üst Alt