Yakarış....

nefsimutmainne

Aktif Üyemiz
YAKARIŞ...

[FONT=times new roman,times]Üç idrâk...belki üç sır. Katlanmayı bekleyen basamaklar ve koca bir kapı.
Ben bu kapıyı dahi aralayamayan çocuk...ama meraklı:

[FONT=times new roman,times]I - ...sükût. her satır başına düşen koca bir derya; ama yalınız. Tek başına belki koca kainatı elpençe divan durdurabilir. Ama alem ötesine güç yetiremez...
...ve işte anahtar: sükût ve aşk...aşk-ı sükût.

[FONT=times new roman,times]II- ...varlığından sıyrılış; hiçlik...ama kuru bir hiçlik değil. ...ince bir çizgidir denge; onu kayıp ediş, hiçlikte çırpınıştır. Ötelerin kapısıdır hiçlik, doğru; fakat gelişi güzel hiçlik değil.
...ve işte çözümlenmesi gerekir ilâçlar: hiçlik ve varoluş... ama nasıl bir var..?
/ ben bile âcizim idrakten... /

III- ...koca bir buluş. Sevgi ve aşk; işte dengenin ötesi: Habîb!
Sükût’u bilmeseydik, içimize dönemezdik; aşk olmasaydı sükût’tan haz alan olur muydu (?)
Benliği bırakmasaydık “varlık iddiasından” kim caydırırdı bizi;
Ya hiçlikte bir var oluş bulamazsak, “ene”ye koşan yolları kim kapardı bize... (?)


[FONT=andale mono,times]

...

Bütün bu yolları geçemeyen nasıl erer üçüncü kapıya;
Sükût bilmeyen nasıl konuşur Seninle, aşka niyet etmemiş nasıl sükût bilsin...
Hiçlik tatmamış olan nasıl tanır Seni, nasıl sever seni bütün varlığıyla...
Sevgi’den sıyrılamamış, her noktada sevgi gören aşkı nasıl bilsin;
Sevgi’de bîhûş olan, aşkı nasıl görür...maşûk’u, sevmesi gerekeni nasıl akleder.
...
İşte ey Habîb!.. Her kapı sana açılır; açılmak da zorundadır. Bu satırlar arasında kaybolmak varken, ben hâlâ “enaniyet” güden bîçare...
kıtmîriniz olma hayâlinde, nefsaniyet izleri taşıyan varlık iddiasında mahlûk...
...
Sükût’ta boğularak...bütün çağrış ve bağrışlar mühür; şu satırlara düşen lütfâ nokta...
...
Ben bir Hiç...ve Sen;
Ey bütün mevcudâtın, ister istemez aradığı, bulmak için çırpındığı sır;
Değeri bir türlü idrâk edilememiş sonsuz ve Lütf-û Kebîr...
...
Ve işte Kelâmullah: “Habîbim!”
...”Habîbullah”.

Muhammed Hakan YILDIZ
 
Üst Alt