En Çok Boşanan Çiftler

ceylannur

Yeni Üyemiz
En Çok Boşanan Çiftler

Devlet giderek artan 'boşanmaları' araştırdı, ilginç sonuçlar çıktı... Ayrılıklar, çoğunlukla ilk 5 yılda gerçekleşiyor.

Boşananların yüzde 32.8'i 'aşk evliliği yapmış'. Bu oran görücü usulünden daha fazla... Ayrılan kadınlar en çok, 'Eşim sorumsuzdu', erkekler ise 'Karım ailesine düşkündü' diyor

Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın talimatıyla Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ilginç bir çalışmaya imza attı. 12 ilden boşanmış 1200 kişiyle görüşülerek, ayrılıkların nedeni araştırıldı.

Çarpıcı sonuçlar şöyle: Boşanma ağırlıkla ilk 5 yılda gerçekleşiyor. Yüzde 90'ının nedeni 'şiddetli geçimsizlik'. Araştırmaya göre boşananların yüzde 36'sı 2-5 yıl evli kaldı. Boşanan kadınların yüzde 36.4'ünün ailesinde ayrılan başka kişiler de var. Erkeklerde bu oran yüzde 25.8. 'Ailedeki boşanmaların, diğer boşanmalar için örnek teşkil ettiği' yorumu yapıldı.

AŞK ÇOK ÇABUK BİTTİ

Boşananların evlenme biçimleri de soruldu. 'Tanıştırıldık, flört ettik' diyenlerin oranı yüzde 36.7. İkinci sırada 20.5'le 'görücü usulü' geldi. 'Arkadaş veya komşusuyla' evlenenler de, boşananlar arasında yüzde 16.8'le üçüncü sırada. 'Evlenmenizin en önemli nedeni neydi?' diye sorulduğunda, ilk sırayı 'aşıktım' cevabı aldı.

Boşananlardan yüzde 32.8'i aşk evliliği yapmış. 'Huyu' diyenler yüzde 17.8, 'yakışıklılığı-güzelliği' diyenler yüzde 10.7'de kaldı. Ekonomik güç, iyi bir sosyal çevre de evlilik gerekçeleri arasında. 'Dini yaşayışı' diyenlerin oranı yüzde 2.7.

DAMATLAR BEĞENİLMEMİŞ

Araştırmada 'Evliliğiniz süresince aileniz, eski eşinizi size uygun buldu mu?' sorusu da yöneltildi. Kız tarafının yüzde 49.5'inin bu evliliği onaylamadığı ortaya çıktı. Erkek ailesinde ise bu oran 37.9'u buldu. Çalışmada ailelerin boşanan çiftlere evlilik süresince evin geçimi, düzeni, kıyafet gibi konularda müdahale ettiği belirlendi.

HER ŞEYİME KARIŞTI

'Eski eşinizde beğenmediğiniz özellik en çok hangisiydi?' sorusuna kocalar sırasıyla 'ailesine aşırı düşkünlüğü', 'soğuk ve uzak olması', 'aşırı sosyal olması', 'çekingen ve az konuşur olması' yanıtlarını verdi. Kadınlar 'sorumsuz olması', 'alkol kullanması', 'ailesine aşırı düşkünlüğü', 'cimri olması' dedi. Araştırma, boşananların, evlilik süresince kişisel konularda eşlerinden baskı gördüğünü gözler önüne serdi. Kadınlardan yüzde 21'i 'Kıyafetime müdahale ederdi' dedi. 'Toplum içindeki davranışlar' ve 'zevkler' de müdahale konuları arasında. Erkekler ise nadiren müdahale görüyor.

İLK GÜNDEN KAVGA ÇIKTI

Katılımcılardan yüzde 9.6'sının 'Evlendiğimiz gün geçimsizlik başladı' demesi dikkat çekti. 'Kısa bir süre sonra' diyenler (Yüzde 39.5) ve 'evliliğimizin ortasında' diyenler (yüzde 35.2) ilk iki sırayı aldı. Yüzde 36.8 ayrılığı, evliliğin 1-3 yılları arasında düşünmüş. Bu oran ilk yıl için yüzde 24.1. Boşanmaya engel en önemli faktör çocuk. Anne, baba, akrabalar ikinci sırada.

ERKEK 'YİNE EVLENİRİM' DİYOR

Boşanan kadınların yüzde 57.6'sı yeniden evlenmeye soğuk. Erkeklerin ise yüzde 64'ü yeni evliliğe sıcak bakıyor.

Uzmanlar; evlilik öncesinde adayların eş seçimi ve evlilik konusunda bilgilendirilmesini, ailelerin bilinçlendirilmesini, aile danışma merkezlerinin işlevlerinin genişletilmesini önerdi. Boşanma sonrası bireylere rehabilitasyon ve destek hizmeti verilmesi önerisi de çalışmada yer aldı.

ÜÇTE BİRİ ŞİDDET GÖRMÜŞ

Evlilikte sorun yaşanınca sergilenen yaklaşım da soruldu. Kadınlardan yüzde 30.1'i 'Şiddet gördüm' dedi. Yüzde 24.5'i 'Münakaşa ve sesini yükseltme', yüzde 15.4'ü 'tartışma' yanıtını verdi. Her dört erkekten biri de 'münakaşa ve sesi yükseltmeyle' karşılaştığını belirtti. Bu yanıtı, 'konuşarak tartıştık', 'sorunlarını anne-babaya yansıttı' izledi. Çalışmada, eşlerin tartışma sonrası sağlıksız bir iletişim kurmalarının ayrılıkta etkili olduğu belirtildi.

ÇOK ÇOCUK AYRILIĞI OLDU

ÇOCUK sayısının artmasının boşanmayı engellediği de ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların yüzde 49.5'inin boşandığı eşinden bir çocuğu var. Bu oranı yüzde 38 ile iki çocuklu, yüzde 8.2 ile üç çocuklu aileler izledi. Eşler arasındaki sağlıksız iletişim biçiminin çocuklara da yansıdığı, çocuklardan yüzde 27.5'inin fiziksel şiddete uğradığı tespit edildi.

Akşam
 
Üst Alt