Tevbe Edelim İnşaallah...Ya Rabbi Ben Pişmanım!

nefsimutmainne

Aktif Üyemiz
KalplerinKesfi-8TevbeImamGazali389-223.jpg


Ya Rabbi Ben Pişmanım!

Her kelam pek çok manaya gelir pek çok kişilerce.
Her nefes kadar manası vardır bir tek kelimenin bile…
Aşkı Mecnun’a sorsanız bir başka tefsir yapar, Leyla’ya sorsanız bir başka mana verir.

Bir profesör ihtisas gördüğü alana göre anlatır öğrencisine.
İşte öyle bir kavram öbeği var gönlümüzde dilimizde terennüm eden ve dost gönüllerine sunulmayı bekleyen…



Ya Rabbi Ben Pişmanım…

Huzur…
Bir daha hiçbir zaman ve mekânda bulunamayacak olan…

Hâl…
Gözler kapalı, baş eğik, sırtta onlarca yükün ağırlığı…
Vak’a…
Önce bir Güzel’in ağzının açılışı…
Dökülen inci taneleri…

“Ya Rabbi!...”
Bu gönülden nidaya “Lebbeyk!” denmez mi?
Sonra o sırtında onlarca yük taşıyanın mahzun sesi…

“Ya Rabbi!...”
Öyle bir nida ki…“Ben…”

Bu “Ben…” deyiş cümle zelilliği ifade edişten gayrısı değil…
Büyüklenen bir küçüğün küçüklüğünün an be an farkına varışla Yüce Huzur’a varışı ve içten içe büyüyen serpilen bir aşığın “Sen geldin.” dercesine bir “Ben!” deyişi…

Ve “Pişmanım!...”
Cümle mahlûkat kulak kesilir bu söze…
Susar ve başlar dinlemeye…
Tek yankılanan iki kişinin cılız sesidir ve çıt yoktur koskoca âlemde…
“Bütün yapmış olduğum günahlardan…”
Bu söz bütün âlemi şahit tutuştur pişmanlığa aslında…

“Bir” Olan’ın huzurunda…

Derin bir “ahhh” izi vardır ahvalde ve “Ahh! Âşıkların esmasıdır” hakikatte…
“Keşke yapmasaydım” sözleri dökülür ağızdan…

Yeryüzünde “keşke” sözü, tek buraya yakışır ve yalnız bu söze aittir “keşke…”
Nasıl ki “ben” sözü bir başka yerde zarardan gayrısı değildir.
“Keşke” sözü için de aynı hâl geçerlidir.

Ve ağızdan dökülen “İnşAllah” sözü bir başka yakışır âşığın diline…
“Bir daha ben yapmayacağım!..” ve yine “ben…”
“Ben pişmanım…” derken bütün günah yüklerini sırtından atan âşık

“İnşAllah bir daha ben yapmayacağım” derken ayrı bir yük yüklenmiştir sırtına…

Aşk’a, Meşk’e, Âşık’a, Maşuk’a, Vefa’ya… Söz vermiştir o artık.
Dönülemeyesice, ölse de vaz geçilemeyesice bir söz…

Ve… “Ben Kabul Ettim!...”

Devamı bambaşka bir âleme dahil olmaktır…
Apaçık bir davetten gayrısı değildir devamı dostlar…
Gözlerimizi kapayalım, Âşık olup Maşuk önünde diz kıralım, boyun burup oturalım.
Ve söyleyelim…


Yâ Settere'l uyûb, Yâ gaffare'z-zünûb! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve elimden bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma tevbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine nadim oldum, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm ü cezm ü kast ettim. Sen bu tevbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında sayılarını bilemeyeceğim kadar çok Peygamber gelmiş, İlâhi kitapları tebliğ etmişlerdir. Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır."






Haydi… Bir defa daha…

“Ya Rabbi! Ben pişmanım, bütün yapmış olduğum günahlardan.

Keşke yapmasaydım. İnşAllah bir daha ben yapmayacağım.



''Ben Kabul Ettim…!”

''Ben Kabul Ettim…!”

''Ben Kabul Ettim…!”







Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm."



2gp1.jpg
 

yakup

Aktif Üyemiz
“Ya Rabbi! Ben pişmanım, bütün yapmış olduğum günahlardan.

Keşke yapmasaydım. İnşAllah bir daha ben yapmayacağım.

Kötülük işleyip bunun ardından tevbe edenler ve iman edenler; hiç şüphesiz Rabbin, bundan (tevbeden) sonra elbette bağışlayandır, esirgeyendir. (Araf-153)

Allah razı olsun.
Allah(cc)'dan hakkıyle korkanlar ve tevbe edenler nimet verilenlerden olacaktır.
 
Üst Alt