Yakınlaşmaktır oruç

ceylannur

Yeni Üyemiz
Yakınlaşmaktır oruç


İlâhî Çağrının işaretiyle renklenir gökyüzü: Sabah ezanı
Kalpler, şafakla birlikte uyanışa kalkan bahtiyarlardan olabilmek için yönelir Tek ve Yekta olana Ellerindeki fırça ile, hem yüreklerini hem de günlerini ak bir tablo gibi şekillendirirler “Bismillah” diyerek başlarlar suya bile dokunurken ilk kez
“Bismillah: Rahman olan adınla
Bismillah: Rahîm olan yanınla
Sonsuz merhametli ve şefkatli Rab, Senin adınla Senin rızan için Senin için niyet ediyorum Niyetleniyorum nefsimi, ruhumu, kalbimi ve midemi Senin için korumaya: Oruç tutmaya…
Bir abdestle başlar yöneliş, madden arındırılır beden
Ruhlar yıkanır bir ‘tekbir’ soluğunda
Büsbütün arınmak gerektir, ak’lamak gerektir baştan sona bütün varlığı
Kuddüs olanın huzuruna çıkmak, zira arınmayı gerektirir ne varsa
Yakınlaşmaktır oruç
Nefsin “Firavun” misal hükümranlığını kırıp, kulak vermektir İlâhî çağrılara
Nefis ki, Rabbini tanımak istemez Firavun ki, tanımış mıydı Rabbini?
Oruç, doğrudan doğruya nefsin firavunluk cephesine darbe indirir
Nefis, acizdir hakikatte, fakirdir, zayıftır O da bir abddir ve bunu bilmesi gerektir
Oruç, bütün sadeliğiyle anlatır bunu ona
Sorar tüm nefislerin Sahibi:
“Ben neyim, sen nesin?”
Cevap verir nefis: “Ben ‘ben’im, sen sensin”
Anlaması için acizliğini, açlık verilir nefse
Öyle bir acizlik ki, Firavun’un sivrisineği alt edememesi nev’inden bir yenilgiyle, susar nefis
Sorar yine Âlemlerin Rabbi:
“Ben neyim, sen nesin?”
Nefis azapta Yangınlarda Aç!
Cevap verir:
Sen benim Rabbi-i Rahîmimsin Bense senin aciz bir abdinim”


Tuba Nur Arıcan
 
Üst Alt