Zekât Verene Dua Edişi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Zekât Verene Dua Edişi:



Bir adam zekât getirdiği zaman Hz. Peygamber (s.a.) ona dua eder; bazan "ALLAH'ım! Bu adama bolluk ver, develerini bereketlendir.'[29] ve bazan da "ALLAH'ım! Bu şahsa rahmet ve mağfiret eyIe."[30] diye dua eder­di. Zekâtta malların en iyilerini değil, malın vasat kalitelisini alırdı. Bun­dan dolayı Muaz'a, malların en iyilerini almamasını emretmiştir[31]

Hz. Peygamber (s.a.), zekât veren kimseye, verdiği zekâtı satın almayı yasaklamıştır.[32] Fakir kimsenin kendisine verilen zekâttan zengine hediye etmesi halinde o zenginin zekâttan yemesini mubah sayardı. Bizzat Hz. Peygamber (s.a.), Berîre'ye zekât olarak verilen etten yemiş ve: zekâttır ve bize ondan hediyedir." demiştir.'[33]

(Bu, ona Zaman zaman zekât mallarından müslümanların yararına borç alıp kullanırdı. Nitekim bir keresinde bir ordu donatmış, develer tükenmişti. Bunun üzerine Abdullah b. Amr'a zekât develerinden almasını emretti.[34]

Zekât develerine kendi eliyle damga vururdu[35] Damgayı develerin kulaklarına vururdu. Başına bir iş geldiğinde zekât verecek kimselerden zekâtı vaktinden önce alırdı. Nitekim (amcası) Hz. Abbas'tan (r.a.) iki senelik zekâtı vaktinden önce almıştır.[36]

[29] Nesâî, 5/30. Senedi sahihtir.

[30] Buharı, 24/64; Müslim, 1078; Ebu Davud, 1590; Nesâî, 5/31.

[31] Buharî, 24/1, 24/43; Müslim, 19. Muaz anlatıyor: ALLAH Rasûlü beni Yemen'e vali gön­derdiği zaman şöyle buyurdu: Sen ehl-i kitab bir kavme vali gidiyorsun. Onları, ALLAH'­tan başka tanrı bulunmadığına ve benim, ALLAH'ın elçisi olduğuma şahitlik etmeye ça­ğır. Şayet bunu kabullenirlerse, herbir gün ve gecede ALLAH'ın onlara beş vakit namaz kılmalarını farz kıldığını haber ver. Eğer bunu kabul ederlerse bu defa zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek üzere onlara ALLAH'ın zekât farz kıldığını haber ver. Buna da itaat ederlerse mallarının en İyilerini almaktan sakın. Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü mazlum kimsenin bedduası İle ALLAH arasında hiçbir perde bulunmaz.

[32] Mâlik, 1/282; Buharı, 24/59; Müslim, 1621. Hz. Ömer, ALLAH yolunda (cihad etmesi için bir kimseye) bir at sadaka etmişti. O atın (pazarda) satıldığını gördü. Satın almak istedi. ALLAH Rasûlü'ne sordu. O da şöyle buyurdu: "Onu satın alma. Sadakana geri dönme."

[33] Ahmed, 6/123, 179; Buharı, 21/61, 70/31; Müslim, 1504; Mâlik, Muvatta, 2/562.

[34] Ebu Davud,-3357; Ahmed, 7025; Hâkim, 3/56, 57. Senedi zayıftır. Ancak Dârakutnî (s.318) hasen bir senedle rivayet etmiş, Beyhakî (5/287, 288) Dârakutnî yoluyla hadisi kaydedip sahih olduğunu söylemiştir. îbn Hacer de Fethü'l-BârT&z (4/347) buna işaret etmiştir.

[35] Buharı, 24/69; Müslim, 2119. Enes b. Mâlik anlatıyor: Ben bir kuşluk vakti Abdullah b. Ebu Talha'yı, bir çiğnem yapıp ağzına vermesi için ALLAH Rasûlü'ne (s.a.) götürdüm. Hz. Peygamber'e vardığımda elinde hayvan dağlamada kullanılan bir alet vardı; onunla zekât develerini damgalıyordu.

[36] Ebu Davud, 1624; Ahmed, 1/104; Tirmizî, 679; Îbn Mâce, 1795; Dârakutnî, 2/123; Bey­hakî, 4/111. Hz. Ali'nin (r.a.) rivayet ettiği bir hadise göre Abbas (r.a.), Hz. Peygam­ber'e zekâtının vakti gelmeden verip veremeyeceğini sorar; Hz. Peygamber de bu konu­da ona izin verir. Bu hadisin senedi şöyle: Haccâc b. Dînar - Hakem b. Uteybe - Hucey-ye b. Adİy - Hz. Ali. Ebu Davud: "Bu hadis, Hüşeym - Mansur b. Zâdân - Hakem - Hasan b. Müslim - Hz. Peygamber (s.a,) senediyle de rivayet edilmiştir. Hüşeym hadisi daha sahihtir." diyerek bu mürsel rivayetin muttasıl rivayetten daha sahih olduğunu kas­tediyor. Dârakutnî ise: "Seneddeki Hakem üzerine ihtilâf edilmiştir. Hasan b. Müslim'den sahih olan mürsel rivayettir." diyor. Dârakutnî'de Musa b. Talha yoluyla rivayet edilen bir hadise göre Hz. Peygamber (s.a.): "İhtiyacımız vardı. Bu yüzden Abbas'm malının iki senelik zekâtını vakti dolmadan aldık." buyurmuştur. Bu hadis mürseldir. Yine Dâ­rakutnî bu hadisi, senedde Talha'yı zikrederek mevsûl olarak rivayet etmişse de mürsel rivayetin senedi daha sahihtir. Yine aynı kaynakta Îbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.), Hz. Ömer'i zekât tahsildarı olarak gönderdi. Hz. Ömer, zekât tahsili için Abbas'a geldi. Abbas, ona ağır konuştu. Hz. Ömer durumu Hz. Peygam­ber'e iletti. O da: "Abbas'ın malının bu senekİ ve gelecek seneki zekâtım önceden al­dık." buyurdu. Bu rivayetin senedi zayıftır. Yine Dârakutnî ile Taberânî, Ebu Râfı'den buna benzer bir hadis rivayet etmişlerse de o hadisin senedi de zayıftır. Bu iki kaynakta İbn Mes'ûd'dan rivayet edilen bir hadise göre ise Hz. Peygamber (s.a.) Abbas'm iki se­nelik zekâtını vakti dolmadan almıştır. Bu rivayet te zayıftır. Hafız îbn Hacer, Fethul'l-Bârî'de (3/264) bunları kaydettikten sonra diyor ki: Abbas'ın zekâtının vakti girmeden alınması olayının gerçekliği bu senedlerin bütünü gözönüne alındığında uzak ihtimal değildir.

İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/27-28.
 
Üst Alt