ceylannur
Yeni Üyemiz
Arafat'ta Yaptığı Dualar:
Yoksul bir kimsenin yemek isteyişi gibi dua sırasında ellerini göğüs hizasına kaldırdı. Sahabîlere en hayırlı duanın arefe günü yapılan dua olduğunu haber verdi.[533]
Vakfe yerinde yaptığı söylenen dualardan bazıları:
"ALLAH'ım! Dediğimiz gibi ve dediğimizden daha hayırlı hamd Sana! ALLAH'ım! Benim namazım, haccım, yaşamım ve ölümüm Senin içindir. Dönüşüm, Sanadır. Mirasım da Rabbim, Sana aittir. ALLAH'ım! Kabir azabından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından Sana sığınırım. ALLAH'ım! Rüzgârların getirdiği âfetlerin şerlerinden Sana sığınırım." Bu hadisi Tirmizî rivayet etmiştir[534]
"ALLAH'ım! Sen sözümü işitiyor, yerimi görüyor; gizli açık nem varsa biliyorsun. Hiçbir işim Sana gizli kalmaz. Ben çaresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Korkuyorum, endişe ediyorum. Günahlarımı itiraf ve kabul ediyorum. Bir yoksul Senden nasıl isterse ben de öyle istiyorum. Zelîl bir günahkâr Sana nasıl yalvarırsa ben de öyle yalvarıyorum: Senin huzurunda boynunu bükmüş, Senin için gözlerinden yaşlar boşanan, Senin uğruna bütün varlığını zelil eden, burnunu yerlere sürten zarara uğramış korku içinde olan bir kul nasıl Sana dua ederse, ben de öyle dua ediyorum. ALLAH'ım! Rabbim! Duamı kabul buyurmaktan beni mahrum eyleme. Bana acı, bana merhamet et, ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en hayırlısı!" Bu hadisi Taberânî rivayet etmiştir.[535]
İmam Ahmed'in Amr b. Şuayb —babası— dedesi senediyle rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) arefe günü çoğunlukla şu duayı yapmıştır:
"Tek ALLAH'dan başka tanrı yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nun, hamd O'nundur. Hayır, O'nun elindedir. O'nun herşeye gücü yeter."[536]
Beyhakî'nin Hz. Ali'den (r.a.) rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) buyurdular ki: Benimle benden önceki peygamberlerin Arafat'ta çoğunlukla yaptıkları dua şudur:
"Tek AHah'dan başka tanrı yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'nundur. O'nun her şeye gücü yeter. ALLAH'ım! kalbimde bir nur, göğsümde bir nur, kulağımda bir nur, gözümde bir nur yarat. ALLAH'ım! Göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır. Kalb vesvesesinden, işlerin dağınıklığından ve kabir azabından Sana sığınırım. ALLAH'ım! Gece ve gündüz içinde bulunan bütün kötü şeylerin şerlerinden, rüzgârların getirdiği âfetlerin ve zamanın musibetlerinin şerlerinden Sana sığınırım."[537]
Bu duaların rivayet senedlerinde gevşeklik (leyyin) vardır.
Şu âyet Hz. Peygamber'e (s.a.) orada indi: "Bugün sizin için dininizi bütünledim, size karşı nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim. "[538]
[533] Mâlik, Muvatta, 1/422, 423. Tama b. Ubeydullah, ALLAH Rasûlü'nün (s.a.) şöyle dediğini rivayet eder: "En faziletli dua, arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz, Lâ ilahe illallah'dır." Râvileri sikadır; ancak hadis mürseldir. Tirmizî'nin (3579), Amr b. Şuayb —babası— dedesi senediyle rivayet ettiği şu hadis ona destek sağlar: Hz. Peygamber (s.a.) buyuruyor ki: "En hayırlı dua, aTefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en hayırlı söz şudur: Lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerike leh. Lehu'I-mülkü ve lehu'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr." Senedinde Muhammed b. Ebu Humeyd vardır ki, güçlü râvi değildir. Ancak şahidleriyle birlikte hadis hasendir.
Bu hadiste bazı ilim adamlarından aktarılan: "Avamın tevhidi Lâ ilahe illallah, havassın tevdihİ ALLAH." sözünün boş söz olduğuna delil vardır. Tek "ALLAH" ismiyle zikir ne sünnette sabittir, ne de faziletli olduğu bildirilen asırlarda yaşayan İnsanlardan böyle bir zikir bilinmektedir. Onlara uymak hayır, muhalefet etmek serdir.
[534] Tirmizî, 3520. Senedi zayıftır.
[535] Taberânî, el-Mu'cemu's-Sağîr, s. 144. Heysemî, Mucmau'z-Zevâid'de (3/252) kaydetmiş ve Taberânî'nin Kebîr ve Sağîr'de rivayet ettiğini, ayrıca senedinde münker rivayetlerde bulunan bir râvinin bulunduğunu söylemiştir.
[536] Ahmed, 2/210. Senedi zayıftır. Ancak Muvatta^a mürs.<*l bir şahidi vardır. O halde hasendir.
[537] Beyhakî, 5/117. Hadis zayıftır.
[538] Buharı, 2/33, 65/2 (Mâide sûresi tefsiri); Müslim, 3017 (5). Âyet: Mâide, 5/3.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/246-248.
Yoksul bir kimsenin yemek isteyişi gibi dua sırasında ellerini göğüs hizasına kaldırdı. Sahabîlere en hayırlı duanın arefe günü yapılan dua olduğunu haber verdi.[533]
Vakfe yerinde yaptığı söylenen dualardan bazıları:
"ALLAH'ım! Dediğimiz gibi ve dediğimizden daha hayırlı hamd Sana! ALLAH'ım! Benim namazım, haccım, yaşamım ve ölümüm Senin içindir. Dönüşüm, Sanadır. Mirasım da Rabbim, Sana aittir. ALLAH'ım! Kabir azabından, kalbin vesvesesinden, işlerin dağınıklığından Sana sığınırım. ALLAH'ım! Rüzgârların getirdiği âfetlerin şerlerinden Sana sığınırım." Bu hadisi Tirmizî rivayet etmiştir[534]
"ALLAH'ım! Sen sözümü işitiyor, yerimi görüyor; gizli açık nem varsa biliyorsun. Hiçbir işim Sana gizli kalmaz. Ben çaresizim, yoksulum. Senden yardım ve eman diliyorum. Korkuyorum, endişe ediyorum. Günahlarımı itiraf ve kabul ediyorum. Bir yoksul Senden nasıl isterse ben de öyle istiyorum. Zelîl bir günahkâr Sana nasıl yalvarırsa ben de öyle yalvarıyorum: Senin huzurunda boynunu bükmüş, Senin için gözlerinden yaşlar boşanan, Senin uğruna bütün varlığını zelil eden, burnunu yerlere sürten zarara uğramış korku içinde olan bir kul nasıl Sana dua ederse, ben de öyle dua ediyorum. ALLAH'ım! Rabbim! Duamı kabul buyurmaktan beni mahrum eyleme. Bana acı, bana merhamet et, ey istenilenlerin en hayırlısı ve verenlerin en hayırlısı!" Bu hadisi Taberânî rivayet etmiştir.[535]
İmam Ahmed'in Amr b. Şuayb —babası— dedesi senediyle rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) arefe günü çoğunlukla şu duayı yapmıştır:
"Tek ALLAH'dan başka tanrı yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nun, hamd O'nundur. Hayır, O'nun elindedir. O'nun herşeye gücü yeter."[536]
Beyhakî'nin Hz. Ali'den (r.a.) rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) buyurdular ki: Benimle benden önceki peygamberlerin Arafat'ta çoğunlukla yaptıkları dua şudur:
"Tek AHah'dan başka tanrı yoktur. O'nun ortağı yoktur. Mülk O'nundur, hamd O'nundur. O'nun her şeye gücü yeter. ALLAH'ım! kalbimde bir nur, göğsümde bir nur, kulağımda bir nur, gözümde bir nur yarat. ALLAH'ım! Göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır. Kalb vesvesesinden, işlerin dağınıklığından ve kabir azabından Sana sığınırım. ALLAH'ım! Gece ve gündüz içinde bulunan bütün kötü şeylerin şerlerinden, rüzgârların getirdiği âfetlerin ve zamanın musibetlerinin şerlerinden Sana sığınırım."[537]
Bu duaların rivayet senedlerinde gevşeklik (leyyin) vardır.
Şu âyet Hz. Peygamber'e (s.a.) orada indi: "Bugün sizin için dininizi bütünledim, size karşı nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm'ı seçtim. "[538]
[533] Mâlik, Muvatta, 1/422, 423. Tama b. Ubeydullah, ALLAH Rasûlü'nün (s.a.) şöyle dediğini rivayet eder: "En faziletli dua, arefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en faziletli söz, Lâ ilahe illallah'dır." Râvileri sikadır; ancak hadis mürseldir. Tirmizî'nin (3579), Amr b. Şuayb —babası— dedesi senediyle rivayet ettiği şu hadis ona destek sağlar: Hz. Peygamber (s.a.) buyuruyor ki: "En hayırlı dua, aTefe günü yapılan duadır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediği en hayırlı söz şudur: Lâ ilahe illallahu vahdehu lâ şerike leh. Lehu'I-mülkü ve lehu'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr." Senedinde Muhammed b. Ebu Humeyd vardır ki, güçlü râvi değildir. Ancak şahidleriyle birlikte hadis hasendir.
Bu hadiste bazı ilim adamlarından aktarılan: "Avamın tevhidi Lâ ilahe illallah, havassın tevdihİ ALLAH." sözünün boş söz olduğuna delil vardır. Tek "ALLAH" ismiyle zikir ne sünnette sabittir, ne de faziletli olduğu bildirilen asırlarda yaşayan İnsanlardan böyle bir zikir bilinmektedir. Onlara uymak hayır, muhalefet etmek serdir.
[534] Tirmizî, 3520. Senedi zayıftır.
[535] Taberânî, el-Mu'cemu's-Sağîr, s. 144. Heysemî, Mucmau'z-Zevâid'de (3/252) kaydetmiş ve Taberânî'nin Kebîr ve Sağîr'de rivayet ettiğini, ayrıca senedinde münker rivayetlerde bulunan bir râvinin bulunduğunu söylemiştir.
[536] Ahmed, 2/210. Senedi zayıftır. Ancak Muvatta^a mürs.<*l bir şahidi vardır. O halde hasendir.
[537] Beyhakî, 5/117. Hadis zayıftır.
[538] Buharı, 2/33, 65/2 (Mâide sûresi tefsiri); Müslim, 3017 (5). Âyet: Mâide, 5/3.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/246-248.