Arafat'tan Dönüşü:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Arafat'tan Dönüşü:



Hz. Peygamber'in (s.a.) haccını anlatmaya dönelim:

Güneş batıp da ufuktaki sanlık gidecek şekilde tamamen kaybolunca Arafat'tan hareket etti. Üsâme b. Zeyd'i terkisine aldı. Sekînet içinde ağır ağır yol aldı. Devesinin yularını devenin başı yükün ucuna değecek şekilde kendisine doğru çekerken şöyle dedi: "Ey insanlar! Ağır olunuz. İyilik sü­rat yapmakta değildir."[551]

(Arafat ile Meş'ar arasında bir yer olan) Me'zimeyn yolundan gitti. Arafat'a Dab yolundan girmişti. Hz. Peygamber'in (s.a.) aynı şekilde bayramlarda da yolunu değiştirmek âdetiydi. Bayramdaki tutumları anlatılır­ken yukarıda bunun hikmeti de söylenmişti.

Sonra ne hızlı, ne yavaş bir tür seyir şeklinin adı olan "anak" yürüyü­şü ile yol almaya başladı. Geniş bir meydan bulduğu zaman seyrini biraz daha hızlandırıyordu. Oradaki yokuşlardan birine geldiğinde de tırmana-bilmesi için devesinin yularını biraz salıveriyordu. Yol alırken o sırada tel-biye getiriyordu. Telbiye getirmeyi kesmedi. Yolda iken Hz. Peygamber (s.a.) devesinden indi, küçük abdest bozdu. Hafif bir abdest aldı. Üsâme, kendisine: "Namaz mı kılacaksın, ey ALLAH'ın Rasûlü?" diye sordu. O da: "Namaz —yahut namazgah— önünde" buyurdu. [552]

[551] Buharı, 25/94; Müslim, 1.218; Nesâî, 5/257.

[552] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/255-256.
 
Üst Alt