Kabe'nin İçine Girip Girmediği:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Kabe'nin İçine Girip Girmediği:



Burada üç mesele vardır: ALLAH Rasûlü (s.a.) haccı sırasında Kabe'nin içine girdi mi, girmedi mi? Vedalaştıktan sonra Mültezim'de [653] durdu mu,durmadı mı? Vedalaşma gecesi sabah namazını Mekke'nin içinde mi, dı­şında mı kıldı?

Birinci mesele: Pek çok fakih ve başka ilim adamları Hz. Peygamber'­in (s.a,) haccı sırasında Kabe'nin içine girdiğini sanmakta ve pek çok insan da Hz, Peygamber'e (s.a.) uyarak Kabe'ye girmeyi haccın sünnetlerinden saymaktadır. Oysa Hz. Peygamber'in (s.a.) sünneti, O'nun hem hacda, hem de umrede Kabe'ye girmediğini, yalnızca Fetih senesi girmiş olduğunu göstermektedir. Sahihayn'daki bir rivayete göre İbn Ömer anlatıyor: ALLAH Rasûlü (s.a.) Fetih günü Üsâme'ye ait bir deve üzerinde Mekke'ye girdi. Deveyi Kabe'nin avlusuna çökertti. Osman b. Talha'nın anahtarı alıp gel­mesini emretti. O da alıp geldi, kapıyı açtı. Hz. Peygamber (s.a.) Üsâme, Bilâl ve Osman b. Talha ile birlikte içeri girdi. Uzun süre kapıyı üzerlerine kapadılar. Sonra açtılar. Hemen diğer insanlardan önce ileri atıldım. Bi-lâl'le kapıda karşılaştım. "ALLAH Rasûlü (s.a.) namazı nerede kıldı?" diye sordum. "Öndeki iki direk arasında!" diye cevap verdi. Kaç rekât kıldı diye sormayı unuttum.[654]

Sahih-i Buharî'de İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre ALLAH Rasûlü (s.a.) Mekke'ye gelince Kabe'ye girmekten kaçındı. Çünkü içinde putlar vardı. Onların çıkarılmalarını emretti. Putlar çıkarıldı. Sahabîler, Hz. İb­rahim ve Hz. İsmail'in ellerinde fal oklarıyla yapılmış resimlerini de dışarı çıkardılar. Bunun üzerine ALLAH Rasûlü (s.a.): "ALLAH kahretsinı bu resim­leri yapanları! Vallahi, yeminle söylüyorum, bu putperestler, bu iki pey­gamberin katiyen fal oklarıyla nzık peşinde koşmadıklarını bilmekteydiler" dedi. Kabe'ye girdi. Kabe'nin her tarafında tekbir getirdi, fakat orada na­maz kılmadı.[655]

Buradan hareketle "Bunlar iki ayrı giriştir. Birinde namaz kıldı, diğe­rinde kılmadı.'* denmiştir. İşte bu zayıf tenkitçilerin yoludur. Her ne za­man bir metin farklılığı görseler derhal onu farklı bir olay sayarlar. Nite­kim metin farklıhklarından dolayı İsrâ (ve Miraç) hâdisesinin defalarca mey­dana geldiğini, yine metin farklılıklarından dolayı devesini Câbir'den defa­larca satın aldığını ve anlatımdaki farklılıklardan dolayı veda tavafını iki kere yapmış olduğunu vb. söylemişlerdir.

Ama üstad tenkitçiler bu yoldan yüz çeviriyor, hata yapmaktan korunmamış olanların (yani Peygamberler dışındaki diğer insanların) hata yap­tıklarını ve yanıldıklarını söylemekten korkmuyorlar. Buharı ve başka imam­lar diyorlar ki: Söz Bilâl'in sözüdür. Çünkü İbn Abbas'm aksine o, Hz. Peygamber'in (s.a.) namaz kıldığını görmüştür ve bunun meydana geldiği­ni söylemektedir (ispat etmektedir). Sözün özü: Hz. Peygamber'in (s.a.) Kabe'ye girişi hac ve umre sırasında değil, Fetih gazası sırasında idi. Sahih-i BuharT&e rivayet edildiğine göre İsmail b. Ebu Hâlid diyor ki: Abdullah b. Ebu Evfâ'ya: "Hz. Peygamber (s.a.) umresi sırasında Kabe'ye girdi mi?" diye sordum. "Hayır" cevabını verdi.[656]

Hz. Âişe anlatıyor: ALLAH Rasûlü (s.a.) gözlerinden sevinç okunduğu ve gönlü hoş bir halde yanımdan çıktı. Sonra kalbi hüzünlü yanıma dön­dü. Bunun üzerine "Ey ALLAH'ın Rasûlü! Sen şöyle şöyle bir halde yanım­dan çıkmıştın, ne oldu?"jdedim. "Ben Kabe'ye girdim. Keşke girmez olay­dım! Doğrusu benden sonra ümmetimi yormuş olmaktan korkuyorum." diye karşılık verdi.[657] Bu rivayetteki girişin hac sırasında olduğunu gös­teren bir husus yoktur. Hatta iyice düşünürsen bu düşünüş seni, bu girişin Fetih gazası sırasında olduğuna götürür. En iyi bilen ALLAH'tır. Hz. Âişe, Hz. Peygamber'e (s.a.) Kabe'ye girmek istediğini söyledi. Hz. Peygamber (s.a.), ona Hıcr'da iki rekât namaz kılmasını emretti. [658]

[653] Mültezim: Med'â ve Müteavvez diye de adlandırılır. Hacer-i Esved ile Kabe kapısı arasıdır. Hacer-i Esved'le Makam arasına ise Hatîm denir. Bk. Yakut el-Hamevî, Mu'cemu't-BUldân, 5/190, Beyrut, 1979.

[654] Buharî, 25/51, 52; Müslim, 1329; Mâlik, 1/398.

[655] Buharı, 25/54, 60/8, 64/48; Ebu Davud, 2027.

[656] Buharı, 26/11; Müslim, 1332.

[657] Ahmed, 6/137; Ebu Davud, 2029; Tirmizî 873; İbn Mâce, 3064. Senedinde bir zayıf râvi vardır, diğerleri sikadır. Bununla birlikte Tirmizî: "Bu hadis hasen-sahihtir" diyor.

[658] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/296-298.
 
Üst Alt