Velid bin Velid (r.a.)

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Meşhur sahabi Hâlid bin Velid’in (r.a.) kardeşiydi. Bedir Savaşı’nda müşrikle*rin safında yer almıştı. Savaşta Abdullah bin Cahş (r.a.) tarafından esir edilmiş*ti.
Henüz Müslüman olmayan Hâlid bin Velid ve Hişâm bin Velid, kardeşlerini kurtarmak için Medine’ye geldiler. Baba yadigârı zırh, kılıç ve miğferi fidye olarak verip anlaştılar ve onu esaretten kurtardılar. Sonra da hep birlikte Mek*ke’ye hareket ettiler.
Hâlid ve Hişâm, yolda kendilerini şaşırtan bir durumla karşılaştılar. Velid, Zülhu*leyfe mevkiinden geri döndü ve Medine’ye gelerek Müslüman oldu. Hâlid ile Hişâm da peşinden gittiler. Hâlid, Velid’e (r.a.) çıkıştı, “Madem böyle yapacaktın fidyeyi ödeme*den evvel yapsaydın da, babamızdan kalan şerefli bir hatırayı elimizden çıkarmasan ol*maz mıydı?! Bunu niçin yaptın?” diye sordu. Hz. Velid ona “Kureyşliler, ‘Fidyeden kaçtı da Müslüman oldu.’ demesinler diye böyle yaptım.” şeklinde cevap verdi.
Hâlid ve Hişâm o kadar öfkelerine rağmen bir şey yapmadılar. Birlikte Mek*ke’ye hareket ettiler. Bir müddet sonra da Mekke’ye ulaştılar. Velid’in Müslü*man olduğunu duyan müşrikler bunu hazmedemediler. Doğruca Medine’ye gi*dip onu yakaladılar, zincire vurarak hapsettiler. Ağır işkencelerde bulundular. Velid (r.a.) bütün bunlara zaten hazırdı. Müslüman olurken bunları peşinen ka*bul etmişti. Bunun için onların işkencelerine sabretti.
Bu arada Peygamberimiz ona yapılan muameleyi duymuş ve çok üzülmüştü. Mekke’de Velid gibi hapsedilen iki sahabisi, Ayyaş bin Ebî Rabiâ ile Ebû Sele*me bin Hişâm’ın (r.a.) kurtulması için yaptığı duaya Velid’i de (r.a.) dâhil et*ti.
Velid (r.a.), Mekke’de bir müddet hapis olarak kaldı. Fakat bir ara fırsatını bu*lup kaçtı, Medine’ye geldi. Peygamberimizin huzuruna çıktı. Peygamberimiz, Hz. Ayyaş ile Ebû Seleme’nin (r.a.) ne durumda olduğunu sordu. Velid onların şiddetli işkencelerle kıvrandırıldığını söyledi. Peygamberimiz müteessir oldu. Hz. Velid’i, inançları yüzünden bunca çile ve ıstırap çeken bu İslam kahraman*larını kurtarmakla vazifelendirdi.
Hz. Velid çok yorgundu, ama hiç vakit geçirmeden tekrar Mekke’ye hareket etti. Re*sû*lul*lah’ın emrini vakit geçirmeden yerine getirmek istiyordu. Yorucu bir yolculuktan sonra Mekke’ye ulaştı. Şehre geceleyin girdi. Onların hapsedil*dikleri yeri buldu. Üzeri açık olan bir yere hapsedildiklerinden, duvardan atla*yarak içeri girdi. İkisi de, kaçmasınlar diye ayaklarından bir taşa bağlanmışlar*dı. Kılıcını çıkardı, bağlandıkları ipi kesti. Sonra da hemen oradan uzaklaştılar. Müşrikler onların kaçırıldığını fark etmeden biraz yol almaları gerekiyordu. Durmadan dinlenmeden yürüdüler.
Sabahleyin durumdan haberdar olan müşrikler, etrafa adamlar göndererek onları aradılar, fakat bulamadılar. Üç cefakâr Müslüman, üç gün sonra Medi*ne’ye vardıklarında ayakları kan revan içindeydi.
Hz. Velid, Hicret’in 8. yılında vefat etti. Medine’de Baki Kabristanı’na defne*dildi.
Allah ondan razı olsun!
Yazar:
Sahabeler Ansiklopedisi
 
Üst Alt