ALLAH ac Korkusunu anlamak

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Şu anda cehennemin kenarında olsanız ve oradaki zebanilerin cehennem ehline yaptıkları dayanılmaz işkenceleri gözünüzle görseniz, cayır cayır yanan ateşin uğultusunu, cehennem ehlinin çığlıklarını, kemiklerini çatırdatan inlemelerini, kahırla nefes alıp vermelerini, bir kez daha dünyaya geri dönmek isteyen pişmanlık dolu yalvarışlarını duysanız ve sonra tekrar dünyadaki yaşamınıza geri döndürülseniz acaba hayatınızda neler değişirdi? Hiç kuşku yok ki içinizi tarifsiz bir korku kaplar, bambaşka bir insan olurdunuz. Hayatınızı bütünüyle farklı düzenlerdiniz.

Etrafınızdaki insanların bu gerçeği göz ardı ettikleri için büyük bir gaflet içinde olduğunu düşünür, olanca gücünüzle ahiret için çabalardınız. Allah'a karşı günah olabilecek herşeyden şiddetle sakınırdınız. Ahiret hayatınızı riske sokabilecek en ufak bir söz ya da davranış korkudan içinizi titretir, hemen Allah'a yalvara yalvara, ürpertiyle dua eder, bağışlanma dilerdiniz. Gördükleriniz, duyduklarınız bir an olsun aklınızdan çıkmazdı, kendi sonunuz için aynı ihtimali düşünmekten Allah'a sığınırdınız.

Allah'ın sevgisini kazanmak, O'nun azabından kurtulmak için malınızı, canınızı, tüm enerjinizi kullanırdınız. Üstelik bunların hepsinde ölene dek sabırlı ve kararlı olur, karşınıza bir zorluk çıksa bile bu size zorluk gibi görünmezdi. Kimse sizi yolunuzdan çeviremez, Allah'ın rızasından taviz verdiremezdi. Her şart ve koşulda, her durumda ahiretiniz için yapabileceğinizin en fazlasını yapardınız. İnsanların, toplumların ne yaptıkları, nasıl bir hayat tarzını benimsedikleri, hangi ideolojilerin peşinden koştukları sizi hiç mi hiç ilgilendirmezdi. Her halinizle ve her tavrınızla sadece Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdınız. Allah'ın emir ve yasakları konusunda son derece titiz olduğunuz gibi insanlara da bunu anlatır, her gördüğünüz kimseyi bu gerçekle uyarırdınız. En büyük hedefiniz, tek amacınız Allah'ın dostluğunu kazanmak olurdu ve kendinizi tamamen O'na teslim ederdiniz.
AYET-İ KERiME
"... taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır..."(Bakara Suresi, 74)
ayetindeki benzetmeyle vurgulanan korkunun şiddeti sizin de üzerinizde tecelli ederdi.

Peki şu an cehennemi görmemiş olmanız mı sizi gereği gibi korkup sakınmaktan ve buna göre yaşamaktan alıkoyan? Oysa Allah cehennemin varlığını pek çok ayetinde haber vermekte, cehennemi insanlara tüm detaylarıyla tanıtıp, ondan sakındırmaktadır. Kaldı ki vakti geldiğinde cehennemi görmeyen insan kalmayacaktır. Allah bunu kesin olarak haber vermiştir. Ancak ondan yalnızca Allah'tan korkup sakınanlar kurtarılacak, diğerleri diz üstü çökmüş bir biçimde bırakılacaktır:
AYET-İ KERiME
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz." (Meryem Suresi, 71-72)
Ama unutmayın ki, orada diz üstü çökmüş olarak kaldıktan sonra cehennemi görmenin insana bir faydası olmaz. Çünkü orası artık geri dönüşü olmayan bir yerdir...

Şu anda cehennemin kenarında olsanız ve oradaki zebanilerin cehennem ehline yaptıkları dayanılmaz işkenceleri gözünüzle görseniz, cayır cayır yanan ateşin uğultusunu, cehennem ehlinin çığlıklarını, kemiklerini çatırdatan inlemelerini, kahırla nefes alıp vermelerini, bir kez daha dünyaya geri dönmek isteyen pişmanlık dolu yalvarışlarını duysanız ve sonra tekrar dünyadaki yaşamınıza geri döndürülseniz acaba hayatınızda neler değişirdi? Hiç kuşku yok ki içinizi tarifsiz bir korku kaplar, bambaşka bir insan olurdunuz. Hayatınızı bütünüyle farklı düzenlerdiniz. Etrafınızdaki insanların bu gerçeği göz ardı ettikleri için büyük bir gaflet içinde olduğunu düşünür, olanca gücünüzle ahiret için çabalardınız. Allah'a karşı günah olabilecek herşeyden şiddetle sakınırdınız. Ahiret hayatınızı riske sokabilecek en ufak bir söz ya da davranış korkudan içinizi titretir, hemen Allah'a yalvara yalvara, ürpertiyle dua eder, bağışlanma dilerdiniz. Gördükleriniz, duyduklarınız bir an olsun aklınızdan çıkmazdı, kendi sonunuz için aynı ihtimali düşünmekten Allah'a sığınırdınız.

Allah'ın sevgisini kazanmak, O'nun azabından kurtulmak için malınızı, canınızı, tüm enerjinizi kullanırdınız. Üstelik bunların hepsinde ölene dek sabırlı ve kararlı olur, karşınıza bir zorluk çıksa bile bu size zorluk gibi görünmezdi. Kimse sizi yolunuzdan çeviremez, Allah'ın rızasından taviz verdiremezdi. Her şart ve koşulda, her durumda ahiretiniz için yapabileceğinizin en fazlasını yapardınız. İnsanların, toplumların ne yaptıkları, nasıl bir hayat tarzını benimsedikleri, hangi ideolojilerin peşinden koştukları sizi hiç mi hiç ilgilendirmezdi. Her halinizle ve her tavrınızla sadece Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdınız. Allah'ın emir ve yasakları konusunda son derece titiz olduğunuz gibi insanlara da bunu anlatır, her gördüğünüz kimseyi bu gerçekle uyarırdınız. En büyük hedefiniz, tek amacınız Allah'ın dostluğunu kazanmak olurdu ve kendinizi tamamen O'na teslim ederdiniz.
AYET-İ KERiME
"... taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır..." (Bakara Suresi, 74)
ayetindeki benzetmeyle vurgulanan korkunun şiddeti sizin de üzerinizde tecelli ederdi.

Peki şu an cehennemi görmemiş olmanız mı sizi gereği gibi korkup sakınmaktan ve buna göre yaşamaktan alıkoyan? Oysa Allah cehennemin varlığını pek çok ayetinde haber vermekte, cehennemi insanlara tüm detaylarıyla tanıtıp, ondan sakındırmaktadır. Kaldı ki vakti geldiğinde cehennemi görmeyen insan kalmayacaktır. Allah bunu kesin olarak haber vermiştir. Ancak ondan yalnızca Allah'tan korkup sakınanlar kurtarılacak, diğerleri diz üstü çökmüş bir biçimde bırakılacaktır:
AYET-İ KERiME
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz." (Meryem Suresi, 71-72)
DİKKAT
Ama unutmayın ki, orada diz üstü çökmüş olarak kaldıktan sonra cehennemi görmenin insana bir faydası olmaz. Çünkü orası artık geri dönüşü olmayan bir yerdir...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Allah c.c. razı olsun.
Rabbimiz Teala bizi Allah'tan korkan
kullarından eylesin.


ALLAH’tan Korkan

Diline hakimdir- zem, gıybet etmez,
Hele hiç kimseye- iftira atmaz,
Düşmanı da olsa- kin, garez gütmez,
Düşünür; ötede- yüzleşmek varken,
Bunu nasıl yapar? Allah’tan korkar.

Yasak olanlara- meyli artarsa,
İçinden harama- bir istek varsa,
Ruhunu daraltıp- zora sokarsa,
Bilir ki nefsini- şeytan’dır dürten,
Rabbine sığınır- Allah’tan korkan.

Namazı huşûyla; dosdoğru kılar,
Hem hiç aksatmadan- müdåvim olur,
Rabbiyle sohbetten- pek huzur bulur,
Fåtiha okurken- secde ederken,
Sükûna tam dalar- Allah’tan korkan.

Hayır işlerinde- dåim öndedir,
Gayreti, çabası- hep bu yöndedir,
Rabbi hoşnûd etmek- zaten bundadır,
Rehberi olunca- böyle bir yöntem,
Dostluğu yakalar- Allah’tan korkan.

Emånet olanı- özenle korur,
Ve hem söz verince- ahdinde durur,
Vefålı olmayı- Fåzilet görür,
Kur’an-ın hükmüdür- çünkü bu yordam,
Sıdkına yol arar, Allah’tan korkan.

Ölçüde- tartıda, kendinden taşar,
O yana ağdırır- hem üçer-beşer,
Hukuku gözetir-o yüzden coşar,
lehine geçmesin- ister bir farkın,
kılı kırk yarar- Allah’tan korkan.

Devletin- Milletin, hakkından kaçar,
Gasp etmek ne demek, kol- kanat açar,
Doğruluk, dürüstlük- yolunu seçer,
Çünkü kul hakkıdır- insanı çarpan,
Bunu bir virt yapar- Allah’tan korkan.

Amir’se müşfiktir- memur’sa muti,
Disiplin- saygıdır, her işin kökü,
Ahenksiz olmaktan- ne var ki kötü,
Hep hakim olmalı- bu güzel ortam,
Sükûnlu yol arar- Allah’tan korkan.

Anneye- Babaya, merhamet låzım,
Onların evlåda- yaptığı düzen.
Ve şåyet olursa- onları üzen,
Allah’ı darıltır- bu ise çirkin,
İsyandan uzaktır- Allah’tan korkan.

Eşine bağlıdır- katiyen kırmaz,
Muhabbet üretir- şirretlik kurmaz,
Hatayı kusuru - yüzüne vurmaz,
Evlåtlar; ayrı şevk- ayrı bir görkem,
Sevgiyle doludur- Allah’tan korkan.

Bir yaşlı görünce- kalkar yer verir,
Büyüğe saygıyı- erdemlik görür,
Küçüğe sevgiyse- şefkatten gelir,
Akran olanlara- dostluktur sarkan,
Bunlardan haz duyar- Allah’tan korkan.

Şevket OKYAY

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
VuSLaT Adminim. Buraya ekledim.Asıl yerine sen gelince eklersin inşaallah..

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan.png

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan1.png

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan2.png

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan3.png

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan4.png

wwwrasulehasretcom-_Vu_SLa_T-_ALLAHtankorkan5.png
 
Son düzenleme:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Allah c.c. razı olsun saygı değer evlat.
Güzel yüreğine ellerine sağlık olsun.
Pek güzel olmuş.
 

MURATS44

Özel Üye
AYET-İ KERiME
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz." (Meryem Suresi, 71-72)

Ama unutmayın ki, orada diz üstü çökmüş olarak kaldıktan sonra cehennemi görmenin insana bir faydası olmaz. Çünkü orası artık geri dönüşü olmayan bir yerdir...

Allahım Allahımmm,,,,,, Senin gazabından sana sığınırız. Bizi orda ,dizüstü çökmüş halde bırakma.Amin ağlarımm
 
Son düzenleme:

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Allahı bilmeden, onca nimetini bilmeden, gücü ve azametini bilmeden ,Allah sevgisini bilmeden ,Allah korkusunun gerçekliğini hissedebilir mi insan. Çok çok güzel konu. Sonsuz teşekkürler.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Allahı bilmeden, onca nimetini bilmeden, gücü ve azametini bilmeden ,Allah sevgisini bilmeden ,Allah korkusunun gerçekliğini hissedebilir mi insan. Çok çok güzel konu. Sonsuz teşekkürler.

hiçbirşey söyenemeyecek kadar güzel ve etkili. Teşekkürer herkese. Konu ve şiir için.
 
Üst Alt