Cennet

MURATS44

Özel Üye
Cennet (Arapça: جنّة‎), ölmüş insanların sonraki yaşamda varoluşlarını devam ettirdiklerine inanılan soyut diyara verilen isimdir. Arapça bir sözcük olan Cennet, "Bahçe" anlamına gelmektedir. Bu dini terim, çeşitli dinlerde ve ruhani felsefelerde bulunan, çoğunlukla mümkün olan en kutsal mekân olarak tanımlanan, sonraki yaşama dair bir kavramdır.

Cennet kavramına inanan kişiler genellikle cennetin insanların bir kısmı veya hepsi için ahirette bulunan nihai bir varış noktası olduğunu düşünürler. Ayrıca cennet kavramına sahip inançların çoğunluğunda cennet iyi insanların ulaştığı bir ahiret mekânıdır.

Cennet sözcüğü Arapça kökenlidir. Her dinin cennet kavramına verdiği özel isimler olabilir. Cennet sözcüğü aslında İslam dinindeki cennet kavramı için kullanılır, fakat Türkçe'de genel olarak cennet kavramı için kullanılmaktadır. TDK tanımına göre cennet; "Dinî inanışlara göre dünyada iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt."tir. Ayrıca cennet kelimesi Türkçe'de mecazi şekilde sıfat olarak, çok güzel, huzur veren gibi anlamlarda kullanılır.[1] Cennet sözcüğünün dışında yine "cennet" anlamında olan Farsça kökenli behişt ve Soğdca kökenli uçmak da Türkçe'de kullanılmaktadır. Yine de en yaygın olan cennet sözcüğüdür.

İslam'da Cennet

Cennet İslam'da, İslam dinine inananların ebedi olarak kalacaklarına inandıklerı bir ahiret mekânıdır. İslami bir terim olarak Cehennemin zıddıdır. İslam'a göre cennetteki hayat sonsuzdur ve cennette birçok mükafat verilecektir. İslam inancına göre kafir, müşrik ve münafık kişiler cennete giremez, ebedi olarak cehennemde kalırlar. Müslüman olup günah işleyenlerinse, Allah günahlarını affetmezse, bir süre cehennemde günahlarının cezasını çekecek daha sonra da cennete gireceklerine inanılır. [kaynak belirtilmeli]

Cennet, Bakara Sûresinin 25. ayetinde şöyle tebliğ edilmiştir:[2]

« İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!” diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır. »

Nebe Sûresi 31,32,33,34. ayetlerinde ise şöyle tebliğ edilmektedir:[3]

« Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır. »

Sâd Sûresi'nin 50,51,52,53. ayetlerinde cennete dair şu sözler bulunur:

« Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için elbette güzel bir dönüş yeri, kapıları kendilerine açılmış olarak Adn cennetleri vardır. Onlar orada koltuklara yaslanmış olarak pek çok meyveler ve içecekler isterler. Yanlarında gözlerini kendilerinden ayırmayan yaşıt eşler vardır. »

Gâşiye Sûresi'nin 13,14,15,16. ayetlerinde de cennetten bahsedilmektedir:

« Orada yüksek tahtlar, konulmuş kadehler, sıra sıra yastıklar, serilmiş gösterişli yaygılar vardır. »

Hristiyanlık'ta Cennet

Hristiyanlık'ta cennet Tanrıyla beraber olma durumudur.Hristiyanlar Tanrı tarafından her gün değiştirilerek yenilendiklerine inanan hristiyanlar kıyamet (diriliş ) günü geldiğinde yeni bedenlere sahip olarak (Adem'in günah işlemeden önceki hali gibi olarak) yeni yaratılan dünya da Tanrıyla birlikte olacaklarına inanırlar.İncilde bu durum aşağıda ki ayetlerle belirtilmiştir.

"Bundan sonra yeni bir gökle yeni bir yeryüzü gördüm. Çünkü önceki gökle yeryüzü ortadan kalkmıştı. Deniz de yoktu artık.Kutsal kentin, yeni Yeruşalim`in gökten, Tanrı`nın yanından indiğini gördüm. Güveyi için hazırlanmış süslü bir gelin gibiydi.Tahttan yükselen gür bir sesin şöyle dediğini işittim: “İşte, Tanrı`nın konutu insanların arasındadır. Tanrı onların arasında yaşayacak. Onlar O`nun halkı olacaklar, Tanrı`nın kendisi de onların arasında bulunacak.Onların gözlerinden bütün yaşları silecek. Artık ölüm olmayacak. Artık ne yas, ne ağlayış, ne de ıstırap olacak. Çünkü önceki düzen ortadan kalktı.”Tahtta oturan, “İşte her şeyi yeniliyorum” dedi. Sonra, “Yaz!” diye ekledi, “Çünkü bu sözler güvenilir ve gerçektir.”" (Vahiy 21 : 1-5)

Yahudilik'te Cennet

Ve tanrı doğuda, Aden’de bir bahçe yaptı; ve yarattığı Adem’i oraya koydu. Ve RAB Tanrı, gürünüşü güzel ve yenilmesi iyi olan her ağacı, ve bahçenin ortasında hayat ağacını, ve iyilik ve kötülüğü bilme ağacını yerden bitirdi. Ve bahçeyi sulamak için Aden’den bir ırmak çıktı; ve oradan bölündü ve dört kol oldu. Birinin adı Pişon’dur; kendisinde altın olan bütün Havila diyarını kuşatır; ve bu diyarın altını iyidir; orada ak günnük ve akik taşı vardır; Ve ikinci ırmağın adı Gihon’dur; bütün Kuş ilini kuşatan odur. Ve üçüncü ırmağın adı Dicle’dir; Aşur’un önünden akan odur. Ve dördüncü ırmak Fırat’tır.” (Tekvin 2:8-14) Sözü edilen ırmaklardan Fırat ve Dicle’yi biliniyor. Bu ifadeye göre diğer iki ırmağın, Pişon ve Gihon’un adları yabancı olsa da, Aden’deki “cennet bahçesi”nin soyut ya da hayali bir ülke olmayıp, dünya üzerindeki bir coğrafi bölge oluşu kesindir. Buna göre Gihon'un Nil, Pişon’un da İndüs olabileceği sonucuna varılabilir.[4]



  1. ^ http://tdk.org.tr/tdksozluk/sozbul.ASP?KELIME=cennet&GeriDon=0&EskiSoz= TDK Güncel Türkçe Sözlük - cennet
  2. ^ Bakara Sûresinin 25. Ayeti
  3. ^ Diyanet, Nebe Suresi
  4. ^ Burak Eldem 2012 Mardukla Randevu
 
Üst Alt