Hz. İsanın öldüğüne dair ayetler

Adilbey

Aktif Üyemiz
Kur’an’da zikredilen âyetlerin Hz İsa’nın her ölümlü gibi öldüğüne, tekrar dünyaya gelmesinin imkânsız olduğuna dair Kur’an metinlerini görelim:

“Her nefis/can, ölümü tadacaktır Sonra da Bize döneceksiniz” (29/Ankebût, 57; ayrıca bkz 3/Âl-i İmrân, 185; 21/Enbiyâ, 35)

“Biz onları (peygamberleri), yemek yemez birer (cansız) ceset olarak yaratmadık Onlar (bu dünyada) ebedî de değillerdir” (21/Enbiyâ, 8)

“Allah buyurmuştu ki: ‘Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım Sonra dönüşünüz Bana olacak İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim” (3/Âl-i İmrân, 55)

“Allah’ın rasûlü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük, dediler Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık/şüphe içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendine yüceltmiştir Allah izzet ve hikmet sahibidir” (4/Nisâ, 157-158)

“(İsaDoğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak kabirden kaldırılacağım gün selâm/esenlik banadır” (19/Meryem, 33)

“Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: ‘Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin’ dedim İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız Sen oldun Sen her şeyi hakkıyla görensin” (5/Mâide, 117)

“Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir Fakat O, Allah’ın rasûlü ve peygamberlerin sonuncusudur Allah her şeyi hakkıyla bilir” (33/Ahzâb, 40)

Bu Kur’an âyetleri açık bir şekilde ve muhkemât olarak Hz İsa’nın öldüğünü bildirmektedir
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
tr%20(6).gif
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
Kıymetli kardeşim adil bey,burda yanlış bir anlaşılmaya,dolayısı ile ehli sünnet akidesine ters bir inança yol açabiliriz,düşüncesi ile,ayeti celilelerin ihtiva ettiği manaları izah ederek,hadisi şerif ve ehli sünnet ulemasının ittifakı ile İSA as mın ölmediğini izah edeceğim.
“Allah buyurmuştu ki: ‘Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım Sonra dönüşünüz Bana olacak İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim” (3/Âl-i İmrân, 55)
LÜTFEN DİKKATLE şu ayette,ALLAH cc ne buyurduğuna bir bakalım(Ey İsa! Seni vefat ettireceğim)vefat ettireceğim,kelimesi,yani öldüreceğim anlamına gelen,hangi zamana matuftur,gelecek,zamanına işaret ediyor tabik,gelecek zamana işaretle,demekki her nefis ölümü tatacağı gibi,İSA as da ölümü tatacaktır.anlamına gelip,öldü anlamına gelmemektedir.
Ayrıca bazı tefsir âlimleri teveffi kelimesine almak manasını verip, Yahudilerin katlinden hıfz etmek için, yerden seni kâmilen alır kabz ederim meali ile tevil etmişlerdir.
Devamındaki ayette ise,ALLAH cc ne buyuruyor:
Allah’ın rasûlü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük, dediler Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık/şüphe içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendine yüceltmiştir Allah izzet ve hikmet sahibidir” (4/Nisâ, 157-158)
işte bu ayeti celilede de ALLAH cc İSA as mı öldrüdükleri,şahsın,isa as olmadığını,başka birisi olduğunu ALLAH cc buyuruyor.devamında da ne söylüyor? (bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendine yüceltmiştir.)işte gördüğünüz gibi ALLAH cc İsa as mı kendi katına yücelttiğini,ve asla öldürmediklerini beyan edende ALLAH cc dur.
İsa aleyhisselam öldürülmedi, göğe kaldırıldı. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı tufandan, İbrahim aleyhisselamı ateşten kurtardığı gibi, İsa aleyhisselamı da, yahudilerin elinden kurtarmış, Hazret-i İsa’ya ihanet ederek bulunduğu yeri haber veren, yahudi casusu bir münafığı, Hazret-i İsa’ya benzeterek onu öldürtmüştür.
Peki İsa as ölmeyip ALLAH cc katına yüceltildiğne göre ne olacak?
Tabiki hadisi şerifler ve ehli sünnet ulemasının ittifakı o durki,ahır zamanda,10 büyük kıyamet alametlerinden biride İsa as mın gelişidr.
Hz. İsa (as)'ın gelişi konusunda nakledilen hadisler tevatür derecesindedir. Birçok araştırmacı da alimlerimizin görüşlerinin bu yönde olduğunu aktarmaktadır. Tevatürün tanımı Büyük Lügat'ta şöyle yapılmaktadır:

Tevatür: Kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber.(Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, Türdav, İstanbul, 2000, 3003)
Hz. İsa (as)'ın gelişinin tevatür derecesinde hadislerle bildirildiğine dair özel olarak bir eser kaleme alan, büyük hadis alimi Şeyh Muhammed Enver el Keşmiri, Et Tasrih bi-ma Tevatera fi Nuzuli'l Mesih isimli çalışmasında, yetmiş beş tane Hadis’e ve yirmi beş tane sahabeye ve sahabeleri görenlere ait esere yer vermiştir.

Hz. İsa (as)'ın tekrar geleceğini nakleden alimlerin başında İmam-ı Azam Ebu Hanife gelmektedir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:

"Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneş'in batıdan doğması, İsa (as)'ın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde varid olduğu vech ile, haktır, olacaktır."( Fıkh-ı Ekber, Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)
Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne tekrar gelişi konusu, kıyametin on büyük alametinden biridir ve birçok İslam alimi eserlerinde bu konuyu detaylı olarak ele almışlardır. Bu konudaki izahlar topluca değerlendirildiğinde Hz. İsa (as)'ın ikinci gelişi hakkında İslam alimleri arasında bir söz birliği olduğu açıkça görülür. Örneğin Es Seffarini, Levami adlı eserinde, İslam alimlerinin bu konuda ittifak halinde olduklarını şöyle ifade eder:

"Bütün ümmet, Meryem oğlu İsa'nın ineceği hususunda ittifak etmiştir. Şeriat ehlinden hiç kimse bu hususta muhalif olmamıştır.(Levamiu'l Envaril Behiyye, es-Seffarini, 2/94-95; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ahmet Mahmut Ünlü, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998, s.169)
İmam Kevseri de Hz. İsa (as)'ın inişi ile ilgili görüşlerini şu şekilde bildirmiştir:

Hz. İsa (as)'ın inişiyle ilgili hadis-i şerfilerdeki tevatür, "tevatür-i manevidir." Sahih (sağlam) ve hasen (güzel) hadis-i şerifin her biri, farklı manalara delalet etmekle birlikte hepsi de Hz. İsa (as)'ın ineceği hususunda söz birliği içindedirler ki, bu, hadis ilminin kokusunu koklayan bir kimse için inkarı mümkün olmayan bir gerçektir… Mehdi ile Deccal'in çıkacağı ve Hz. İsa (as)'ın ineceği hususundaki hadis-i şeriflerin tevatür derecelerine ulaşmış olmaları, hadis ilmi ehlince asla şüphe edilecek bir husus değildir. İlm-i kelam ehlinden (inanç ilmiyle uğraşanlardan) bazısının kıyamet alametleriyle ilgili hadislere inanmanın vacip olduğunu kabul etmeleriyle beraber, bu hadislerden bir kısmının mütevatir olup olmadığı hususundaki şüpheleri ise, hadis ilmiyle ilgili bilgilerinin azlığından kaynaklanmaktadır. . (Ruhu'l Meani, Seyyid Alusi, 7/60; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ahmet Mahmut Ünlü, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998, s. 168)
Alim İbn-i Kesir ise, konuyla ilgili ayetlerin tefsirini yaptıktan ve ilgili hadisleri açıkladıktan sonra düşüncesini şöyle ifade etmektedir:

İşte bunlar Resulullah (sav)'den mütevatir olarak rivayet edilmiştir ve bu hadis-i şeriflerde, Hz. İsa (as)'ın nasıl ve nereye ineceği hususu açıklanmıştır… Hz. İsa (as)'ın cesed-i şerifiyle dünyaya ineceği hakkında zikredilen sahih ve mütevatir hadis-i şerifler, tevile (başka şekilde yorumlanmaya) elverişli değildir. Dolayısıyla, zerre kadar imanı ve insafı olan herkesin, Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne ineceğine inanması gerekmektedir ki, bunu ancak şeriata zıt, Allah'ın Kitabına, Resulü (asv)'ın sünnetine ve ehlisünnetin ittifakına muhalif olan kimseler inkar edebilir.( İbn-i Kesir, 1/578-582; Avnü'l Mabud, 11/457-464)
Hadislerin tevatür olduğu konusunda yapılan bir diğer açıklama da şöyledir:

Şevkani de İsa (as)'ın ineceğine dair hadislerin sayısının yirmi dokuza ulaştığını söyleyerek, bunları bir bir nakletmiş ve sonunda: "Bizim naklettiğimiz hadisler görüldüğü gibi tevatür sınırına ulaştı. Bu beyanımızla şu sonuca varılıyor ki, beklenen Mehdi hakkındaki hadisler, Deccal hakkında hadisler ve İsa (as)'ın inmesine dair hadisler mütevatirdir" demiştir. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/338)
Konu hakkında eserleri bulunan yazarların nakillerinden de anlaşılmaktadır ki hadis kaynakları çok zengindir. Dahası, Hz. İsa (as)'ın gelişinin ahir zamanda gerçekleşecek olan kıyamet alametlerinden olduğunu bildiren hadisler de Buhari, Müslim gibi ana hadis kaynaklarında yer almaktadır. Bu hadislerden bazıları şöyledir:
"Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi..." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)

"Vallahi Meryem oğlu (Hz. İsa Aleyhisselam), …hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için icabet edecektir." (Müslim, Hacc: 216, 1252)

"Kıyamet, on alamet görülmedikçe kopmaz: Duman, Deccal, Dabbetu'l arz, Güneş'in batıdan doğması, İsa'nın yeryüzüne inmesi..." (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 362)

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır..." [Buhari, Kitabü'l-Büyu': 102, Mezalim: 31, Enbiya 49; Müslim, İman: 242 (155); Ebu Davud, Melahim: 14 (4324); Tirmizi, Fiten: 54 (2234)]

"İsa inecek; emirleri: 'Haydi gel, bize namaz kıldır!' diyecek. Buna karşılık: 'Kiminiz kiminizin emiridir. Bu, Allah'ın bu ümmete bir lütfu keremidir' diyecek." (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 380)

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek..." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192; Kenzul Ummal, Kitabul-İman, Bab-ı Nüzul-i İsa İbn-i Meryem, 14/332)

"İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz?" (Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman: 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat: 3265, 2/166)
Nisa Suresi'nin 157. ayetinde Allah, "... Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi..." diye bildirmiştir. Bu ayetle birlikte Kur'an'ın diğer pek çok ayetinde Hz. İsa (as)'ın Allah katında diri olduğu bildirilmekte ve yeryüzüne ikinci kez geleceğine işaret edilmektedir. İslam alimleri bu konuda ittifakla, bunun aksini savunmanın hiçbir şekilde mümkün olmadığını söylemektedirler. Örneğin İbn Hazm bu ayeti tefsir ederken; "Hz. İsa'nın öldürüldüğünü söyleyen bir kimsenin mürted (İslam dininden dönen) veya kafir olacağını" vurgulamıştır.( İlmü'l-Kelam, İbn Hazm, s.56-57; İslam İnancı Açısından Nüzul-i İsa Meselesi, Dr. Zeki Sarıtoprak, Çağlayan Yayınları, İzmir, 1997, s.53)
Tüm bu bilgiler neticesinde İslam alimleri Hz. İsa (as)'ın inişine,peyğamber olarak deyilde, peyğamber sav efendimizin şeriatı üzere hareket edeceği ve gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağına imanı, önemli inanç esaslarından biri olarak değerlendirmişlerdir.
ALLAH cc cümlemizi ehli sünnet akidesi müvacehesinde imanı kamil üzere hakka mü’min olanlardan eylesin inşaallah…
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Allah ac razı olsun Fahrettin Hocam. Bilinmesi gereken çok öneli bir konuyu tafsilatlarıyla beraber açıkladınız.çok teşekkür ederim.
Hz. İsa (as) ölmemiştir. Allahın istediği bir şekilde , istediği bir mekanda dünyaya iceği gün bekliyor.
Açıklamanız için Allah ac razı olsun. Emeğinize sağlık...
 

TaHKaR

Aktif Üyemiz
Kıymetli kardeşim adil bey,burda yanlış bir anlaşılmaya,dolayısı ile ehli sünnet akidesine ters bir inança yol açabiliriz,düşüncesi ile,ayeti celilelerin ihtiva ettiği manaları izah ederek,hadisi şerif ve ehli sünnet ulemasının ittifakı ile İSA as mın ölmediğini izah edeceğim.
“Allah buyurmuştu ki: ‘Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım Sonra dönüşünüz Bana olacak İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim” (3/Âl-i İmrân, 55)
LÜTFEN DİKKATLE şu ayette,ALLAH cc ne buyurduğuna bir bakalım(Ey İsa! Seni vefat ettireceğim)vefat ettireceğim,kelimesi,yani öldüreceğim anlamına gelen,hangi zamana matuftur,gelecek,zamanına işaret ediyor tabik,gelecek zamana işaretle,demekki her nefis ölümü tatacağı gibi,İSA as da ölümü tatacaktır.anlamına gelip,öldü anlamına gelmemektedir.
Ayrıca bazı tefsir âlimleri teveffi kelimesine almak manasını verip, Yahudilerin katlinden hıfz etmek için, yerden seni kâmilen alır kabz ederim meali ile tevil etmişlerdir.
Devamındaki ayette ise,ALLAH cc ne buyuruyor:
Allah’ın rasûlü Meryem oğlu İsa’yı öldürdük, dediler Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık/şüphe içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendine yüceltmiştir Allah izzet ve hikmet sahibidir” (4/Nisâ, 157-158)
işte bu ayeti celilede de ALLAH cc İSA as mı öldrüdükleri,şahsın,isa as olmadığını,başka birisi olduğunu ALLAH cc buyuruyor.devamında da ne söylüyor? (bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler Bilâkis Allah onu (İsa’yı) kendine yüceltmiştir.)işte gördüğünüz gibi ALLAH cc İsa as mı kendi katına yücelttiğini,ve asla öldürmediklerini beyan edende ALLAH cc dur.
İsa aleyhisselam öldürülmedi, göğe kaldırıldı. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı tufandan, İbrahim aleyhisselamı ateşten kurtardığı gibi, İsa aleyhisselamı da, yahudilerin elinden kurtarmış, Hazret-i İsa’ya ihanet ederek bulunduğu yeri haber veren, yahudi casusu bir münafığı, Hazret-i İsa’ya benzeterek onu öldürtmüştür.
Peki İsa as ölmeyip ALLAH cc katına yüceltildiğne göre ne olacak?
Tabiki hadisi şerifler ve ehli sünnet ulemasının ittifakı o durki,ahır zamanda,10 büyük kıyamet alametlerinden biride İsa as mın gelişidr.
Hz. İsa (as)'ın gelişi konusunda nakledilen hadisler tevatür derecesindedir. Birçok araştırmacı da alimlerimizin görüşlerinin bu yönde olduğunu aktarmaktadır. Tevatürün tanımı Büyük Lügat'ta şöyle yapılmaktadır:

Tevatür: Kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber.(Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Büyük Lügat, Türdav, İstanbul, 2000, 3003)
Hz. İsa (as)'ın gelişinin tevatür derecesinde hadislerle bildirildiğine dair özel olarak bir eser kaleme alan, büyük hadis alimi Şeyh Muhammed Enver el Keşmiri, Et Tasrih bi-ma Tevatera fi Nuzuli'l Mesih isimli çalışmasında, yetmiş beş tane Hadis’e ve yirmi beş tane sahabeye ve sahabeleri görenlere ait esere yer vermiştir.

Hz. İsa (as)'ın tekrar geleceğini nakleden alimlerin başında İmam-ı Azam Ebu Hanife gelmektedir. Ebu Hanife, Fıkh-ı Ekber adlı eserinin son bölümünde şunları bildirmektedir:

"Deccal'in, Ye'cüc ve Me'cücün çıkması, Güneş'in batıdan doğması, İsa (as)'ın gökten inmesi ve diğer kıyamet alametleri, sahih haberlerde varid olduğu vech ile, haktır, olacaktır."( Fıkh-ı Ekber, Ebu Hanife, Nu'man b. Sabit (150/767), Çeviren: H. Basri Çantay, Ankara, 1982)
Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne tekrar gelişi konusu, kıyametin on büyük alametinden biridir ve birçok İslam alimi eserlerinde bu konuyu detaylı olarak ele almışlardır. Bu konudaki izahlar topluca değerlendirildiğinde Hz. İsa (as)'ın ikinci gelişi hakkında İslam alimleri arasında bir söz birliği olduğu açıkça görülür. Örneğin Es Seffarini, Levami adlı eserinde, İslam alimlerinin bu konuda ittifak halinde olduklarını şöyle ifade eder:

"Bütün ümmet, Meryem oğlu İsa'nın ineceği hususunda ittifak etmiştir. Şeriat ehlinden hiç kimse bu hususta muhalif olmamıştır.(Levamiu'l Envaril Behiyye, es-Seffarini, 2/94-95; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ahmet Mahmut Ünlü, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998, s.169)
İmam Kevseri de Hz. İsa (as)'ın inişi ile ilgili görüşlerini şu şekilde bildirmiştir:

Hz. İsa (as)'ın inişiyle ilgili hadis-i şerfilerdeki tevatür, "tevatür-i manevidir." Sahih (sağlam) ve hasen (güzel) hadis-i şerifin her biri, farklı manalara delalet etmekle birlikte hepsi de Hz. İsa (as)'ın ineceği hususunda söz birliği içindedirler ki, bu, hadis ilminin kokusunu koklayan bir kimse için inkarı mümkün olmayan bir gerçektir… Mehdi ile Deccal'in çıkacağı ve Hz. İsa (as)'ın ineceği hususundaki hadis-i şeriflerin tevatür derecelerine ulaşmış olmaları, hadis ilmi ehlince asla şüphe edilecek bir husus değildir. İlm-i kelam ehlinden (inanç ilmiyle uğraşanlardan) bazısının kıyamet alametleriyle ilgili hadislere inanmanın vacip olduğunu kabul etmeleriyle beraber, bu hadislerden bir kısmının mütevatir olup olmadığı hususundaki şüpheleri ise, hadis ilmiyle ilgili bilgilerinin azlığından kaynaklanmaktadır. . (Ruhu'l Meani, Seyyid Alusi, 7/60; Nüzul-i Mesih Risalesi, Ahmet Mahmut Ünlü, Ekmel Yayıncılık, İstanbul, 1998, s. 168)
Alim İbn-i Kesir ise, konuyla ilgili ayetlerin tefsirini yaptıktan ve ilgili hadisleri açıkladıktan sonra düşüncesini şöyle ifade etmektedir:

İşte bunlar Resulullah (sav)'den mütevatir olarak rivayet edilmiştir ve bu hadis-i şeriflerde, Hz. İsa (as)'ın nasıl ve nereye ineceği hususu açıklanmıştır… Hz. İsa (as)'ın cesed-i şerifiyle dünyaya ineceği hakkında zikredilen sahih ve mütevatir hadis-i şerifler, tevile (başka şekilde yorumlanmaya) elverişli değildir. Dolayısıyla, zerre kadar imanı ve insafı olan herkesin, Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne ineceğine inanması gerekmektedir ki, bunu ancak şeriata zıt, Allah'ın Kitabına, Resulü (asv)'ın sünnetine ve ehlisünnetin ittifakına muhalif olan kimseler inkar edebilir.( İbn-i Kesir, 1/578-582; Avnü'l Mabud, 11/457-464)
Hadislerin tevatür olduğu konusunda yapılan bir diğer açıklama da şöyledir:

Şevkani de İsa (as)'ın ineceğine dair hadislerin sayısının yirmi dokuza ulaştığını söyleyerek, bunları bir bir nakletmiş ve sonunda: "Bizim naklettiğimiz hadisler görüldüğü gibi tevatür sınırına ulaştı. Bu beyanımızla şu sonuca varılıyor ki, beklenen Mehdi hakkındaki hadisler, Deccal hakkında hadisler ve İsa (as)'ın inmesine dair hadisler mütevatirdir" demiştir. (Sünen-i İbn-i Mace, 10/338)
Konu hakkında eserleri bulunan yazarların nakillerinden de anlaşılmaktadır ki hadis kaynakları çok zengindir. Dahası, Hz. İsa (as)'ın gelişinin ahir zamanda gerçekleşecek olan kıyamet alametlerinden olduğunu bildiren hadisler de Buhari, Müslim gibi ana hadis kaynaklarında yer almaktadır. Bu hadislerden bazıları şöyledir:
"Sizler on alameti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz... Biri de İsa (as)'ın inmesi..." (Müslim, Kitabü-l Fiten: 39)

"Vallahi Meryem oğlu (Hz. İsa Aleyhisselam), …hacc yapmak veya umre yapmak yahut da her ikisini de yapmak için icabet edecektir." (Müslim, Hacc: 216, 1252)

"Kıyamet, on alamet görülmedikçe kopmaz: Duman, Deccal, Dabbetu'l arz, Güneş'in batıdan doğması, İsa'nın yeryüzüne inmesi..." (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 362)

"Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adalet sahibi olarak inmesi yakındır..." [Buhari, Kitabü'l-Büyu': 102, Mezalim: 31, Enbiya 49; Müslim, İman: 242 (155); Ebu Davud, Melahim: 14 (4324); Tirmizi, Fiten: 54 (2234)]

"İsa inecek; emirleri: 'Haydi gel, bize namaz kıldır!' diyecek. Buna karşılık: 'Kiminiz kiminizin emiridir. Bu, Allah'ın bu ümmete bir lütfu keremidir' diyecek." (Rudani, Büyük Hadis Külliyatı, 5. cilt, s. 380)

"Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek..." (Sahih-i Müslim bi Şerhin-Nevevi, cilt 2, s.192; Kenzul Ummal, Kitabul-İman, Bab-ı Nüzul-i İsa İbn-i Meryem, 14/332)

"İmamınız kendinizden olduğu halde, Meryem oğlu sizin içinize indiği zaman sizler nasıl olursunuz?" (Buhari, Enbiya 50, 3265, 3/1272; Müslim, İman: 71,155,1/136; Beyhaki, Esma ve Sıfat: 3265, 2/166)
Nisa Suresi'nin 157. ayetinde Allah, "... Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi..." diye bildirmiştir. Bu ayetle birlikte Kur'an'ın diğer pek çok ayetinde Hz. İsa (as)'ın Allah katında diri olduğu bildirilmekte ve yeryüzüne ikinci kez geleceğine işaret edilmektedir. İslam alimleri bu konuda ittifakla, bunun aksini savunmanın hiçbir şekilde mümkün olmadığını söylemektedirler. Örneğin İbn Hazm bu ayeti tefsir ederken; "Hz. İsa'nın öldürüldüğünü söyleyen bir kimsenin mürted (İslam dininden dönen) veya kafir olacağını" vurgulamıştır.( İlmü'l-Kelam, İbn Hazm, s.56-57; İslam İnancı Açısından Nüzul-i İsa Meselesi, Dr. Zeki Sarıtoprak, Çağlayan Yayınları, İzmir, 1997, s.53)
Tüm bu bilgiler neticesinde İslam alimleri Hz. İsa (as)'ın inişine,peyğamber olarak deyilde, peyğamber sav efendimizin şeriatı üzere hareket edeceği ve gerçek din ahlakını dünyaya hakim kılacağına imanı, önemli inanç esaslarından biri olarak değerlendirmişlerdir.
ALLAH cc cümlemizi ehli sünnet akidesi müvacehesinde imanı kamil üzere hakka mü’min olanlardan eylesin inşaallah…

Amin amin...değerli hocam...O değerli ellerinize ve o altın yüreğinize sağlık.Ayrıca teşekkür ederim Saygılarımla.
 

Adilbey

Aktif Üyemiz
Değerli Hocam;
Ben bu konuyu eklediğim zaman , sadece ayetlerle açıklama yapıldığı için, bir sorun olmayacağını düşünerek eklemiştim.Ne de olsa, Kuran-ı Kerim , tartışmasız gerçeklerle kesinlikle doğruları söylemiştir. Allahın sözlerinde bir yanlışlık olamaz diyerek konu açılmıştır.

Açıklamalarınız neticesinde diğer ayetlerin ışığında konu tamamen farklı bir noktaya gelmiştir. elbetteki ayetlr gerçektir. Konu şimdi tam anlamıyla yerine oturmuş bulunuyor. Ben birazda şaşırarak açmıştım konuyu. Konuyu açtığım zaman kadar ki bilgilerimde ise, Hz. İsanın çarmıha gerilmediği onun yerine bir benzerinin çarmıha gerildiği Hz.İsanın ölmediğini biliyordum.

"Her nefs muhakkak ölümü tadacaktır" ayeti hükmünce ,bu hüküm mutlaka gerçekleşecektir. Venim anlamadığım bir konu ise; ( Beni maruz görün bu konuda );

“Allah buyurmuştu ki: ‘Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım Sonra dönüşünüz Bana olacak İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda hükmü Ben vereceğim” (3/Âl-i İmrân, 55)

Peki Allah cc Hz. İsaya " seni vefat ettireceğim" buyururken , bu hangi zamana işaret edebilir acaba? Peygamber efendimiz (sav) bile vefat ettirilmiş iken , Hz.İsa neden vefat etmemiştir? Yeryüzüne tekrar ineceği günü bekliyor şu anda. Müslümanlar olarak diyoruz ki, Bitütün peygamberler Hakk üzere gelmiştir , hepsine de bütün yüreğimizle inanıyor dilimizle söyleyip, bütün kalbimizle tasdik ediyoruz. Hz. İsa kıyametten önce tekrar yeryüzüne geleceği için mi vefat ettirilmedi ?

Kıyametten sonra , Bütün canlıların ruhları kabz'edildikten sonra Yüce Allah ac nin emriyle Azrail as de veffat edecektir. Ki, sonuçta baki olan Rabbîmiz kalacak.Sur'a üfürülüş ve en son azrail asnin ruhu alınıncaya kadar geçen süre içinde bir tek canlı kalmayacaktır. Bunu biliyoruz ve inanıyoruz. Acaba Hz.İsaya söylenen "seni vefat ettireceğiz" bu zamana mı ait, yoksa farklı bir zaman mı? Sonuçta , "her nefs mutlaka ölümü tadacaktır" hükmü gerçek olana kadar.

Biraz karışık gibi oldu. Açıklamalarınız tamamen doğru bilgilerle dolu. Benim bildiğimde bir şekilde netleşmiş oldu. Allah cc razı olsun güzel açıklamanız için. Yanlış bilgiden kurtulmuş olduk.
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
Allah ac razı olsun Fahrettin Hocam. Bilinmesi gereken çok öneli bir konuyu tafsilatlarıyla beraber açıkladınız.çok teşekkür ederim.
Hz. İsa (as) ölmemiştir. Allahın istediği bir şekilde , istediği bir mekanda dünyaya iceği gün bekliyor.
Açıklamanız için Allah ac razı olsun. Emeğinize sağlık...

Amiiin,ALLAH cc siz değerli kardeşim MUrat dan da ebeden razı olsun.
hizmetiniz daim olsun....
 
Üst Alt