Nokta

MURATS44

Özel Üye
Üçüncüsü: Birincilerin mesleği zevkidir. İkincilerin nazaridir.
Dördüncüsü: Birinciler, evvelen ve bizzat Hakka, nazar-ı tebei olarak halka bakarlar. İkinciler, evvelen ve bizzat halka bakarlar.
Beşincisi: Birinciler, Hüdaperesttirler. İkinciler, hodperesttiler.
b717.gif
-1-
Tenvir
Mesela, küre-i arz rengarenk muhtelif ve küçük küçük cam parçalarından farz olunursa, herbiri başka hasiyetle levnine ve cirmine ve şekline nispetle şemsden bir feyiz alacaktır. şu hayali feyiz ise, ne güneşin zatı ve ne de ayn-ı ziyasıdır. Hem de ziyanın temasili ve elvan-ı seb'asının tesaviri ve güneşin tecellisi olan şu güna-gün ve rengarenk çiçeklerin elvanı faraza lisana gelseler, herbiri "Güneş benim gibidir" veyahut "Güneş benim" diyeceklerdir.
b718.gif
-2-
Fakat ehl-i vahdetü'ş-şuhudun meşrebi fark ve sahvdır. Ehl-i vahdetü'l-vücudun meşrebi mahv ve sekirdir. Safi meşrep ise, meşreb-i ehl-i fark ve sahvdır.
b719.gif
-3-
Nokta'nın ikinci kısmı, haşir ve melaike ve beka-yı ruha ait olduğundan, bu hakikatleri kerametli Yirmi Dokuzuncu Söz ve Onuncu Söz gayet parlak bir surette izah ettiğinden, onlara havale edilerek buraya derc edilmedi. Üçüncü kısım ise, on dört dersten ibaret Nurun İlk Kapısı namıyla ayrıca neşredildi.
Said Nursi
• • •
1 Sera nerede, Süreyya nerede? Herşeyi gösteren ışık nerede, herşeyi örtüp saklayan zulmet nerede?
2 Evliyaya tuzak olan hayaller, ilahi bahçelerin ay yüzlü güzellerinin akisleridir.
3 "Allah'ın nimetlerini tefekkür edin; Onun zatını tefekkür etmeyin. Çünkü buna güç yetiremezsiniz." El-Münavi, Feyzü'l-Kadir, 3:262-263.
İnsan kendi hakikatini kavrayamaz. Kadim zat-ı Cebbar'ın keyfiyetini nasıl kavrasın? Bütün eşyayı yoktan var eden O'dur. Sonradan yaratılan O'nu nasıl kavrasın?​
 

MURATS44

Özel Üye
Münderecat hakkında
Bu mühim mecmuanın cümle-i mukaddematından olan bir "İ'lem" de:
"Bu risale, bazı ayat-ı Kur'aniyenin şuhudi bir nevi tefsiridir. Ve ondaki meseleler Kur'an-ı Hakimin bahçesinden koparılmış çiçeklerdir. Bu risalenin ibaresindeki icmal ve icaz ve fehmindeki zahiri müşkilat, sana tevahhuş vermesin. Tekrar tekrar mütalaa et, ta ki
b720.gif
ve emsali tekrarat-ı Kur'aniyenin sırrı sana açılsın.
Ey kari! Bu mecmuadaki tevhidin bürhanları ve mazharları, birbirine ihtiyaç bırakmıyor zannetme. Çünkü, ben herbir bürhana, herbir makam-ı mahsusta ihtiyaç hissettim. Harekat-ı cihadiyem beni öyle bir mevkie ilca ediyordu ki, o mevkide, o anda bir kapı açmaya mecbur kalıyordum. Çünkü, o dehşetli anda diğer açık kapılara dönmek müyesser olmuyordu. Hem o seyahat-ı acibede rastgeldiğim nurlara, delalet etmek için değil, belki hatırlamak için işaretler koydum. Bazan büyük bir nura bir işaret koyuyordum."
"İla ahir" diye ne kadar güzel bir mukaddemeyi ve bir hülasayı, bu mecmua, adeta şifre gibi bir anahtarı karilerine takdim ediyor.
• • •
Bu Mesnevi-i Nuriye'deki risalelerin isimleri Reşhalar, Katre, Hubab, Habbe şeklinde gidiyor. Eğer Katre risalesinin ahirinde merhum şeyh Safvet Efendinin yazdığı gibi, herbir risaleye bir takriz yazılsaydı, o merhumun "Bu bir katre değil, bir bahirdir" dediği gibi biz de derdik:
"O bir lem'a değil, bir şemstir. O bir reşha değil, bir bahirdir. O bir zühre değil, bir cinandır. O bir hubab değil, bir ummandır.





"Göklerin ve yerin mülkü Onundur." Furkan Sûresi: 25:2.​
 
Üst Alt