On Beşinci Şua

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Elcevap: Risale-i Nurun hizmet-i imaniyesinde bu zamanda binler tahribatçılara mukabil yüz binler tamiratçı lazım gelirken, hem benimle laakal yüzer katip ve yardımcı bulunmak ihtiyaç varken, değil çekinmek ve temas etmemek, belki millet ve ehl-i idare takdirle ve teşvikle yardım ve temas etmek zaruri iken ve o hizmet-i imaniye hayat-ı bakiyeye baktığı için hayat-ı faniyenin meşgalelerine ve faidelerine tercih etmek ehl-i imana vacip iken, kendimi misal alarak derim ki: Beni herşeyden ve temastan ve yardımcılardan menetmekle beraber aleyhimizde olanlar bütün kuvvetleriyle arkadaşlarının kuvve-i maneviyelerini kırmak ve benden ve Risale-i Nurdan soğutmak ve benim gibi ihtiyar, hasta, zaif, garip, kimsesiz biçareye, binler adamın göreceği vazifeyi (başına) yüklemek ve bu tecrid ve tazyiklerde maddi bir hastalık nevinde, insanlar ile temas ve ihtilattan çekilmeye mecbur olmak, hem o derece tesirli bir tarzda halkları ürküttürmekle kuvve-i maneviyeyi kırma cihetleriyle ve sebepleriyle, ihtiyarım haricinde bütün o manilere karşı Risale-i Nur Şakirtlerinin kuvve-i maneviyelerinin takviyesine medar ikramat-ı İlahiyeyi beyan ederek Risade-i Nur etrafında manevi bir tahşidat yaptırmak ve Risale-i Nur kendi kendine, tek başıyla (başkalarına muhtaç olmayarak) bir ordu kadar kuvvetli olduğunu göstermek hikmetiyle bu çeşit şeyler bana yazdırılmış. Yoksa, haşa kendimizi satmak ve beğendirmek ve temeddüh etmek ve hodfüruşluk etmek ise, Risale-i Nurun ehemmiyetli bir esası olan ihlas sırrını bozmaktır. İnşaallah Risale-i Nur kendi kendine, hem kendini müdafaa ettiği, hem kıymetini tam gösterdiği gibi, bizi de manen müdafaa edip kusurlarımızı affettirmeye vesile olacaktır.
Umum kardeşlerimin ve hemşirelerimin, hassaten duaları makbul ve mübarek masumlar taifesi ve muhterem ihtiyarlar cemaatinden herbirerlerine binler selam ve dua ederek Ramazan-ı Şeriflerini tebrik ederiz, dualarını rica ederiz.
Hasta Kardeşiniz
Said Nursi


b635.gif


Bu aciz kardeşiniz, hem itiraz eden o eski dost zata hem ehl-i dikkate ve sizlere beyan ediyorum ki, Kur'an-ı Mucizü'l-Beyanın feyziyle Yeni Said hakaik-ı imaniyeye dair o derece mantıkça ve hakikatçe bürhanlar zikrediyor ki, değil Müslüman uleması, belki en muannid Avrupa feylesoflarını da teslime mecbur ediyor ve etmektedir.
Amma Risale-i Nurun kıymet ve ehemmiyetine işari ve remzi bir tarzda Hazret-i Ali (r.a.) ve Gavs-ı Azamın (r.a.) ihbaratı nevinden, Kur'an-ı Mucizü'l-Beyan dahi bu zamanda bir mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nura nazar-ı dikkati celb etmesine mana-i işari tabakasından rumuz ve imalar, icazının şenindendi ve o lisan-ı gaybın belagat-ı mu'cizekaranesinin muktezasıdır.
1- Allah'ın adıyla. Onu her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz.
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Evet, Eskişehir hapishanesinde dehşetli bir zamanda ve kudsi bir teselliye çok muhtaç olduğumuz hengamda, manevi bir ihtarla, "Risale-i Nurun makbuliyetine eski evliyalardan şahit getiriyorsun. Halbuki

b718.gif


sırrıyla, en ziyade bu meselede söz sahibi Kur'andır. Acaba Risale-i Nuru Kur'an kabul eder mi? Ona ne nazarla bakıyor?" denildi. O acib sual karşısında bulundum. Ben de Kur'andan istimdat eyledim. Birden otuz üç ayetin mana-i sarihinin teferruatı nevindeki tabakattan mana-i işari tabakasından ve o mana-i işari külliyetinde dahil bir ferdi Risale-i Nur olduğunu ve duhulüne ve medar-ı imtiyazına birer kuvvetli karine bulunmasını bir saat zarfında hissettim. Ve bir kısmı bir derece izahlı ve bir kısmını mücmelen gördüm. Kanaatime hiçbir şek ve şüphe ve vehim ve vesvese kalmadı. Ve ben de ehl-i imanın imanını Risale-i Nur ile takviye etmek niyetiyle o kati kanaatimi yazdım ve has kardeşlerime mahrem tutulmak şartıyla verdim. Ve o risalede biz demiyoruz ki, ayatın mana-i sarihi budur. Ta hocalar desin. Hem dememişiz ki, mana-i işarinin külliyeti budur. Belki diyoruz ki, mana-i sarihinin tahtında müteaddit tabakalar var. Bir tabakası da mana-i işar-i ve remzidir. Ve o mana-i işari de bir küllidir. Her asırda cüz'iyatları var. Ve Risale-i Nur dahi bu asırda o mana-i işari tabakasının külliyetinde bir ferddir ve o ferdin kasten bir medar-ı nazar olduğuna ve ehemmiyetli bir vazife göreceğine, eskiden beri ulema beyninde bir düstur-u cifri ve riyazi ile karineler, belki hüccetler gösterilmiş iken, Kur'anın ayetine veya sarahatine, değil incitmek, belki icaz ve belagatına hizmet ediyor. Bu nevi işarat-ı gaybiyeye itiraz edilmez. Ehl-i hakikatin nihayetsiz işaratı Kur'aniyeden had ve hesaba gelmeyen istihraçlarını inkar edemeyen, bunu da inkar etmemeli ve edemez.


Amma benim gibi ehemmiyetsiz bir adamın elinde böyle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istiğrab ve istibad edip böyle itiraz eden zat, eğer buğday tanesi kadar çam çekirdeğinden dağ gibi çam ağacını halk eylemek azamet ve kudret-i İlahiyeye delil olduğunu düşünse, elbette bizim gibi aciz-i mutlak ve fakir-i mutlakta böyle ihtiyac-ı şedid zamanında böyle bir eser zuhuru, vüsat-i rahmet-i İlahiyeye delildir demeye mecbur olur. Ben sizi ve muterizleri Risale-i Nurun şeref ve haysiyetiyle temin ediyorum ki, bu işaretler ve evliyanın imanlı haberleri, remizleri, beni daima şükre ve hamde ve kusurlarımdan istiğfara sevk etmiş. Hiçbir vakitte. ve hiçbir dakika nefs-i emmareme medar-ı fahr ve gurur olacak bir inayet ve benlik vermediğini, size bu yirmi sene hayatımın gözünüz önünde tereşşuhatıyla ispat ediyorum.




1- Yaş ve kuru ne varsa apaçık bir kitapta yazılmıştır. (Enam Sûresi: 59. )
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Evet bu hakikatle beraber insan kusurdan, nisyandan hali değil. Benim bilmediğim çok kusurlarım var. Belki de fikrim karışmış, risalelerde bazı hatalar olmuş. Fakat Kur'anın hurufat-ı kudsiyesinin yerine beşerin tercümesini ikame perdesi altında, noksan huruflarla yeni hat altında tahrifkarane ehl-i dalaletin tevilat-ı fasideleri ayatın sarahatini incitmelerine bakmıyor gibi, biçare mazlum bir adamın kardeşlerinin imanını kuvvetlendirmek için bir nükte-i icaziyeyi beyan ettiği için hizmet-i imaniyesine fütur verecek derecede itiraz, elbette değil ehl-i hakikat zatlar, belki zerre miktar insafı bulunan itiraz edemez.
Bunu da ilaveten beyan ediyorum; bu zamanda gayet kuvvetli ve hakikatli milyonlarla fedakarları bulunan meşrepler, meslekler, tarikatler, bu dehşetli dalalet hücumuna karşı zahiren mağlubiyete düştükleri halde benim gibi yarım ümmi ve kimsesiz ve mütemadiyen tarassud altında, karakol karşısında ve müthiş müdeaddit cihetlerle aleyhinde propagandalar ve herkesi benden tenfir etmek vaziyetinde bulunan bir adam, o meslerden daha ileri, daha kuvvetli dayanan Risale-i Nura sahip değildir ve o eser onun hüneri olamaz, onunla iftihar edemez. Belki doğrudan doğruya Kur'an-ı Hakimin bu zamanda bir nevi mu'cize-i maneviyesi olarak rahmet-i İlahiye tarafından ihsan edilmiştir. O adam, binler arkadaşıyla beraber o hediye-i Kur'aniyeye el atmışlar. Her nasılsa birinci tercümanlık vazifesi ona düşmüş. Onun fikri ve ilmi ve zekasının eseri olmadığına delil, Risale-i Nurda öyle parçalar var ki, bazı altı saatte, bazı iki saatte, bazı bir saatte, bazı on dakikada yazılan risaleler var. Ben yeminle temin ediyorum ki, Eski Said'in'in (r.a.) Haşiyecik kuvve-i hafızası da beraber olmak şartıyla, o on dakika işi on saatte fikrimle yapamıyorum. O bir saatlik risaleyi, iki gün istidadımla, zihnimle yapamıyorum ve o bir günde altı saatlik risale olan Otuzuncu Sözü ben ve ne de en müdakkik dindar feylesoflar altı günde o tahkikatı yapamazlar. Ve hakeza...
Demek biz müflis olduğumuz halde, gayet zengin bir mücevherat dükkanının dellalı ve bir hizmetçisi olmuşuz. Cenab-ı Hak fazlı ve keremiyle şu hizmette halisane, muhlisane bizi ve umum Risale-i Nur Talebelerini daim ve muvaffak eylesin. Amin, bihürmeti seyyidi'l-mürselin.
Said Nursi





Haşiyecik: Bazı müstensihler, bu biçare Said hakkında (r.a.) kelimesini bir dua niyetiyle yazmışlar. Ben bozmak istedim; hatıra geldi ki, "Allah razı olsun" manasında bir duadır, ilişme. " Ben de bozmadım.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt