Meleklere iman

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Melekler, nurdan yaratılmış varlıklardır. Onlar yemezler, içmezler, erkeklik ve dişilikleri yoktur.Melekler, Allah'ın sevgili kullarıdır. Allah'ın emirlerini kusursuz yerine getirirler, hiç günah işlemezler. Yüce Allah, varlıkları çeşitli şekillerde yaratmıştır. Bunlardan kimisi bizim görebileceğimiz, kimisi de göremiyeceğimiz şekildedir. İnsan, bazı varlıkları göremiyor. Çünkü, insanın gözü her şeyi görebilecek durumda yaratılmamıştır, görme yeteneği sınırlıdır.

Meselâ; çok küçük bir cismi göremediğimiz gibi; havayı, rüzgârı, rûhumuzu ve aklımızı da göremiyoruz. Telden geçen elektrik akımı da görülmüyor. Halbuki göremediğimiz bu şeylerin var olduğunu biliyoruz. İşte melekler de var olduğu halde görülmeyen varlıklardır.

Melekler nurdan yaratılmış lâtif varlıklar oldukları için biz onları göremiyoruz. Fakat meleklerin varlığına inanıyoruz, çünkü meleklerin varlığını Allah Teâla Kur'an-ı Kerim'de haber vermiş, Peygamber Efendimiz de melekleri hem görmüş, hem de bize bildirmiştir. Yüce Allah'ın ve sevgili Peygamberimizin bildirdiği her şey doğrudur. Bu sebeple biz, meleklerin varlığına kesin olarak iman ediyoruz.

Melekler: yerde, göklerde, çevremizde ve her yerde bulunurlar. Sayılarını ancak Allah bilir. Her birine Allah'ın verdiği görevler vardır. Bazıları devamlı olarak Allah'a ibadet eder. Bazıları da kâinatın tertip ve düzeni ile vazifelidirler. İnsanların gücünün erişemiyeceği büyük işler yaparlar. İnsanlara iyiliği telkin eden, kötülüklerden koruyan, sıkıntılı zamanlarda müminlerin yardımına gönderilen melekler de vardır. Yüce Allah, meleklerin varlığı ile sonsuz kudretini göstermiştir.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Melekler Allah'ın nurdan yarattığı, gözümüzle göremediğimiz ruhanî varlıklardır. Melekler, sırf hayır işlemek ve Allah'a ibadette bulunmak için yaratılmışlardır. Kötülük yapmaya kabiliyetleri yoktur. Çünkü Allah onlara, şehvet ve gazap gibi kötülüğe itici duygular vermemiştir. Meleklerin bizim gibi yemeleri içmeleri, yatıp uyumaları, evlenip çoğalmaları da yoktur. Onlar için erkeklik - dişilik söz konusu değildir. Gökte, yerde, her tarafta bulunurlar; kısa zamanda en uzak mesafeleri aşıp gitmeye, diledikleri şekil ve surette görünmeye güçleri yeter. Allah, onlara bu kuvveti vermiştir. Melekler, gece gündüz Allah'a ibadetle, zikir, tesbih ve takdîs ile meşgul olurlar. Bu, onların gıdası hükmündedir. Allah'a asla isyan etmez, onun emirlerinden zerre kadar dışarı çıkmazlar. Masum ve itaatlidirler.

Melekleri Neden Göremiyoruz?

Melekler nurdan yaratılmış lâtif cevherler, ruhanî varlıklar oldukları için, aslî hüviyetleri ve gerçek mahiyetleri ile insan gözüne gözükmezler. Görme kabiliyetimiz, melekleri görebilecek şekilde yaratılmamıştır. Ancak Cenâb-ı Hak Peygamberlerine, melekleri görme kabiliyetini verdiğinden, onlar melekleri hakikî şekilleri ile görebilmişlerdir. Melekleri hakikî mahiyetleri ile göremememiz ve 5 duyumuzla hissedemeyişimiz, onların yok oldukları iddiasını gerektirmez. Duyu organlarımızın maddî âlemde kendi dahi hissedemedikleri pek çok şey vardır. Kulağımız çok tiz ve çok pes sesleri işitmez. Bugün varlığı âletlerle tespit edilen ışık dalgalarının hepsini, hele röntgen ve ültraviyole ışınlarını gözle görebilseydik, dünyayı şimdikinden çok başka şekilde tanıyacaktık. Biz daha kendi âlemimizdeki tezahürlerin hakikatine vâkıf değilken, Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı namütenahi âlemlerdeki namütenahi hâdiselerin varlığını nasıl inkâr edebiliriz? Demek ki bir şeyi gözle görememek, o şeyin yok olduğuna delil olmaz. Gözle göremediğimiz pek çok şey var ki, o şeyin vücudunu aklımızla, ilim ve tecrübe ile, deneylerle kabul ediyoruz. İşte, melekler de gözle göremediğimiz halde, varlığını kabul ettiğimiz nesnelerdendir.

Meleklerin Var Olduğuna Neye İstinaden İnanıyoruz?

Meleklerin varlığını, başta İslâm, bütün semavî dinler haber vermiş, Peygamberler onları hakikî hüviyetleriyle görüp kendilerinden vahiy almışlardır. Kur'an ve diğer mukaddes kitaplar da meleklerin varlığından bahsetmişlerdir. Bütün bunlar, meleklerin varlığına, gözle görmek gibi kesin bir delil teşkil ederler. Bütün Hak dinlerin ve Peygamberlerin varlığında ittifak ettiği; Peygamberimizin ve Kur'an'ın varlığını haber verdiği meleklere "gözümle göremiyorum" diye inanmamak, büyük bir cehalet ve inkârdır. Allah'a inanan bir kimse için, Meleklere inanmamak söz konusu olamaz.

Meleklere İmanın, İman Esasları İçindeki Yeri Nedir?

Meleklere iman, iman esasları içinde mühim bir yer işgal eder. Çünkü melekler, Allah'tan aldıkları İlâhî vahyi peygamberlere ulaştıran birer elçi durumundadırlar. Bu bakımdan vahye ve peygamberlere inanmak, önce onlara vahyi ve peygamberliği getiren meleklerin varlığına inanmayı gerektirmektedir. Meleklere inanmamak, peygamberlere de inanmamayı netice verecektir. Meleklere imanın Allah'a imandan hemen sonra zikredilmesinin sebebi de budur.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Meleklerin Çeşitleri

Melekler başlıca 3 grupta toplanabilir:
1. İlliyyûn - Mukarrebûn melekleri,
2. Müdebbirât melekleri,
3. İnsanla alâkalı melekler...

İlliyyûn - Mukarrebûn Melekleri: Bunlar her an Cenâb-ı Hakk'ı zikirle, O'nu noksan sıfatlardan tenzihle ve her türlü kemâl vasıflarıyla takdîsle meşguldürler. Allah'ın marifeti ve muhabbeti içinde kendilerinden geçmiş haldedirler.

Müdebbirât Melekleri: Bunlar kâinatı idare eden, düzenini, nizam ve intizamını te'min eden İlâhî Kanunları tatbik ile vazifeli meleklerdir. âlemde, Allah'ın irade ve kudretinin tecellilerine nezaretçi ve seyirci durumundadırlar.

İnsanla İlgili Melekler: Bu meleklerin başında Cebrâil (a.s) gelir. Vazifesi, İlâhî vahyi peygamberlere ulaştırmaktır. Bu sebeple, ona Vahiy meleği de denir. İnsanla alâkalı meleklerin diğer bir görevi de, Allah'ın Peygamberlerine ve salih kullarına kuvvet vermek, sıkıntılı ve üzüntülü zamanlarında onları teselli etmek, maneviyatlarını yükseltmek, gerekirse fiilen yardım yapmaktır. Asr-ı Saâdette cereyan eden Bedir, Uhud ve Huneyn harplerinde meleklerin mü'minlere fiilen yardım ettiklerini Kur'an bize haber vermektedir. İnsanla alâkalı meleklerin bir başka görevi de, insanlara iyi ve hayırlı şeyleri telkin etmek, böylece onların doğru yola girmelerini, ruhen yükselmelerini sağlamaktır. Bu kısma giren meleklerden bazılarının özel vazifeleri vardır:

Hafaza Melekleri: Her insanda hafaza adlı iki melek vardır. Bunlar insanların iyi-kötü her türlü hareketlerini, söz ve davranışlarını yazarlar. Kur'an'da bu meleklere Kirâmen Kâtibîn ismi verilir.

Münker - Nekir Melekleri: Öldükten sonra insanı kabirde sorguya çeken, "Rabbin kim, dinin ne, peygamberin kim?" gibi sualleri soran meleklerdir.

En Büyük Melekler Nelerdir?

En büyük melekler 4 tanedir. Bunlar da Cebrâil, Mîkâil, İsrâfil ve Azrâil Aleyhimüsselâm'dır.

Cebrâil Aleyhisselâm: Cenab-ı Hak ile peygamberleri arasında elçilik vazifesi ile emr olunmuştur. Bütün peygamberlere Cenab-ı Hak vahyini bu melek ile bildirmiştir. Bütün meleklerin başı olarak Cebrâil (a.s)dan Kur’an’da "Rûhu’l - Kudüs, Rûhul Emîn" gibi şerefli isimlerle bahsedilir.

Azrâil (as): Melekü'l-Mevt, yani, ölüm meleği adı da verilir. Eceli gelenlerin, Allah’ın izni ile ruhlarını almakla vazifelidir. Dilimizde buna "can almak" denir. Nitekim Kur’an’da da şöyle buyrulur: "...Size memur olan ölüm meleği canınızı alacak, ondan sonra da Rabb’inize döndürülüp götürüleceksiniz." (Secde Suresi: 11. ayet).

Mîkâil (as): Yaratıkların (mahlûkatın) rızklarına kâinatta meydana gelecek olaylara, tabiat olaylarını yönetmeğe; hastalık, şifa, rahmet, bereket ve benzeri şeylerin kullara ulaştırılması gibi vazifelerle emr olunmuştur.

İsrâfil (as): Sûr adı verilen boruyu üfürerek, kıyametin kopuş zamanını ilân ile vazifeli melektir. İsrâfil (as) kıyametin kopup kâinatın yıkılmasından ve bütün canlıların ölümünden sonra, Sûr'a ikinci bir defa daha üfleyecek, bu üfleyişle insanlar dirilerek kabirlerinden kalkacak, Mahşer meydanında toplanacaklardır. "Sûr üfürülünce, Allah’ın dilediğinden başka göklerde ve yerde ne varsa hepsi öleceklerdir. Sonra sûr bir kere daha üfürülür. Onlar hemen ayağa kalkarak bekleşirler." (Zûmer Suresi: 68. ayet ).
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
•Melekler'in İnsan Hayatına Etkisi

Meleklere imanın insan psikolojisi üzerinde müspet tesirleri vardır. Bunlardan birkaçını şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Her insan, kıymetli bir sözünün veya işinin veya bir kabiliyetinin unutulup gitmesini önlemek, takdir edilmesini sağlamak için, şiir yazarak, kitap hazırlayarak yahut başka sanat dallarına kendini vererek o söz, fiil ve kabiliyetini ebedîleştirmeye çalışır. Bu duygu, insanda fıtrî olarak vardır. Bu fıtratta bulunan bir insanın, yaptığı bütün iş ve fiillerini, bütün söz ve meyillerini "Kirâmen Kâtibîn" adlı meleklerin yazdığını, ebedî âlemde kendine ve başkalarına göstermek üzere kaydettiğini imanla bilmesi; ona ne derece sevinç ve huzur vereceği, ruhunu genişletip kalbini ferahlatacağı açık bir hakikattir.

2. İnsanın en kıymetli varlığı ruhudur. Ölüm esnasında bu kıymetli varlığın mahvolup yok olması, hiçliğe gitmesi, hiç şüphesiz insan için azapların en büyüğü, acıların en dehşetlisidir. İşte insan, bu büyük acıdan ve dehşetli endişeden meleklere iman şuuru ile kurtulabilir. Çünkü iman, ona, vefatı esnasında en kıymetli varlığı olan ruhunun Azrâil (as) gibi vazifeli bir memurun eline emanet edildiğini, asla kaybolup yok olmadığını bildirir.

3. Herkesin istisnasız gireceği kabir ve mezardaki yalnızlık, karanlık, darlık, soğukluk, hapislik vahşetinden ve ümitsizliğinden insanı Münker - Nekir meleklerinin arkadaşlığı kurtarır. Onlarla sohbet eder. Kalp ve kabir, bu sayede genişler, ısınır, nurlanır, ruhlar âlemine pencereler açılır.

4. İnsan, zaman zaman gurbetlere düşer, sevdiklerinden, tanıdıklarından ayrı, kimsesiz, yapayalnız kalır. Bu gurbet, maddî olabileceği gibi manevi de olabilir. Kişinin inanç ve fikirlerini kendinden başka paylaşacağı hiç kimse bulamaması, herkesin kendisine zıt ve düşman olduğu bir muhitte yaşaması manevi bir gurbet hâlidir. Bu sıkıntı ve yalnızlıklar içinde dünya o kişinin başına yıkılacak gibi olur. Bu durumda da yine meleklere iman şuuru imdada yetişir. Kâinatı ve o şahsın karanlık dünyasını aydınlatır, şenlendirir, melekler ve ruhanîlerle doldurur. âlemini sevinçlerle güldürür. Onu yalnızlık ve vahşetten, kimsesizlik ve dehşetten, cemiyette kimse tarafından dinlenilmemek ıstırabından kurtarır. "Cemiyette kimse senin müspet fikir ve inançlarını dinlemez ve kabul etmezse sen sakın üzülme! Melekler dinler, ruhanîler kulak verir. Sana yine sevap meyvelerini kazandırır" der, teselli eder.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Cin ve şeytanlar,

Cin ve şeytanlar, saf ateşten, yani, dumansız ateş alevinden yaratılmış ruhanî varlıklardır. Cinler de melekler gibi görünmeyen gizli varlıklar olup çeşitli suret ve şekle girmeye ve zor işler başarmaya muktedir, fakat cins ve mahiyet bakımından meleklerden ayrı yaratıklardır.

Cinler arasında da insanlar gibi evlenme vardır. Onlar da Allah'a iman ve ibadetle mükelleftirler. Bazıları isyankâr olup kâfir, bazıları da itaatli mü'mindirler. Ancak şeytanların hepsi isyankâr ve kâfirdirler. Sırf şer işleyen, insanları yoldan çıkarmakla meşgul olan varlıklardır. Şeytanların mü'mini ve itaatlisi yoktur.

Cinler, Allah'ın izni ve hükmü olmadan hiç kimseye ne iyilik, ne de kötülük yapabilirler. Cinler gaybı bilmez, Allah'ın Peygamberlerine bildirdiği İlâhî vahye muttali olamazlar. Cinler insandan evvel yeryüzünün idare ve tedbirini görmekle vazifelendirilmişlerdir, ancak yeryüzünde çok kötülük yaptıkları, fesat çıkardıkları için, sonunda bu görevden azledilmişlerdir. Yerlerine, insanoğlu tayin edilmiş, yeryüzünün sahipliği makamına getirilmiştir.

Peygamberimiz, insanlara olduğu gibi cinlere de elçi olarak gönderilmiş, tebliğ vazifesini cinler arasında da yerine getirmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'de Cin suresinde bu husus, açık bir şekilde beyan buyurulmuştur.

Meleklerin ve Şeytanların İnsan Davranışlarına Tesirleri Var mıdır?

İnsan, yaratılış bakımından, madde ve ruhtan teşekkül eder. Maddî cephesini, fizikî görünüşü olan bedeni ve onun tabiî ihtiyaçları; manevi cephesini de, mahiyeti bilinmeyen ruhu ve aklı teşkil eder. Bu yaratılışının neticesi olarak, yüce Allah, insana iki türlü duygu vermiştir.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Cibril Hadisi :

Hz. Ömer (r.a) anlatıyor: "Bir gün biz, Hazret-i Peygamber'in (s.a.v) yanında bulunurken huzur-u Nebevîye, üzerinde yolculuk eseri görünmeyen, hiçbirimizin tanımadığı bir adam geliverdi, Peygamberimizin yanına oturdu. Diz kapaklarını O'nun diz kapaklarına dayadı. Ellerini dizlerine koydu ve: - Ey Muhammed, bana İslâm'dan haber ver? dedi. Allah'ın Resûlü buyurdu ki:

"İslâm, Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed'in (s.a.v) Allah'ın Resûlü olduğuna şehadet etmen (Kelime-i Şehadet), namaz kılman, zekât vermen, Ramazan ayında oruç tutman, (yol bakımından gücün yeterse) hac etmenden ibarettir."

"Doğru söylüyorsun!" dedi. (Ömer diyor ki: "Biz buna hayret ettik. Hem soruyor, hem de Peygamberi tasdik ediyordu.") Adam devam ederek: "Bana imandan haber ver." dedi. Allah'ın Resûlü buyurdu ki: "İman, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve bir de hayır ile şer (her şey)'in Allah'ın takdiri ile olduğuna inanmandan ibarettir." Adam: "Doğru söylüyorsun." dedi ve devam ederek ilâve etti: "Bana ihsandan haber ver?" Allah'ın Resûlü bu suale de: "İhsan, Allah'a, görür gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen onu görmesen de O seni görür." buyurdu.
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
•Melekler'in İyilik ve Kötülüğü Yazması

Hz. Süfyan bin Uyeyne'ye: "Bir insan, bir işi yapmaya niyet eder, sonra yapmazsa, o kimse o ameli işlemediği halde, Kirâmen Kâtibîn melekleri nasıl yazarlar?" diye sordular. Cevaben buyurdu ki: "İnsanın iyiliğini ve kötülüğünü yazan melekler gaybı bilmezler. Lâkin güzel ve hayırlı bir amel yapmayı kalbinden geçirince, kişiden misk gibi güzel kokular yayılır.

Melekler bu kokuyu aldıkları zaman o kimsenin iyilik yapmaya niyet ettiğini anlarlar. Kötülük yapmağa niyet ettiğinde de, kişiden rahatsız edici bir koku yayılır. Bu kötü kokudan melekler o kimsenin kötülük yapmaya niyet ettiğini anlarlar. Güzel amel işlemeğe niyet edince, kul yapmasa da melekler o niyeti yazarlar. Kötülüğe niyet edince ise, o kötülüğü yapmadıkça yazmazlar. Bu, Allah Teâlâ'nın kuluna fazl ve ihsanındandır."
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
diğer konular için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

--------------------> Ölüm,Kıyamet,Ahiret - www.RasuleHasret.com

sserif1-1.jpg


sserif1.png


serif5.png


hserif3.png


hserif2.png


hserif1.png
 
Son düzenleme:
Üst Alt