Kuranı Kerimde Şehit İle İlgili Ayetler

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

yener-

Yeni Üyemiz
es-selamu aleyküm; Üye oldum..
Bu şehit-şahit lik konusu önemli bir konu...
Fakat insanoğlu bunu dahi anlamamak için ve istismar etmek için çaba sarf ediyor...
Amacım polemik değil..
Farkı sizlerinde benimde ...kendi başınıza-başımıza anlamasını sağlamak!...
Tekrar ifade ediyorum... "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin ile şehit olmak" aynı anlamı ifade etmemektedir..
 
U

Unregistered

Guest
es-selamu aleyküm; Üye oldum..
Bu şehit-şahit lik konusu önemli bir konu...
Fakat insanoğlu bunu dahi anlamamak için ve istismar etmek için çaba sarf ediyor...
Amacım polemik değil..
Farkı sizlerinde benimde ...kendi başınıza-başımıza anlamasını sağlamak!...
Tekrar ifade ediyorum... "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin ile şehit olmak" aynı anlamı ifade etmemektedir..


Güzel yazmışsınız ama müsaadenizle iki soru sormak istiyorum.

1 - Allah cc yolunda öldürülenler kimlerdir? Kimler hangi nedenle öldüğünde, öldürülüdüğünde Allah cc yolunda öldürülenler sınıfına girer?

2 - Şehit kimlere denir? Şehit olmak için hangi nedenlerle ölmüş yada öldürülmüş olmak gerekir?

Teşekkürler.
 

MURATS44

Özel Üye
es-selamu aleyküm; Üye oldum..
Bu şehit-şahit lik konusu önemli bir konu...
Fakat insanoğlu bunu dahi anlamamak için ve istismar etmek için çaba sarf ediyor...
Amacım polemik değil..
Farkı sizlerinde benimde ...kendi başınıza-başımıza anlamasını sağlamak!...
Tekrar ifade ediyorum... "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin ile şehit olmak" aynı anlamı ifade etmemektedir..
ve aleyküm selam Yener- Kardeşim. Öncelikle hoşgeldin. Üyeliğin daim olsun inşaallah. Karşılıklı bilgi paylaşımları ile hepimize hayırlı olsun inşaallah.

Konuyu bir daha en baştan en sona kadar okudum.

Son mesajınızda "Şehitlik" konusu önemli demişsiniz. Elbetteki önemli. Çok önemli.

Konunun bazı yerlerinde yanlış anlaşılacak , daha doğrusu yanlış yönlendirecek cümleler var. Mutlaka her cümlenin bir açıklaması vardır. Yalnız bu cümleleri açıklamaları ve mümkünse kaynakları ile belirtmek çok daha faydalı olacaktır. Konuyu okuyan herkes belkide burdan okuyacakları ile düşüncelerini değiştirecek ona göre hareket edecek. Tabii bizlerde ya sevabına nail olacağız ya da vebalini yükleneceğiz. Bu yüzden söylediğimiz herşeye önemle dikkat ederek düşüncelerimizi söylemeliyiz.

Öncelikle şuna dikkat etmeliyiz.

Bizler cüzi irademizle islam dini üzerinde yorum kapabilecek konumda değiliz. Ki, böyle bir şey haddimiz de değildir. Çünkü;

Yüce Rabbimiz üzerimize İslam dinini beğenerek Kemâle erdirmiştir. Bize sadece ve sadece uygulamak, emirlere uymak ve inanmak düşer.

Yıllardır İslam dini üzerinde , özellikle bazı temel konularda bazı art niyetli yazılar yazılıyor. Allah cc bize akıl vermiş ki sorgulayalım gibi oldukça yanlış ve insanı felakete sürükleyecek bir mantıkla insanlarımız bunu sorgulama hakkını kendinde görüyor. Allah cc bize akıl vermiş ki , sorgulayalım. Peki neyi sorgulayacağız?

Bizzat kendisinin Kemale erdirip , Peygamberi aracılığı ile bizlere indirdiği Kur'ân-ı Kerimi mi sorgulayacağız?

Haşâ.......

Sorgulamamız gereken bana göre İslam Dininin kendi içindeki temel değerleri değil de, diğer dinlerle kıyaslama yaparak aradaki farkı sorgulamaktır.

Kendimizi sorgulamaktır. Acaba Rabbimizin emirlerine ne kadar uyuyoruz, Peygamberimizin Hadis-i şeriflerle bizlere ulaşan hayat şekline ve bizlere söylediklerine ne kadar uyuyoruz. İslam Dini için ne yapıyoruz? Allah cc için ne yapıyoruz ? İslam Dini üzerinde o kadar çok düşman varken , dünyada islama saldırılar artmışken , müslümanlara saldırılar artmışken biz ne yapıyoruz?

Sorgulamamız gereken o kadar çok şey varken , sorumlu olduğumuz o kadar çok şey varken kalmış islamı sorgulamaya başlamışız. Herşey tamam islamda açık bulmaya çalışır olmuşuz.

Allah cc verdiği aklın hesabını soracak. O zaman ne diyeceğiz?

- Allah'ım ancak senin emirlerini sorguladım , çünkü bu aklı bana sorgulamak için verdin! mi diyeceğiz.

Bir Müslümanın en çok dikkat etmesi ve koruması gereken tek şey Dinine sahip çıkmaktır. Rabbimiz bizi islam dini ile şereflendirmişken bu nimetin , bu lütfun farkında olmalıyız. İslam dininin her konusu büyük küçük diye ayırt etmeden baştan sona her konusu çok çok önemlidir.

Bunu da en doğru sahih kaynaklardan öğrenip ona göre düşüncelerimizi ve hareketlerimizi ifa etmeliyiz.

Konuyla bağlantısına gelince ;

Herşey ortada iken .... "Allah cc yolunda öldürülenler.." ile " Şehit"ler arasındaki fark nedir ?

Yener kardeşim , Eğer ısrarla bu iki kavram birbirinden ayrıdır diyorsan , bunu daha net ve açık bir şekilde ifade etmen gerekir. Peygamber efendimizden bugüne kadar olan , devam eden dünya hayatında , hak olan ölüm dahil bu konularda bizlere kadar ulaşan bilgiler hep aynı şekilde ulaşmışken , herkes aynısını bilirken birden bire bir cümle ortaya atılıyor ve :

-Bugüne kadar olan bildikleriniz yanlış , öyle değil !

denerek bir iddia ortaya atılıyor. Bu iddianın kaynağı sadece akılsa orda düşünmek gerekir. Bunu söyleyen kim? Hangi kimlik ve hangi İslami ehliyetle böyle bir şey söyleyebiliyor?

Sadece bu konuda değil daha bir çok örneği mevcut.

Bana göre ise ;

Allah yolunda canını feda eden bir Müslümana şehid denir. ve dereceleri vardır.

Şehidlik, İslâm'da en büyük mertebedir. Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yücedir. Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmiştir. Bunun içindir ki, şehidlerin bütün günah ve kusurları Allah tarafından afvedilmektedir.

Müslümanları, düşmanlarına üstün kılan en mühim esaslardan biri "Ölürsem şehidim, kalırsam gazi!.." inancıdır. Bu durum, ayette "iki güzelden biri" şeklinde ifade edilmiştir. (Tevbe, 9/52)

Yani, mü´min için savaşta iki güzel neticeden biri vardır: Ya galip gelecek, ya şehit olacaktır. (İbnu Kesir, IV/102; Nesefi, II/130)

Halid b. Velid´in İran komutanına söylediği şu sözler, şehitlik kavramının Müslümanlara neler kazandırdığını gösteren güzel bir misaldir:

"Sizin, hayat ve şarabı sevdiğiniz kadar, ölümü seven bir orduyla size geldim."
(Abdürabbih, s. 387)

Şüheda hayatı, ruhani bir hayat, daha doğrusu hakiki bir hayattır. (Yazır, I/547) "Şehit kendini hayatta bilir." (Nursi, Hutbe-i Şamiye, s. 122) Ölümün acısını hissetmeden, kendini daha güzel bir alemde bulur.

Hz. Peygamber (asm), Uhud´da hayatını kaybeden yetmiş şehitle ilgili olarak şunu bildirmiştir:

"Kardeşleriniz Uhud´da şehit olunca, Allah onların ruhlarını yeşil kuşların cevfine koydu. Cennetin nehirlerinden içerler, meyvelerinden yerler. Arşın gölgesinde asılı altından kandillerde yerleşirler. Yiyecek, içecek ve istirahatlerinin güzelliğini görünce,

"Keşke, derler Cennette hayatta olup, rızıklandırıldığımızı biri dünyadaki kardeşlerimize haber verse. Ta ki, cihaddan geri kalmasınlar, savaş esnasında kaçmasınlar." Cenab-ı Hak,

"Sizin bu halinizi onlara ulaştıracağım." der ve şu ayetlerle bildirir." (Ebu Davud, Cihad, 25)

"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Allah´ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde, Rableri katında rızıklandırılırlar. Arkalarından gelecek olanlara şunu müjdelemek isterler: Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmezler. Allah´tan bir nimeti ve lütfu ve Allah´ın mü´minlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.” (Al-i İmran, 3/169-171)

Şehitlik makamının açıklaması mevcutken günümüzde değişik kavramlar eklenmiştir. Görev şehidi , kaza şehidi ... gibi.

Tabii bunların açıklamaları farklıdır. Gerçek şehitlikle bir tutulabilir mi? En doğrusunu Rabbimiz bilir. Burada bende yukardaki soruları sormak zorunda kalıyorum. Madem ki, bu iki kavram birbirinden farklıdır o zaman ;

- Allah ac yolunda öldürülenler ile şehit olanlar kimlerdir?

Senden bu soruların cevaplarını bekliyoruz.

Selam ve dua ile.......




 
K

Kayıtsız Üye

Guest
Esselamu Aleykum
Evvela bu siteyi kuran,emek veren,dusturu islam dinine hizmet etmek olan bütün kardeşlerime teşekkür ederim.Allah a.c sizlerden razı olsun,dünyada ilminizi,ahirette makamınızı yüceltsin.
Birkaç gündür konuyu takip ediyorum
Bende nacizane şunları söylemek istiyorum.Allah en doğruları herdaim söyleyip savunmayı nasip etsin inşaallah Amin
Bismillahirrahmanirrahim
Bizim en büyük yaralarımızdan biri maalesef herşeyi Kuran-Kerimden açıkça anlamayı bekliyor olmamız, o öyle bir kitaptırki şifrelerle dolu ve herbirimizin hemen çözebileceğimiz çözünürlülükte değil.Evet elbette okuyacaz anlamaya çalışacaz lakin nasılki kilit ve anahtar ayrı ayrı bir işe yaramaz, bizimde Kitabımızı hadissiz ve sünnetsiz gerçek anlamda anlamamız imkansız
Kuranda abdestin ayrıntıları yazmaz,namazın rekatları yazmaz biz bunları nereden öğrendik ve iman ettik Rasulullah s.a.v den.
konuya gelecek olursak.Evet Kuranda şehit kelimesi mevcud değil lakin.Allah yolunda ölenlere ölü demeyin ayetinde açıkça Allahın bu uğurda ölenlere yani şehidlere(Allah yolunda canını feda edenler)e özel bir muamele yapacağı nettir.Şehidlik bir vasıftır,Allah yolunda hak yolunda canını feda edenlere verilen bir vasıftır.örneğin Şehid.Şahit ve şahadet konuya göre aynı anlam yüklenebilir vesselam
Hakkınızı helal ediniz.
 

MURATS44

Özel Üye
ve aleyküm selam. Allah ac razı olsun güzel yorumunuz için.

Elbetteki Kur'ân-ı Kerimde herşey mevcut değil. Ana hatları ile belli olsa da detayı yok. Rabbimiz bunu bilmiyormuydu? Elbetteki biliyordu. Bu farkı da kullarına peygamberler göndererek kapatmıştır.

Sadece Namaz değil, İslamın şartlarının hiçbirinde detay yoktur. Namaz nasıl kılınır? Hangi vakit kaç rekattır? Oruç nasıl tutulur? Orucu bozan şeyler nelerdir? Hacca nasıl gidilir ? ORda neler yapılır? Zekat nasıl verilir ? Kelime i şehadet nasıl getirilir?

Bunların hiç birinde açıklama yoktur. Bunları da Peygamber Efendimiz(sav) 'ın Hadis-i Şeriflerinden, Sünnetlerinden öğreniyoruz.

bir önceki yorumda dediğim gibi , Kuran da neyin hangi anlamda ifade edildiğini sağlam , sahih kaynaklardan , tefsirlerinden öğrenmeliyiz.

Kendimizce yorum yapmadan... Çünkü islam yoruma kapalıdır. Değiştirilemez. Kanunları ve içeriği değiştirilemez , herkes kafasına göre yorumlayamaz.

Bizler , her dediğimiz doğru iddiasında değiliz. Olamayızda. Amacımız öğrenmek ve öğretmek. Bilmediklerimizi öğrenmekten de mutluluk duyarız. Öğrenmenin yaşı yoktur misali.

Ama , :) Öğrendiklerimizinde ne olduğunun farkında olarak öğrenmeliyiz.
 
K

Kayıtsız Üye

Guest
Allah razı olsun
inşaallah bu yorumlar yener kardeşimizin şahsında, birçok kardeşimizin sorularına bir nebzede olsa cevap olmuştur.
 

MURATS44

Özel Üye
Yener kardeşimizde doğru bildiğini ifade ediyor. İnandığını söylüyor ama hangi gerekçelerle ve hangi kaynaklarla. Ben asıl bunu merak ediyorum. İnşallah kendisi gelip cevap yazacaktır. sonuçta hep birlikte öğrenmiş olacağız ve bildiklerimizi de pekiştirmiş olacağız.
 
U

Unregistered

Guest
Bana kalırsa kardeşimizin takıldığı kilit nokta,Kurandaki ifade( öldürülenler,ölenler... neden Allah a.c şehid diye adlandırmadığı)
Şehid kelimesinin Kuranda mevcut olmaması kardeşimizde bir karışıklığa neden olmuş sanınım
ŞEHİT=Allah ve hak yolunda ölenler
Allah ve hak yolunda ölenler=ŞEHİT
 

yener-

Yeni Üyemiz
es-selamu aleyküm...
Öncelikle şu hususun bilinmesi benim için önemli;
ben bir sorgulayanım... ben bir konu hakında hüküm veren değilim...ben de anlamak istiyorum... ama benim de kanaatlerim var...

Bu noktadan, şöyle ilerleyeyim...
...
Bu yüzden söylediğimiz herşeye önemle dikkat ederek düşüncelerimizi söylemeliyiz...
Elimden geldiğince dikkatli bir şekilde kendimi ifade etmeye çalışacağım...

1) Bizler cüzi irademizle islam dini üzerinde yorum kapabilecek konumda değiliz. Ki, böyle bir şey haddimiz de değildir...
(burada sehven kapma filini kullandığını düşünüyorum ve yapabilcek olarak okuyup (anlayarak) devam edeceğim)...
Eğer bilinçli olarak kapma fiilini kullandıysan bu kısmı kapma eylemi üzerinden başka şekilde ifade etmeye çalışırım.

RasulAllah'a (A.S) ilk inen ayetler siz de biliyorsunuz ki... Müzzemmil suresi...
أَوْ زِدْ عَلَيْهِ وَرَتِّلِ الْقُرْآنَ تَرْتِيلًا ﴿٤
Yahut buna biraz ekle. Kur’an’ı ağır ağır, tane tane oku


Şimdi düşünelim... Sahip olduğumuz cüz-i irade "düşünmeme" temeline mi oturmaktadır...

Yani sadece OKUYALIM ama... sadece ses titreşimi olsun... Bu ses titreşimi de "ağır ağır- yavaş yavaş" olsun !...
Olmaz mı? olur... İnsanların kulaklarına şifa, gönüllerine şifa olur...
Enteresan olan ise Rabbimiz Allah(C.C) Yasin Suresi 69 ..
وَمَا عَلَّمْنَاهُ الشِّعْرَ وَمَا يَنبَغِي لَهُ إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ وَقُرْآنٌ مُّبِينٌ ﴿٦٩
Biz, o Peygamber’e şiir öğretmedik. Bu, ona yaraşmaz da. O(na verdiğimiz) ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur’an’dır.



Şimdi gene düşünelim...Eminim ki sizlerde bu satırları okurken düşünüyorsunuz, çünkü beni anlamak istiyorsunuz..
Düşünün...Sizler Kur'an-ı okuyacaksınız ama hiç düşünmeyeceksiniz...Bu fiziksel olarak mümkün değil... Muhakkak ki bir şeyler düşünüyorsunuz...
Ama düşündükleriniz ne kadar Kur'an da olduğunuzla ilgili değil mi?...
Eğer düşünüyorsanız, her akıl sahibinin konu ile ilgili bir fikri-yorumu vardır...

Neden bu "yorumunuz"dan çekindiğini-korktuğunu anlamıyorum... Allah(C.C) diyor ki;
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لَّعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ ﴿٢

Biz onu, anlayasınız diye, Arapça bir Kuran olarak indirdik.

Konumunuz nedir? Haddiniz nedir?... Biliyorsunuz beni ve sizleri yaratan bir sınava tabi tutuyor mu? Evet tutuyor...
O halde bizi akıllı olarak yarattı mı? Sınava deli (akıl sahibi olmadan) girebilir miyiz... Hayır... Enterasan olan tüm dünyadaki bu deliler hiç bir şeyden sorumlu değil... Enteresan dünya da gelmiş-geçmiş tüm insanlar bu konuda ittifak halinde... Hayret edilesi...

Konumunuz ve haddiniz... ben ve sizler şerefli ve akıllı olarak Allah(C.C) tarafından yaratılmış kullarız... Şu an Rabbimizin SINAV'ındayız... Ankebut-2

أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ ﴿٢

İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.

Hamd Allah(C.C) sadece ona mahsustur... Ben şahsen imtihan (SINAV) olunduğumuzu düşünüyorum... Sizlerde öyle düşünüyorsunuz...Fakat...

Fakat... konumunuzu ve haddinizi bir türlü çözmediniz... Bu sınavı geçmek için KOPYA'ya ihtiyacınız var... Ve risaletten bu yana sürüyle alim-veli-dede-gavs..vb... geldi geçti...

Evet, ne yapalım... KOPYA ÇEKELİM...

Neden?... Çünkü biz "o" konumda değiliz... Tamam öyle olsun...
KOPYA ÇEKELİM... Peki biz "o" konuma gelemez miyiz?... Hayır ... Neden?... Sen önce KOPYA ÇEKMEYE devam et bakalım...
O kadar alim-veli-dede... geldi... Hele bir onların kitaplarını yala bitir sonra bakarız... Ne demek bakarız?... Kim Karar (HÜKÜM) verecek "o" konumda olduğumuza? ...

Sence bunun cevabı nedir? Ben şimdilik bu noktada atlıyorum...

Haddimiz de değil... Öylemi yani? Üstümüze vazife değil şeklinde tercüme edeyim... Nahl-44

بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ ﴿٤٤


(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.

Peki öyle olsun... Bu apaçık (denilen) belgeler ve kitaplardan KOPYA çeksek olmaz mı?... Olur?... KOPYA çekelim... Bak ben tuzağa düştüm... Bu ayet sadece peygambere-peygamberlere hitap ediyor... Bizi bağlamıyor...

Bu "üstümüze vazife" (haddimiz) değil... Öylemi Yani?... Böyle düşünmediğini zanen biliyorum...


Hadi gelelim ki " KOPYA" çektik ve bu sınav bitti... Rabbimizin huzurunda hesaba çekilirken "KOPYA" çektiğimiz müellifler (alimler-veliler-dedeler-şeytanlar) ne diyecekler?...Biliyor musun?

Sadece şu şeytanın cevabına bir bak!..İbahim-22

وَقَالَ الشَّيْطَانُ لَمَّا قُضِيَ الأَمْرُ إِنَّ اللّهَ وَعَدَكُمْ وَعْدَ الْحَقِّ وَوَعَدتُّكُمْ فَأَخْلَفْتُكُمْ وَمَا كَانَ لِيَ عَلَيْكُم مِّن سُلْطَانٍ إِلاَّ أَن دَعَوْتُكُمْ فَاسْتَجَبْتُمْ لِي فَلاَ تَلُومُونِي وَلُومُواْ أَنفُسَكُم مَّا أَنَاْ بِمُصْرِخِكُمْ وَمَا أَنتُمْ بِمُصْرِخِيَّ إِنِّي كَفَرْتُ بِمَآ أَشْرَكْتُمُونِ مِن قَبْلُ إِنَّ الظَّالِمِينَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٢٢

Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”

Şeytan örneğini özellikle veriyorum...Diğer alimler-veliler-hocalar... ilgili sizde bir katkıda bulunun...

Peki... Rasuller bu "KOPYA" konusunda Hesap Günü Allah(C.C) ne cevap veriyorlar... Hayret Rasuller de mi hesaba çekiliyorlar...

Son Nebi Muhammed (A.S) dan bir örnek...Furkan 30.
وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا ﴿٣٠

Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar."

Şimdi... Bizler bu ayeti nasıl okuyacağız... ağır ağır bir ses titreşimi olarak mı?... Yoksa düşünerek mi? Soruyorum... Hiç mi bir yorumunuz yok ?... Aklınızdan bir şeyler geçmiyor mu?...

Yukarıdaki konu bağlamında düşünüyorum da asıl "KOPYA" çekilmesi gereken kitap bu... Kopyaya karşı değilim... Sizce ?...

Bir de İsa (A.S) dan örnek... Maide 116-117-118... siz 116'yı da okuyun... Buraya 117-118 ekliyorum....

مَا قُلْتُ لَهُمْ إِلاَّ مَا أَمَرْتَنِي بِهِ أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ رَبِّي وَرَبَّكُمْ وَكُنتُ عَلَيْهِمْ شَهِيدًا مَّا دُمْتُ فِيهِمْ فَلَمَّا تَوَفَّيْتَنِي كُنتَ أَنتَ الرَّقِيبَ عَلَيْهِمْ وَأَنتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ ﴿١١٧﴾

“Ben onlara, sadece bana emrettiğin şeyi söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin (dedim.) Aralarında bulunduğum sürece onlara şahit idim. Ama beni içlerinden aldığında, artık üzerlerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen, her şeye hakkıyla şahitsin.”
إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿١١٨
“Eğer onlara azap edersen, şüphe yok ki onlar senin kullarındır. Eğer onları bağışlarsan, yine şüphe yok ki sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.



Çok enterasan değil mi? Peygamberler sorguya çekiliyorlar...
Ne enterasan değil mi?
شَهِيدٌ

kavramı da geçiyor... Ve tercümeyi de şu şekilde yapmışlar... şahit... sakın... a harfi yumuşatılmamış...DİKKAT...

Şimdi... Ne kadar düşünecek şey var değil mi?... Sizinde bu konuda o kadar yorumunuz olacak ki?... Kendi yorumlarınızdan korkmayın...

Burada bir ara verelim... Sonra 2) olarak devam edeceğim İnşaALLAH..



 
Son düzenleme:
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst Alt