Islam

faruk islam

Özel Üye
http://img17.imageshack.us/img17/6296/kaberesimleri2.jpg

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
]İslam
]Meselemize öncelikle İslam’ın tarifiyle başlayalım:

]İslam: Allah-u Teâlâ'nın emirlerine boyun eğip, O’nun birliğine ve ibadetinde tek olup hiç bir ortağı olmadığına teslimiyet göstermek, bir olan Allah-u Teâlâ'ya ibadeti, O’nun yüce kitabında ve rasulunun sünnetinde bildirdiği her şeye iman ile birlikte yerine getirmek, bir olan Allah-u Teâlâ'nın rızasını elde etmek için o ikisindebildirildiği şekliyle amel etmek, imanı bozacak ve sahibini "millet" den (İslam milletinden / dininden) çıkaracak her şeyden uzak durmaktır.
]Buna göre İslam’ın genel manası şöyledir:
]İslam:Allah-u Teâlâ'nın emirlerine boyun eğip kayıtsız şartsız itaat etmek, zahiren ve batinen bunlara teslim olmaktır.
]Allah-u Teâlâşöyle buyuruyor:

قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمُ اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيم قُلْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَالرَّسُولَ فإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ الْكَافِرِينَ ٌ

]"De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah Gafur’dur, Rahim’dir. Allah’a ve rasulüne itaat edin’ de. Şayet yüzçevirirlerse şüphesiz ki Allah kafirleri sevmez." (A-li İmran: 31-32)
]Allah-u Teâlâ, kitabında razı olduğu İslam’ı bize şöyle açıklıyor:​
لاَ إِكْرَاهَ فِي الدِّينِ قَد تَّبَيَّنَ الرُّشْدُ مِنَ الْغَيِّ فَمَنْ يَكْفُرْ بِالطَّاغُوتِ وَيُؤْمِن بِاللّهِ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىَ لاَ انفِصَامَ لَهَا وَاللّهُ سَمِيعٌ عَلِيم]ٌ

]"Dinde zorlama yoktur. Doğrusu hak, batıldan ayrılmıştır.Tağutu reddedip Allah’a inanan kimse kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa sarılmıştır. Şüphesiz ki Allah işitendir, bilendir" (Bakara: 256)
]Ayette geçen: ( عُرْوَةِ الْوُثْقَىَ)] "Kopmak bilmeyen sağlam kulp" tan kasıt; "İslam"dır. Bu ise; Allah-u Teâlâ'nın emrettiği ve kendisinden razı olduğu İslam’dır.
]Bu ayet bize şunu açıklamaktadır:
]İnsanın "İslam" manasına gelen "sapasağlam kulp"a sarılabilmesi sadece iman ile gerçekleşmez. Hiç şüphe yok ki onun imanı; öncelikle her çeşidi ve rengiyle tagutu inkar edip reddetmeyi de içine almalıdır. Şayet böyle yapmaz ve tagutu inkar etmeksizin Allah-u Teâlâ'ya iman ederse, şüphesiz onun bu imanı kendisine fayda vermez ve Allah-u Teâlâ böyle bir imanı ondan kabul etmez.
]Öyleyse bu ayeti kerimeye göre; tagutu inkar etmeksizin, İslam ve imanın Allah-u Teâlâ'nın kabul ettiği şekilde olması mümkün değildir.
]Zira Allah-u Teâlâ doğru ve geçerli olan İslam için şu iki şartı koşmuştur:
]Birincisi:Tagutu inkar etmek,
]İkincisi: Allah-u Teâlâ'ya iman etmek.
]Şayet bu şartlardan birisi eksik olursa, kabul gören doğru İslam ve imandan söz edilemez.
]Öyleyse şimdi bu iki şartı açıklayalım:

]Birinci Şart: Tagutu inkar etmek.
]Şunda hiçbir şüphe yoktur ki, tagutu tüm şekil ve renkleriyle bilmeyen kimse, onu inkar ve tekfir edemez, böyle yaptığını iddia etse bile...
]Zira onun bu iddiası bir şeyi inkar ettiğini söyleyip de inkar ettiği şey hakkında bir bilgisi olmayan kimsenin iddiasıdır. Oysa bu ayeti kerimede istenen inkar bu şekildeki bir inkar değildir.
]Allah-u Teâlâşöyle buyuruyor:​
أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُواْ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا

]"Sana ve senden öncekilere indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Reddetmeleri emrolunmuşken tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor." (Nisa: 60)
]Allah-u Teâlâ bu ayeti kerimede Kur’an’a ve Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den önceki nebilere indirilenlere iman ettiklerini iddia eden, bununla birlikte ta-guta muhakeme olmayı da isteyen bir topluluk-tan bahsediyor.
]Allah-u Teâlâ bu kimselerin iman iddialarını reddetmiştir. Çünkü taguta muhakemeyle birlikte kabul gören ve doğru olan bir iman gerçekleşemez. Üstelik aynı kalpte doğru iman ile taguta muhakeme olmayı istemek bir arada bulunamaz. Şayet onlar, iddia ettikleri gibi gerçek manada iman etmiş olsalardı taguta muhakeme olmayı istemezlerdi. Çünkü Allah-u Teâlâayette onlara: (وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ)]"Onu reddetmekle emrolunmuşlardı"] buyurmuştur.
]Yine Allah-u Teâlâ onlara:


وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا

]"Şeytan onları derin bir sapıklığa düşürmek ister" buyurarak şeytan aleyhil lanenin onları, taguta muhakeme olma istekleriyle birlikte Allah-u Teâlâ'nın rasulune indirdiğine iman iddialarının geçerli olacağına, bu din üzerinde kalacaklarına ve iman iddialarının Allah-u Teâlâ katında kabul göreceğine inandırarak kendilerini derin bir sapıklığa düşürmek ve kandırmak istediğini haber vermiştir.
]Allah-u Teâlâ başka bir ayette şöyle buyuruyor:​
وَالَّذِينَ اجْتَنَبُوا الطَّاغُوتَ أَن يَعْبُدُوهَا وَأَنَابُوا إِلَى اللَّهِ لَهُمُ الْبُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ

]"Tağuta kulluk etmekten kaçınıp Allah’a yönelenlere müjde vardır." (Zümer: 17)
]Allah-u Teâlâ bu ayette cennetle müjdelediği kullarını bize tanıtıyor ve onların sıfatlarının taguta kulluk etmekten kaçınıp ibadetleri her çeşidiyle halis olarak Allah-u Teâlâ'ya yapan, böylece Allah-u Teâlâ'nın rızası ve cennetiyle müjdelenen kimseler olduğunu bildiriyor.
]Yine bu ayette Allah-u Teâlâ bize; Allah-u Teâlâ'nın rızasını ve cennetle müjdelenmeyi hak edenlerin, hayatlarında her çeşidi, şekli ve resmiyle taguta ibadetten kaçınan ve ibadetlerini tek olan, ortağı olmayan Allah-u Teâlâ'ya ihlaslı bir şekilde yapan kimselerin olduğunu bildiriyor.
]Aynı şekilde; Allah-u Teâlâ bu ayette bize, taguta kulluktan kaçınmanın, Allah-u Teâlâ'nın rızasını elde etmeyi ve cennete girmeyi sağlayan sahih imanın şartlarından olduğunu açık bir şekilde bildiriyor.
]Allah-u Teâlâ bir başka ayette bütün rasullerin, insanlara getirmiş oldukları çağrının şu iki esas üzere olduğunu bildirmiştir:
]- Bir olan Allah-u Teâlâ'ya ibadet ve
]- her şekli, rengi ve çeşidiyle tagutlara ibadetten kaçınmak.
]Bütün rasullerin davetinin temelini bu iki esas şekillendirmiştir.
]Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:​
وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولاً أَنِ اعْبُدُواْ اللّهَ وَاجْتَنِبُواْ الطَّاغُوتَ

]"Muhakkak ki her topluluğa bir rasul gönderdik. Allah’a ibadet etmelerini tağuta kulluk etmekten kaçınmalarını emrettik." (Nahl: 36)
]Bu ayette bize açıklandığı üzere hiç istisnasız rasullerin hepsi apaçık şekilde şunu bildirmişlerdir:
]"Kul, ibadetlerini Allah-u Teâlâ'nın rasullerinin hepsinin dilleriyle kanunlaştırdıkları şekilde yapmadığı, ibadeti ihlaslı bir şekilde sadece O’na has kılmadığı, bütün şekil ve çeşitleriyle, büyük ve küçük tağutlara ibadetten kaçınmadığı müddetçe Allah-u Teâlâ kulun ibadetini kabul etmez."
]Tevhidin şartlarından temel şart olan tağutu inkarın gerekliliğini açıklayan bu açık ayetlerin açıklanmasından sonra; her şekil, renk ve çeşidiyle bu tagutun inkar edilmesiyle ancak iman ve ibadetin geçerli olacağı tagutun ne olduğunu bildirmemiz üzerimize gerekli oldu.ALINTI
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH c.c razı olsun emeklerine sağlık,,,
çok değerli paylaşım,okuyup hayata geçirenlerden oluruz inşallah....
 
Üst Alt