Kadına ne giyeceğini seçme hakkı veremiyoruz

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
"Kadına ne giyeceğini seçme hakkı veremiyoruz!

Kamuda Kılık Kıyafet Özgürlüüğü İçin 10 milyon İmza'' kampanyasında 12 milyon 300 bin imzaya ulaşıldı.

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, kamu çalışanlarına kılık-kıyafet özgürlüğü talebiyle başlattıkları kampanya kapsamında toplanan imzaları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e teslim etti.

Gündoğdu, yaptığı konuşmada, geçen yıl mart ayında başlattıkları ''Özgürlük İçin 10 milyon İmza'' kampanyasında 12 milyon 300 bin imzaya ulaştıklarını belirterek, kampanyaya destek olanlara teşekkür etti.

"SEÇME HAKKI, SEÇİLME HAKKI VERİLDİ AMA NE GİYECEĞİNİ SEÇME HAKKINI HALEN VEREMİYORUZ!"

Bakan Çelik'in toplantıya salondaki kadınlara gül dağıtarak geldiğini belirten Gündoğdu, şöyle konuştu:

''Sayan Bakanımızın bu toplantıya gül dağıtarak gelmesini 12 milyon 300 bin dilekçeye, kesin 'evet' deme sinyali olarak alıyorum. 1930'da kadına seçme, 1934'te seçilme hakkını vermişiz, 2013'te ne giyeceğini seçme hakkını hala vermiyoruz. Başörtülü kadın, Cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekili, belediye başkanı eşi olabilir ama bunların kendisi olamaz. Bu eş kontenjanından birey olmadır ki buna önce Çalışma Bakanımızın bizlerle beraber karşı koyması lazım. Çünkü kadın erkek birer bireydir, eğitim, çalışma, siyaset hakkı, cinsiyetlere göre şekillenemez. Dolayısıyla cinsiyet ayrımcılığının sona ermesini istiyoruz. Başını açan kadınlarımızın bu haklardan yararlanırken, başı kapalıların yararlanamaması, kadın kadına eşitsizliği beraberinde getiriyor.''

Konuyla ilgili Anayasa'da ve yasalarda yasak olmadığını ifade eden Gündoğdu, ''82 model bir yönetmelik bunu yasaklıyor ve bu bir darbe yönetmeliği. Biz şimdi bu 82 model yönetmelikten kurtulmak istiyoruz. Bugün bu imzaları teslim ediyoruz, 18 Mart gününden itibaren de İstiklal Mahkemeleri'nin yaptığını yapacağız. Onlar bunu şerre kullanmıştı, biz hayra kullanacağız. Onlar önce öldürüp, 6 ay sonra gerekçe yazmıştı. Biz dirilmek için fiili bir süreç başlatacağız, mevzuatın da arkamızdan gelmesini bekleyeceğiz'' diye konuştu.

''ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRECEĞIZ''

Bakan Çelik de konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak ve bunun bir günle sınırlı kalmamasını temenni ederek başladı.

İktidarları döneminde kadına pozitif ayrımcılık kapsamında birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini ifade eden Bakan Çelik, ancak kadınların ''her alanda haklarını kullanmaları konusunda yine eksikliklerin olduğunu'' belirtti.

Çelik, ''Gerçekleşmeyenlerle ilgili bu hak arama mücadelesinde Memur-Sen'in ortaya koymuş olduğu tavırı kutluyorum'' dedi.

Sendikalardan sorumlu bakanlık olmaları nedeniyle Memur-Sen'in imzaların teslimi konusunda kendilerini tercih ettiğini belirten Çelik, imzaların Bakanlar Kurulu'na ulaştırılması için üzerlerine yüklenen sorumluluğu yerine getireceklerini bildirdi.

Başörtüsü sorununun yeni bir sorun olmadığına dikkati çeken Bakan Çelik, şöyle konuştu:

''Kızlarımızın üniversite kapısında yaşadıkları, katsayı problemleri ve neticede gençlerimizin el kapılarına mahkum edilmelerini ne yazık ki geçmiş dönemlerde yaşadık. Bunlar geride kaldı ama bir şeyi vurgulamak istiyorum: Türkiye bir şey kaybetmedi. Cumhuriyetimizin değerleri bir şey kaybetmediği gibi aksine çok şey kazandığı inancı içerisindeyim. Çünkü toplumsal barış ve milletin kazanıp kazanmadığına bakmak gerekiyor. Toplumsal barış kazanmıştır, milletimiz kazanmıştır, cumhuriyetimiz açık ifade ediyorum güçlenmiştir.''

Dosyalar halindeki imzaları işaret eden Çelik, ''Bu talepler kadınlarımızın, diğer alanlarda, bütün sosyal ve siyasal alanlarda da var olmayan, şu anda kullanamadıkları hakların kullanılmasıyla ilgili talepleridir'' dedi.

Bunların da demokratik olgunluk içerisinde ele alınıp sonuçlandırmasından yana olduğunu dile getiren Çelik, ''Biz milletle birlikte yürüyen bir iktidarız, milletin taleplerini hiçbir zaman gözardı etmedik, etmeyeceğiz de. Gözardı eden siyasi anlayışların durumları biliniyor. Dolayısıyla, bu hassasiyet içerisinde bir hukuk devleti olarak, atılması gereken adımları bu sorumluluk çerçevesinde atacağımızı belirtmek istiyorum'' dedi.

KADIN BAŞKAN, KADIN BAKAN ESPRISI

Kadınların sendikal yaşamda yer almalarının önemine vurgu yapan Bakan Çelik'in ''Doğrusu Memur-Sen yönetimindeki iki kadın arkadaşımızı sağımıza solumuza aldık, toplantıyı birlikte gerçekleştiriyoruz. Eğer bu olmamış olsaydı biraz daha ağır cümleler kullanacağımı da burada belirtmek istiyorum. Onun için sayılarının da sendikal yönetimde artmalarını istiyorum. Ahmet Bey, yanlış anlamaz inşallah ama bir bayan genel başkandan da alabilirdik, bu dilekçeleri'' şeklindeki sözleri, salonda gülüşmelere neden oldu.

Bakan Çelik'in, ''Olayı, hak arama ve bu taleplerin boyutunu ifade etmek açısından söylüyorum. Kadınlarımızın bu anlamda her alanda önlerinin açık olmasının ifadesi anlamında bu cümleyi söylemiş oluyorum'' demesi üzerine söz alan Ahmet Gündoğdu ise ''Yeter ki bu sorun çözülsün, dilekçeleri bayan bir bakana vermemizle, bayan bir genel başkanının vermesi arasında bir fark yok'' esprisinde bulundu.

Faruk Çelik de ''Kabinede bayan arkadaşımız vardı, ben de tercih ederdim o şekilde olmasını siz bizleri tercih ettiniz'' diye konuştu.

''NE İNSAN HAKLARI NE DEMOKRASİ NE DE TOPLUMSAL DEĞERLERLE BAĞDAŞMIYOR''

Başörtü yasağının ne insan hakları ne demokrasi ne de toplumsal değerlerle bağdaşmadığını herkesin bildiğini ifade eden Çelik, ''12 milyon 300 bin imza toplumsal talebi ortaya koymaktadır. Bu sürecin, toplumsal barışa ve huzura hizmet edeceğini ve normalleşme sürecinin harcı olacağı inancı içerisindeyim. Hayırlı olmasını diliyorum. Ben bu dosyaları tercih alacağım, başta Başbakan olmak üzere tüm yetkililere ileteceğim'' dedi.

Konuşmaların ardından Gündoğdu, toplanan imzaları temsilen bir dosyayı Bakan Çelik'e verdi.

Öte yandan Bakan Çelik toplantıya gelişi sırasında, kadın muhabirlere ve sendika çalışanlarına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gül hediye etti.
 
Üst Alt