Namazı terk etmek

faruk islam

Özel Üye

NAMAZI TERKETMEK



Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır:



"Arkalarından öyle kötü bir nesil geldi ki namazı zayi ettiler, şehvetlerine uydular. Onlar azgınlıklarının cezasını göreceklerdir. Ancak tevbe edenler ve salih amel işleyenler hariç." (Meryem: 59-60)
İbn-i Abbas (r.a) diyor ki: "Namazı zayi etmek, onu tamamıyla terketmek manasında olmayıp, belki vaktinden çıkarmaktır."
Allah (c.c) şöyle buyuruyor:
"Vay! O namaz kılanların haline! Onlar kıldıkları namazdan gafildirler." (Maun: 4-5)
"Sizi cehenneme sokan nedir? Onlar "Biz namaz kılanlardan değildik" derler." (Müddesir: 42-43)
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyuruyor:
"Kafirlerle aramızdaki fark namazdır. Kim onu terkederse muhakkak ki kafir olmuştur." (Tirmizi, Nesei, Ahmed, İbn-i Mace) (Hakim ve Zehebi bu hadis için sahih dediler.)
"Kişiyle şirk arasındaki engel namazın terkidir." (Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
"İkindi namazını geçiren kimsenin salih ameli boşa gitmiştir." (Buhari, Müslim)
"Kim bilerek namazı terkederse, Allah'ın teminatından uzaklaşmıştır." (Ahmed, Beyhaki) (Münziri Tergib ve Terhib'inde: "Ahmed b. Hanbel'in bu hadisin rivayet senedindeki raviler güvenilir kişilerdir, fakat senedindeki Maçhul, hadisi rivayet eden Ümmü Eymen'den hiçbir hadis nakletmemiştir." dedi.)
Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir:
"Bilinmelidir ki namazı zayi edenin islamdan nasibi yoktur." Eyub'us Sahtiyani bu söze benzer bir söz söylemiştir.
Ceriri, Abdullah b. Şakik'den, o da Ebu Hureyre (r.a)'den; o şöyle demiştir: Rasulullah (s.a.s) sahabeleri namazı terketmek hariç, hiçbir amelin terkini küfür saymazlardı." (Tirmizi) (Hakim ve Zehebi bu hadis için sahih dediler)
İbn-i Hazm (r.a) şöyle demiştir:
"Şirkten sonra, vakti çıkartılarak geciktirilen namazdan ve haksız yere bir müslümanı öldürmekten daha büyük günah yoktur."
Ebu Hureyre (r.a)'den Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Kıyamet günü kul önce namazlarından ötürü hesaba çekilir. Eğer namazları tam ise mutlu ve kazanmış kişi olur. Şayet namazları fasit (bozuk) ise kaybetmiş ve hüsrana uğramış kişilerden olur." (Tirmizi rivayet etti ve bu hadise hasen sahih dedi. Nesei de rivayet etmiştir.)
"İnsanlarla Lailaheillallah Muhammedun Rasulullah'a şehadet edip namazı eda edinceye ve zekatı verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Eğer bunu yaparlarsa benden, Allah'ın hakkı müstesna mallarını ve kanlarını korumuş olurlar. Onların gizli halleri Allah'a aittir." (Buhari, Müslim)
Ebu Said (r.a)'den:
"Bir adam, Rasulullah (s.a.s)'e: "Ya Rasulallah! Allah'tan kork!" dedi. Rasulullah (s.a.s) ise buna karşılık şöyle dedi:
"Yazıklar olsun sana! Ben, yeryüzünde insanların Allah'tan en çok korkanı değilmiyim?"
Bunun üzerine Halid b. Velid: "İzin ver de şu adamın boynunu vurayım" dedi. Rasulullah (s.a.s):
Hayır. Belki o, namaz kılanlardandır." buyurdu. (Buhari, Müslim)
Abdullah b. Amr (r.a)'den,
Rasulullah (s.a.s)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir.
"Kim namazını muhafaza etmezse, onun için bir nur, bir delil ve bir kurtuluş sebebi olmaz ve kıyamet gününde bu kişi Karun, Firavun, Haman ve Übeyy b. Halef ile beraber haşrolunacaktır." (Ahmed, Darimi, İbn-i Hıbban, Taberani) (Münziri Tergib ve Terhib'inde, bu hadis için sahih dedi.)
Bu zikrettiğimiz hadisler (rivayetler) sanki namazı terkeden kişinin kafir olduğun hissini vermektedir.
Halbuki Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'tan başka ibadete layık ilah olmadığına ve Muhammed'in onun kulu ve rasulü olduğuna şehadet eden kula Allah cehennemi haram kılar." (Buhari, Müslim)
(Cehennemde ebedi kalmayı veya cehhenemin en üst tabakası olan Derk-i A'la dışındaki kısımları haram kılar.)
Namazı vaktinden çıkarıp da, vaktinden sonra kazaya bırakan ve onu kaza namazı olarak kılan bir kimse, büyük günah işlemiş sayılır. Bu kazaya bıraktığı namazı kılmayan kimse ise, zinakar ve hırsızın işlediği gibi günah işlemiş sayılır. Bu şekilde devamlı yapan kimseler tevbe etmedikçe büyük günah işleyen kimse gibidirler. Namazı devamlı kılmayan kimse ise, kafir, bedbaht, mücrim olup ahirette de hüsrana uğrayanlardandır.
 
Üst Alt