Farklı Oruç Tutma Süreleri

Celik

Yeni Üyemiz
Farklı Oruç Tutma Süreleri

SUUDI ARABISTAN » MEKKE namaz vakitleri:
10 Temmuz 2013

Imsak: 04:16
Aksam: 19:14

Oruç tutulan süre: 14 saat 59 dakika.
--------------------------------------------

BRUKSEL namaz vakitleri :
10 Temmuz 2013

Imsak: 04:11
Aksam: 22:02
Oruç tutulan süre: 17 saat 51 dakika
------------------------------
Sonuç olarak:
Bruksel'de yasayan bir müslüman,Mekke'de yasayan bir müslümana oranla,günde 2 Saat 52 dakika daha fazla oruç tutuyor.

Durum itibariyle,Bakara 187'den anladigimiz (Tan yerinin beyaz ipliği siyah ipliğinden sizce seçilinceye kadar yiyin için; sonra da orucu gece oluncaya değin tamamlayın.) ise,Iskandinav ülkelerinde (Isveç,Norveç,Finlandiya) oruç tutmanin imkani yok zira günesin günlerce batmadigi anlar yasaniyor.

Islam dini sadece bir bölge insanlarina özel olmadigina göre,Bakara 187'nin yorumlanmasinda bir eksiklik var gibi geliyor bana.Yanlis düsünüyorsam Allah beni affetsin.

Bizleri bu konuda bilgilendirebilecek,genis bilgiye sahip biri varsa sevinirim.
 

Celik

Yeni Üyemiz
Frankfurt: İmsak-3.34---Sahur-21.44.. 18 saat 10 dakika..

"Dünyada gün boyu en uzun süre oruçlu kalınan yerlerden olan İsveç'in kuzey kutup çizgisindeki Lulea kentinde, günde 21 saatten fazla oruç tutuluyor. Yaz mevsiminde güneşin batmadığı kentte iftar da, sahur da gün aydınlığında yapılıyor. Türklerin de yaşadığı Lulea'da iftar ile sahurun arası sadece 3 saat var".

Biz halimize sükredelim :)
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Acaba düzene girermi tekrar . Ayetlerin hükmünce yeni bir düzenleme yapılıpta doğru uygulamaya geçilir mi? Ülkemizde bi yere kadar gelen uygulama sonradan neden değiştirilmiş acaba? Doğru olan uygulama hangisi? Genele uyuyoru ama yanlışmı yapıyoruz acaba?
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
Kıymetli kardeşim bu hususta ehli sünnet itikadı üzere bir bilgi edinip neticeye varmak lazım.
Aksi takdirde mezhebsiz bir çok sözüm ona alim geçinen kişiler,ya mezhebsiz bir kişinin sözünü fetva olarak almış,veya benim fikrim budur,diyerek kendini müçtehid yerine koymuştur.
Günümüzdeki mezhepsizler, genelde, Şevkanî, Mevdudi, Kardavî, Elbani gibi mezhepsizlerin yazılarını yazıp, (Biz şu görüşü tercih ediyoruz) derler. Onlara uymadıklarını, kendilerinin de görüş sahibi olduklarını bildirmeye çalışıyorlar.
Hanefî mezhebindeki fıkıh kitaplarının en kıymetlilerinden olan Dürer ve Gurer kitabında Molla Husrev hazretleri buyuruyor ki:
Ramazan ayı gelince, oruç tutmak farz olur. Ancak seferi olanın oruç tutması farz değildir. Kutuplara giden Müslüman, seferi ise oruç tutmaz. Geriye dönünce kaza eder. Gündüzleri 24 saatten daha uzun yerlerde, mesela altı ay gündüz olan yerlerde, oruca saatle başlanır ve saatle bozulur. Gündüzü böyle uzun olmayan, vakitleri normal teşekkül eden, yani gündüzleri 24 saatten az olan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyularak oruç tutulur. (Dürer ve Gurer)

ALLAH cc Bekara suresinin, (Beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyip, için!) mealindeki 187. âyet-i kerimesindeki ipliklerin, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı olduklarını anlatmak için, daha sonra fecrin kelimesi indi. Gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı, iplik gibi birbirinden ayrılınca, oruca başlanacağı anlaşıldı. (Rıyad-un-Nasıhin)
Altı ay gece veya gündüz olan yerlerin yakınlarında bulunan yerin şartlarına göre orucunu tutabilirler.ancak namaz hususu bundan farklıdır.eğer namaz vakti girmemişse o girmeyen vaktin namazı da orada yaşayanlara farz olmamışdır.çünki ALLAH cc namazın farziyeti hususunda da şöyle buyurmaktadır.muhakkak namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır. (NİSA/103)
Bundan anlaşılıyorki bir yörede vakit girmemişse o vaktin namazı farz kılınmamış demektir.
Bir örnek verecek olursak,almanyada öyle bölgeler varmışki,akşam vakti çıktığı andan itibaren hemen sabah vakti giriyormuş,bu takdirde yatsı o bölgede olmamış oluyor.bu durum yaz ayının bir kısmında oluyormu.
Oruç ile alakalı ayeti tayin ederken ALLAH cc Ayetin devamında,(Bunlar, Allah'ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.)
Bunlardan sonra bir kişi derseki,falan bölgede müslümanlar fazla oruç tutuyor,falan yerde az tutuyor,gibi bir şeye cevabımız ne olur.( اللّهِ حُدُودُ تِلْكَ)yani bu ALLAH cc koyduğu bir huduttur.buna yaklaşmayın,diye ferman buyurmaktadır.demekki ALLAH cc bu hududu koymuş,bizim söyleyecek bir sözümüz olamaz.ALLAH cc kullarının kimisi daha çok kimi daha az oruç tutmak sureti ile bu şekilde de bşizleri imtihan etmiş oluyor.
Vakitler ile alakalı ilmi bir notuda arz edeyim: Arzı (enlemi) 49 derece 30 dakikanın üzerinde olan (Almanya Weiden, Frankfurt, Bonn; Belçika Luxemburg; Kazakistan Astana gibi) yerlerde bazı günler güneş, battıktan sonra gece yarısına kadar ufuktan (yatsı vaktinin taayyün edeceği) -17 dereceye kadar alçalamaz.
Bu durumda batı ufkunda tan hâdisesi bitmeden yani ufuktaki kızıllık kaybolup tam karanlık basmadan (akşam namazı vakti çıkmadan) güneş, gece yarısı hattını geçip tekrar doğu ufkuna doğru yükselmeye başlar. Yâni şafak hâli gece yarısı hattına kadar devam eder. Bu yerlerde fecr-i sâdık (sabah namazı vakti), gece yarısından sonra başlar, güneşin doğuşuna kadar devam eder. Bu durumda yatsı vakti taayyün etmemiş olur.
Daha açık bir şekilde ifade edecek olursak;
Güneş battıktan sonra ufuktaki kızıllık kaybolmayıp şafak, yani akşam namazının vakti gece yarısına kadar devam eder.
Gece yarısından güneş doğuncaya kadar devam eden fecr-i sâdık da, sabah namazının vaktidir.
Yatsı vaktinin taayyün etmediği yerler için şafii mezhebi hükümlerine göre hesaplanmış takdirî vakitler verilmiştir
Vakit, namazın şartı olduğu gibi vücûbunun da sebebidir. Binâenaleyh bir yerde namaz vakitlerinden biri veya birkaçı tahakkuk etmez ise, o vakitlere ait olan namazlar, o yer ahâlisine farz olmamış olur. Dolayısıyla, o yerdeki Hanefî mezhebindeki müslümanlar, vakti girmediği için kılamadıkları namazdan mes'ûl olmazlar. Ancak Yatsı namazını, vakti bulunmamasına rağmen mutlaka kılmak isteyen Hanefî Müslümanlar ise; takvimimizde yer “Üzerime farz olup, sâkıt olmayan işâ-i âhir (en sonraki yatsı) namazına” diye niyet ederek kılabilirler. Nitekim asırlardan beri cuma günleri de cumanın şartı bulunmaması ihtimaline mebnî cuma namazından sonra ayrıca zuhr-i ahîre (en sonraki öğle namazına) niyet edilerek namaz kılındığı gibi...
Arzı (enlemi) 47 derece 30 dakikanın üzerinde olan (Avusturya Viyana, Fransa Paris gibi) yerlerde, yatsı vakti taayyün ettiği, ancak çok kısa sürdüğü geceler de olabilmektedir. Bilhassa bu gibi yerlerde Müslümanların, yatsı vakti girer girmez hemen namazlarını kılmalarını, hatta vaktin çıkması tehlikesine karşı îcabında sadece yatsının farzı ile vitir namazını edâ etmelerini tavsiye edilmektedir.
ALLAH cc cümlemizi ehli sünnet akidesine göre ihlaslı amel yapmayı nasıb eylesin inşaallah…
 

HASAN CAN

Administrator
Yönetici
Allah cc razı olsun değerli hocam. güzel açıklamalarınız için.
günüzümde kullanılan uygulama yakın bir gelecekte değiştirilmiş uygulamadır. Mesela şu zamanda ezan okunduktan sonra yeme içme ne kadar devam edebilir. Sabah 3.15 te okunan ezan sırasında daha zifiri karanlık ve fecr ve sabahın aydınlığı belli olmamaktadır. bu halde ezan okunduktan sonra yeme içmenin oruça zarar var mı? biz Genele uyarak ezanla beraber yeme içmeyi kesiyoruz ama bazen ezanın hemen bitiminde belkide psikolojik olarak ağır bir sususzluk oluyor. bunun bir sakıncası var mı?

birde akşam ezan okunduğu an oruç açılıyor. Sabah ezanında ise ezan bitene kadar devam ediyor. Burda bir yanlışlık var mı acaba? Ezan bitene kadar su içmenin sakıncası var mı? Teşekkürler.
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
Kıymetli kardeşim HAMZA,akşam ezanında da sbah ezanında da vaktinde okunduğu takdirde yeme içme hemen bitirilir,yenmez.
ALLAH cc sizdende razı olsun değerli kardeşim HAMZA....
 
Üst Alt