Hz.muhammed(S.a.v)'in Örnek Ahlakı - Baba

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif



BENİM ÇİÇEKLERİM



Bir gece Hz. Muhammed (asv)’i ziyaret eden bir arkadaşı kendini şaşırmaktan alamaz. Hz. Muhammed (asv)'in elbisesinin içinde kıpırdayan bir şeyler vardır. Elbise açılınca sır anlaşılır:

"Benim çiçeklerim."
diyerek sevdiği Hz. Hasan (ra) ve Hüseyin (ra)... Onları kucağına oturtarak dua eder:

"Bunlar benim oğullarım, benim kızımın oğulları! Ey Allah'ım ben onları seviyorum, senin de onları ve onları sevenleri sevmeni diliyorum."
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif



NE GÜZEL SÜVARİLER




Kızı Hz. Fatma (r.anha)'dan iki torun lütfedilmiştir: Hasan (ra) ve Hüseyin (ra)... Torunlarına olan ilgisini her ortamda ve rahatça sergileyen Hz. Muhammed (asv), kendisinden deve almasını istediklerinde, o an için bu dileği yerine getirebilecek parası bulunmadığından dört ayak olur ve şakayla karıştırarak:
"Haydi binin; bundan iyi deve mi olur?"
der.

Başka bir gün sırtında Hasan (ra)'la Hüseyin (ra) ata binme oyunu oynarlarken Hz. Ömer (ra) ile karşılaşırlar... Peygamber aşığı Hz. Ömer (ra) çocuklara:
"Ne güzel bineğiniz var." der. Hz. Muhammed (asv) cevap verir:
"Onlar da ne güzel süvariler."
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif


DÜŞE KALKA YÜRÜYÜŞLERİNEMescid'in minberine çıkmış kendini pür dikkat dinleyen binlerce mümine seslenmektedir. Kapıda kırmızı gömlekleri içinde düşe kalka yürümeye çalışan iki bebe görünür. Başlar o yana dönmüştür. Fakat kimse Allah Elçisinin hutbesini yarıda kesmeye cesaret ederek çocukları almaya davranamamaktadır.
Hz. Muhammed (asv), hutbeye ara verir, minberden iner, onları kucaklar. Ve minbere geri dönerek kaldığı yerden devam eder. Bu arada kendisini dinleyenlerden özür dilemeyi de ihmal etmez.
“Şu iki çocuğun düşe kalka yürüyüşlerine baktım ve hutbemi kesip onları yukarıya almaktan kendimi alıkoyamadım.”
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif



BEN BABAN AYŞE DE ANNEN



Bir bayram sabahı camiden evine dönmektedir. Sokakta bayramlıklarını giyinmiş, oynayan çocuklar görür. Fakat bir tanesinin durumu dikkatini çeker. Kenarda oturmuş, kirli ve eski elbiseler içinde diğerlerini seyretmektedir. Hz. Muhammed (asv) yanına yaklaşır...
"Oğlum, sen niçin arkadaşlarına katılmıyorsun?"
der.

Çocuk hüzünlü, cevap verir...
"Ey Allah'ın Elçisi! Ben yetimim..." Hz. Muhammed (asv) için bu kadarı yeterlidir... Çocuğu elinden tutar, evine götürür. Orada yetim yıkanır, yeni elbiseler giydirilir, yedirilir, cebine para konur, sevindirilir... Sonra Hz. Muhammed (asv) onun yüzünü avuçları içine alarak,
"Benim baban, Ayşe'nin annen, Hasan'la Hüseyin'in de kardeşlerin olmasını ister misin?"

"Evet, ey Allah'ın Elçisi evet"...
Sevinç içinde ok gibi fırlayan çocuk, diğerlerinin arasına karışmıştır. Bu hızlı değişimi merak eden arkadaşları sorar:
"Ne oldu sana böyle?.."
Yetim cevaplandırır:
"Allah'ın Elçisi babam, Ayşe annem, Hasan'la Hüseyin de kardeşlerim oldu..."
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif


NE YAPSIN ENES?

On yaşından yirmi yaşına, Hz. Muhammed (asv)'in vefatına kadar hizmetine bakan, günlük işlerini gören zeki ve yaramaz bir Medinelidir... Malik oğlu Enes...
Bu on yıllık uzun süre Enes'in yaramazlıklarıyla doludur. Kendi anlatımıyla:
"Hz. Muhammed (asv) beni çarşıdan bir şey almaya gönderirdi. Ben sokakta oynayan çocukları görünce onlarla oyuna dalardım ve ne alacağımı unuturdum. Sonra sus pus O'nun huzuruna gelirdim. O beni böyle mahcup ve ürkek görünce
‘Ne yapsın Enes, O'nun elinde birşey yok ki, ona yapacağı işi Allah unutturuyor.’

der ve gönlümü alırdı.”


Bu günlerden birinde Enes'in haylazlık katsayısı bir hayli yükselir ve gönderildiği iş için kendi içinden "Allah'a and olsun ki gitmeyeceğim." der. Sonra pişman olur, yola koyulur ve sokakta oynayan çocuklarla karşılaşınca da unutur. Oyuna dalar. Bir süre sonra bir el onu ensesinden yakalamıştır.
Dönünce karşısında Hz.Muhammed (asv)'i görür, gülümseyerek:
"Enesçiğim; gönderdiğim yere gittin mi?"
demektedir.

Enes de "Evet ey Allah'ın Elçisi. "Şimdi oraya gidiyordum..." der.Hz. Muhammed (asv) hiçbir şey söylemeden gülümsemeye devam eder.
Yaşlılığında Hz. Muhammed (asv)'li yıllarının değerlendirmesini yaparken, Malik oğlu Enes şöyle diyecektir:
"Küçük yaşta yanına girdim ve tam on sene hizmetinde bulundum. Bana bir defa olsun sövmedi, beni bir defa olsun dövmedi. Yaptığım bir hatadan dolayı "Niçin bunu yaptın?" veya ihmal ettiğim, yapmadığım bir işten dolayı "Niçin bunu yapmadın?"diye kızmadı, azarlamadı. Yüzüme karşı yüzünü somurtmadı."
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif




BİR EZAN DA BURADA OKU


Ebu Mahzure isimli bir çocuk müezzinin taklidini yaparak ezanla alay etmektedir. Hz. Muhammed (asv) onu yanına çağırır ve ezanla alay edildiğini fark etmemiş gibi ciddi ve yumuşak bir tavırla:
"Haydi bir ezan da burada oku."
der.

Utanç içinde kalan Ebu Mahzure bu kez bütün yeteneğini zorlar, özenerek bir ezan okur.
Eksik ve yanlışlarını düzelten Hz. Muhammed (asv), cebine bir kaç kuruş koyar, eliyle de sırtını sıvazlayarak:
"Mübarek olsun..."
der.

Ebu Mahzure gördüğü iltifat ve bağışlama karşısında hala şaşkındır. Mekke'de müezzinlik yapmak için izin ister ve alır. Yıllar boyunca Mekke'nin müezzinliğini o yapacaktır.
 

MURATS44

Özel Üye
http://www.resulullah.org/sites/default/files/7-baba.gif



ÇOCUĞU KANDIRMA

Medine'de bir anne sokağa kaçan çocuğunu eve getirebilmek için "Gel bak sana ne vereceğim?" demektedir. Olaya şahid olan Hz. Muhammed (asv) sorar:


"Çocuğa ne vereceksin?"

Anne "hurma vermek istediğini" söyleyince de uyarır:
"Dikkat et! Sana gelir ve ona bir şey vermeyecek olursan, senin için bir yalan günahı yazılır."
 
Üst Alt