Kuran-ı Kerimde Cinler

MURATS44

Özel Üye
Onlar, Allah'ın yarattığı cinleri, O'na(Allah'a) ortak kıldılar. İlimsiz bir şekilde, O'na(Allah'a) oğullar ve kızlar uydurdular. O(Allah), onların vasıflandırdıkları şeylerden münezzehtir ve yücedir.

(Allah), gökleri ve Arz'ı örneksiz yaratandır. O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi(zevcesi) yoktur. O, her şeyi yaratmıştır. O, her şeyin Alim'idir.[ENAM(6)/100-101]



O gün (Allah) onların hepsini toplar: "Ey cin topluluğu, siz insanlardan kendinizi çoğaltmak istediniz." (Bunun üzerine) onların(cinlerin), insanlardan dostları olan kimse dedi ki: "Rabb'imiz, bazımız, bazımızdan yararlanıp, bizim için takdir ettiğin süreye ulaştık." (Allah) dedi ki: "Allah'ın dilediklerinin dışında onların barınağı ateştir, orada kalıcıdırlar. Muhakak senin Rabb'in Hakim'dir, Alim'dir."

İşte böyle, kazandıkları sebebiyle zalimlerin bazısını, bazısına dost kılarız.

Ey cin ve insan topluluğu, size, içinizden ayetlerimi size açıklayan ve sizi bu karşılaşma gününüzle uyaran resuller gelmedi mi? Dediler ki: "Biz kendimize şahidiz." Dünya hayatı onları aldattı ve onlar, şüphesiz kendilerinin kafir olduklarına da şahit oldular.[ENAM(6)/128-130]




(Allah) dedi ki: "Sizden önceki geçmiş cin ve insan topluluklarının arasına; ateşe girin!" (Ateşe) giren her bir ümmet, kardeşi olan (ümmete) lanet etti, ta ki hepsi orada toplanıncaya kadar. Sonradan gelen bir ümmet, onlardan önce olanına dedi ki: "Rabb'imiz, bunlar bizi saptırdılar, onlara ateşten azabın katlısını ver." (Allah) dedi ki: "Her biri için (azap) katlıdır ancak siz bilmezsiniz." [ARAF(7)/38]



Muhakkak Biz, cehennem için cinlerden ve insanlardan çokça yarattık. Onların kalpleri vardır onunla anlamazlar, onların gözleri vardır onunla göremezler, onların kulakları vardır onunla duyamazlar. İşte onlar hayvanlar gibidir bilakis onlar daha da sapmıştır. İşte böyle olanlar gafil olanlardır. [ARAF(7)/179]



Şayet Rabb'in dileseydi, insanları tek bir ümmet kılardı.(Hakk'a) muhalefet edenler, devam eder.

Ancak Rabb'inin acıdıkları müstesna. (Rabb'inin) onları yaratması böyledir. Rabb'inin kelimesi tamamlanmıştır: "Elbette cehennemi, tamamen cinlerden ve insanlardan dolduracağım."[HUD (11)/ 118-119]



Muhakkak Biz, insanı, sıcak-kuru bir balçıktan şekillendirip-yarattık. Cann'ı(cinleri) de, önceden kavurucu ateşten yaratmıştık.[HİCR(15)/26-27]



De ki; şayet cinler ve insanlar, bu Kur'an'ın benzerini getirmek için toplansalar, birbirlerine yardım etseler dahi onun bir benzerini meydana getiremezler. [İSRA(17)/88]



Biz meleklere dediğimiz zaman: "Adem'e secde edin!" (Melekler), İblis müstesna, secde ettiler. O, cinlerdendi. Böylece Rabb'inin emrinden dışarı çıktı. Beni bırakıp, onu ve soyunu mu veliler edineceksiniz? Onlar(şeytanlar), sizin düşmanlarınızdır.

Zalimler için, ne kötü bir (tercih) değiştirmedir. Ne göklerin-Yer'in yaratılmasında, ne de kendilerinin yaratılmasında, Ben, onları şahit tutmadım. Ben, saptırıcıları, yardımcı edinen de değilim.[KEHF(18)/50-51]



Süleyman'ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan oluşan orduları toplandı ve onlar, düzene konup, sevk edildi. NEML(27)/17]



Cinlerden bir ifrit, dedi ki: "Sen makamından kalkmadan önce, ben onu sana getiririm. Muhakkak ben, (bu işte) kuvvetli ve eminim."

[NEML(27)/39]




Eğer dileseydik, her bir kimseye hidayetini verirdik. Ancak Ben'den söz hak oldu: "Elbette cehennemi, tamamen cinlerden ve insanlardan dolduracağım."[SECDE(32)/13]



Süleyman'a, sabah gidişi bir ay, akşam dönüşü bir ay olan rüzgarı (verdik). Erimiş bakır kaynağını onun için akıttık. Ve cinlerden de Rabb'inin izniyle onun elinin altında çalışan (kimseler) vardı. Onlardan kim emrimizden sapacak olsa, ona ateş azabını tattırırız.

(O cinler), ona(Süleyman'a) dilediği mihraplar, temsiller(heykeller), oyma tekneler ve sabit kazanlar yapıyorlardı. (Ey) Davut Ailesi, teşekkür edin. Kölelerimden teşekkür edenler azdır.




Ne zaman ki onun(Süleyman'ın) ölümünü takdir ettik. Onun ölümünü cinler anlamadı ancak onun asasını yiyerek yere düşmesine sebep olan bir arz canlısı(ağaç kurdu), onun ölümünü fark ettirdi. Şayet cinler gaybı bilselerdi, aşağılayıcı bir azabta(Süleyman'ın emrinde) kalmazlardı.

[SEBE(34)/12-14]




O gün (Allah), onların hepsini bir arada toplayacak, sonra meleklere diyecek ki: "Bunlar size mi köle oluyorlardı?"

(Melekler) derler ki: "Seni tenzih ederiz, bizim velimiz sadece Sen'sin. Bilakis onlar, cinlere köle oluyorlardı ve onların çoğu, onlara(cinlere) iman ediyorlardı."[SEBE(34)/40-41]



Hakkı örtenler, O(Allah'la), cinler arasında bir nesep(akrabalık) kıldılar. Muhakkak cinler, (mahşer günü) hazır olacaklarını bilmektedirler.

Allah, o vasfettiğiniz sıfatlardan münezzehtir.[SAFFAT(37)/158-159]



Biz, onlara yakınlar(cin-şeytanlar) hazırladık. Onlar(cin-şeytanlar), onların önlerinde ve arkalarında olanları güzel gösterirler. Onlardan önce geçmiş olan ümmetler içindeki insan ve cinler gibi, onlara da söz(azap) hak oldu. Muhakkak onlar hüsrana uğrayanlardır.[FUSSİLET(41)/25]



Kafirler dedi ki: ''Rabb’imiz, insanlardan ve cinlerden bizi saptıranları bize göster; en aşağılıklar olmaları için onları ayaklarımızın altına alalım.''[FUSSİLET(41)/29]



Bunlar(hakkı örtenler) üzerine, onlardan önce yaşamış olan insan ve cin toplumlarına olduğu gibi söz(azap) hak olmuştur. Muhakkak böyle olanlar, hüsrana uğrayanlardır.[AHKAF(46)/18]



O zaman ki; cinlerden Kur'an dinlemek isteyen bir topluluğu sana yöneltmiştik. Orada hazır oldukları zaman dediler ki: ''Susun!(Dinleyin!)'' Kur'an'ı dinledikten sonra oraya, kavimlerini uyarıcı olmak için döndüler.

(Cinler) dediler ki: ''Ey kavmimiz, muhakkak biz, Musa’dan sonra indirilmiş bir kitap dinledik ki, önündekini (Tevrat'ı) tasdik ediyor, oraya Hakk'a; doğru yola iletiyor.''

''Ey kavmimiz, Allah'ın çağrısına icabet edin ve ona iman edin ki; sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi acı bir azaptan korusun.''

''Her kim Allah'ın çağrısına icabet etmezse, Arz'da O'nu aciz bırakacak değildir ve O'nun dışında da bir dost yoktur. Böyle olanlar(Allah'ın çağrısına uymayanlar), apaçık bir sapıklık içindedirler.'' [AHKAF(46)/29-32]



''Ben, cinleri ve insanları yaratmadım ancak Bana köle olsunlar diye yarattım.''[ZARİYAT(51)/56]



(O cin ve insan) kafirlerinin, onlara vadedilen o azap gününden dolayı vay haline! [ZARİYAT(51)/60]



(Allah), insanı; kabaran-kuru-ses çıkaran çamurdan yarattı.

Cann'ı(cinleri), dumansız, karışık ateşten yarattı.

Ey (insanlar ve cinler!) Siz ikiniz, Rabb'inizin hangi nimetlerini yalanlayacaksınız.[RAHMAN(55)/14-16]



Ey cin ve insan toplulukları, eğer göklerin ve Arz’ın sınırlarından, nüfuz etmeye(aşıp-geçmeye) güç yetirebilirseniz, yapın! Nüfuz edemezsiniz, ancak bir 'sultan'(üstün bir güç) müstesna.

Siz ikiniz(cinler ve insanlar), Rabb'inizin hangi nimetlerini yalan sayıyorsunuz.

Üzerinize bir 'ateş topu' ve 'nuhas'(manyetik şok dalgası) gönderilir ve yardım da olunmazsınız. [RAHMAN(55)/33-35]



(Ey Muhammed) de ki: "Cinlerden bir grubun beni dinlediği bana vahyedildi." (Cinler) dediler ki: "Muhakkak biz, hayret uyandırıcı bir Kur'an dinledik."

"O doğruluğa iletiyor ve ona iman ettik. Elbette Rabb'imize hiç bir kimseyi ortak koşmayacağız."

"Muhakkak Rabb'imiz Azamet ve ululuk sahibidir. O bir arkadaş ve evlat edinmemiştir."

"Doğrusu bizim beyinsizimiz(İblis), Allah konusunda saçma şeyler söylüyor.''

"Doğrusu biz, cinlerin ve insanların Allah'a karşı yalan söylemeyeceğini sanmıştık."

''Muhakkak insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlar; onlar da, onların azgınlıklarını artırırlar.''

''Sizin zannettiğiniz gibi, onlar(cinler), Allah'ın bir kimseyi (elçi olarak) göndermeyeceğini sanıyorlardı.''

(Cinler): "Doğrusu biz Gök'ü yokladık, ancak onu, 'güçlü koruyucular' ve 'ışın topları'yla dolu bulduk."

"Oysa biz, duymak(kulak hırsızlığı yapmak için), (Gök'ün) oturma yerlerinde otururduk. Ancak şimdi, kim dinleyecek olursa, onu gözleyen bir 'ışın topu' bulur."


''Biz anlamıyoruz, Yer'deki kimseler için şer mi isteniyor, yoksa onlara Rab'leri doğru yolu mu göstermek istiyor.''

"Bizden(cinlerden) salih olanlar da var, bunun dışında olanlar da var. Bizler çeşitli yollara(fırkalara) bölünmüşüz."

"Bizler, Yer'de(Arz'da) Allah'ı aciz bırakamayacağımızı ve O'nun elinden kaçamayacağımızı anladık.''

"Bizler hidayeti(Kur'an'ı) dinlediğimiz zaman, O'na(Allah'a) iman ettik. Her kim Rabb'ine(Allah'a) iman ederse o ne (ecrinin) eksileceğinden ne de haksızlığa uğrayacağından korkar."

"Bizden Müslümanlar da, zalimler de var. Her kim teslim olursa; böyle olanlar, doğruluğa(Hak'ka) erişenlerdir.''

''Ancak zalimler, cehennemin odunu olacaklardır."

(Allah): "Şayet (cinler), (doğru) yola yönelselerdi, biz onların sularını bol bol kılardık."

"Ki onları 'orada' deneyelim. Her kim Rabb'inin zikrinden yüz çevirirse, onu da meşakkatli bir azaba sürükleriz."

[CİN(72)/1-17]

De ki: "İnfilakın(patlamanın) Rabb'ine sığınırım!"

"(Bu patlamayla) yarattıklarının, şerrinden!"

"Ve çöktüğü zaman, karanlığın şerrinden!"

"Ve düğümlere üfleyenlerin şerrinden!"

"Ve haset ettiği zaman, haset edenin şerrinden!"

[FELAK(113)/1-5]

De ki: "İnsanların Rabb'ine, sığınırım."

"İnsanların Meliki'ne sığınırım."

"İnsanların (gerçek) İlah'ına sığınırım."

"Vesvese veren Hannas'ın(şeytanların) şerrinden."

"Ki o(şeytanlar), insanların göğüslerine(kalplerine) vesvese verir."

"O(şeytanlar), cinlerden ve insanlardandır."

[NAS(114)/1-6]
 
Üst Alt