Hadis Konusuna Kur'an Işığında Birlikte Bakalım

halukgta

Yeni Üyemiz
İslam toplumunda hadis konusu, neyazık ki yanlış algılanmış, adeta Kur’an ile eş tutulan sözler, kitaplar halinegetirilmiştir. Hâlbuki hadis, peygamberimizin söylediği söylenen sözlerdir.

Peygamberimize ait olduğuna dair, kesin bir kanıt yoktur. Bu bilgilere, sözlerepeygamberimizin söylediği sözlerinin, bulunma ihtimali olacağı mantığıylayaklaşarak, araştırmalı Kur’an ın onayını mutlaka almalıyız.

Dikkat ederseniz hadislerin tamamı, bir rivayete göre diye başlar. Yanihadislerin tamamına doğru gözü ile bakamayız. Rivayet, içinde doğru bilgi olmaihtimali olan, fakat hurafe ve yanlış bilgininde karışmış olabileceğisözlerdir.

Bildiğiniz gibi Allah Kur’an ı, bizzat kendi koruması altına aldığını bizlere,Kur’an da bildirmiştir. Hadisler ise hiçbir koruma altında olmayıp, dilden dileulaştırılan bilgilerdir. Onun içindir ki, bu bilgilere dikkatle yaklaşmalı vemutlaka Kur’an süzgecinden geçirmeliyiz.

Dine hüküm koyan yalnız Allah tır, onun rehberi Kur’an dır. Kur’an ın birayetini bile kabul etmeyen, ya da görmezden gelen, gerçek iman etmişsayılmayacağını Allah söylüyorsa ayetinde, Kehf suresi 26. ayetinde Yaradan,Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz diyorsa, Enam 57. ayetinde de, HÜKÜMYALNIZ ALLAH IN olduğuna, apaçık hükmediyorsa, başka hüküm koyucular aramakla,dinden uzaklaşacağımızı unutmamalıyız.

Bir sarrafa altın bozdurmaya gittiğinizde, sarraf nasıl aldanmaması, zararauğramaması için kontrol edip, altının ayarını bile kontrol ediyorsa, bizlerdezarara uğramak istemiyorsak, bunlar Allah katındandır dedikleri bilgileribizlere ulaştıranlara, aynı dikkati ve itinayı göstermeliyiz. Bu sözleri,bilgileri eğriden doğruyu ayıran FURKAN a sormalı ve mutlaka danışmalıyız.

Onun iznini, onayını almayan hiçbir bilgiyi de, kabul etmemeliyiz. Tabi daha sonra,pişman olmak istemiyorsak, bu itinayı özeni mutlaka göstermeliyiz. Din ve imanşaka götürmez. Emin olmadığımız bilginin ardına düşerek, ebedi hayatımızı riskeatmaya sizce değer mi?

Hadisler konusu, çok dikkat ve itina isteyen bir konudur. Peygamberimizsağlığında, sözlerinin insanlar arasında yanlış anlatıldığını, nakledildiğinigördüğünde, bu nakli yasaklaması dikkatle düşünülmelidir. Daha sonrapeygamberimizin hadis nakline izin verdiğini söyleyenler, dört halife devrindehadis nakliyle nasıl mücadele edildiği ve hadis naklinin yasaklandığı konusunuda, iyice araştırıp düşünmelidirler.

Peygamberimiz sağlığında, asla hadislerini yazdırmamıştır. Hadis yazımı dörthalife devrinin sona ermesi ve dinin mezheplere ayrılması ile toplanmayabaşlanmıştır. Bu gerçeklerin göz ardı edilmemesi ve dikkatle üzerindedüşünülmesi gereken bir konudur.

Bakın Peygamberimiz, hadisler konusunda neler söylemiş. Bu sözleri söyleyenAllah elçisi, daha sonra bunların tam tersini söyler mi sizce. Yorum sizlerin.

Biz hadis yazarken Hz. Peygamberyanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Senden işittiğimiz hadisler”dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizdenevvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldançıktılar.”
El Hatib, Takyid 33

Ey insanlar ateş tutuşturuldu vekaranlık gecenin parçaları gibi fitneler yakınlaştı. Allah’a yemin ederim kialeyhimde tutunacak bir şeyiniz yoktur; Kuran’ın helal kıldıkları dışında birşeyi helal kılmadım. Kuran’ın haram kıldıkları dışındakileri de haram kılmadım.
İbni Hişam Siret 4 sayfa 332

Allah’ın kitabında helal kıldığıhelal, haram kıldığı haramdır. Hakkında sustuğu ise serbesttir. Allah’ınserbest bıraktıklarını kabul edin ve bilin ki Allah hiçbir şeyi unutucudeğildir.
Ebu Davud K. Etime 39/Tırmizi K. Libas 6 İbni Mace K. Etime 60/ El-Müracaatsayfa 20

Allah Kur’a na göre amel edenkavimleri yükseltir, onun gösterdiği yoldan gitmeyenleri de alçaltır.
Rivayet Ömer b. Hattab Müslim

Peygamberimizin hadislerininakleden, rivayet eden kişileri değerlendiren âlimlerinde, hata yapabileceğinigöz ardı etmemeliyiz. Hatasız insan olmadığı gerçeğini unutmadan nefsietkilerin, menfaat ilişkilerinin, hatta dine nifak sokmak isteyen dindüşmanlarının, bu nakle dâhil olma ihtimalinin, yüksek olduğu gerçeği deunutulmamalıdır. Çünkü insanların kalbini ve niyetini, yalnız Allah bilir.

Dört halife devrinden sonratoplanan, hadis sayısının yaklaşık 500 kadar olduğu gerçeğinden yola çıkarak,bugün milyonları geçen hadislerin, dikkatli olmadığımız takdirde, bizlerinimanımızı ne derece kötü yönde etkileyeceği çok açıktır.

Birileri içimize girmiş, bizleriAllah ile aldatıyor. Bu gerçeği fark edebilmek için, Allah ın rehberininçevresinde toplanmalıyız. Onun ipine sıkı sıkı sarılarak, bizi yüzlerce yıldıraldatanların tuzaklarından artık, yine Kur’an ın yardımıyla kurtulmalıyız.

Kur’an her çağa ve devre hitap edenbir nurdur. Ondan istifade ederken, geçmiş toplumların Kur’an ı nasılanladığıyla değil, bizler bugün nasıl anlıyoruz, bu gerçekten yola çıkarak,günümüz ilmin ışığında Kur’an ı anlamaya çalışmalıyız. Böyle yapmadığımıztakdirde, geçmişte yapılan yanlışları da bizlerin tekrar etmesiniengelleyemeyiz.

Peygamberimiz Allah ın kontrolündeidi. Yanlış yapma ihtimali yoktu. Allah tarafından hemen ikaz ediliyordu. Bununbirçok örneğini Kur’an dan görebiliriz. Ama bizlere hadis nakleden, ya da bubilgiler üzerinde düşüncelerini söyleyen âlimler, Allah kontrolünde olmadığıiçin, hata yapma riski her zaman vardır. Ayrıca âlimlerin söylediğini iddiaettiğimiz bilgilerin, sözlerin bizlere yanlış bilgi karışmadan, sağlıklıulaştığını kimse garanti edemez.

Lütfen dikkatle düşünelim.Peygamberimizin sağlığında bile, sözlerinin bir diğerine naklinde ihtilafadüşmüşlerse, yüzlerce yıl sonra günümüze kadar gelen bu naklin, ne derecesağlıklı olacağı konusu dikkate almalıyız.

Hadisleri toptan reddetmek yerine,içinden doğru olan bilgileri mutlaka seçip ayırmalıyız. Tüm hadislerin yanlışolduğunu söyleyerek reddetmek, akılcı olmaz. Bugün bizler, binlerce yıl öncetarihin akışı içinde yaşayan toplumları, araştırmalar ve bulduğumuz kalıntılaryoluyla bilgileniyor ve faydalanıyorsak, peygamberimizin hayatı ve yaşamıhakkında da doğru bilgileri araştırmalı ve ondan faydalanmalıyız.

Peygamberimizin hayatı, Kur’an ınyaşanmış canlı örneğiyse, peygamberimizin Kur’an ın onaylamadığı hiçbir yaşamşeklini hayatına geçirmeyeceğinden yola çıkarak, bizlere bu konuda iletilen herbilgiyi mutlaka Kur’an süzgecinden geçirmeliyiz. Her doğru bilgi, bizlerinİslam ı doğru anlamasında etken olacaktır. Özellikle peygamberimizin hayatı,yaşamı, olaylara bakış açısı bizler için örnek gösterilmiştir Kur’an da.

Rivayet bilgileri eğer, belirli birtasniften, süzgeçten geçirmeyip, hayatımıza direk geçirirsek, yanlış yoluizlemiş oluruz. Çünkü süzülmeyen, emin olduğumuz doğru bilgiyle kıyas edilmeyenbilginin, mutlaka tortusu, yanlışı olacaktır. Bir kazan suyun içine damlatılanbir damla mikroplu suyun, bizlere neye mal olacağını çok iyi biliyorsak, eminolmadığımız, süzgeçten geçmeyen din adına bilgilerinde, bizlere nasıl zararlarvereceğini unutmamalıyız.

Allah sizleri Kur’an dan sorumlututuyorum, Kur’an dan hesaba çekeceğim diye açıkça hüküm verdiyse,Peygamberimizin de yalnız Kur’an hükümlerine göre yaşadığı açıktır.
Yaptığımız büyük yanlış, bizlere dinve iman adına öğretilenleri Kur’an da bulamadığımızda, bakın demek ki her şeyKur’an da yokmuş, deme yanılgımızdan kaynaklanmaktadır. Allah biz her konudanörnekler verdik, hiçbir şeyi unutmadık, Allah unutucu değildir diyor ve bunlarıbizlere apaçık iletiyorsa, lütfen geleneksel İslam ın öğretisini, ilaveleriniKur’an da bulamadığımızda, Kur’an a takındığımız yanlış tavrın, artık farkınavaralım.

Yine Rabbimiz ayetinde, elçisindenörnek vererek bakın ne diyor.

Hakka 44.45.46: Eğer (Peygamber)bize isnat ederek bazı sözler uydurmuş olsaydı, mutlaka onu kudretimizleyakalardık. Sonra da onun şah damarını mutlaka keserdik.

Buradan da anlıyoruz ki, Allah ınelçisi, Kur’an ın dışında hiçbir bilgiyi, bunlarda Allah katındandır dememiş vebizlere iletmemiştir. Bunu lütfen unutmayalım. Allah Enam suresi 19. ayetinde,bu Kur’an bana vah yolundu ki, onunla sizi ve ulaştığı herkesi uyarayımdiyorsa, lütfen peygamberimizin Kur’an dışından, Kur’an da hükmü geçmeyenhükümler de verdiğini, artık söylemeyelim ve söyleyenlere inanmayalım.Peygamberimiz Allah ın verdiği hükümlerle topluma, ümmetine hükmettiğini aslaaklımızdan çıkarmayalım. Çünkü ne diyordu Rabbim ayetinde. Sana indirdiğimleonlara hükmet.
Allah Bakara suresinde, bakınbizleri nasıl uyarıyor.

Bakara 42: Bilerek hakkı batıl ilekarıştırmayın, hakkı gizlemeyin.
Hak olan, Allah ın korumasındaki,sorumlu olduğumuz Kur’an dır. Onun onayından geçmiş her bilgi de, bizlerinfaydalanacağı kaynaklardır.

Bizlerin imtihan olduğumuz kitabın,Kur’an olduğuna apaçık hüküm veren Rabbimizin, Kur’an ın dışından, bizlereiletilen rivayetlerden de sorumlu tutacağını söylemek, Rabbin adaletinesaygısızlık olduğu gibi, Yaradan a da bir iftira olduğunu bilmeliyiz. Allah aiftira atanların, mahşer günü yüzlerinin simsiyah kesileceğini ve onlarıncehennemin ebedi kalıcıları olacağını unutmamalıyız.

Dilerim Rabbimden, içimize sokulanhurafe itikatları, Allahın nuru Furkan ile farkında olan, onun ışığıylaaydınlanarak gerçekleri görebilen, o azınlık mutlu kulları arasında oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK


 
Üst Alt