Kur'an ın Namaz Konusunda Verdiği Detaylar

halukgta

Yeni Üyemiz

Bugün sizlerleKur’an dan araştırmaya çalışacağımız konu, acaba Rabbimiz Kur’an da en çokbahsettiği, namaz kılın emrini verip, nasıl namaz kılacağımızdan ve ne dualarokuyacağımızdan bazılarının söylediği gibi, Kur’an da yeteri kadar bahsetmemişolabilir mi, onu birlikte araştırmaya çalışalım. Konu doğru anlaşılabilmesiiçin biraz detaylı ele alındığı için yazı uzun. Lütfen sabırla okuyunuz.

Önce aşağıdakiayeti dikkatle okuyalım ve üzerinde düşünelim ki, bahsettiğimiz konuda yanılmaihtimalimizi, en aza indirmiş olalım.

Hud 1: Elif, lâm,râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından ayetleriönce sağlam kılınmış, SONRA DA DETAYLANDIRILIP AÇIKLANMIŞBİR KİTAPTIR.

Hatırlatmakisterim, Allah namaz kılma, oruç tutma, zekât verme, Hacca gitme konusunu,İbrahim peygamberden bu yana, tüm dinlere emrettiğini bizlere açıklıyor. HattaKabenin kurulmasını, İbrahim peygambere emrettiğini ve tüm inananların ziyaretedip, çevresinde hep birlikte namaz kılmalarını emrediyor. Hud suresi 1. ayettede Allah Kur’an için, açık bir hüküm veriyor ve ayetler önce sağlamlaştırıldı,daha sonrada DETAYLANDIRILIP AÇIKLANDI DİYOR.

Bu durumda, Allahnamaz kılın diye emir verdiyse, nasıl kılınacağını açıklamamış olduğunusöylememiz, doğru olur mu? İsterseniz şimdide aşağıdaki ayete bakalım.

Bakara 239: Eğerkorkarsanız, yaya veya binekte iken (namazı) kılın. Güvenliğe girdiğinizde ise,yine Allah'ı, BİLMEDİĞİNİZ ŞEYLERİ SİZE ÖĞRETTİĞİGİBİ ZİKREDİN.

Bakın Allah nesöylüyor namaz konusunu anlatırken.

(bilmediğinizşeyleri size öğrettiği gibi zikredin.)

Buradan da çokaçık anlıyoruz ki, Allah Kur’an da SALÂT konusunu ya da emrettiği herhangi birfarz hükmü, gerektiği kadarını açıklamış ve bizlere öğretmiştir Kur’an da.Detaya girmeden şunu da söylemeliyim ki, Salât kelimesini Allah Kur’an da,bizim Türkçeye çevirdiğimiz şekliyle NAMAZ, DUA ve DESTEK anlamlarındakullanmıştır.

Allah Bakarasuresi 128. ayetinde, İbrahim peygamberimizin Kâbe de, Allah a yaptığı duaüzerinde düşünelim şimdide.

Bakara 128:“Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuşbir ümmet kıl. BİZE İBADET YERLERİNİ VE İLKELERİNİ GÖSTER. Tövbemizi kabul et.Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.”

İbrahimpeygamberimiz Yaradan a yakarıyor ve bizlere ibadet yerlerini ve buralardayapmamız gereken ilkelerin kurallarını göster, anlat diye dua ediyor. ÖrneğinAllah namaz kılın diye emir verdiyse, İbrahim peygamberimizde nasıl kılacağıkonusunda ilkelerini açıklamasını istiyor Rabbinden. Demek ki şöyle demiyor, eyresulüm ben detayları sana bırakıyorum, ana hükmü ben veriyorum demiyor.

Kur’an Hackonusunu da, bizlerin uyması gereken konuları da, en ince detayına kadaranlatıyor bizlere. Oruç da aynı şekilde, bizden öncekilere de farz olduğunusöyledikten sonra, onun da tüm açıklamalarını Kur’an da buluyoruz. Ne zamanbaşlayacağından tutun, ne zaman sona ereceğine, tutulmayan orucun ne olacağı,oruç gecelerinde cinsel ilişkinin serbest olmasına kadar açıklamalaryapılmıştır.

Namaz kılmakbizden öncekilere de farz olduğu halde, bazılarının söylediği gibi, kılınışı venasıl dualar okuyacağımız ve rekât sayıları konusunda, Kur’an ın hiçbir şeybahsetmediğini söyleyip, bu konudaki detayları Allah ın peygamberimizebıraktığına inanmamız, Kur’an a göre normal midir? Hacca gitme ve oruçkonusunda en ince detaya giren Kur’an, neden namaz konusunda bizlere, gerekendetayları vermesin? Bu konuyu Kur’an ı bir bütün olarak düşünüp, öğrendiğimizrivayetlerin etkisinde kalmadan, daha sonrada bu konuya Kur’an dan cevap arayalım,Allahın izniyle.

Namaz konusundaKur’an da detay yoktur diyenler, acaba peygamberimizin dine ilaveler yaptığınımı düşünüyorlar dersiniz? Hani Rabbimiz ne diyordu bazı ayetlerinde? Bizimindirdiklerimize, tek kelime kendi sözünü bizim sözümüzdür diye ekleseydi, onunşah damarını keserdik demiyor muydu?

Hani RabbimizKur’an ın ipine sarılın diyordu? Hani sizleri Kur’an dan hesaba çekeceğimdiyordu? Hani her şeyden nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik kianlayasınız diyordu. Sakın emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, sorumluolursunuz diye ikaz etmiyor muydu bizleri, ne oldu bu ayetlerin hükümleri?Dikkatli olalım lütfen, farkında olmadan inkârcı konumuna düşeriz Allahkorusun.

Bizlere Kur’andışından gelen ve bir rivayete göre diye başlayan bilgilerin tümünü, hiçbirkontrolden geçirmeden kabul etmemiz, doğrumudur? Kur’an ı Rabbimiz benkoruyorum diyor, sormak isterim hiç sorgu sual etmeden, bizlere gelenbilgileri, rivayetleri kimler koruyor olabilir? Bizlere Kur’an benzeri,Rahmanın garantisini veren var mı? Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorumdedikten sonra, Kur’an da olmayan, Kur’an dışından hükümlerin, detayların vesorumlulukların olacağına nasıl inanabiliriz?

Allah Kur’an ınipine sarılın derken, neden yalnız Kur’an ipi demişte, başka kaynaktan sözetmemiş, bunu da sanırım çok iyi düşünmeliyiz. Tüm bu ayetleri indirenRabbimiz, daha sonraki ayetlerinde bir kelimeden yola çıkarak, daha önceindirdiği ayetlerin tam tersi, başka kitapların, bilgilerin de gerekli olduğunusöyler mi, bunu da çok iyi düşünmeliyiz. Buna inanmakla Kur’an da çelişkiyaratmış oluruz.

Bizlerin yaptığıen büyük yanlış, mezheplerin ve zamanla geleneklerin, namazın şekline yaptığıilaveleri, Allah emri sanmamız ve onları da Kur’an da aramamızdan kaynaklanmaktadır.Kur’an da bulamadığımızda ise, bakın demek ki her şey Kur’an da yokmuş, yazmıyormuşdeme gafletine düşmemiz, bizleri yanıltmaktadır.

Allah bizlere, herşeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyorsa, namazkonusunda bizlerden istediklerini de SADE, KOLAY BİRŞEKİLDE MUTLAKA KUR’AN DAANLATMIŞTIR, ÖNCE BUNU BİLMELİYİZ. Çünkü bu kitabı yemin olsun ki, sizler içinkolaylaştırdım, her şeyden nice örnekleri verdim, demiyor mu birçok kez?

Gelin Kur’an abirlikte bakalım, acaba bizden öncekilere de farz olan, namaz kılın sözcüğüyleAllah bizlerden ne istiyor. Daha önce Rabbimiz bizleri nereye yönlendiriyordu,Kur’an dan başka dine hüküm koyan kaynaklar var mı,onları Kur’an dan anlamayaçalışalım.

Enam 104: Gerçekşu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına,kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Yasin11: Sen ancako Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın.Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele.

Araf suresi 3;RABBİNİZDEN SİZE İNDİRİLENE UYUN; O'nun berisinden bir takım velilerin ardınadüşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Nisa Suresi 105.Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında ALLAH'IN SANA GÖSTERDİĞİİLE HÜKMEDESİN DİYE HAK OLARAK İNDİRDİK. Sakın hainlere yardakçı olma.

Maide suresi 49Sen de aralarında, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMET. Onların keyiflerine uyma.

Maide Suresi 67:Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nunelçiliğini yapmamış olursun.

Enam 50: …..YALNIZ BANA VAH YEDİLENE UYARIM BEN!"…..

Zühruf Suresi 43Sen, SANA VAH YEDİLENE SIMSIKI SARIL! Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yolüzerindesin.

Yukarıdakiayetleri elbette çoğaltabiliriz. Dikkat ediniz, Allah tamamında bizleri Kur’ana sarılmamızı emrediyor. Kur’an için bizlere gelen, gönül gözü olduğunusöylüyor. Allah a ve Resulüne inanın, çünkü elçim o Allahın kitabını sizleretebliğ edecek, onun ardından gidin diyor. Sen ancak Kur’an a inanan insanlarıuyarabilirsin, Rabbinizden size indirilen Kur’an a uyun, onun berisinden başkavelilerin ardına düşmeyin, sana Kur’an ı insanlara onun la hükmedesin diyeindirdik, sende insanlara onunla hükmet, sana indirilen Kur’an ı tebliğ etdiyor ve daha sonraki ayette de peygamberimiz bakın ne diyor?

(Yalnız bana vahyedilene uyarım ben. Zühruf 43. ayetinde ise SEN SANA VAHYEDİLENE SIMSIKISARIL.)

Şimdi birliktedüşünelim, namaz gibi Kur’an ın çok önemsediği ve çok bahsettiği konulardaKur’an açıklama yapmayıp, detay vermemiş olabilir mi? Sımsıkı sarılmamızıistediği bir rehberde namaz, gerektiği kadar detaylı açıklanmamış olabilir mi?YOKSA BİZE KUR’AN DIŞINDAN ÖĞRETİLENLERİ, KUR’AN DA BULAMADIĞIMIZ DAMI BİZLERBU YANLIŞI YAPIYORUZ?

Yukarıdakiayetlerden anlaşılıyor ki, bizlerin Kur’an a sarılmamızı istiyor Rabbimiz. Tümbu ayetleri gördükten sonra, Allah bir ayetinde Peygamberiniz size neyiverdiyse onu alın ayetinden, nasıl olurda Kur’an da hiç bahsedilmeyenleripeygamberiniz verdiğinde alın anlamı çıkartırız, bunu hiç düşündük mü? Bu ayetebaktığımızda savaşlarda ele geçirilen, ganimetlerin bölüşülmesinden bahseder,bu konuya açıklık getirir. Şimdi Kur’an dan namaz konusunu araştırmaya devamedelim.

Önce yazımızınbaşında, İbrahim peygambere hac yerini, Kabeyi ne maksatla yaptırdığını veçevresinde bakın nasıl namaz kılmamızı istediğini bizlere anlatıyor, onuanlamaya çalışalım.

Hac 26: Birzamanlar İbrahim için, o evin yerini, şöyle diyerek hazırlamıştık: Bana hiçbirşeyi ortak koşma, evimi; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükû-secde edenleriçin temizle.

Bakara 125:Hatırla o zamanı ki, biz Beytullah'ı insanlar için sevap kazanmaya yönelik birtoplantı yeri ve güvenli bir sığınak yaptık. Siz de İbrahim'in makamından birdua yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şu sözü ulaştırmıştık: "Tavafedenler, kendini ibadete verenler, rükû-secde edenler için evimi temizleyin.

Ayetiokuduğunuzda, Allah İbrahim peygambere şu anda kıldığımız namazın, olmazsaolmazını ne kadar güzel anlatıyor. O evi benim için kıyamda duranlar,rükû-secde edenler için temizle. Demek ki Allah huzurunda saygıyla durulmasını,onun önünde saygıyla eğilmesini ve yine ona saygıyla secde edilmesiniistiyor.İşte namazın nasıl kılınacağının şekli izahı, o günde aynı, günümüzdede aynı,peygamberler arasında namazın farklı kılındığını düşünmek, büyük yanlışolur. Devam edelim Kur’an a namaz konusunda bakmaya.

Aliimran 43: EyMeryem, Rabbine divan dur, secdeye kapan ve rükû edenlerle birlikte rükû et.

Bu ayette deMeryem anamıza sesleniyor ve bakın yine günümüzde Allah ın huzuruna namazkılarken durduğumuz ve saygıyla el bağladığımız (divan durduğumuz), rükû vesecde ettiğimiz namazın kılınmasını anlatıyor bizlere, dikkat edin bu emirpeygamberimizden çok önceki bir zamana, daha Hz. İsa bile doğmamış döneme ait.İbrahim peygamberimiz zamanında dahi, namaz konusunda yapılması gerekenleraynı, kıyamda dur, rükû et, secde et, Allaha dua et. Devam edelim Kur’an abakmaya.

Hac77: Ey imanedenler! Rükû edin, secde edin; Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin kikurtulabilesiniz.

Furkan 64: Onlar,Rablerine secde ederek ve kıyama durarak gecelerler.

Fetih 29:Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çokçetin, kendi aralarında çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanırhalde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar……….

Şuara 218–219: Oki görüyor seni kıyam ettiğin zaman, Secde edenler arasında dönüp dolaşmanı da.

Tevbe 112: O tövbeedenler, o ibadet edenler, o ham dedenler, o oruç tutanlar, o rükûa varanlar, osecdeye kapananlar, o iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ınkoyduğu sınırı koruyanlar... Müjdele o müminleri.

Yukarıdakiayetleri okuduğunuzda, sanırım sizde namazın olmazsa olmazı olan ve Allah ıntarif ettiği namazın, KIYAM ETMEK yani onun huzurunda saygıyla durmak, RUKÜETMEK yani onun önünde saygıyla eğilmek, SECDE ETMEK yani onun yüceliği önündesecdeyle yerlere kapanmak, ona teslim olmak namazın şekli boyutuymuş, çokaçıkça anlatıyor Kur’an. Bu namaz şekli, İbrahim peygamberden bu yana aynı hiçdeğişmemiş.

Demek ki namazıAllah, Kur’an da anlatmıyor demek, çok büyük bir yanlış olduğu anlaşılıyor.Şimdide namazlarımızda ne okuyacağımız da Kur’an da yazmaz, hadisler olmasanamazımızı kılamazdık, sözlerine bakalım. Gerçekten Kur’an namazlarımızda nelersöyleyeceğimizi ne okuyacağımızı, nasıl Rahmanla iletişim kuracağımızdan,bahsetmiyor olabilir mi? Yoksa günümüzde bu duaları okumadığımızda namaz kabulolmaz diyenlerin, büyük bir yanılgı içinde olduğunu mu söylüyor Kur’an.

Müzzemil 20:…… Ohalde Kur’an'dan, kolay geleni okuyun. Sizden hastalar olacağını bildi. Birkısmının yeryüzünde dolaşıp Allah'ın lütfundan bir şeyler isteyeceklerini,diğer bir kısmının da Allah yolunda çarpışacaklarını bildi. O halde Kur’an'dan,kolay geleni okuyun! Namazı kılın!......

Bakara 45: Sabrave namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu, kalbi ürperti duyanlardanbaşkasına çok ağır gelir.

Bakara 153: Eyiman sahipleri! Sabra ve namaza sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkunuz olmasınki, Allah sabredenlerle beraberdir.

Aliimran 113: Amahepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için başkaldıran/Allah huzurunda elbağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır;gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah’ın ayetlerini okurlar.

Yukarıdakiayetler, namazlarımızda neler okumamız gerektiği konusunda bizlere çok net vegeniş bilgiler veriyor ve diyor ki; Kur’an dan kolayınıza geleni okuyun vebenden namaza sarılarak, namazlarınızda yardım dileyin, yani benden istektebulunup dua edin namazlarınızda Kur’an ayetlerini okuyun diyor.

Ayrıca Kur’an danasıl yardım dileyeceğimiz konusunda da birçok ayet örnekleri veriyor. Haninamazlarımızda ne okuyacağımız yazmıyordu Kur’an da? Demek ki Kur’anı anlayarakokumadığımızda, ya da taraflı ve yanlı okuduğumuzda, bizleri Allah ın doğruyolundan ayırmaları, çok daha kolay olacağı anlaşılıyor.

Namaz konusunda,Allah ın farz hükümleri dışında, bugün bazı ilaveler vardır, bunlar hermezhepte farklıdır. Bunların olmasının bir zararı da yoktur. Yanlış olan bunlarolmasaydı, bizler namazımızı kılamazdık demektir. Lütfen bunu unutmayalım.

Sanırım şimdide busatırları okuyan bazı kardeşlerim, eeeee bak kaç rekât kılacağımızda yazmıyor,bu durumda ne yapacağız dediklerini duyar gibiyim. Bu konuya açıklık getirmedenönce, Kur’an da kısaltılmış namazın bizzat peygamberimiz tarafındankıldırıldığı örneğine bakalım. Savaş halinde ya da çok zor durumlarımızda,Allah namazlarımızı kısalta bileceğimiz kolaylığını da getiriyor ve bizzat örneğiniKur’an da veriyor. Bakın kısaltılmış namaz, bizim anladığımız şekliyle kaçrekâtmış.

Nisa 102: Seniçlerinde olup da onlara NAMAZ kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninleNAMAZA dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleriarkalarında beklesinler. Sonra NAMAZ kılmamış olan diğer grup gelip seninlebirlikte kılsınlar. ………

Nisa 101:Yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesindenkorkarsanız, namazı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçekki, küfre batanlar sizin için açık bir düşmandır.

Nisa 103: Korkuhalindeki namazı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışkenanın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz,müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.

Yukarıdaki ayetörneği, bizzat peygamberimizin imamlığında yapılıyor ve dikkat ediniz, zor biranımızda kılınan namazın ilk secde de bittiğini görüyoruz. Buda demektir kibizim anlayacağımız şekliyle, kısaltılmış namaz bir rekâttır. Allah hiçbirdetay vermeden, istenileni anlatıyor. Yalnız savaş değil, herhangi bir zoranımızda, tedirgin durumumuzda namazı kısaltabileceğimiz kolaylığını, çok şükürRabbimiz bizlere veriyor. Namazımızı kısa tutabileceğimizin örneğini verenRabbimiz, eğer normal şartlarda istediği bir uzunluk ya da rekât sayısıolsaydı, onunda hükmünü vermez miydi?

Dikkat edersenizverilen namaz örneğinde, namazın bitişinde, günümüzde verdiğimiz selamdanbahsedilmiyor. Çünkü onlar farz olanlar değil, daha sonra geleneklerin vemezheplerin ilaveleridir. Zaten sorduğunuzda bunların sünnet olduğu, farzolmadığı söylenir. Bunları yapmanın hiçbir sakıncası da elbette yoktur. Fakatbunlar olmazsa namaz olmaz demeden yapmalıyız ve bu bilinçte olmalıyız.

Namazın bitimindekiselam konusunu, mezheplerde ve rivayet hadislerde araştırdığımızda, çok farklıbilgilere ulaşırız. Bir kısım hadislerde peygamberimizin her iki tarafa selamverdiğinden bahsedilir. Bir kısmında yalnız sağ tarafa verdiğini söylediklerigibi, yalnız öne selam vererek, namazını bitirdiği de rivayet edilir.

Hepside bugünelimizde olan, Kütüb-i sitede geçer. Acaba hangisi peygamberimizinuygulamasıdır diye kendimize sorduğumuzda, sanırım tedirgin oluruz. Uydudandiğer Müslüman ülkelerin, namaz kılışlarındaki farklılıkları izlerseniz, neanlatmak istediğimi anlayacaksınız. Çok ilginçtir, bir kısım Müslümanların,namaz kılarken, kıyam halinde eller açılıp, namazda dua eder şeklinde, kıyam dadurduklarını da görebilirsiniz. Hatta kıyamdayken elde Kur’an okuduklarına daşahit olursunuz.

Gördüğünüz gibimezheplerde namaz kılma, şekil bakımından hepsinde farklılıklar arz eder, amafarzlarda hiçbir değişiklik, farklılık yoktur. Sorduğunuzda peygamberimiz böylekılarmış derler. İşte rivayetleri Farzlaştırmanın tehlikesi, burada daha iyianlaşılıyor. Kendilerine sorduğumuzda hepsi peygamberimiz böyle kılarmış, diyekendilerini savunurlar. Rivayet hadisleri örnek gösterirler. Acaba kiminsöylediği doğrudur sizce? Allah ve elçisi bizlere, çok önemsenen namazındetaylarını, bu yolla ulaştırmış olabileceğine inanıyor musunuz?

Yüce Rabbimizbizlere, namazın detaylarını Kur’an da bildirmeyip, rivayetler yoluylabilgilendirmiş olabilir mi?

Hatırlayınızlütfen, Allah emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin, sizleri sorumlututarım demiyor muydu? Bu durumda emin olan, en garanti verilen yol hangisidir,nereden öğrenmeliyiz diye kendimize sormalıyız. Bu sorunun doğru cevabını,Kur’an dışından arayanların yanılgıda olacağını, Yaradan birçok kez,ayetlerinde bizlere anlatıyor.

Tam bu esnadasizlere bir örnek vermek istiyorum. Bu konu ile ilgili bir yazıma, bakın birkardeşim bana nasıl bir cevap vermişti.

(Benim elimde 6ciltlik, bilmem kaç bin sayfa siyer kitabı var.. Orada Cebrail aleyhisselamınpeygamberimize namaz kılmayı gösterdiği yazıyor.. Cebrail bir melek vepeygamberimiz (sav) ile Allah'ımız arasında elçi…)

Bu kardeşimiznamazın kılınışını, Cebrail in peygamberimize öğrettiğini, dini bugün bizlereanlatan, ciltlerce dolusu kitapta yazdığını söylüyor. Bunu söylemesinesöylüyoruz ama neden şu soruyu kendimize sormuyoruz. Allah namazın kılınışınındetaylarını, neden Kur’an da açıklamayıp, özellikle peygamberimizin bizzatkendisinin öğrenmesini, Cebrail aracılığıyla sağlamıştır? Hani Allah sizleriKur’an dan sorumlu tutuyorum, biz her konudan nice örnekler verdik kianlayasınız diyordu. Peygamberimiz bu çok önemli detayları neden Kur’an ageçirmedi?

Düşünebiliyormusunuz buna inanmakla, yüzlerce ayeti görmezden gelmiş, üstünü örtmüşoluyoruz. Allah Cebrail yoluyla elçisine ilettiği her konunun, Kur’an ageçirilmesini ve tebliğ edilmesini bizzat kontrol ettiğini belirtmiştir Kur’anda.

Namaz konusunu,Kur’an dan araştırmaya devam edelim. Kısaltılmış namazın bizim anlayışımızla,bir rekât olduğunu Kur’an örneğinde de görüyoruz. Normal durumlarda kılacağımızrekât sayısı neden zikredilmemiş, bunu hiç düşündük mü?

Yüce Rabbimizyemin ederek, sizler için bu kitabı kolaylaştırdım hükmünün, bir tezahürünügörüyoruz. Namazımızı kaç rekât ya da uzunlukta kılacağımızı, Allah bizlerebırakmıştır ve bizleri bağlayıcı bir hüküm bu konuda asla vermemiştir. Sizceaçıkça vermediği bir hükümden, Allah bizleri sorumlu tutar mı? Hatırlatırım,sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum, demiyor muydu?

Kısaltılmışnamazın örneğini veren Rabbimiz, eğer normalde kılacağımız namaz konusundabizleri bağlayıcı bir hüküm vermiş olsaydı, onun da örneğini elbette Kur’an daverirdi. Biz her şeyden nice örnekleri anlayasınız, yoldan sapmayasınız diyeverdik, Kur’an da hiçbir eksik bırakmadık diyorsa, bunun tersini düşünmek veKur’an namaz konusunda detay vermemiş demek, Yaradan a saygısızlıktır, bunu daunutmayalım.

Bakın ne diyorYaradan, SÜKÛNET BULDUĞUNUZDA, NAMAZI TAM BİR BİÇİMDE YERİNE GETİRİN. Eğer busözlerden, yani tam bir biçimde yerine getirin sözünden, belirli bir kalıp veşekil ya da belli bir rekât anlaşılsaydı, Rabbimiz her şeyden nice örnekleriverdim diyorsa, onu da açıkça bizlere söylerdi. Demek ki kılacağımıznamazlarda, rekât sayısını da Allah bizlere bırakmıştır. Tam bir biçimde yerinegetirmek, huşuyla Rabbin huzuruna durup, onu tespih etmek ve ondan yardımistemektir.

Namazın rekâtsayısını, uzunluğunu onun huzurunda huşuyla durup, ondan yardım dilemeninölçüsünü bizlere bırakmış ve namazla bizlerin şeytandan uzak kalacağımızı veAllah a yaklaşacağımızı açıklamıştır. Bakın namazı Rabbimiz ne için bizlereemretmiş?

Ankebut 45: (EyMuhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz,insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbetteen büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.

Ta-ha 14: Muhakkakki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et; benianmak için namaz kıl.

Bizlere namazın,ne maksatla emredildiğini, bakın ne kadar güzel açıklıyor ayetler. Namazbizleri hayâsızlıktan ve kötülüklerden alıkoyacağını belirtiyor. Demek ki nekadar çok namaz kılarsak, o kadar Allah a yakın olur, kötülükten uzak kalırız.Hatırlayınız peygamberimizin, bazen saatlerce namaz kıldığını, secdede dahiuzun kaldığı anlatılır.

Ankebut 45.ayetinde Allah elçisine, kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da dosdoğrukıl diyor. Demek ki peygamberimiz namazın nasıl kılınacağını, Kur’an danöğrenmiş. Peygamberimize tabi olanlarda Kur’an dan öğrenmiş ki, kimse bu konudaçelişkiye o devirde düşmemiş.

Diğer ayette iseAllah, bana kulluk görevini yerine getirmek için ibadet et, beni hatırla vebeni an diyor namazla. Ne kadar çok hatırlar ve anarsan Allah ı, o kadarşeytanın tuzaklarından uzak kalır ve dualarımız karşılık bulur.

Daha öncesöylediğim gibi, mezheplerde namaz, hepsinde farklılıklar arz eder. Fakat hiçbirisinde Allah ın emrettiği kıyam, rükû ve secdenin olmadığı bir namazarastlamazsınız. Kimisi başlangıcında ilave yapmıştır, kimisi kıyam duruşu, yanisaygıyla Allah huzurunda duruş sözünden elleri yana salmıştır, diğeri iseelleri bağlamıştır. Ellerin bağlanış şekli bile mezheplerde değişiktir. Namazesnasında bazı hareketleri ilave etmişlerdir kendi düşünceleri ve itikatları,gelenekleri doğrultusunda.

Kadınlarda, erkeklerdebile farklı uygulamalar olmuştur. Namazda okudukları dualarda, mezheplerdehepsinde aynı değildir. Mezheplerde rekât sayıları bile farklıdır. Kur’anışığında baktığımızda hiç kimsenin kıldığı namaza, bu namaz yanlıştırdiyemeyiz. Çünkü her mezhebin kıldığı namaz da Allahın emrettiği kıyam, rükû vesecde yapılmaktadır. Yani farzlar yerine getirilmektedir. Belki okunacak duakonularında söylenecek söz olabilir, oda benim huzuruma durduğunuzda, bendenbaşka kimseyi muhatap almayın ve aracı koymayın sözleri unutulmamalıdırdiyebiliriz.

Tüm bunlarıdüşündüğümüzde, eğer peygamberimiz nasıl kıldıysa öyle kılmalıyız, çünkünamazın kılınış şekli ve okunacak dualar, hatta rekât sayıları peygamberimizinkoyduğu kurallardır dersek, günümüzde kılınan namaz şeklinin hangisininpeygamberimizin kıldığı namaz, ya da hangilerinin peygamberimizin gösterdikleriolduğu konusun da, sanırım mezheplerin anlaşması çok zor olacaktır. Her mezhepbenim yaptığım en doğru diyerek, işin içinden sıyrılıyor.

Eğerpeygamberimiz, namaz yada başka konularda, dine ilaveler yapma yetkisi olsaydıve bizlerde bunlardan sorumlu olsaydık, SİZCE YARADAN SİZLERİKUR’AN DAN SORUMLUTUTUYORUM, KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEĞİM, KUR’AN IN İPİNE SARILIN DİYE, HÜKÜMLERVERİR MİYDİ? Allah ben hükmüme kimseyi ortak etmem diyorsa, sizce Kur’an daRabbin verdiği hükümlere, elçisini de dinin ortağı yapar mı? Tüm bu ayetlerintersini düşünür ve iman edersek, dinde çelişki yaratmış oluruz, lütfen bunuunutmayalım.

Buradan yolaçıkarak düşündüğümüzde, namazın olmazsa olmaz şeklini ve namazlarımızda nelerokunabileceği konusunda, bizlerin sorumlu olduğu konularda, Kur’an gerektiğikadar detaylı açıklama yapmıştır. Namazlara yapılan tüm ilaveler de bir sakıncaolmadığı gibi, bir zenginliktir diyebiliriz, yeter ki bunlar Allah emridirdenmemesi kaydıyla.

BİZE ÖĞRETİLENLERİKUR’AN DA BULAMADIĞIMIZDA, DEMEK Kİ HER ŞEY KUR’AN DA YOKMUŞ DERSEK, BÜYÜK HATAYAPMIŞ OLACAĞIMIZ GİBİ, KUR’AN A DA SAYGISIZLIK YAPMIŞ OLURUZ.

Sonuç olarak şöylediyebiliriz. Allah Kur’an da namazın nasıl kılınması gerektiğini, İbrahimpeygamberden bu yana anlatmış, izah etmiş ve aynısı devam ettirilmektedir.Namazlarımızda nasıl dualar okunacağı da açıklanmıştır. Rekât sayıları isekısaltılmış rekâtın bir rekât olduğu, normal zamanda huşu içinde kılınacaknamazın rekât sayısı, uzunluğu, kısalığı ise bizlere bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Cami kültürüzamanla yaygınlaştıkça, rekât sayılarının toplumlarca belirlenmesi, camilerdebir kargaşayı önlemiş olabilir, elbette hiçbir sakıncası yoktur, ama Kur’angerçeklerini anlamak ve bilmek şartıyla. Allah Kur’an da toplu kılınan namazolarak yalnız CUMA namazından bahseder. Normal vakit namazlarımızda,çağrılmaktan bahsetmez, özel durumlar hariç, toplu kılınma örneklerini vermez,nerede olursak olalım, vakti girdiğinde namazınızı kılın der.

Kur’an ı daha iyianlamamızda, peygamberimizin yaşamındaki örnekleri bilmemiz, ayetleri çok dahaiyi anlamamıza neden olabilir, ama hangi sözlerinin onun sözleri olduğunuKur’an ile karşılaştırmak şartıyla. Her insan kendi hesabını bizzat kendisiverecektir, onun için çok dikkatli olmalıyız.

Sizlere son olarakbir ayeti örnek vermek istiyorum, özellikle Allah Kur’an da her şeyiyazmamıştır, bir kısmını da hüküm vermek için peygamberimize bırakmıştırdiyenlere, özellikle hatırlatmak istiyorum. Bakın peygamberimizden bazıkonularda hüküm isteyenlere, bizzat kendisi nasıl cevap vermesini istiyorALLAH?


Enam 57: De ki:"Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız.Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. HÜKÜM YALNIZ VE YALNIZ ALLAH'INDIR.HAKKI O ANLATIR. AYIRT EDİP ÇÖZÜM GETİRENLERİN EN HAYIRLISI O'DUR.

Değerli dostlar,bakın Allah peygamberimize, deki onlara diyerek bizlere ne söylemesini istiyor,hala aklımızı çalıştırmayacak mıyız? Peygamberimiz sizin istediğiniz hükümbenim yanımda değil, yani ben hüküm veremem diyor. Ben Rabbimden gelenbilgileri, hükmü sizlere aktarırım. HÜKÜM YALNIZ VE YALNIZ ALLAH INDIR diyor,hakkı o anlatır ve ayırt edip çözüm getiren yalnız Allah tır diye apaçıkbelirtiyor.

Sanırımpeygamberimiz için, ne yani peygamberimiz postacımıydı diyerek, belki debilmeden, Allah ın elçisine saygısızlık edenler, dilerim birazcık bu ayettenyanlış yaptıklarını anlayabilirler. Çünkü Allah ayetinde, ben hükmüme kimseyiortak etmem diyorsa, lütfen bu uyarıları dikkate alalım.

Lütfen şu konuyuhepimiz, dikkatle düşünelim. Diyelim ki namaz konusunda gereken bilgiler Kur’anda yok, peki niçin peygamberimiz sağlığında, bizlere gereken bu bilgileriyazdırmamıştır? Hadislere dikkat ediniz, hepsi bir rivayete göre diye başlar vebir kişinin duyduğunu, bir başka kişiye ya da kişilere nakledilmesişeklindedir.

Daha da ilginciaynı konuda çok farklı kişiler, peygamberimizin bahsedilen konuda çok farklınamaz kıldığını rivayet etmişlerdir. Acaba hangisi doğru, bilen var mı?Peygamberimiz namaz kılarken, Kur’an ın bahsetmediği ve bizlerin sorumlu olduğubir konu olsaydı, sizce tüm bu bilgileri yazılı olarak, sağlığında bizlereiletmez miydi? Elbette iletirdi. Ama böyle bir kitap, bilgi peygamberimizindevrinden bu güne ulaşmamıştır. Hepsi yüzlerce yıl sonra derlenenrivayetlerdir.

Hadis yazımı,peygamberimizin sağlığında önce serbest bırakılmış olup, daha sonra yanlışsözlerle iletildiğini gördüğünden peygamberimiz yasaklamıştır. Daha sonrapeygamberimiz serbest bırakmıştır diyenlere, dört halife devrinin tamamında,hadis yazımı ile ilgili yasağın nasıl devam ettirildiğini araştırmalarını ricaederim.

Peki, hadisler nezaman yazılmaya başlandı. Dört halife devrinin sona ermesi ve toplumlarınsiyasi çekişmeleri ile dini mezheplere bölmeleri sonucu, her mezhep kendincehadis toplamaya başladı. İşin ilginci o dönemde toplanan hadis sayısı 500civarında olduğu söylenir. Ya bugün günümüzde hadis sayısının nereleregeldiğini biliyor musunuz? Doğrusu sayısını tam bilen yok ama milyonlarıgeçtiğini söyleyebilirim. Sizce bu yolla mı imanımızı yaşamalıyız veibadetlerimizi yapmalıyız yoksa…..? Yoksa nın cevabını, herkes kendisi mutlakavermelidir.

Ben sizlere Kur’andan, Rabbin sözlerinden açıkça anladıklarımı aktardım, sizleri düşünmeye davetettim. Sizlere düşen benim söylediklerimi Kur’an süzgecinden geçirmeden, yaniKur’an ile karşılaştırmadan kabul etmek olmamalıdır. İmtihanında gereği, budeğil midir zaten.

Kur’an ırivayetler den istifade ederek anlamak ve yaşamak yerine, yine Kur’an ın diğerayetlerinden faydalanarak, anlama yolunu seçmeliyiz. Çünkü bu yanlışı çokyapıyoruz.

Bende bir beşerimelbette hata yapabilirim, ama ben Allah ın sözlerini anlamaya ve onun söylediğigibi ayetleri düşünmeye, aklım ile iman etmeye çalışıyorum, bu yolu öneren YüceRabbimiz dir. Ya Allah ın ayetlerini biz anlayamayız diyerek, emin olamadığımızbeşerin sözlerine hiç düşünmeden inansaydım, imanımı başkalarına havaleetseydim, benim hata yapma riskim ve doğruya ulaşma şansım sizce ne olurdu?

Allah yardımcımızolsun, gerçekten gözlerimizi kapatmış yürüyoruz bir meçhule. Allah ın verdiğiaklı ise hiç kullanmıyoruz. Çünkü içi o kadar yanlış ve boş bilgilerledoldurulmuş ki, doğru bilgiyi içine koyacak yer kalmamış. Zorla sokulan doğrubilgi ise, daha önce metabolizmanın alışık olduğu yanlış bilgilere göreyapılandırıldığından, doğru bilgiler kabul edilmeyip, ne yazık ki dışarıyaatılmakta.

Daha açıkçasıgünümüzde doğrular yanlış, yanlışlar doğru görünür olmuş topluma. Doğrularıanlatmak, Kur’an dan örnekler vermek bile artık yeterli gelmiyor. Çünkü RehberKur’an yüksek bir yere asılmış, beşerin rivayet kitapları rehber olmuş.

Elbette Kur’ankonusunda yazılmış, birçok âlimin kitaplarını okumalıyız, araştırmalıyız.Hepimiz Kur’an ı aynı kapasitede anlayamayız. Ama bizlerin dikkat etmesigereken, önce bizzat Kur’an ı anlayarak okumak onun özüne inmek ve üzerindedüşünmek olmalıdır. Çünkü Allah ayetlerinin, bizlerin gönül gözlerini açacağınısöylüyor.

Peygamberimizinmahşer günü söyleyeceği o acı gerçek, sanırım günümüzde gerçek olmuş. Lütfen buayet üzerinde çok kısa sizleri düşünmeye davet ediyorum. Aşağıdaki ayet,Cebrail tarafından peygamberimize tebliğ edildiğinde, acaba ne düşünmüşolabilir sizce?

Furkan 30; EyRabbim! Benim toplumum BU KURAN' I DEVRE DIŞI TUTTULAR.

Peygamberimiz buayeti ilk tebliğ aldığında, sanırım çok üzülmüştür. Çünkü kendisine tabi olan,Müslüman toplum, kendisinden sonra Kur’an ı devre dışı bırakarak, tıpkıcahiliye döneminde olduğu gibi, atalarının inancını sanı ve rivayetlerleyaşayacağını daha sağlığında öğreniyor. Sizce bunu duyan peygamberimiz, Kur’anın dışından dine, tek kelime ilave etmesi mümkün mü? Asla mümkün olamaz. İştebunun içindir ki Allah ın resulü bakın ne diyor.

Biz hadis yazarkenHz. Peygamber yanımıza geldi ve “Yazdığınız şey nedir?” dedi. “Sendenişittiğimiz hadisler” dedik. Hz. Peygamber: “Allah’ın kitabından başka kitap mıistiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah’ın kitabı yanında başka kitaplaryazdıkları için yoldan çıktılar.”
El Hatib, Takyid33

Ne yazık kigünümüzde, toplumu Kur’an ile uyarmaya kalkanlar, peygamber düşmanı ilanedildi. Sen peygamberimizi devre dışımı bırakıyorsun sözleri ile rivayetlerkoruma altına alındı adeta. Peygamberimizin yalnız Kur’an ı tebliğ ettiği veyalnız Kur’an ile hükmetme görevini aldığı ayetlerin üstü örtüldü, sırfatalarının itikatlarını yaşatmak adına.

Özet olarak şunutekrar söylemek isterim. Allah sizleri Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyor da,biz Kur’an da hiç eksik bırakmadık, gereken açıklamayı birçok örneklerleanlattık, izah ettik diyorsa, lütfen geleneklerin ve rivayetlerin dine yaptığıilaveleri Kur’an da göremediğimizde, bakın demek ki Kur’an da her şeyolmuyormuş demeyelim, bilelim ki Allah ibadetlerimizi ve sorumlu olduğumuzhükümleri, bizler için kolaylaştırmış ve öyle göndermiştir. Allah ın yeminederek kolaylaştırdığı dini, lütfen nefislerimizin esiri olup zorlaştırmayalım,yoksa bunun hesabını veremeyiz.

Allah cümlemizinyardımcısı olsun. Çünkü çok ama çok zorlu bir dönemden geçiyoruz.

Saygılarımla HalukGÜMÜŞTABAK
 
Son düzenleme:
Üst Alt