Cennet Nimetlerinin Güzelliği Akıllar Ötesidir

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Cennet nimetleri hayal edilemez

Sual: Bal yiyen baldan bıkar, Cennet ne kadar güzel olsa da, insan bu nimetlerden bıkmaz mı? Monoton hayat insanı sıkmaz mı?
CEVAP
Bu çok yanlış bir düşüncedir. Bu, Allahü teâlânın sonsuz kudretinden şüphe etmek olur. Hâşâ Onu âciz sanmak olur.

Cennette monoton hayat yoktur. Dinimiz, iki günü aynı olanın ziyanda olduğunu bildirir. Ahirette de her gün nimetler artacak, iki gün eşit olmayacaktır. Her gün aynı şeylerden farklı ve daha fazla zevkler alınacaktır. Yine her gün, farklı şeylerle, farklı nimetlerle karşılaşılacaktır. Allahü teâlânın kudretinden şüphe edilmez. İnsan, bilmediği şeyleri, bildiği şeylerle mukayese eder. Hâlbuki bilinmeyen şey, bilinen şeye kıyas edilmez. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Dünya, mümine zindan gibidir.) [Müslim]

(Dünya, ana rahmine göre Cennet, Cennete göre ise çöplük gibidir.) [M. Name]

Çöplükle Cennet mukayese edilir mi? Ana rahmindeki bir çocuğun, nasıl ki, dünyaya gelip, çeşitli olaylarla karşılaşacağını bilmesi mümkün değilse, Cennete gidecek müminin de, orada kavuşacağı nimetleri bilmesi mümkün değildir.

Allahü teâlâ, Cennette, cemal sıfatıyla görünecektir. Mümin, Allahü teâlâyı görünce, cennetteki bütün nimetlerden aldığı zevklerden daha fazla zevke kavuşacaktır. Bir âyet meali:
(Kıyamet günü ışıl ışıl parlayan yüzler, Rablerine bakacaklardır.) [Kıyamet 22, 23]

Yunus suresinin, (Güzel amel edenlere, hüsna [Cennet] ve ziyadesi de vardır) mealindeki 26. âyet-i kerimesindeki ziyade kelimesini Resulullah efendimiz rüyet [Allahü teâlâyı görmek] olarak açıklayıp, (Dolunayı gördüğünüz gibi kıyamette Rabbinizi açıkça görürsünüz) buyurdu. (Buhari)

Bir insanın Rabbimizin kudretiyle yaratılacak nimetleri hayal etmesi asla mümkün değildir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cennette hiç kimsenin görmediği, işitmediği ve hayal bile edemediği nimetler vardır.) [Müslim]

(Cennet nimetleriyle, dünyadakiler arasında yalnız isim benzerliği vardır.) [Beyheki]

Rüya ile dünya hayatı bile mukayese edilmez. Rüyada gözlerimiz kapalı olduğu halde çok yerleri görürüz. Dilimiz oynamadığı halde konuşuruz. Yani görmemiz gözle, konuşmamız dille değildir. İşitmemiz kulakla, yürümemiz ayakla değildir. Rüyada hükümdar olsak ne çıkar. Az sonra uyanınca, hayal olduğu görülür. İşte dünya hayatı da, rüya gibidir. Asıl hayat olan ahirette hükümdar olmak gerekir. Hadis-i şerifte (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyuruldu. Nasıl ki, rüyadaki şeyleri bile dünyadaki nimetlerle mukayese etmek uygun değilse, dünyadaki şeyler de, Cennetteki nimetlerle mukayese edilmez.

Allahü teâlânın sonsuz kudretine inananın, Onun bildirdiği her şeye inanması gerekir. Cenab-ı Hak, Cennette hiçbir sıkıntı, üzüntü, pişmanlık, bıkkınlık olmayacağını, Cennet ehline istedikleri her nimetin verileceğini bildiriyor. Cennet nimetleri yanında, dünya nimetleri, onların gölgesi, resmi gibi bile değildir. Ağacın resmiyle kendisi nasıl aynı şey değilse, Cennet nimetleri yanında dünyadakiler de öyledir. Allahü teâlâ, dünyaya mahsus nimetleri, yoktan yarattığı gibi, ahirette de, hatıra, hayale gelmeyen nimetleri yoktan yaratacaktır. Allah için güçlük olmaz. Birkaç âyet-i kerime meali:
(İyilik edenlere, en güzel mükâfat ve daha fazlası vardır. Yüzlerinde keder ve zilletten bir eser yoktur. İşte bunlar Cennette devamlı kalacaklardır.) [Yunus 26]

(İman edip salih amel işleyenler, Firdevs Cennetlerinde sonsuz kalır, oradan hiç ayrılmazlar.) [Kehf 107-108]

(Cennetin neresine bakarsanız bakın, bol nimet ve büyük saltanat görürsünüz.) [İnsan 20]

(Mümin olarak salih amel işleyeni, sıkıntısız güzel bir hayat içinde yaşatacağız. Bunları, yaptıklarının en güzeli ile mükâfatlandıracağız.) [Nahl 97]

(İyi amellerinin mükâfatı olarak, insanları memnun edecek neler hazırlandığını hiç kimse bilemez.) [Secde 17]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, “Salihlere gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve insanın hatırına gelmeyen şeyler hazırladım” buyurdu.) [Buhari]

(Cennete giren ölmez, ebedi yaşar. Hep mutlu olur, üzülmez, ümitsizliğe düşmez, elbisesi eskimez ve gençliği gitmez.) [İbni Ebiddünya]

(Cennet ehli, hiç hastalanmaz ve yaşlanmaz; hiç üzülmez ve hep neşeli olur.) [Müslim]

(Cennet ehlinin aralarında anlaşmazlık olmaz, gönülleri birdir.) [Buhari]

(Cennetinki hariç, her nimet yok olur. Cehenneminki hariç, her kaygı biter.) [İbni Lâl]

(Ancak Cennete giren rahata kavuşur.) [İ. Ahmed]

(Cennete giren, “Bir ata bineyim” derse biner, “uçayım” derse, uçar.) [Tirmizi]

(Hak teâlâ, Cennet ehline “Razı mısınız” buyurur, onlar, “Elbette razıyız, sayısız nimetler ihsan ettin” derler. Sonra “Daha iyisini vereyim mi” buyurur. Cennet ehli “Daha üstünü de mi var” diye sorarlar. “Sizden hep razı olur, size asla gücenmem” buyurur.) [Buhari]

Cennet nimetleri

Mümin için hazır bekleyen cennet,
Akıl almaz nimetlerle doludur.
Günbegün katlanır, çoğalır nimet,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Cennet ehli ölmez, ebedî yaşar,
Hayrete kapılır, görünce şaşar,
Her çeşit ihsanlar dolar da taşar.
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Cennette monoton yaşayış yoktur,
Kaybolmaz hiçbir şey, arayış yoktur,
Ayıplayan olmaz, kınayış yoktur,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Rahata kavuşur, cennete giren,
Mest olur solmayan gülünü deren,
Nimete gark olur, Mevla’yı gören,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Hiçbir rahatsızlık, sıkıntı yoktur,
Aranan şey olmaz, hepsi pek çoktur,
Bunları yaratan Cenab-ı Hak’tır.
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Üzüntü ve keder asla bulunmaz,
Rahatımız kaçmaz, canımız yanmaz,
Lütuf değişiktir, kimse usanmaz,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Dünya mümin için, benzer zindana,
Müjdeler pek çoktur ehl-i imana,
Cennete girince erer ihsana,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

İman ile ölmek büyük ganimet,
Hayal edilemez verilen nimet,
Kıyas edilir mi, zindanla cennet,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Cennet ehli yaşar, hiç hastalanmaz,
Asırlar geçse de, asla yaşlanmaz,
Kötüden, çirkinden, eser bulunmaz,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Cennet ehli, kötü sözler işitmez,
Giydiği eskimez, yediği bitmez,
Aynı yaşta kalır, gençliği gitmez,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Günahkâr mümine, şefaat vardır,
Cennette muazzam saltanat vardır,
Her yönden mükemmel bir hayat vardır,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Namaz, oruç gibi, ibadet yoktur,
Kıskançlık, haset yok, rekabet yoktur,
Her gün bayram olur, saadet çoktur,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Kalblerden geçeni Rabbimiz bilir,
İstenilen şeyler anında gelir,
Önüne her çeşit nimet serilir,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Cennetin her yeri döşeli olur,
Üzüntü yok, herkes, neşeli olur,
Yok yoktur, arayan her şeyi bulur,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Hoca orda, günah işlemek yoktur,
Öyle birbirini şişlemek yoktur,
Kimse kötülenmez, taşlamak yoktur,
Akıl almaz nimetlerle doludur.

Mehmet Ali Demirbaş

Cennet nimetleri
Sual:
Cennetin en aşağı derecesinde olana da en yüksek derecedeki çok nimet verilecek mi?
CEVAP
Derece farkı elbette olacak; ama en aşağı derecedeki bile, akla hayale gelmeyecek nimetlere kavuşacaktır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cennetin en aşağı derecesinde olan kişiye, “Ne istersen iste” denecek. O da, hatırından ne geçiyorsa hepsini isteyecek. Ona, “Her istediğinin iki katı sana verilecektir” denecek.) [Müslim]

Bir şeyin gölgesi
Sual:
Dünyada gördüğümüz güzel manzaralar, güzel yiyecekler ve içecekler diğer güzellikler Cennette de olacak mı?
CEVAP
Bu dünyadaki güzelliklerin hepsi bir gölgeden, görüntüden ibarettir. Bunlar cennet nimetleri yanında bir şeyin gölgesi gibidir. Bir elma düşünün bir de gölgesini veya resmini düşünün. Gölgesi veya resmi elma yerine geçer mi? İşte dünya meyveleri, dünya nimetleri birer gölge gibidir. Müminler için bunlar, Cennetteki asıllarının müjdecisidir.

Herkes 33 yaşında olacak
Sual:
Ahirette herkes, bütün insanlar 30 yaşında oluyorlarmış. Mesela 60 yaşında ölen adam 30 yaşında olacak. 21 yaşında ölsem ben de 30 yaşında mı olacağım?
CEVAP
Herkes 30 değil, 33 yaşında olacaktır. Siz de 33 yaşında olacaksınız.

Cennette her şey vardır
Sual:
Cennette herkesin sevdikleriyle beraber olacağı hadis-i şerifle bildiriliyor. Biz sevdiğimiz büyüklerin mesela Peygamber efendimizin ve evliya zatların sohbetinde de bulunacak mıyız?
CEVAP
Elbette bulunulacaktır. Orada mahrumiyet yoktur. Bütün tanıdıklarımızı ziyaret edebilme imkânı vardır. Şu var mı, bu var mı diye sormak, sanki orada bir eksiklik olabileceğini sanmak olur. Faydalı olan, arzu edilen her güzel şey vardır, yok yoktur. Çünkü Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur. Hayâl bile edilmesi imkânsız nimetler vardır.


 
Üst Alt