7.imamın ittifak ettiği 18 hadis

faruk islam

Özel Üye
18. Mestler Üzerine Mesh Etme

Cerîr b. Abdullah (r. a)'tan rivayet edilmiştir: Cerîr, küçük abdestini bozdu, sonra da abdest alıp mestler üzerine mesh etti. Ona: Mestler üzerine mesh etmeyi yapar mısın?' diye soruldu. O da: Evet, Çünkü Resulullah (s.a.v)'i abdestini bozduğunu, sonra ab dest alıp mestler üzerine mesh ettiğini gördüm diye cevap verdi. A'meş der ki: ibrahim dedi ki: (Cerîr'in) bu sözü, Abdullah'ın arkadaşlarının hoşuna giderdi. Çünkü Cerîr'in Müslüman olması, Mâide suresinin inmesinden sonradır." Ebu Davud'un rivayetinde, Cerîr b. Abdullah şöyle der: Cerîr, küçük abdestini bozdu, sonra da abdest alıp mestler üzerine mesh etti. Sonra da: "Resulullah (s.a.v)'i mesh ederken gördüğüm halde (artık) beni (mestler üzerine) mesh etmekten ne alıkoyabilir?' dedi. (Ona : Yalnız Resulullah (s.a.v)'in mestler üzerine mesh etmesi, (galiba) Mâide suresinin inmesinden önce idî. dediler. O da: Ben, Mâide suresi indikten sonra Müslüman oldum dedi. Nesâî'nin rivayeti de şu şekildedir: Cerîr abdest aldı. Mestleri üzerine mesh etti. Ona: (Mestler üzerine) mesh mi ediyorsun?' diye soruldu. O da: Resulullah (s.a.v)'i mestleri üzerine mesh ederken gördüm' diye cevap verdi. Cerîr'in bu sözü, Abdullah'ın arkadaşlannın hoşuna giderdi. Cerîr, Resulullah (s.a.v)'in vefatına yakın bir zamanda Müslüman olmuştu. Tirmizî'nin diğer bir rivayetinde ise, Şehr b. Havşeb şöyle der: Cerîr b. Abdullah'ı, abdest alıp mestlerinin üzerine mesh ederken gördüm. Bu hususu ona sordum. O da: Ben Resulullah (s.a.v)'i, abdest alıp mestlerinin üzerine mesh ederken gördüm dedi. Ona: Maide (süresindeki ayet) ten önce mi, yoksa sonra mı (Müslüman oldun) diye sordum. O da: Mâide (süresindeki ayet)ten sonra Müslüman oldum' diye cevap verdi. 33. Muğîre b. Şu'be (r.a)'tan rivayet edilmiştir: Bir seferde Peygamber (s.a.v) ile beraberdim. (Resulullah, bana): Ey Muğîre! (Yanına) bir su kabı al (benimle birlikte gel)' buyurdu. Bunun üzerine (yanıma) su kabım aldım. Gözümden kayboluncaya kadar uzağa gitti. (Tuvalet) ihtiyacını giderdi. Üzerinde Şam (kumaşından yapılmış) bir cübbe vardı. Elini, cübbenin yeninden çıkarmaya çalıştı. Fakat cübbenin yeni dardı. Bunun üzerine elini, cübbenin altından çıkardı. (Yanımdaki su kabından) onun eline döktüm. Namaz için abdest aldığı gibi abdest aldı. Mestleri üzerine mesh etti. Sonra namaz kıldı. Buhârî'nin bir rivayeti şu şekildedir: Ben, Peygamber (s.a.v)'in (eline) abdest suyu döktüm. O, mestler üzerine mesh etti. (Sonra da) namaz kıldı. Buhârî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacı için gitti. (İhtiyacını giderdikten) sonra (dönüp) geri geldi. Onu su (kabı)yla kaşıladım. üzerinde Şam (kumaşından yapılmış) bir cübbe olduğu halde abdest aldı. Ağza ve burna su verdi. Yüzünü yıkadı. Elinin cübbesinin yenlerinden çıkarmaya çalıştı. Fakat cübbesinin yenleri dardı. Ellerini (cübbenin) altından çıkarıp onları yıkadı. Başını ve mestlerini mesh etti. Yine Buhârî'nin diğer bir rivayeti şu şekildedir: Muğîre, bir seferde, Resulullah (s.a.v) ile birlikte bulunmuş idi. Resulullah (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacını gidermek için (gözden uzak bir yere) gitmişti. (Dönüp geri geldiğinde) abdest alırken, Muğîre, onun eline su dökmüştü. İşte bu abdestte Resulullah (s.a.v), yüzünü ve ellerini yıkamıştı. Başına ve mestleri üzerine mesh etmişti. Yine Buhârî'nin başka bir rivayeti şu şekildedir: Peygamber (s.a.v) bir ihtiyacım (gidermek için gözden uzak bir yere) gitmişti. Dönüp geri geldiğinde abdest alırken) -bunu ancak Tebük gazvesinde söylediğini biliyorum- Kalktım, onun eline su döktüm. Yüzünü yıkadı. Kollarını yıkamak istedi. Fakat cübbesinin yeni dar idi. Bunun üzerine kollarını cübbesinin altından çıkarıp yıkadı. Sonra da mestleri üzerine mesh etti. Yine Buhârî'nin diğer bir rivayeti şu şekildedir: Ben, bir seferde, Peygamber (s.a.v) ile birlikte idim. Mestlerini çıkarmak için eğildim. (Resulullah, bana): Mestleri bırak! Çünkü ben, onları (ayaklarım) temizken (abdest!iyken) giydim deyip mestlerinin üzerine mesh etti. Müslim'in rivayetin şu şekildedir: Ben, bir gece Peygamber (s.a.v) ile birlikte yolda idim. Bana: 'Yanında su var mı?' diye sordu. Ben de: 'Evet' dedim. Bunun üzerine hayvanından indi ve gecenin karanlığında gözden kayboluncaya kadar gitti. Sonra (dönüp geri) geldi. Ben, onun eline bir kapdan su döktüm. Yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden (yapılmış) bir cübbe vardı. Kollarını bu cübbedcn çıkaramadı. Nihayet kollarını, cübbesinin altından çıkarıp (öyle) yıkadı. Başına mesh etti. Sonra mestlerini çıkarmak için eğildim. (Bana :'Mestleri bırak! Çünkü ben, onları (ayaklarım) temizken (abdestliyken) giydim1 deyip mestlerinin üzerine mesh etti. Müslim'in diğer bir rivayeti ise şu şekildedir: Peygamber (s.a.v) mestlerinin üzerine, başının ön tarafına ve sarıgına mesh etti. Müslim'in başka bir Rivayeti de şu şekildedir: Peygamber (s.a.v) abdest aldı. Alnına, sarığına ve mestleri üzerine mesh etti. Ebu Davud'un rivayeti şu şekildedir: Biz Resulullah (s.a.v) ile birlikte bir deve süvarisi topluluğu içinde bulunuyorduk. Yanımda bir de su kabı vardı. Resulullah (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacı için dışarı çıktı. (İhtiyacını giderdikten) sonra (dönüp) geri geldi. Onu su kabıyla karşıladım. (Yanımdaki su kabından) on(un elinje su döktüm. Ellerini ve yüzünü yıkadı. Sonra da kollarını (cübbesinin yenlerinden) dışarı çıkarmak istedi. Halbuki üzerinde yenleri dar, yünden (dokunmuş) bir Rum cübbesi vardı. Cübbe dar gelince, kollarını cübbenîn altından çıkarıp uzattı. Sonra mestlerini çıkarmak için onun mestlerine eğildim. Bana: Mestleri bırak! Çünkü ben, onları ayaklarım temizken (abdest-liyken) giydim deyip mestlerinin üzerine mesh etti. Şa'bî der ki: Urve, bu hadisi, babasından bizzat müşahede ettiğini, babasının da Resulullah (s.a.v)'den müşahede etmiş olduğunu kesinlikle ifade etmiştir. Ebu Davud'un diğer bir rivayeti de şu şekildedir: Nebi (s.a.v) mestleri üzerine, alnına ve sangı üzerine mesh ederdi. Yine Ebu Davud'un başka bir rivayeti de şu şekildedir: Resulullah (s.a.v) mestleri üzerine mesh etti. Ben (de): 'Ey Allah'ın resulü! Yoksa (ayağınızı yıkamayı) unuttunuz mu?' diye sordu. O da: '(Hayır,) bilakis sen unuttun. Yüce Rabbim bana mestleri üzerine mesh etmeyi emretti' diye cevap verdi. Tirmizî'nin rivayeti de şu şekildedir: Nebi (s.a.v) abdest aldı. Mestleri ve sarığı üzerine mesh etti. Nesâî'nin rivayeti de şu şekildedir: Peygamber (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacı için çıkmıştı. Döndüğünde, onu su dolu bir kapla karşıladım. Suyu döküp (önce) ellerini yıkadı. Sonra yüzünü yıkadı. Sonra kollarını yıkamak istedi. Cübbesinin yeni dardı. Bu sebeple kollarını cübbenin altından çıkarıp yıkadı. Sonra mestleri üzerine mesh etti ve bize namaz kıldırdı. Nesâî'nin diğer bir rivayeti de şu şekildedir:, Peygamber (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacı için çıkmıştı. Muğîre'de, içinde su bulunan bir kapla arkasından gitti. Peygamber (s.a.v) (tuvalet) ihtiyacını bitirince, Muğîre (içinde su buluna su kabından Peygamberimizin eline) su döküp Peygamber (s.a.v) abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. Yine Nesâî'nin başka bir rivayeti de şu şekildedir: Bir seferde Peygamber (s.a.v) ile beraberdim. Bana: Ey Muğfre! Sen (insanlardan) geride kal. Ey İnsanlar? Siz seçip gidin' buyurdu. Bunun üzerine ben geride kaldım. Yanımda bir su kabı vardı. İnsanlar geçip gitti. Peygamber (s.a.v), (tuvalet) ihtiyacı için uzaklaştı. Dönünce, eline su dökmek için yanına vardım. Peygamber (s.a.v)'in üzerinde, yenleri dar Bizans (malı) bir cübbesi vardı. Elini cübbenin yeninden çıkarmak istedi. Fakat cübbenin yeni dar geldi. Elini cübbenin altından çıkardı. Yüzünü ve kollarını yıkadı. Başını ve mestleri üzerine mesh etti.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt