Mehdî
Mehdî İnsanlar arasında dolaşan zayıf Mehdî hadislerinden bir kaçı şunlardır:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Biz Abdulmuttalib oğulları: Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdî cennet ehlinin efendileriyiz!’
İbni Mace 4087, Hâkim 3/211, 4940
Hâkim: “Müslim’in sıhhat şartına uygun olarak sahihtir” dedi. İmam Zehebî, Hâkim’in bu ifadesini tenkit ederek: “Bilakis bu hadis mevzudur!” demiştir.
Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh), Zayıf Hadisler Silsilesi, 10/220, 4688’de tahric ederek “Bu hadis, mevzudur!” dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Mehdî benim çocuklarımdan bir adamdır. Onun yüzü parıldayan bir yıldız gibidir. Rengi Arap rengi, bedeni İsraili bedendir. Yeryüzü zulümle dolduğu gibi o da adaletle doldurur. Gök ehli ve yer ehli, hatta havadaki kuş bile onun halifeliğinden razı olur. Mehdî yirmi yıl hükmeder.’
Deylemi El-Firdevs 6667
Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh), Zayıf Hadisler Silsilesi, 10/211, 4684’de tahric ederek “Bu hadis, batıldır!” dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Ben başlarında, İsa sonralarında ve Mehdî ortasında gelecek olan bir ümmet nasıl helak olur.’
Allâme Muhammed Nâsıruddin el-Albânî (Rahmetullahi Aleyh), Zayıf Hadisler Silsilesi, 5/371, 2349’da tahric ederek “Bu hadis, münkerdir!” dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Tertemiz olan bir nefis öldürülmeden Mehdî çıkmaz! Tertemiz bir nefis öldürüldüğü vakit, gökte ve yere olanlar kızarlar. İnsanlar, gelinin zifaf gecesi süslenip güvey evine gitmesi gibi Mehdî’ye gelirler. Mehdî, yeryüzünü adalet ve doğrulukla doldurur. Yeryüzü nebatını bitirir, gök yağmurunu gönderir. Mehdî’nin halifeliğinde, ümmetim daha önce hiç nimetlenmediği kadar nimetlenir.’
İbni Ebi Şeybe 8/679, 199, Albânî Zayıf Hadisler Silsilesi 5/176, 2155
Muhammed Sıddık Hasan, Kitab’u-İzaa fi Eşrati’s-Saah isimli kitabında şu hadisi irat eder:
Ümmü Seleme (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Doğunun kralı batıya yürür ve onu öldürür. Müteakiben Medine üzerine bir ordu gönderilir, o ordu yere batırılır. Bir kimse Kâbe’ye sığınır. İnsanlar dağılmış kuş sürülerinin toplandığı gibi Mehdî’ye toplanırlar. Aralarında kadınlarında bulunduğu üç yüz on dört kişi toplanır. Onlar her zorbaya ve zorbanın oğluna galip gelirler. Dirilerin: ‘Keşke ölülerimiz sağ olsaydı’ diye temenni edecekleri bir adalet ortaya çıkar. Bu şekilde yedi yıl devam eder. Sonra yerin altındakiler üstündekilerden hayırlı olur’ buyurdu.”
Bu hadisi, Taberani, Evsad, 5469’da çıkarmıştır. Bunun senedinde Leys bin Ebi Selim vardır.
İmam Zehebî, Mizanu’l-İtidal, 3/420, 6997’de şöyle dedi: “Leys bin Ebi Selim âlimlerden biridir.”
Ahmed bin Hanbel, onun hakkında şöyle dedi:
“Rivayet ettiği hadisler çelişkilidir, ancak insanlar ondan rivayet ettiler.”
Yahya bin El-Kattan ve İmam Neseî: “Leys bin Ebi Selim zayıftır dedi.”
İbnu’l-Maîn: “Bir beis yoktur’ dedi.”
İbni Hibban: “Ömrünün sonunda hafıza kaybı oldu dedi.”
Darekutni: “Sünnet sahibi bir kimse idi, aleyhine reddettikleri, Ata, Tavus ve Mücahid’in arasını cem etmesidir dedi.”
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Herkim Mehdî’nin çıkışını inkâr ederse, o Muhammed’e indirileni inkâr etmiştir. Herkim de İsa’nın nüzulünü inkâr ederse küfre girmiştir. Kim Deccal’in çıkışını inkâr ederse küfre girmiştir. Herkim de kaderin hayrına ve şerrine iman etmezse küfre girmiştir. Cebrail aleyhisselam bana Allah-u Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu haber verdi: Kim kadere hayrına ve şerrine iman etmezse benden başka bir rab edinsin.’
Albânî Zayıf Hadisler Silsilesi 1082
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Sizin hazinenizin yanında üç kişi öldürülür ki onların hepsi halife oğludur. Onlardan hiç birine hilafet geçmez. Sonra doğu tarafından kara sancaklar yükselir. Sizinle hiçbir kavmin savaşmadığı şekilde savaşırlar. Sonra ezberleyemediğim bir şey zikretti. Onları gördüğünüz vakit buzlar üzerinde sürünerek de olsa gelip biat ediniz. Çünkü o, Allah’ın halifesi Mehdî’dir.’
Diğer bir rivayette Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Horasan tarafından çıkmış kara sancakları görürseniz, emekleyerek de olsa ona geliniz.’
İbni Mace 4084
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘Mehdî, amcam Abbas’ın çocuklarındandır.’
Deylemi 6666
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
‘İnsanlar arasında çıkacak karışıklık ve zelzeleden sonra ümmetim içine gönderilecek Mehdî ile sizleri müjdelerim. Mehdî, yeryüzünü, zulüm ve haksızlıkla dolduktan sonra adalet ve doğrulukla dolduracak. Gök ve yer ehli ondan razı olacak. O, malı sahih olarak dağıtacak.
Bir adam “sahih nedir?” diye sordu. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘İnsanlar arasında eşit olarak dağıtacak. Allah, Muhammed ümmetinin kalplerini zenginlikle dolduracak. Onun adaleti onları kaplayacak. Nihayet o bir münadiye emredecek de o:
−Mala ihtiyacı olan var mı? diye nida edecek. İnsanlardan sadece bir kişi kalkacak. Ona:
−Hazinedara git ve ona saç de, diyecek. O adam hazinedara gidecek. Hazinedar onu bir odaya götürüp serbest bırakacak. Bunun üzerine o adam pişman olacak ve:
−Ben Muhammed ümmetinin en aç gözlüsü idim. Onların genişliği, fedakârlığı beni aciz bıraktı, diyecek. Onu geri çevirip kabul etmeyecek. Ancak ona şöyle denilecek:
−Biz verdiğimiz şeyi geri almayız.
Bu yedi yıl, sekiz yıl yahut dokuz yıl böyle devam edecek. Bundan sonraki hayatta hayır yoktur!’
Ahmed 11326
Bu, hadis zayıf olmakla beraber, bazı cümleleri de bu kitapta zikrettiğimiz sahih hadislere zıt düşmektedir. Örneğin bundaki son cümle, mezkûr sahih hadiste Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:
‘Mesih’den sonraki yaşam için’ ‘o ne hoş bir yaşamdır’ buyruğuna terstir.
Bir başka tenakuz ciheti:
Bu hadiste, Mehdî’nin en fazla kalış süresi dokuz yıl olarak bildirilmiştir. Başka sahih bir hadiste ise Mehdî, İsa (Aleyhisselam)’ın nüzulünden önce gelecektir. İsa (Aleyhisselam) yeryüzüne inişinden sonra kırk yıl kalacaktır. Mehdî’nin İsa (Aleyhisselam) ile dokuz yıl kaldığını farz etsek geriye otuz bir sene kalır. İçerisinde İsa (Aleyhisselam)’ın otuz bir sene kaldığı bir dönem nasıl olurda hayırsız olur (!)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:
‘Mesih’den sonraki yaşam ne hoştur’ buyurmasına karşın (?) Üstelik Mehdî’nin zamanı raşit halife ve güçlü adaletine rağmen sıkıntılı bir zamandır. Sebebiyse Deccal’in çıkması, büyük fitnelerin olması onun zamanına tevafuk etmektedir. Allah en iyisini bilir.
Ali (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
−Mehdî bizden mi, başkalarından mı? Ey Allah’ın Rasulü! diye sordum. Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘O bizdendir. Allah bizimle açtığı gibi bizimle mühürleyecektir. Bizimle şirkten kurtaracaktır. Şirk düşmanlığından sonra kalplerini bizimle birbirine ısındırdığı gibi yine düşmanlıktan sonra kalplerini bizimle ısındıracaktır’ buyurdu. Ali (Radiyallahu Anh):
−Mü’minler mi, yoksa kâfirler mi? diye sordum. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Fitneye düşmüş ve kâfirdir’ buyurdu.”
İzaa’nın yazarı bu haberi naklettikten sonra şöyle der:
“Bu haberi Taberani, Evsad, 157’de çıkarmıştır. Bunun senedinde İbni Lehia vardır. Hali, bilindiği gibi zayıf bir kimsedir. Ayrıca senette Amr bin Cabir Hadremi de vardır. Bu kişi ondan daha zayıftır.
Şevkani dedi ki: “Amr yalancıdır.”
Ahmed der ki: “Amr, Cabir’den münker haberleri naklederdi. Onun yalan söylediği bana ulaştı.”
Nesei: “Sika değildir” dedi. Yine “İbni Lehia aklı kıt, ahmak bir bunaktı. Bize: ‘Ali bulutun içindedir’ derdi. Bizimle birlikte oturur ve seyreden bir bulut gördüğünde: ‘Ali işte bu bulutun içinde geçti’ derdi.”
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle anlatıyor:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Muhacir ve Ensar’dan oluşan bir topluluk içerisinde oturuyordu. Ali bin Ebi Talib (Radiyallahu Anh) solunda, Abbas (Radiyallahu Anh) sağında idi.
Bir ara Abbas (Radiyallahu Anh) ve bir adam karşı karşıya geldiler. Ensarlı Abbas (Radiyallahu Anh)’a sert davrandı. Bunun üzerine Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Abbas (Radiyallahu Anh) ve Ali (Radiyallahu Anh)’ın elini tutarak:
‘Allah bunun neslinden yeryüzünü adalet ve doğrulukla dolduracak birini çıkarır. Onu gördüğünüz vakit Temimli gence uyun, çünkü o Mehdî’nin sancağını taşır’ buyurdu.”
İzaa’nın yazarı diyor ki:
“Taberani, Evsad, 4142’de tahric etti. Bunun senedinde İbni Lehia ve Abdullah bin Ömer el-Ammi vardır ve ikisi de zayıftır.”
Heysemi de:
“Hadis münkerdir; çünkü hiç kimse Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) efendimizin yüzüne karşı onun çirkin gördüğü bir şeyi yapamaz. Özellikle baba yarısı dediği amcası hakkında yapamaz” demektedir.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ahir zamanda Dimeşk, ahalisi en çok olan şehir olacak ve orası, ahalisine bir kale olacak. Cemaatleri en çok, mescitleri, zahitleri, malları, erkekleri en çok, kâfirleri en az şehir olacak. Mısır beldeler içerisinde, firavunları, küfrü, zulmü, riyası, günahları, sihri ve şerri en çok olan şehirdir.
Oranın kenarları imar edildiği vakit Allah onlara iri yapılı, tek gözlü, şeytanî, burnu kesik, azgın bir halife gönderir. O halifenin yandaşlarından ve avanelerinden Mısır ahalisinin vay haline!’ buyurdu. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şu ayeti okudu:
“Biz onları küfretmeleri sebebiyle cezalandırdık. Kâfirlerden başkası mı cezalandırılır?”
O halife, Irak’ta öldürülür. Önce onlara orta boylu, siyah saçlı, sakalları gür, ön dişleri beyaz bir adam çıkar. Onun yandaşlarından ve avanelerinden Irak ahalisinin vay haline! Sonra biz, Ehl-i Beytten Mehdî çıkar. Yeryüzünü zulümle dolduğu gibi o da adaletle doldurur’ buyurdu.”
Fedail-u Şam 18