Allah Korkusu

MURATS44

Özel Üye
Şu anda cehennemin kenarında olsanız ve oradaki zebanilerin cehennem ehline yaptıkları dayanılmaz işkenceleri gözünüzle görseniz, cayır cayır yanan ateşin uğultusunu, cehennem ehlinin çığlıklarını, kemiklerini çatırdatan inlemelerini, kahırla nefes alıp vermelerini, bir kez daha dünyaya geri dönmek isteyen pişmanlık dolu yalvarışlarını duysanız ve sonra tekrar dünyadaki yaşamınıza geri döndürülseniz acaba hayatınızda neler değişirdi? Hiç kuşku yok ki içinizi tarifsiz bir korku kaplar, bambaşka bir insan olurdunuz. Hayatınızı bütünüyle farklı düzenlerdiniz. Etrafınızdaki insanların bu gerçeği göz ardı ettikleri için büyük bir gaflet içinde olduğunu düşünür, olanca gücünüzle ahiret için çabalardınız. Allah'a karşı günah olabilecek herşeyden şiddetle sakınırdınız. Ahiret hayatınızı riske sokabilecek en ufak bir söz ya da davranış korkudan içinizi titretir, hemen Allah'a yalvara yalvara, ürpertiyle dua eder, bağışlanma dilerdiniz. Gördükleriniz, duyduklarınız bir an olsun aklınızdan çıkmazdı, kendi sonunuz için aynı ihtimali düşünmekten Allah'a sığınırdınız. Allah'ın sevgisini kazanmak, O'nun azabından kurtulmak için malınızı, canınızı, tüm enerjinizi kullanırdınız. Üstelik bunların hepsinde ölene dek sabırlı ve kararlı olur, karşınıza bir zorluk çıksa bile bu size zorluk gibi görünmezdi. Kimse sizi yolunuzdan çeviremez, Allah'ın rızasından taviz verdiremezdi. Her şart ve koşulda, her durumda ahiretiniz için yapabileceğinizin en fazlasını yapardınız. İnsanların, toplumların ne yaptıkları, nasıl bir hayat tarzını benimsedikleri, hangi ideolojilerin peşinden koştukları sizi hiç mi hiç ilgilendirmezdi. Her halinizle ve her tavrınızla sadece Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdınız. Allah'ın emir ve yasakları konusunda son derece titiz olduğunuz gibi insanlara da bunu anlatır, her gördüğünüz kimseyi bu gerçekle uyarırdınız. En büyük hedefiniz, tek amacınız Allah'ın dostluğunu kazanmak olurdu ve kendinizi tamamen O'na teslim ederdiniz. Kuran’da bildirilen, "... taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır, ondan sular çıkar, öyleleri vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır..." (Bakara Suresi, 74) ayetindeki benzetmeyle vurgulanan korkunun şiddeti sizin de üzerinizde tecelli ederdi.

Peki şu an cehennemi görmemiş olmanız mı sizi gereği gibi korkup sakınmaktan ve buna göre yaşamaktan alıkoyan? Oysa Allah cehennemin varlığını pek çok ayetinde haber vermekte, cehennemi insanlara tüm detaylarıyla tanıtıp, ondan sakındırmaktadır. Kaldı ki vakti geldiğinde cehennemi görmeyen insan kalmayacaktır. Allah bunu kesin olarak haber vermiştir. Ancak ondan yalnızca Allah'tan korkup sakınanlar kurtarılacak, diğerleri diz üstü çökmüş bir biçimde bırakılacaktır:

Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır. Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz." (Meryem Suresi, 71-72)


DİKKAT
Ama unutmayın ki, orada diz üstü çökmüş olarak kaldıktan sonra cehennemi görmenin insana bir faydası olmaz. Çünkü orası artık geri dönüşü olmayan bir yerdir.
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Ne diyeyim mübarek! Baştan sona sual-soru hesap.
Ben kendi adıma nasıl çıkarım affolmazsa?
Rabbim cümlemizin yardımcısı olsun İnşaAllah.
clear.gif



Nasıl güleyim

Bana niçin gülmüyorsun? diyorlar,
Hesap yaklaşıyor, nasıl güleyim.?
Niçin şakrak olmuyorsun? diyorlar,
Garantim varmı ki? Nerden bileyim.

Şöyle dönüp, geri doğru bakınca,
Günahlar fazlaca, sevâbım çok az.
Torbayı önüme, bir boşaltınca,
Ağlayasım tutar, hem avaz-avaz.


Eğer af çıkmazsa, işim çok zordur,
Nasıl vereceğim, hesabı bilmem.
Böyle gider isem, mahcupluk vardır,
Orada olacak, kesadı bilmem.

Sorumluluk vardı, dünyâda iken,
Evlattan sorumlu, maldan sorumlu.
İbâdet sorgusu, sırada iken,
Bu ağırlıklarla, gülmek olur mu?

Çok ağlamalıyım, gülmekse pek az,
Henüz yolun sonu, görünmüş değil.
Bir engel çıkarsa, düşerim tökez.
Sular bulanıkça, durulmuş değil.


Kul hakları ki, en çok korktuğum,
Öyle bir genişki, bu hassas konu.
Bir şahsa ‘asık yüz’, bakmış olduğum,
Kul hakkı hesâbı, çıkıyor sonu.


Hadi gel de şimdi, kahkahayla gül,
Deftere bir defâ, yazıldı durum.
Herhalde bu tavra, verilmez ödül,
O yüzden kendimi, dürter dururum.


Asıl gülünecek, zaman geride,
Hesâbı verip de, berat alınca.
İşte gerçek neş’e, o an orada,
Melekler cennetle, müjdeleyince..


Sınav salonunda, ben heyecanda,
Zamansa işliyor, soru cevap çok.
Her şey anlaşılır, elbet sonunda,
Eğer kazanmazsam, ağlamama bak.

Gülemediğimi, anladınız mı?
Siyah gördüklerim, yoksa beyaz mı?
Bu hâlim gerçekten, bana ikaz mı?
İmtihân sonuna, az zaman kaldı..

Yâ RABBİ! Dünyaya gelişim sınav,
Eşref-i mahlukun, oluşum sınav.
Cenk için , burada, kalışım sınav.
Nefsimle- şeytana, yendirme Yâ RABBİ!


Sonsuz lütufların saymakla bitmez,
Kur’ân-ı Azimşan, Resûl’ü Zîşân,
İslâmi şerefse, övgüler yetmez,
Büyük bir ikramda, âdeta insan.


Eğer bir kulundan hoşnûd olmuşsan,
İyiye varacak, yol buldurursun.
Yaptığı amelden râzı kalmışsan,
Hep Hakk’a yönelmiş, kul kıldırırsın.


Hesap defterimiz, hayırla dolsun,
Hatâyı- kusuru, siliver, Yâ RABB!
İnşaallah yüzümüz, ebeden gülsün,
Şânını yücelten, dili ver, yâ RABB!


Şevket OKYAY
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::



ALLAH’tan Korkan

Diline hakimdir- zem, gıybet etmez,
Hele hiç kimseye- iftira atmaz,
Düşmanı da olsa- kin, garez gütmez,
Düşünür; ötede- yüzleşmek varken,
Bunu nasıl yapar? Allah’tan korkar.


Yasak olanlara- meyli artarsa,
İçinden harama- bir istek varsa,
Ruhunu daraltıp- zora sokarsa,
Bilir ki nefsini- şeytan’dır dürten,
Rabbine sığınır- Allah’tan korkan.

Namazı huşûyla; dosdoğru kılar,
Hem hiç aksatmadan- müdåvim olur,
Rabbiyle sohbetten- pek huzur bulur,
Fåtiha okurken- secde ederken,
Sükûna tam dalar- Allah’tan korkan.

Hayır işlerinde- dåim öndedir,
Gayreti, çabası- hep bu yöndedir,
Rabbi hoşnûd etmek- zaten bundadır,
Rehberi olunca- böyle bir yöntem,
Dostluğu yakalar- Allah’tan korkan.

Emånet olanı- özenle korur,
Ve hem söz verince- ahdinde durur,
Vefålı olmayı- Fåzilet görür,
Kur’an-ın hükmüdür- çünkü bu yordam,
Sıdkına yol arar, Allah’tan korkan.

Ölçüde- tartıda, kendinden taşar,
O yana ağdırır- hem üçer-beşer,
Hukuku gözetir-o yüzden coşar,
lehine geçmesin- ister bir farkın,
kılı kırk yarar- Allah’tan korkan.

Devletin- Milletin, hakkından kaçar,
Gasp etmek ne demek, kol- kanat açar,
Doğruluk, dürüstlük- yolunu seçer,
Çünkü kul hakkıdır- insanı çarpan,
Bunu bir virt yapar- Allah’tan korkan.

Amir’se müşfiktir- memur’sa muti,
Disiplin- saygıdır, her işin kökü,
Ahenksiz olmaktan- ne var ki kötü,
Hep hakim olmalı- bu güzel ortam,
Sükûnlu yol arar- Allah’tan korkan.

Anneye- Babaya, merhamet låzım,
Onların evlåda- yaptığı düzen.
Ve şåyet olursa- onları üzen,
Allah’ı darıltır- bu ise çirkin,
İsyandan uzaktır- Allah’tan korkan.

Eşine bağlıdır- katiyen kırmaz,
Muhabbet üretir- şirretlik kurmaz,
Hatayı kusuru - yüzüne vurmaz,
Evlåtlar; ayrı şevk- ayrı bir görkem,
Sevgiyle doludur- Allah’tan korkan.

Bir yaşlı görünce- kalkar yer verir,
Büyüğe saygıyı- erdemlik görür,
Küçüğe sevgiyse- şefkatten gelir,
Akran olanlara- dostluktur sarkan,
Bunlardan haz duyar- Allah’tan korkan.

Şevket OKYAY

;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;;


Affet Allah’ım

Zâtından dilenmek, ne güzel ya Rabb!
Kulluğun hazzına varıyor yürek.
Sonsuz rahmetinden coşsun da murâd,
Mağfiret bahşinle, affet Allah’ım.

Anamı- babamı, mağfiret eyle,
İlâhi lütfundan, ziyâfet eyle.
Ahiret yurdunu, bir cennet eyle,
Varsa kusurlar, affet Allah’ım.

Evlâd’ı- ıyâli hidâyet eyle
Hakk yolda olmayı, dirâyet eyle.
Yüce dostluğunla, velâyet eyle,
Hatâlı yanları, affet Allah’ım.

Sana şükretmeye, sebeplerim var,
Saymaya kalkışsam, sayılamazlar.
Bu isyankar kulun, sana minnettar,
Rabbim günahları, affet Allah’ım.

Mü’min kardeşliği olması Haktır,
Allah için sevmek, ayrı necattır.
Sevginin bahşişi, elbet berattır,
Berat’a lâyık kıl, affet Allah’ım.

Şeytana aldanmış, nefse uymuşsam,
Yasak ettiğine özen duymuşsam,
Amel torbasına, günah koymuşsam,
Bin kere tevbeler, affet Allah’ım.

Mü’min kardeşimi, gıybet ettiysem,
Sınırı zorlayıp, eğer geçtiysem,
Sırrını âleme, yayıp açtıysam,
Nedâmet getirdim, affet Allah’ım.

Ya Rabbi! Emrini, geri koduysam,
Kulluk görevini yapamadıysam,
Ayak sürüdüysem, ‘of be’ dediysem,
Affına sığındım, affet Allah’ım.

Habîb’i- edîbin, Resûlü Zîşân,
İsmi şerifleri anıldığı an,
Salavat söyleriz, her lahza- her an,
Saygıda daim kıl, affet Allah’ım.

Sana varmak için yolumuz Kur’an,
İbâdet- taatlar, olsa da meram,
Rızana kavuşmak, en iyi çârem.
Çâreye mazhar kıl, affet Allah’ım.

Şevket OKYAY

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

do-dua1_zpsd0b9a8d2.jpg

do-dua2_zpsc77d6533.jpg

do-dua3_zps5b16098d.jpg

do-dua4_zps32ee5487.jpg

do-dua5_zps1188b4e1.jpg

do-dua6_zps3118e3b5.jpg

do-dua7_zps32243f6e.jpg
©Murat's44




 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Takvimci

Yeni Üyemiz
Mükemmel konu ve muhteşem yorum. Bu şiirlerin sahibi siz misiniz? Gerçekten çok etkilendim. Çok güzellll ve değerli şiirler. Allah cc razı olsun .
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Takvimci kardeşim.
Acizane !Evet' Bendeniz.
Beğendiğinize sevindim.
Rabbimiz razı olsun.
 

MURATS44

Özel Üye
:) HEr zaman diyorum ya üstad.. hayatın her anına uygun bir eseriniz mutlaka var , diye. bir konuya 3 ayrı eser. emeğinize yüreğinize sağlık.
 

MURATS44

Özel Üye
Nasıl güleyim

Bana niçin gülmüyorsun? diyorlar,
Hesap yaklaşıyor, nasıl güleyim.?
Niçin şakrak olmuyorsun? diyorlar,
Garantim varmı ki? Nerden bileyim.


Şöyle dönüp, geri doğru bakınca,
Günahlar fazlaca, sevâbım çok az.
Torbayı önüme, bir boşaltınca,
Ağlayasım tutar, hem avaz-avaz.


Eğer af çıkmazsa, işim çok zordur,
Nasıl vereceğim, hesabı bilmem.
Böyle gider isem, mahcupluk vardır,
Orada olacak, kesadı bilmem.

Sorumluluk vardı, dünyâda iken,
Evlattan sorumlu, maldan sorumlu.
İbâdet sorgusu, sırada iken,
Bu ağırlıklarla, gülmek olur mu?

Çok ağlamalıyım, gülmekse pek az,
Henüz yolun sonu, görünmüş değil.
Bir engel çıkarsa, düşerim tökez.
Sular bulanıkça, durulmuş değil.


Kul hakları ki, en çok korktuğum,
Öyle bir genişki, bu hassas konu.
Bir şahsa ‘asık yüz’, bakmış olduğum,
Kul hakkı hesâbı, çıkıyor sonu.


Hadi gel de şimdi, kahkahayla gül,
Deftere bir defâ, yazıldı durum.
Herhalde bu tavra, verilmez ödül,
O yüzden kendimi, dürter dururum.


Asıl gülünecek, zaman geride,
Hesâbı verip de, berat alınca.
İşte gerçek neş’e, o an orada,
Melekler cennetle, müjdeleyince..


Sınav salonunda, ben heyecanda,
Zamansa işliyor, soru cevap çok.
Her şey anlaşılır, elbet sonunda,
Eğer kazanmazsam, ağlamama bak.

Gülemediğimi, anladınız mı?
Siyah gördüklerim, yoksa beyaz mı?
Bu hâlim gerçekten, bana ikaz mı?
İmtihân sonuna, az zaman kaldı..


Yâ RABBİ! Dünyaya gelişim sınav,
Eşref-i mahlukun, oluşum sınav.
Cenk için , burada, kalışım sınav.
Nefsimle- şeytana, yendirme Yâ RABBİ!


Sonsuz lütufların saymakla bitmez,
Kur’ân-ı Azimşan, Resûl’ü Zîşân,
İslâmi şerefse, övgüler yetmez,
Büyük bir ikramda, âdeta insan.


Eğer bir kulundan hoşnûd olmuşsan,
İyiye varacak, yol buldurursun.
Yaptığı amelden râzı kalmışsan,
Hep Hakk’a yönelmiş, kul kıldırırsın.


Hesap defterimiz, hayırla dolsun,
Hatâyı- kusuru, siliver, Yâ RABB!
İnşaallah yüzümüz, ebeden gülsün,
Şânını yücelten, dili ver, yâ RABB!


Şevket OKYAY
:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::






 

MURATS44

Özel Üye
ALLAH’tan Korkan


Diline hakimdir- zem, gıybet etmez,
Hele hiç kimseye- iftira atmaz,
Düşmanı da olsa- kin, garez gütmez,
Düşünür; ötede- yüzleşmek varken,
Bunu nasıl yapar? Allah’tan korkar.


Yasak olanlara- meyli artarsa,
İçinden harama- bir istek varsa,
Ruhunu daraltıp- zora sokarsa,
Bilir ki nefsini- şeytan’dır dürten,
Rabbine sığınır- Allah’tan korkan.

Namazı huşûyla; dosdoğru kılar,
Hem hiç aksatmadan- müdåvim olur,
Rabbiyle sohbetten- pek huzur bulur,
Fåtiha okurken- secde ederken,
Sükûna tam dalar- Allah’tan korkan.

Hayır işlerinde- dåim öndedir,
Gayreti, çabası- hep bu yöndedir,
Rabbi hoşnûd etmek- zaten bundadır,
Rehberi olunca- böyle bir yöntem,
Dostluğu yakalar- Allah’tan korkan.

Emånet olanı- özenle korur,
Ve hem söz verince- ahdinde durur,
Vefålı olmayı- Fåzilet görür,
Kur’an-ın hükmüdür- çünkü bu yordam,
Sıdkına yol arar, Allah’tan korkan.

Ölçüde- tartıda, kendinden taşar,
O yana ağdırır- hem üçer-beşer,
Hukuku gözetir-o yüzden coşar,
lehine geçmesin- ister bir farkın,
kılı kırk yarar- Allah’tan korkan.

Devletin- Milletin, hakkından kaçar,
Gasp etmek ne demek, kol- kanat açar,
Doğruluk, dürüstlük- yolunu seçer,
Çünkü kul hakkıdır- insanı çarpan,
Bunu bir virt yapar- Allah’tan korkan.

Amir’se müşfiktir- memur’sa muti,
Disiplin- saygıdır, her işin kökü,
Ahenksiz olmaktan- ne var ki kötü,
Hep hakim olmalı- bu güzel ortam,
Sükûnlu yol arar- Allah’tan korkan.

Anneye- Babaya, merhamet låzım,
Onların evlåda- yaptığı düzen.
Ve şåyet olursa- onları üzen,
Allah’ı darıltır- bu ise çirkin,
İsyandan uzaktır- Allah’tan korkan.

Eşine bağlıdır- katiyen kırmaz,
Muhabbet üretir- şirretlik kurmaz,
Hatayı kusuru - yüzüne vurmaz,
Evlåtlar; ayrı şevk- ayrı bir görkem,
Sevgiyle doludur- Allah’tan korkan.


Bir yaşlı görünce- kalkar yer verir,
Büyüğe saygıyı- erdemlik görür,
Küçüğe sevgiyse- şefkatten gelir,
Akran olanlara- dostluktur sarkan,
Bunlardan haz duyar- Allah’tan korkan.

Şevket OKYAY

 

MURATS44

Özel Üye
Affet Allah’ım

Zâtından dilenmek, ne güzel ya Rabb!
Kulluğun hazzına varıyor yürek.
Sonsuz rahmetinden coşsun da murâd,
Mağfiret bahşinle, affet Allah’ım.

Anamı- babamı, mağfiret eyle,
İlâhi lütfundan, ziyâfet eyle.
Ahiret yurdunu, bir cennet eyle,
Varsa kusurlar, affet Allah’ım.

Evlâd’ı- ıyâli hidâyet eyle
Hakk yolda olmayı, dirâyet eyle.
Yüce dostluğunla, velâyet eyle,
Hatâlı yanları, affet Allah’ım.

Sana şükretmeye, sebeplerim var,
Saymaya kalkışsam, sayılamazlar.
Bu isyankar kulun, sana minnettar,
Rabbim günahları, affet Allah’ım.

Mü’min kardeşliği olması Haktır,
Allah için sevmek, ayrı necattır.
Sevginin bahşişi, elbet berattır,
Berat’a lâyık kıl, affet Allah’ım.

Şeytana aldanmış, nefse uymuşsam,
Yasak ettiğine özen duymuşsam,
Amel torbasına, günah koymuşsam,
Bin kere tevbeler, affet Allah’ım.

Mü’min kardeşimi, gıybet ettiysem,
Sınırı zorlayıp, eğer geçtiysem,
Sırrını âleme, yayıp açtıysam,
Nedâmet getirdim, affet Allah’ım.

Ya Rabbi! Emrini, geri koduysam,
Kulluk görevini yapamadıysam,
Ayak sürüdüysem, ‘of be’ dediysem,
Affına sığındım, affet Allah’ım.

Habîb’i- edîbin, Resûlü Zîşân,
İsmi şerifleri anıldığı an,
Salavat söyleriz, her lahza- her an,
Saygıda daim kıl, affet Allah’ım.

Sana varmak için yolumuz Kur’an,
İbâdet- taatlar, olsa da meram,
Rızana kavuşmak, en iyi çârem.
Çâreye mazhar kıl, affet Allah’ım.

Şevket OKYAY

 
Üst Alt