Dünya ve ahiret saadeti için üç şey şarttır:

Nur Hanım

Aktif Üyemiz

İman,amel ve ihlas.
Tevekkül, herşeyi Allah’tan bilmek ve rızkı O’nun verdiğine inanmaktır.​
Tevekkül, bütün işlerinde Allah-u Teâlâ’ya teslim olmak, başa gelen her şeyi O’ndan bilip katlanabilmektir.
Günah işlemeyi zillet; günahı terk etmeyi mürüvvet görün ve bilin. Günahlar imanı zayıflatır.
Dünyada zahid ol, dünya malına bağlanma! Ahireti isteyici ol, onun için çalış! Her işinde Allah-u Teâlâ’yı hatırla. Böyle yaparsan, kurtulmuşlardan olursun.
İnsanları tamamen razı ve memnun etmek çok zordur. Bir kimsenin bütün insanları kendinden hoşnut etmesi mümkün değildir. Bunun için kul, daima Rabbimizi razı ve memnun etmeye bakmalı, ihlas sahibi olmalıdır.
Dini ve imanı hakkında, (Sonum ne olur) diye söğüt yaprağı gibi titremeyenin sonu tehlikelidir.
Elem ve üzüntü, ayrılık ve musibet, mademki Allah-u Teâlâ’nın irade ve takdiri iledir. O halde Ondan gelen her şeye razı olmak lazımdır.
En büyük günahlardan biri de, insanlarla alay etmektir.
8_clip_image002.jpg
Tevazu sahibi olabilmek için dünyaya niçin geldiğini, nereye gideceğini bilmek gerekir. Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yaşayan kimseye büyüklenmek mi yakışır, tevazu mu?​
Yapılan bir günah ile övünmek, o günahı yapmaktan daha kötüdür.
Kibir bulunan kalpte, Allah korkusu bulunmaz.Kibir, kendisini başkasından üstün görmektir. Kibirli, kendini başkasından üstün görmekle, kalbi rahat eder. Burada başkasını düşünmez. Kendini ve ibadetlerini beğenir. Kibir; kötü huydur, haramdır. Allah-u Teâlâ’yı unutmanın alametidir. Çok kimse, bu kötü hastalığa yakalanmıştır. Kibirli olan, salih insan olamaz.​
Gururlanıp böbürlenmek, adi ve bayağı kimselerin vasfıdır.
Çok şey bilmek insanı kurtarmaz, şeytan da âlimdi, ilim vardı, ama ihlas yoktu.
Kişinin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında o kadar noksanlık vardır.
Kibirli insan, ateşe hevesli insan demektir.
Kendisini fazla metheden, başkasını da aynı derecede kötüler. Başkasını fazla kötüleyen, kendisini fazla över.
Kendi görüşünü beğenen doğruyu bulamaz.
Kibir taşıyan kafada, akıla rastlayamazsınız.
Kibir bulunan kalpte, Allah korkusu bulunmaz.
8_clip_image004.jpg
İnsanı küfre götüren günahların başında kibir gelir.​
Ahireti verip dünyayı almak, yani Hak’tan halka yüz çevirmek akılsızlıktır.
İnsanlar arasında bulun, fakat kimseye yük olma!
Akıllı kimse, korktuğu başına gelmeden önce, onun çaresine bakar.
Lüzumsuz şeylerin peşinden koşan, lüzumlu şeyleri kaçırır.
Dua etmekle beraber sebeplere yapışıp çalışmak lazımdır. Sebeplere yapışmadan dua etmek silahsız harbe gitmek gibidir. Sebeplere yapışacağız, ancak sebeplerden de bilmeyeceğiz. Yaratan Allah’tır.
Her sabah ve akşam tevbe etmeyen kimse, kendine zulmetmiş olur.
İbret alınacak hadiseler pek çoktur. Fakat, bunlardan ibret alanlar ise çok azdır.
Cahilin bedeni seyyar bir kabirdir. İlim öğrenmediği müddetçe gaflet uykusu içindedir. Ölünceye kadar uyanmaz.
Bir şey muhakkaksa onu olmuş bilin. Ölüm muhakkaktır, ona göre hazırlanın.
Telafisi imkansız olan bir ayak kayması, acı bir pişmanlıktır. Bu hayat, sadece gece-gündüzün nöbet değiştirmesinden ibarettir. Zaman her yeniyi eskitir, her uzağı yakınlaştırır, vaat edilen her şeyi getirir. Herkes ne yapmışsa, mutlaka karşılığını görür.
Şükrederek nimetin çoğalmasını iste! Zira Hak teâlâ buyurdu ki:(Şükrederseniz, nimetlerimi artırırım. Nankörlük ederseniz, azabım şiddetlidir.) [İbrahim 7]
Lüzumsuz şeylerle uğraşanları Allah-u Teâlâ sevmez.
8_clip_image006.jpg
Sonu olan bir şeyi elde etmek için, sonsuz olanı vermek akıl işi değildir.
Mümin gıda gibi olmalı. Her zaman ona ihtiyaç duyulmalı.​
Ahirette sana lazım olacak şeye bugün öncelik ver! Ahirette sana zarar verecek şeyi de terk et!
Allah’ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınmayı ganimet bilmelidir.
İhtiras, gafillerin kalbinde şeytanların sultanıdır.
Hallerin en doğrusu, İslamiyet’e uymaktır.
Allah korkusu, ibadetlerin süsüdür.
Bir kimse Allah-u Teâlâ’nın kendisini gördüğüne yakîn olarak inanırsa, azalarını ve kalbini günah işlere kaptırmaz.
İmana gel ki, elemden emin olasın. Kadere teslim ol ki selamette kalasın.
Sabrın başlangıcı çok acıdır, sonu baldan tatlıdır. Allah’tan razı olandan, Allah da razıdır. Allah’tan gelen bela bahşiştir, bahşişini kabul etmemek büyük hatadır.
Sabır; yüzü ekşitmeden acıyı yudum yudum içine sindirmektir.
Sabır, en güzel huy, ilim en şerefli süs eşyasıdır.
Sabır; Allah’a dayanıp sebat etmek ve belayı gönül hoşluğu ve rahatlığı ile karşılamaktır.
Bir söze sabredemeyen, çok söz işitir.
 

TaHKaR

Aktif Üyemiz
Ne güzel konular her satırı çerçevelik ve resimlik ALLAH razı olsun kardeşim..
 

Nur Hanım

Aktif Üyemiz
ALlahsizlerdende razı olsun elimden geldiğince bir şeyler ekliyorum beğeniliyorsa ne mutlu bana
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
Sonu olan bir şeyi elde etmek için, sonsuz olanı vermek akıl işi değildir....
Mümin gıda gibi olmalı.... Her zaman ona ihtiyaç duyulmalı.....

Ahirette sana lazım olacak şeye bugün öncelik ver,,, Ahirette sana zarar verecek şeyi de terk et,,,,

ALLAH razı olsun çok güzel...emeklerine sağlık...
 
Üst Alt