Sevket OKYAY Acaba Neden?

Okyay

ÖZEL ÜYE
Acaba neden?<br />
Şevket OKYAY
Acaba neden?
Şevket OKYAY
Acaba neden ?

Duâ ediyorum, kabul görmüyor,
Bir sonuç çıkmıyor, acaba neden?
Kim ki üzülüyor, soru soruyor,
İşini elekten geçirsin hemen.

Önce namazından, başlasın elbet.
Baksın ki, nerede, hatâlarım var.
Abdesti kusursuz, almaklık gerek,
Sonra namaz işi, belki mânidar.

Namazın erkânı, en önemlidir,
Kıyamla başlayıp, kuud’la biter.
Rükûu- secdesi, tilâvetidir,
Baştan savma ise, namazın gider.

Namaz uçmuş ise, hidâyet olmaz,
Hidâyet olmazsa, içtenlik kalmaz.
İçtenlik olmazsa, hedefi bulmaz,
Hedefi bulmazsa, muvaffak kılmaz.

Dört dörtlük bir namaz, kıldıysan eğer,
Birinci merhale, tamamdır demek.
Çünkü makbul namaz, çok büyük değer,
Bununla kolaydır, dilek istemek.

Namazın farzı var, vâcibi vardır,
Korku ile sevinç, karışsın dursun,
Sünnetler eksiği, siler tamamlar.
Resûlullah aşkı, yarışsın dursun.(s.a.v)

Hem namazın kabul, olduğu zaman,
Allah’ı bir anlık, unutamazsın.
Kalbine hidâyet, geldiği zaman,
Günâha girecek, tek söz demezsin.

Yüzünde dâima, gülücük olur,
Kimseyi kıracak, bi şey yapmazsın.
Yüreğin, Rabbinin aşkıyla dolar,
Dosdoğru olmaktan, asla sapmazsın.

Zekâtı tastamam, verirsin kesin,
Zâten de verince, çok ferahlarsın.
Gönlünde tahtın var, artık herkesin,
Kimse toz kondurmaz, pek rahatlarsın.

Yalan söylemezsin, haram yemezsin,
Helâlın tadına, doyamazsın ki,
Kul hakkı almayı, hiç istemezsin.
Torbana böyle hak, koyamazsın ki.

Câmide ön safta olayım dersin,
Allah’ın evine, sevdâlanırsın.
Herkese selamı, önce verirsin,
Rızâ ile birlik, gönül alırsın.

Malâyâni boş söz, senden uzaktır,
Hem asla vaktini, boş harcamazsın.
Çünkü şeytan vardır, nefis, tuzaktır,
Gafletle onlara, yer açamazsın.

Her anın ibâdet, hâlidir zâten,
Gönlünde haşyet var, dilinde zikir.
Salâvat söylersin, ekser hasseten,
Sadrinde kalmaz hiç, ne leke- ne kir.

Ruhunda böylesi, güzellik varken,
Aç ellerini de, dile rabbinden,
Helâlinden olsun, ve hem isterken,
Bak esirgiyor mu?, hazinesinden.

İhtiyâcın olan, gücün yetmeyen,
Bir şeyi iste ki, verilebilsin.
Şikâyet etmeden, zorluğa dayan,
Mâzeretin makul, görülebilsin.

Mevlâya güçlük yok, her şeyi yapar,
Ama sen de kalkıp, kaf dağ isteme.
İnsan Rabbisine, Hak için tapar,
Sâdece menfaat, sağlansın deme.

“Bağını kaybetsen, ayakkabının,
Rabbinden isteyin,” diyor bak Zîşân, (s.a.v)
Nâçarsan- âcizsen, o zaman hakkın,
Gücün yetiyorsa, bekleme, tamam.

Rabbinden isterken, âdâb da gerek,
Şu dağı altın yap, dersen olur mu?
O zâten biliyor, sen de beyan et,
Bak o zaman duân, yerde kalır mı?.

Şevket OKYAY
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

MURATS44

Özel Üye
Kur’an öyle der:
“Eğer duanız olmasaydı, Rabbinizin ne işine yarardınız!”
Fatiha’da bize kıldığımız namazların her rekatında tekrarlatılan bu tevhidi , şöyle buyurulmuştur :
“Yalnız sana kulluk ederiz, zira yalnız senden yardım isteriz.”
Yani biz, kulluğumuzu kime hasrediyorsak, yardımı da O’ndan isteriz.

Dua kalbin Allah’la konuşmasıdır. Dua diller üstü bir dildir. Kalbin dilidir dua eden. Kalp duaya durunca, değil sadece dil, her bir hücre ona katılır. İnsanın bütün varlığı “istemek” olur. Böyle bir duanın kendisi bizzat icabettir. Bütün hücreleri istemek kesilen birinin duasının kabul olup olmadığı merak edilmez. Çünkü böyle bir hal, kabul olmuş bir duanın ta kendisidir. Böylesine dua eden bir yüreğe sahip olmak, tüm duaların getireceği her şeyden daha üstününe sahip olmaktır. İnsan, dua ile istemeden önce, duayı istemelidir. Bu özelliğin farkına varıp haedebilmek için de bazı şeylerin içerisinde olmak gerekir ki ; O da en başta namaz'dır. Namazın Din'deki yeri başın vücuttaki yeri gibidir ..buyurulmuştur. Halis bir kalp ile gerekli şartları taşıyan bir insanın duâlarının kabul edilmememesi mümkün müdür acaba? ALLAH ac kullarının bütün duâları kabul edendir. BAzılarını hemen, bazılarını sonra ,bazılarını da ahirette.. Mutlaka kabul olunur her duâ.İşte böyle büyük bir Râbbimiz var. Duaları asla çevirmeyen ve mutlaka kabul eden. Bizlerinde bu incelik ve büyüklük karşısında dualarımızı adap içinde ve temiz bir yürekle yapmamız gerekmiyor mu?

Gene ince ve harika bir şiir. Satırlar ,bir ipe dizilmiş gül'lerin oluşturduğu bir kolye gibi. elinize emeğinize sağlık Sevgili ŞEvket Hocam. NE de güzel anlatmışsınız. Ve çok haklısınız. :) ALLAH ac ebediyyen razı olsun sizden. İnşallah duaları kabul olunanlardan olursunuz.:)
glü
 

Okyay

ÖZEL ÜYE
Kur’an öyle der:

“Eğer duanız olmasaydı, Rabbinizin ne işine yarardınız!”
Fatiha’da bize kıldığımız namazların her rekatında tekrarlatılan bu tevhidi , şöyle buyurulmuştur :
“Yalnız sana kulluk ederiz, zira yalnız senden yardım isteriz.”
Yani biz, kulluğumuzu kime hasrediyorsak, yardımı da O’ndan isteriz.

Dua kalbin Allah’la konuşmasıdır. Dua diller üstü bir dildir. Kalbin dilidir dua eden. Kalp duaya durunca, değil sadece dil, her bir hücre ona katılır. İnsanın bütün varlığı “istemek” olur. Böyle bir duanın kendisi bizzat icabettir. Bütün hücreleri istemek kesilen birinin duasının kabul olup olmadığı merak edilmez. Çünkü böyle bir hal, kabul olmuş bir duanın ta kendisidir. Böylesine dua eden bir yüreğe sahip olmak, tüm duaların getireceği her şeyden daha üstününe sahip olmaktır. İnsan, dua ile istemeden önce, duayı istemelidir. Bu özelliğin farkına varıp haedebilmek için de bazı şeylerin içerisinde olmak gerekir ki ; O da en başta namaz'dır. Namazın Din'deki yeri başın vücuttaki yeri gibidir ..buyurulmuştur. Halis bir kalp ile gerekli şartları taşıyan bir insanın duâlarının kabul edilmememesi mümkün müdür acaba? ALLAH ac kullarının bütün duâları kabul edendir. BAzılarını hemen, bazılarını sonra ,bazılarını da ahirette.. Mutlaka kabul olunur her duâ.İşte böyle büyük bir Râbbimiz var. Duaları asla çevirmeyen ve mutlaka kabul eden. Bizlerinde bu incelik ve büyüklük karşısında dualarımızı adap içinde ve temiz bir yürekle yapmamız gerekmiyor mu?

Gene ince ve harika bir şiir. Satırlar ,bir ipe dizilmiş gül'lerin oluşturduğu bir kolye gibi. elinize emeğinize sağlık Sevgili ŞEvket Hocam. NE de güzel anlatmışsınız. Ve çok haklısınız. :) ALLAH ac ebediyyen razı olsun sizden. İnşallah duaları kabul olunanlardan olursunuz.:)

glü


İnanki şiiri bitirir bitirmez alel acele buraya taşıdım.
İyi de, senin de farketmiş olacağın üzere, bazı harflerin yumuşatıcı şapkalarını koymayı
unutmuşum. Hatta bazı yanlış ve eksik harf hatasını da sonradan fark ettim ve hemen
düzeltip yeniden kopyaladım.
İsterseniz bi daha gözden geçirin, hata varsa düzeltelim.
Burda da harika yorum yapmışsınız.
Rabbimiz razı olsun ve kabul buyursun inşaalah.
Size de mükafatını bahşetsin.
Teşekkürler.
 

MURATS44

Özel Üye
Okyay Adlı Üyeden Alıntı :
İnanki şiiri bitirir bitirmez alel acele buraya taşıdım.
İyi de, senin de farketmiş olacağın üzere, bazı harflerin yumuşatıcı şapkalarını koymayı
unutmuşum. Hatta bazı yanlış ve eksik harf hatasını da sonradan fark ettim ve hemen
düzeltip yeniden kopyaladım.
İsterseniz bi daha gözden geçirin, hata varsa düzeltelim.
Burda da harika yorum yapmışsınız.
Rabbimiz razı olsun ve kabul buyursun inşaalah.
Size de mükafatını bahşetsin.
Teşekkürler.[/


Yazım hatalarını aramak haddimiz değil Şevket Hocam. Ben Fazla bir x harfi vardı sadece onu sildim.Sonrasında düzenleme yapmak için neden yok.
Şiiriniz fazlasıyla düzenli ve anlamlı.Zaten gereğini siz yapıyorsunuz.
:)


Okyay Adlı Üyeden Alıntı :

Namaz uçmuş ise, hidâyet olmaz,
Hidâyet olmazsa, içtenlik kalmaz.
İçtenlik olmazsa, hedefi bulmaz,
Hedefi bulmazsa, muvaffak kılmaz.


Bu dörtlüğünüzün içeriğini biraz geç anladım.Söylenecek tek bir kelime bile yok.
Varsa da ben bulamıyorum.
Harflerin bu kadar anlamlı ve mükemmel şekilde
sıralanması heralde bu olsa gerek.
Çok doğru,
Çok güzel,
Çok anlamlı,
Derin ve kusursuz.
Ruhunuza sağlık
Şevk'et Hocam.
:)
glüglüglü


 
Son düzenleme:

Okyay

ÖZEL ÜYE
Okyay Adlı Üyeden Alıntı :
İnanki şiiri bitirir bitirmez alel acele buraya taşıdım.
İyi de, senin de farketmiş olacağın üzere, bazı harflerin yumuşatıcı şapkalarını koymayı
unutmuşum. Hatta bazı yanlış ve eksik harf hatasını da sonradan fark ettim ve hemen
düzeltip yeniden kopyaladım.
İsterseniz bi daha gözden geçirin, hata varsa düzeltelim.
Burda da harika yorum yapmışsınız.
Rabbimiz razı olsun ve kabul buyursun inşaalah.
Size de mükafatını bahşetsin.
Teşekkürler.[/QUOTE]

Yazım hatalarını aramak haddimiz değil Şevket Hocam. Ben Fazla bir x harfi vardı sadece onu sildim.Sonrasında düzenleme yapmak için neden yok.
Şiiriniz fazlasıyla düzenli ve anlamlı.Zaten gereğini siz yapıyorsunuz.
:)



Bu dörtlüğünüzün içeriğini biraz geç anladım.Söylenecek tek bir kelime bile yok.
Varsa da ben bulamıyorum.
Harflerin bu kadar anlamlı ve mükemmel şekilde
sıralanması heralde bu olsa gerek.
Çok doğru,
Çok güzel,
Çok anlamlı,
Derin ve kusursuz.
Ruhunuza sağlık
Şevk'et Hocam.
:)
glüglüglü




Sağ olasın. Saygı değer dostum.
Bana moral verdiniz.
Teşekkürler.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

ceylannur

Yeni Üyemiz
Mevlâya güçlük yok, her şeyi yapar,
Ama sen de kalkıp, kaf dağ isteme.
İnsan Rabbisine, Hak için tapar,
Sâdece menfaat, sağlansın deme.

“Bağını kaybetsen, ayakkabının,
Rabbinden isteyin,” diyor bak Zîşân, (s.a.v)
Nâçarsan- âcizsen, o zaman hakkın,
Gücün yetiyorsa, bekleme, tamam.

Rabbinden isterken, âdâb da gerek,
Şu dağı altın yap, dersen olur mu?
O zâten biliyor, sen de beyan et,
Bak o zaman duân, yerde kalır mı?.



sag ol payalsımın için sayın ustadım
 
Üst Alt