Baltık Denizi Anomalisi (Baltic Sea Anomaly)

MURATS44

Özel Üye
"Baltık Denizi Anomalisi", Baltık Denizi taramalarında alışıla gelmişin ötesinde anormal olarak karşılanan doğal yapı ya da tarihî batık gemi sınıfına girmeyen radar analizinde ortaya çıkan olgu buna bilimsel tıp dilinde "alışıla gelmeyen" anlamında anomali tanımıyla isimlendirilmiş özel bir durum vakasıdır.
tb

tb

tb

Baltık Denizi Anomalisi (Baltic Sea Anomaly)

Bu anomali, 2011 yılı Haziran ayında İsveçli "Ocean X" isimli dalış ekibinden Peter Lindberg ve Dennis Åsberg'in Baltık Denizi'nde 85 ila 90 metre derinlikte olduğunu rapor ettikleri, bir sütunun üzerinde duran, merdiven görünümlü ve üzerinde 25 santimetre çapında delik olan dairesel yapıdır. Yapı hakkındaki iddialar doğrultusunda, bu yapının; 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılmış bir anti denizaltı cihazı, bir meteor, bir savaş tareti veya bir balıkçı teknesinden düşmüş cisim, doğal yollar ile ayrışma ve erozyona uğramış jeolojik oluşum ya da bir uçan daire olabileceği belirtilmektedir.

Keşif


Keşif, Baltık Denizi'nde İsveç ve Finlandiya ülkeleri arasında eski batık arayan "Ocean X" ekibi tarafından 19 Haziran 2011'de yapılmıştır. Ekip, kendilerini sualtı aramalarında uzmanlaşmış hazine avcıları ve batıklarda "antika yüksek alkollü içecekler ve tarihi eserler" arayan kişiler olarak tanımlamaktadırlar. "Ocean X" ekibi 2012'nin Mart ayında televizyon için belgesel film çekmek amacıyla Titan TV ile bir ortaklık anlaşması imzalamıştır.

İki balıkadam, bu cismi keşfettikleri andan itibaren şu notları tuttu:

"Denizin 87 metre derinliğinde bulundu. Sütun üzerinde yuvarlak bir kubbesi var. Tamamen taşlaşmış bir yapı. Kubbenin 60 metre genişliğinde yarıçapı var. Çevresi 180 metre uzunluğunda. 1.2 metre kalınlığındaki kubbe deniz yatağından 8 metre yükseklikte. Toplam yüksekliği ise deniz yatağından ölçüldüğünde, tam 12 metre. Kubbenin üzerinde duvarlar var. Sütunun yüzeyi yumuşak ve üzerinde bazı oyuklar mevcut. Sütunla yuvarlak kubbenin yapısıysa biraz farklı. Kubbenin yüzeyi graniti andırıyor. Kubbenin içinde bazı koridorlar var. Bazı koridorlar sanki bir merdivene çıkıyor. Kubbenin tam ortasında 25 genişliğinde bir delik var. Bu delik cismin derinliklerinde bir yere varıyor olabilir mi?"

"Ocean X" ekibi, bu cismi kaba granit bir görünüme sahip, 3 ila 4 metre kalınlığında, 60 metre çapında ve yaklaşık olarak 8 metre uzunluğunda bir sütunun üzerinde duran yuvarlak bir nesne olarak tanımlamışlardır. Diğer bir küçük nesne ise çok uzağında değildir. Ayrıca bu nesne 300 metre civarındaki bir pistin sonunda durmaktadır. "Ocean X" ekibinin web sitesinde bulunan görüntülerde nesnenin diğer özelliklerini görünmesi için 90 derecelik bir açı ile çekilmiş görüntüleri bulunmaktadır. Ayrıca ekibin Youtube sayfasında bulunan 9 yakın çekim videosunda sonar taramaları ile çevresinin görüntüleri de yayınlanmıştır.

Ekip nesne için gerçekleştirdikleri ikinci dalışta, nesnenin üzerinde merdiven şeklinde karanlığa doğru inen bir karadelik bulunduğunu belirtmişlerdir.
tb

Kimyasal Yapısı


İsrail'de bulunan Weizmann Enstitüsü'nde Arkeolojik Bilimler için Kimmel merkezi müdürü olan Profesör Dr. Steve Weiner, "Ocean X" ekibi tarafından nesneden alınan parçalar üzerinde gerçekleştirdiği kızılötesi spektroskopi analizi sayesinde, anomalinin limonit (Kahverengi demir cevheri) ve goetit'ten oluştuğunu belirlemiştir. Dr. Steve Weiner, böyle bir yapıda bu malzemeleri bulmalarının ilginç olduğunu ve bulduğu bu maddeler nedeniyle anomalinin modern bir yapı olacağını düşündüğünü açıklamıştır. Ancak bununla birlikte İsveç Jeolojik Araştırma Kurumu'ndan jeolog Fredrik Klingberg ve Stockholm Üniversitesi'nde denij jeoloğu olan Martin Jakobsson yaptıkları açıklamada; numunedeki limonit ve goetit dahil olmak üzere diğer kimyasal bileşimlerin deniz yataklarında nadiren görülen nodüllere benzediğini iddia etmenin doğru olmadığını ve tüm bu materyallerin doğanın kendisi tarafından rahatlıkla oluşturulabildiğini açıkladılar.

Numuneler Stockholm Üniversitesi'nde jeolojist olan Doçent Volker Brüchert tarafından da analiz edilmiştir. Brüchert'e göre denizaltıdan getirilen örneklerin çoğu granit, gnays ve kumtaşlarından oluşmaktadır. Deniz tabanından çıkarılan örnekler arasında farklı olarak yalnızca yersiz bazaltik (volkanik) kaya parçası bulunmuş olmasıdır ki, bunun da olağandışı bir durum olmadığını belirtmiştir. Çünkü Baltık Denizi bölgesinde jeolojik oluşumların çok ağır buzulların çözülmelerinden etkilendiğini, bu bağlamda muhtemelen bu kayaların muhtemelen buzullar tarafından bulunduğu bu yere Glasiyoizostazi adı verilen dönemde taşındığını açıklamıştır.
tb

Tepkiler


Anomalinin tespit edilmesinin ardından eski bir İsveç deniz subayı, sonar görüntülerinin 2. Dünya Savaşı sırasında Alman anti-denizaltı cihazına ait bir kalıntı olabileceğini iddia etmiştir. Ayrıca Discovery.com'a konu hakkında yardımcı olan Benjamin Radford, bu nesnenin hasar görmüş eski bir savaş gemisi tareti olabileceğini belirtmiştir. Monterey Bay Aquarium Araştırma Enstitüsü bilim adamı Charles Paull ise "Popular Mechanics" isimli bir teknoloji dergisinde muhtemelen bunun bir balıkçı teknesinden düşmüş cisim veya doğal yollar ile ayrışma ve erozyona uğramış jeolojik oluşum olduğunu açıklamıştır.

Stockholm Sjöhistoriska museet (deniz müzesi) deniz arkeologu olan Göran Ekberg sözlerinde; doğal, jeolojik bir oluşumun bu durumda göz ardı edilemeyeceğini fakat tuhaf şekilde dairesel görüntülerin garip göründüğüne katıldığını yine de doğanın daha tuhaf şeyler de üretebildiğini söyledi. Stockholm Üniversitesi'nde Deniz Jeolojisi ve Jeofizik profesörü Martin Jakobsson ise dalış görüntülerini izlemesinin ardından, bunun bir çeşit kumtaşı olabileceğini tahmin ettiğini, ancak resmî bir açıklama yapmadan önce nesne üzerinde daha fazla araştırma yapması gerektiğini söyledi. Danimarkalı arkeolog Jørgen Dencker ise; oluşumun buzul çağında buzullar tarafından getirilerek burada biriken bir kaya grubu olduğunu belirtti. Anomali ile ilgili olarak diğer uzmanlar da, bunun bazalt oluşumu, bir buzultaşı veya hidrotermal havalandırmanın bir sonucu olduğunu açıkladılar.

Cismin hemen önünde yer alan düzlük ise gizemi daha da arttırıyor. Yaklaşık 300 metre uzunluğundaki düzlük, ilk bakışta çevredeki yüzey şekillerinden ayırt edilebiliyor ve bir piste ya da geniş bir patikaya benziyor.

Ocean X sözcüsü Lindbergh, Zmescience.com yazarı Tibi Puiu'ya yaptığı açıklamada; oluşumda doğal olmayan düz çizgilerin bulunduğunu ve bu durumun diğer anomaliler ile arasında bir tutarsızlık oluştursa da, kendilerine dünyanın en iyi bilimsel keşiflerden birisini gerçekleştirmeye olanak sağladığını ama kaçık iddiaların oluşturulmasına da yol açtığını ifade etmiştir.

Eleştiriler


Bulunan anomali ile ilgili tek sonar görüntüsünün "Ocean X" ekibine ait olması çeşitli kaynaklarca eleştirildi. Woods Hole Oşinografi Kurumu'ndan Hanumant Singh, bu durumun güvenilir olmadığını, görüntüleme için ucuz ve yanlış ekipman kullanıldığını ve kullanılan kablo sistemi ile kalibrasyonun da hatalı olduğunu söyledi. MSNBC, toplumdaki uçan daire benzetmelerinin büyük bir ihtimalle sonar görüntüsü neticesinde çizilen grafikler nedeniyle oluştuğunu ve kurgusal uzay gemisi "Millennium Falcon"a benzeyecek şekilde görüntüler bulunduğunu belirtti. "Monterey Bay Aquarium Araştırma Enstitüsü"nden Paull ise, keşfin ilginç ve eğlenceli olduğunu, ancak fazla büyütülmemesi gerektiğini belirtti.

Tempe, Arizona'da Arizona Devlet Üniversitesi'nde bulunan "Mars Space Flight Facility"den (Mars Uzay Uçuş Tesisi) Jonathon Hill yaptığı duyuruda; "Ocean X" ekibinin bu olayı web sitelerine ve denizaltına zengin turist çekmek amacıyla yapıp, yapmadıklarını sorguladı. Sözlerinde; ne zaman insanların olağanüstü iddialarda bulunsalar her zaman bu iddialardan yararlanmaya çalışacak birisi olacağı fikrini düşünmelerini ve bunun da objektif göstemlerine dayandığını söyledi.

Bazı ufolojistlerse, anomalinin bir UFO olduğuna dair tek bir kanıt bulunmamış olsa bile nesnenin uçan daire olduğu yönünde iddialarını sürdürmüşlerdir.

Konu ile ilgili videolar:



 
Üst Alt