Allah ile Kul Arasında Sözleşme: Namaz

Muhtazaf

Yardımcı Yönetici (Şair|Yazar)
Yönetici
Allah ile Kul Arasında Sözleşme: Namaz

Doç. Dr. Kerim BULADI
Allah Teâlâ’nın varlığını, birliğini ve Hz. Muhammed (s.a.v)’in O’nun elçisi olduğunu kabul ettikten sonra İslam dininin en önemli esası namazdır.
Namaz bütün ilahî dinlerin temel ibadetidir. Bütün peygamberlere namaz kılmaları vahyedilmiştir. “Ona (İbrahim’e), İshak’ı ve fazladan bir bağış olmak üzere Ya’kub’u lütfettik; her birini salih insanlar yaptık ve kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik”[SUP]1[/SUP] âyetlerinde bu gerçek ifade edilmektedir. Hz. Peygamber’imize ve onun ümmetine de aynı talimat verilmiştir.[SUP]2[/SUP]
İnsanlığın yaratılış gayesi, Allah’ı tanımak ve O’na kulluk etmektir. “Bana ne oluyor ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim!..”[SUP]3[/SUP] âyetinde açıkça ifade edildiği gibi, insan olarak yaratılmanın temel şartı, Allah’a ibadet etmektir. Kulluğun temeli namazdır. Namaz, bütün ibadet çeşitlerini kapsayan bir görevdir. Kulluğun başı ve devamı namazla tamam olur
Peygamber Efendimiz, namazın önemi konusunda şöyle buyurur: “…Biliniz ki, amellerinizin en hayırlısı namazdır.”[SUP]4[/SUP] Bu hadis, mü’minin yapacağı her türlü ibadetin ve meşru faaliyetin en önemlisinin namaz olduğunu açıklamaktadır.
Namaz çok önemli bir ibadettir. “Kişi ile şirk ve küfrün arasında (yalnız) namazı terk etmek vardır”[SUP]5[/SUP] hadisinde açıkça belirtildiği gibi, bir mü’mini küfür ve şirkten uzaklaştıran amel, namazdır. Kıyamet gününde kulun ilk olarak sorguya çekileceği konu namazdır. Nitekim bu hususta Hz. Peygamber’imiz şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet gününde kulun ilk olarak hesaba çekileceği husus farz namazıdır. Eğer farz namazını tam olarak yerine getirmişse ne güzel. Eğer yerine getirmemişse şöyle denilir: Bakın bakalım, bunun nafile namazı var mıdır? Eğer nafile namazı varsa, farzların noksan kalan kısımları bu nafilelerle tamamlanır…”[SUP]6[/SUP] Görüldüğü gibi namaz dünyada kulluğun alâmeti, âhirette de imtihanın başı ve temel sorusudur. Tabiri caizse âhirette imtihan barajını aşmak iman ve namaz ile olacaktır.
Hz. Peygamber’imiz “İslam’ın direği namazdır”[SUP]7[/SUP] bir başka hadiste ise “Namaz dinin direğidir”[SUP]8[/SUP] buyurulmuştur. Bu hadislerde din yüksek bir binaya benzetilmiş, namaz ise söz konusu binanın direği olarak açıklanmıştır. Demek ki, din binasının ayakta durması ancak namazla mümkündür, diğer bir ifade ile dinî prensiplerin birey ve toplum hayatında hakim olması ancak namaz sayesinde olur.
Kur’ân-ı Kerîm’in, imandan sonra en fazla üzerinde durduğu ve değer atfettiği ibadet namazdır. Dosdoğru ve muntazam olarak kılınan namaz, imanın artmasına ve hayatın İslam üzere devam etmesine vesile olur.
Bir mü’min için namaz, maddi ve manevi başarının temel dayanağıdır. “Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin”[SUP]9[/SUP], “Ey İman edenler! Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin.”[SUP]10[/SUP] Görüldüğü gibi bu âyetlerde hayatın her safhasında yapılan bütün ibadetlerde ve faaliyetlerde başarının dayanağı ve kaynağı namaz ve sabra bağlanmıştır.
Namaz, dünya ve âhiretle ilgili her olgunluğun başıdır, imanın en büyük güçlendiricisi ve amellerin dayanak noktasıdır. Allah Teâlâ’ya yaklaşmanın ve O’nun sevgisine erişebilmenin yolu namaz ibadetiyle mümkündür. Mü’min, namaz vasıtasıyla, âlemlerin Rabbi olan Allah’a en içten dilekleri ile durumunu arz eder.
Kur’ân penceresinden bakıldığında namazın, kurtuluşa, istikrara, güven ve huzura erdiren üstün bir ibadet olduğu görülür. Namaz öyle büyük bir ibadettir ki, kulluk onunla hedefine ulaşır ve tamamlanır, Allah Teâlâ’nın rızasına onunla ulaşılır, Hz. Peygamber’in ümmet dairesine onunla girilir, iman onunla değer kazanır, insanlık onunla anlamını bulur, cennet onunla elde edilir. Peygamber Efendimiz, bu hususta “Namaz cennetin anahtarıdır” [SUP]11[/SUP] buyurmuştur. Cennet kapıları namaz anahtarı ile açılacak, cennete onunla ayak basılacak, ebediyet âlemindeki bitmeyen mutlu yürüyüşe onunla başlanacaktır.
“Amellerin hangisi Allah Teâlâ’ya daha sevimlidir?” diye Hz. Peygamber’imize, sorulunca “Vaktinde kılınan namazdır”[SUP]12[/SUP] şeklinde cevap vermiştir. Bir başka rivayette “Ey Allah’ın Peygamberi! Amellerin hangisi cennete daha yakındır” diye sorulmuş, bunun üzerine Hz. Peygamber’imiz, “Namazları vaktinde kılmaktır”[SUP]13[/SUP] buyurmuştur.
Beş vakit namazın Allah ile kul arasında bir sözleşme olduğu şöyle anlatılır: “Allah, beş vakit namazı kulları üzerine farz kılmıştır. Kim güzel bir şekilde abdestini alır, beş vakit namazı vakitlerinde kılar, rükusunu ve secdesini tam yapar ve huşu ile onları yerine getirirse, Allah Teâlâ’nın katında o kimseye bağışlama vadi (sözü) vardır. Kim bunları yapmazsa Allah Teâlâ’nın katında o kimseye bir ahit (verilmiş bir sözü) yoktur. Dilerse onu bağışlar, dilerse ona azap eder.”[SUP]14[/SUP]
Bir başka rivayette ise Hz. Peygamber’imiz Allah Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu haber vermiştir: “(Ey Muhammed!) ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. Her kim onları vaktinde kılmaya devam ederse, onu cennete koyacağıma söz verdim. Kim onları devam ettirmezse, ona verilmiş bir sözüm yoktur.”[SUP]15[/SUP]
Her iki hadiste namazın Allah ile kulu arasında bir sözleşme olduğu vurgulanmış ve sözleşmenin ana maddeleri Allah tarafından açıklanmıştır. Sözleşmenin şartlarını eksiksiz yerine getirenlere bağışlama ve cennet sözü verilmiştir. Namaz hakkında belirtilen bu özel durum, namaz ibadetinin çok üstün olduğunu göstermektedir.
“Büyük günahlar işlenmedikçe kılınan beş vakit namaz ve eda edilen iki Cuma namazı, aralarında işlenilen günahlara keffarettir.”[SUP]16[/SUP] Hadisten açıkça anlaşılacağı gibi, beş vakit namazına usûlüne göre devam eden ve Cuma namazını kılan kimsenin, bu esnada işlediği küçük günahlarının temizleneceği belirtilmiştir. Şayet küçük, büyük günahları yoksa, kendisine iyilikler yazılır, dereceleri yükseltilir. Büyük günahları varsa onların da hafifletileceğini ümit ederiz.[SUP]17[/SUP]
Kim emredildiği şekilde abdestini alır ve emredildiği şekilde namazını kılarsa, önceden yapmış olduğu (kusurlu) ameli sebebiyle işlediği günahı affolunur.”[SUP]18[/SUP] “istikamet üzere olun. (Bunun sevabını) siz sayamazsınız. Şunu biliniz ki, amellerinizin en hayırlısı namazdır. Hakkıyla abdest almaya ancak mü’min riayet eder.”[SUP]19[/SUP] Namazın fazileti ile ilgili bütün hadisleri burada zikretmek mümkün değildir.
Bütün ibadetlerin fihristi olan namaz, hayatın bütün bölümlerini, vakitleriyle, zikirleriyle, dualarıyla, tesbihleriyle anlamlandıran, ömrün başını ve sonunu listeleyerek gösteren ve noktalayan bir ibadettir. Hayatın başı da sonu da namazla değer kazanır. Mü’min sorumluluk taşıdığı hayata namazla adımını atacak, yine sorumluluk duyduğu ömür emanetini de namazla sahibine teslim edecektir. Hayatı lütfeden Allah Teâlâ, kullarını çok sevmektedir. Allah Teâlâ, her gün, her saat, her an kendisine sevgilerini, bağlılıklarını, kulluklarını göstersinler diye kullarına namazı farz kılmıştır. Namazın en büyük hikmeti de bu olsa gerek.
Dipnotlar: 1) Enbiyâ, 21/72-73. 2) Bkz. Bakara, 2/43, 110; Nisâ, 103; İbrâhim, 14/31; İsrâ, 17/78; Tâ Hâ, 20/132; Hac, 22/78 vb. 3) Yasîn, 36/22. 4) İbn Mâce, Tahâret, 4. 5) Müslim, Îman, 134; Tirmizî, Îman, 9; İbn Mâce, İkâmet, 77; Ahmed b. Hanbel, III, 370. 6) Ebû Dâvûd, Salât, 149; Nesâî, Salât, 9; İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 202; Dârimî, Salât, 91. 7) Tirmizî, Îman, 8; Ahmed b. Hanbel, V, 237. 8) İsmail b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ ve Müzîlü’l-İlbâs, Beyrut, ts. II, 31. 9) Bakara, 2/45. 10) Bakara, 2/153. 11) Bkz. Ahmed b. Hanbel, III, 330. 12) Müslim, Îman, 137-140; Ahmed b. Hanbel, III, 128, 199, 285. 13) Müslim, Îman, 138. 14) Ebû Dâvûd, Salât, 9; İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 194; Ahmed b. Hanbel, V, 317. 15) Ebû Dâvûd, Salât, 9; İbn Mâce, Salât, 194. 16) Müslim, Tahâret, 14, 15, ayrıca bkz. Buharî, Keffârât, 6; Tirmizî, Mevâkît, 46; İbn Mâce, Tahâret, 79. 17) Bkz. Ahmed Davutoğlu, Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstan. 1978, II, 818. 18) Nesâî, Tahâret, 108. 19) Muvatta; Tahâret, 6; İbn Mâce, Tahâret, 4.
 

TaHKaR

Aktif Üyemiz
Allah Teâlâ’nın varlığını, birliğini ve Hz. Muhammed (s.a.v)’in O’nun elçisi olduğunu kabul ettikten sonra İslam dininin en önemli esası namazdır.


Ne doğru bir tespit Hocam... Ne kadar doğru bir paylaşım...
,

Selam ve saygılarımla...
 

NuSReT

Aktif Üyemiz
Allah cc razı olsun inşaallah. Dinin direği namaz. Namaz konusunda gerçekten çok aciz ve zayıf kalıyoruz. Rabbim herkese nasip etsin inşaallah. Birazda bizim isteğimizle , vakit namazlarımızı kaçırmasak kurtulanlardan olacağız inşaallah..
 
Üst Alt