Allah ac nerdedir ?

NuSReT

Aktif Üyemiz
Esselamu aleyküm.

Öncelikle bu soru yanlış noktalara çekilmesin. Bu soruyu daha iyi anlamak ve belkide yanlış anlaşılmalara neden olmamak için sormak istiyorum. Sitemizin değerli hocalarından Fahrettin Tırınk ve Mahzungarip Hocalarıma sormak istiyorum. Verecekleri cevap çok önemli.

AYET-İ KERiME
67/MULK-16: E emintum men fîs semâi en yahsife bikumul arda fe izâ hiye temûr(temûru).
Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır


Mülk Süresi , 16 ayette geçen ... (Semai) cümlesinin karşılığı olarak Türkçede gökyüzü olarak değişik hocaların mealinde mevcuttur. Bu cümle, gökyüzü ifadesini tam olarak karşılıyor mu ?

AYET-İ KERiME
RAHMAN - 37Fe îzen şakkatis semâu fe kânet verdeten keddihân(keddihâni).
AYET-İ KERiME
Diyanet İşleri: Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül hâline geldiği zaman (hâliniz ne olur?)


Ayet-i Kerime'sinde belirtildiği gibi Gök yarılıp , yağ gibi kızarıp kırmızı bir gül haline gelecekse , Rabbimizin böyle bir gökte olduğunu söyleyebilir miyiz?

Gökyüzünün katları , Arş'ı Ala 'nın katları ifadelerin Kur'ân-ı Kerim'in 22 ayetinde geçtiğini bilerek ve düşünerek , Rabbimizin gökyüzünde olduğunu söylemek yada öyle bilmek doğru mudur?

AYET-İ KERiME
Kuranda arş (kürsü) ile alakali tahmini 22 ayet geçiyor


[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]7:54 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Şüphesiz Rabbiniz Allah, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra Arş üzerine hükümran oldu. O, geceyi durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter; güneş, ay ve yıldızlar emrine âmâdedir. İyi biliniz ki yaratma ve emir O'nundur. Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]9:129 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]Eğer aldırmazlarsa onlara de ki: Bana Allah yeter. O'ndan başka ilâh yoktur. Ben O'na dayanmaktayım ve O, o büyük Arş'ın Rabbidir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]10:3 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Rabbiniz o Allah'dır ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı, sonra arş üzerine istiva etti (onu hükmü altına aldı), işi tedbir eyliyor. O'nun izni olmaksızın hiç kimse şefaatçi olamaz. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na ibadet ediniz! Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]11:7 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]O, öyle bir Allah'dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı günde yarattı. Arşı da su üstündeydi. Onlara "öldükten sonra tekrar dirileceksiniz" dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: " Bu apaçık bir sihirden başka birşey değildir." diyecekler.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]13:2 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, güneşi ve ayı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki, Rabbinizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]17:42 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"](Ey Muhammed!) De ki: "Eğer dedikleri gibi Allah ile birlikte ilâhlar olsaydı, o zaman bu ilâhlar Arş'ın sahibine bir yol ararlardı."[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]20:5 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]O Rahmân (kudret ve hakimiyyetiyle) Arş'a hakim oldu.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]21:22 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]Eğer yer ile gökte Allah'tan başka ilâhlar olsaydı, bunların ikisi de muhakkak fesada uğrar yok olurdu. O halde Arş'ın Rabbi olan Allah, onların vasfetmekte oldukları şeylerden (bütün noksanlıklardan) beridir, münezzehtir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]23:86 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]"Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arş'ın Rabbi kimdir?" diye sor.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]23:116 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]Mutlak hâkim ve hak olan Allah, çok yücedir. O'ndan başka ilâh yoktur. O, bereketli Arş'ın sahibidir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]25:59 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Gökleri yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra Arş'a hükmeden Rahmân'dır. Haydi ne dileyeceksen o her şeyden haberdar olan (Rahmân)dan dile.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]27:26 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]"(Halbuki) O büyük Arş'ın sahibi olan Allah'tan başka tapılacak yoktur."[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]32:4 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra Arş üzerine istivâ buyurmuştur (hakim olmuştur). Sizin için O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi! Artık düşünmeyecek misiniz?[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]39:75 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]Meleklerin de arşın etrafını kuşatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün. Artık halk arasında hak ile hüküm icra edilip "âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun" denilmektedir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]40:7 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Arşı taşıyanlar ve onun etrafındakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler ve O'na inanırlar. İman etmişler için de şöyle bağışlanma dilerler: "Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O, tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla, onları cehennem azabından koru."[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]40:15 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]O dereceleri yükselten Arş'ın sahibi Allah, o buluşma gününün (kıyametin) dehşetini haber vermek için kullarından dilediği kimseye emrinden ruh (melek) indiriyor.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]43:82 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Göklerin ve yerin Rabbi, arşın Rabbi onların nitelendirdikleri şeyden münezzehtir, yücedir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]57:4 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]O'dur ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra arş üzerine istivâ etti (hükümran oldu). Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, ona çıkanı bilir. Nerede olsanız O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görmektedir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]69:17 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]Melekler de onun etrafındadır, O gün Rabbinin Arşını bunların da üstünde sekiz melek yüklenir.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]69:32 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]"Sonra da boyu yetmiş arşın zincir içerisinde onu oraya sokun."[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]81:20 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F5F9"]O elçi güçlüdür, Arş'ın sahibinin yanında çok itibarlıdır.[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]
[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]85:15 -[/TD]
[TD="bgcolor: #F2F9F5"]Arş'ın sahibidir, yücedir.[/TD]
[/TR]




 

MURATS44

Özel Üye
Bende sabırsızlıkla bekliyorum cevapları. Aslında belli ama yine de cevapları okumayı istiyorum. Değerli hocalarımızdan yorumları bekliyoruz.
 
U

Unregistered

Guest
Aşağıda sadece 7 delil verilmiştir. Bu konuda 300 İslam Alimi “Allah’ın gökte olduğuna dair deliller getirmiştir.” (İmam İbn Teymiyye, Mecmua Fetava) [1]

1.Delil : “Rahman arşa istiva etmiştir.” (Taha, 5)

Açıklama : Allah ayetinde semanın üzerinde ki arşında olduğunu, arşa istiva ettiğini beyan etmektedir. Allah zatının arşın üstünde olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah kalbimizdedir diyebiliriz ? Allah her yerdedir demek doğru olur mu ?


2.Delil : “Gökteki Allah’ın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz ? ”(Mülk, 16)

Açıklama : “Allah Mülk süresinde zatının gökte olduğunu açıkça beyan etmektedir. Allah zatının gökte olduğunu söylerken biz nasıl olurda Allah her yerde diyebiliriz ? Allah mı doğru söyler yoksa hiçbir delilimiz olmadan aklımızın söyledikleri mi doğru söyler ?

3.Delil: “Allah her gece dünya semasına iner.” (Ahmed bin Hanbel, sahih hadistir.)

Açıklama: “ Rasulullah (s.a.v.) Allah’ın gecenin bir bölümü geçince gök semasından dünya semasına indiğini, Ehl-i Sünnet alimleri bu inmenin de zatı ile olduğunu söylerler.(Bkz:İbn Recep, Fethu’l Bari li şerhi sahihi’l Buhari

4.Delil: Rasulullah (s.a.v.) huzuruna bir cariye getirildi. Rasulullah (s.a.v.) ona: “Allah nerede ? “ dedi ,

Cariye işaret parmağını kaldırarak “Allah semanın üzerindedir.” dedi. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cariyeye “Ben kimim “ dedi. Cariye “Sen Allah Resulüsün “ dedi Rasulullah (s.a.v.) “O’nu azat edin o mümine biridir.” dedi. (Müslim ve diğerleri )

Açıklama: Rasulullah (s.a.v.) açıkça cariyenin “Allah semanın üzerindedir “sözünü reddetmeyip, doğrulamış ve cariye hakkında “O mümine biridir. “ demiştir.

5.Delil: Zeynep annemiz Rasulullah’ın zevcelerine övünerek söylediği şu söz: “Sizi hısımlarınız, Beni de yedi kat gökteki Allah evlendirdi.” (İmam Buhari)

Açıklama: Rasulullah’ın zevcesi açık bir dille Allah’ın yedi kat gökte olduğunu beyan etmektedir.[2

6.Delil: “Her kim, Rabbim gökte midir bilmiyorum derse kafir olmuştur. Aynı şekilde O, arşının üzerindedir, fakat arş gökte midir, yerde midir bilmiyorum derse kafir olmuştur.” (Fıkhul Ekber, sf, 46)

7.Delil: Ebu Hanife (r.h): “Allah arşına keyfiyetsiz olarak istiva etmiştir.” (Fıkhul Ekber)

Açıklama : İmam Azam Ebu Hanife (r.h.) Allah’ın gökte olduğunu bilmeyenin kafir olabileceğini beyan ederken biz nasıl olurda bu güzel İmam’ın akidesini doğrulamayız ? Biz İmam Azam’dan çok daha iyi mi biliyoruz ki Allah her yerde demeye cesaret ediyoruz ?

Not : Allah’ın gökte olduğunu bilmeyene sen kafirsin denmez. İmam Ebu Hanife kendisine hak beyan edildikten, ayetler ve hadisler gösterildikten sonra Allah’ın nerede olduğunu bilmiyorum derse bu durumda kafir olacağını beyan eder. Müslüman açık delillerle hakkı bildirmeden, beyyine götürmeden, delillerle açıklamadan tekfir yoluna asla gitmez. Tekfir etmek tebliğden sonradır. Tekfirden sakınmak asıldır.

bu durumda Allah her yerdedir demek, kalptedir demek kuran ve sünnet nasslarını bilmemektir, cehaletliktir, bunu savunmak ise bidati savunmaktır, bir de çok tehlikelidir..

[1] Malik İbn Enes: “Allah göğün üstünde ve ilmi her yerdedir.” (Mecmua Fetava, İbn Teymiyye Külliyatı, 5-196) Tabari: “Rab arşa istiva etmiştir, kim bu sözün dışında bir söz söyleyerek sınırı aşarsa,yıkılır ve hüsrana uğrar ”İmamların İmamı Muhammed bin İshak bin Huzeyme der ki;“Kim, kullarından bağımsız Allah’ın yedi kat gökteki arşa istiva ettiğini,doğrulamazsa,Kafir olur, tövbeye davet edilir, tövbe ederse eder,etmezse de boynu vurulur, ehli kıble ve ehli zımmiye kokusu zarar vermesin diye de çöplüğe atılır.

[2] Lütfen şu ayetleri okur musunuz . Mülk,16- Fatır,10- Ali İmran,55- Nisa,158- Nahl, 50- Mearic,4- Bakara, 255-
 
U

Unregistered

Guest
O, gökleri ve yeri altı günde (altı evrede) yaratan, sonra Arş’a kurulandır. Yere gireni, ondan çıkanı, gökten ineni, oraya yükseleni bilir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir. Allah bütün yaptıklarınızı hakkıyla görendir.(Hadid/4)

Ayrıca başka bir site de buna benzer bir soruya verilen cevap şöyledir.

Allah gökte veya Arş’ta demek insana benzetmek olur. Halbuki Kur’an-ı kerimde mealen, (O hiçbir şeye benzemez) buyuruluyor. (Şura 11)

Arşa, oturmaya muhtaç sanmak da küfürdür. Allahü teâlâ her noksandan münezzehtir. (Yunus 10)

İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. Allahü teâlâ, mekandan münezzehtir. İstiva demek, Arşa hükümran olması, Arşı hükmü altına alması demektir. “Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti” demek, “Irak’ı kansız olarak ele geçirdi” demektir. Yedullahtaki yed [el] kelimesini bilinen el gibi sanmamalı. Mesela "Falanca şehir, filanca valinin elinde" denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech gibi kelimeler de böyle tevil edilir.) [İlcam-ül-avam]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ noksan sıfatlardan beridir. Zamanlı, mekanlı ve cihetli değildir. Zamanları, yerleri, cihetleri O yaratmıştır. Cahiller, Onu, Arşın üstünde sanır, yukarıda bilir. Arş da, diğer eşya gibidir, Onun mahlukudur, sonradan yaratmıştır. Sonradan yaratılan bir şey, her zaman var olana, yer olabilir mi?
Nasıl ki, Beytullah [Allah’ın evi] kelimesi, hâşâ Allah’ın barındığı ev değilse, gölge, el, yüz, istiva gibi kelimeler de böyledir. Arş yaratılmadan önce hâşâ Allah nerede idi? Oturmak, âcizlik değil midir? Hâşâ Allah âciz denir mi? Allah’ın sıfatları tevil edilmez dedikleri halde, (Allah, nerede olsanız, O sizinle beraberdir) mealindeki âyeti tevil ederek tezada düşüyorlar. Beraberliği ilmen diye tevil ediyorlar da, istivanın da ilmen olduğunu niye kabul etmiyorlar?
 
U

Unregistered

Guest
Arşın gökte olduğuna ve Allah ın gökte olduğuna dair ayet varmı peki ? ne biliyoz arşın gökte olduğunu ? belkide arşta her yerdedir . gökte diye ayet varsa buyrun ...

“Gökteki Allah’ın sizi yere geçirmesinden emin mi oldunuz ? ”(Mülk, 16)......................... bu ayetin arapçasınada baktım , gökteki Allah ın diye bir kelime yok arapçasında , ayeti çevirenler zaten göktekinin sizi yere geçirmyeceğinden eminmi oldunuz diye çevirmiş , gökteki kim , buna dair bir açıklama yok kuranda , eğer bu ayeti açıklayan başka bir ayet olsaydı ve Allah gökte diye bir ayet olsaydı belki bu ayeti Allah gökte diye çevirebilirdiniz fakat bu ayeti açıklayan Allah gökte diye bir ayet varmı ?

O, gökleri ve yeri alti günde yaratan, sonra da arsa istiva edendir.”[3] Hadid, 4 ..................... bu ayetin neresinde Allah gökte diyor , yada arş göktedir diyor , neresinden arşın yada Allahın gökte olduğunu çıkarmışssınız verdiğiniz ayetlerde anlamadım .
 

mahzungarip

Yönetici
Allah nerededir sorusunun cevabını aramaya gerek yok Allah'a ulaştıran yollar nelerdir bizi ilgilendiren konu budur. Bir ressamı resmin içinde aramak ne kadar abes ve bir o kadar gülünç ise aynen öylede Allah'ı kendi bilgimiz dahilinde herhangi bir yer tahsisi yapıp filan yerdedir demek yanlış ve saçmadır. Allah zaman ve mekandan münezzehtir. Hani diyoruz ya subhanellah yani Ey Rabbim sen tüm noksanlıklardan münezzehsin noksanlıkların zamanın mekanın dışındasın. Kainatı yaratan Allah cc. yü kainatta aramak yanlış zira o hiçbir şeye sığmaz ama mümin kişinin kalbine sığar Kutsi hadisini duymuşsunuzdur malum tabi burda da yine bir mecaz vardır elbet. Allah'ı ne göz görür ne akıl idrak edebilir. Hem cennet ehli rü'yetullah dediğimiz Allah'ın cemalini seyredecekleri olay dahi tefsirlerde zannedecekler diye geçer yani tamamen idrak edilip görünemeyecek ama gördük diyecekler. Allah'ın yarattığı melekleri düşünelim, Cebrail ilk EEfendimiz a.s'ma geldiği vakit kendi sıretinde gözükmüş ve Peygamberi zişan efendimiz nereye baksam onu gördüm her yeri kaplamıştı diye anlatır. Kaldı ki Allah'a belli bir mekan tayin edip şurdadır demek yanlış. Bir kutsi hadiste Allah şöyle buyurur; Benim zatımı değil eserlerimi san'atımı düşünün. Yani Allah'ın eli var mı nasıl neye benzer veya nerededir gibi suallerden kaçının aklınıza bile getirmeyin buyuruyor çünkü Allah'ın zati sıfatlarından biride muhalefetun lilhavadis'dir değil mi? sorunuza uzunca anlayabileceğiniz cevaplar yazardım ama inanın şuan çok yoğunum işler yoğun o yüzden hiç ama hiç fırsatım yok sonra geniş bir zamanda rahatsız edin beni :)
 

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH razı olsun ihsan hocam,gayet açık ve anlaşılcak şekilde mülkemmel cevap olmuş...emeğine sağlık...
 

MURATS44

Özel Üye
Allah nerededir sorusunun cevabını aramaya gerek yok Allah'a ulaştıran yollar nelerdir bizi ilgilendiren konu budur. Bir ressamı resmin içinde aramak ne kadar abes ve bir o kadar gülünç ise aynen öylede Allah'ı kendi bilgimiz dahilinde herhangi bir yer tahsisi yapıp filan yerdedir demek yanlış ve saçmadır. Allah zaman ve mekandan münezzehtir. Hani diyoruz ya subhanellah yani Ey Rabbim sen tüm noksanlıklardan münezzehsin noksanlıkların zamanın mekanın dışındasın. Kainatı yaratan Allah cc. yü kainatta aramak yanlış zira o hiçbir şeye sığmaz ama mümin kişinin kalbine sığar Kutsi hadisini duymuşsunuzdur malum tabi burda da yine bir mecaz vardır elbet. Allah'ı ne göz görür ne akıl idrak edebilir. Hem cennet ehli rü'yetullah dediğimiz Allah'ın cemalini seyredecekleri olay dahi tefsirlerde zannedecekler diye geçer yani tamamen idrak edilip görünemeyecek ama gördük diyecekler. Allah'ın yarattığı melekleri düşünelim, Cebrail ilk EEfendimiz a.s'ma geldiği vakit kendi sıretinde gözükmüş ve Peygamberi zişan efendimiz nereye baksam onu gördüm her yeri kaplamıştı diye anlatır. Kaldı ki Allah'a belli bir mekan tayin edip şurdadır demek yanlış. Bir kutsi hadiste Allah şöyle buyurur; Benim zatımı değil eserlerimi san'atımı düşünün. Yani Allah'ın eli var mı nasıl neye benzer veya nerededir gibi suallerden kaçının aklınıza bile getirmeyin buyuruyor çünkü Allah'ın zati sıfatlarından biride muhalefetun lilhavadis'dir değil mi? sorunuza uzunca anlayabileceğiniz cevaplar yazardım ama inanın şuan çok yoğunum işler yoğun o yüzden hiç ama hiç fırsatım yok sonra geniş bir zamanda rahatsız edin beni :)

Önceliklene teşekkür ederim sayın başganım. Sorunun insani açıdan olması gerekeni güzel açıklamışsın. Yalnız soruyla alakası yok bu cevabın. Şöyle soralım bir daha ;
AYET-İ KERiME
67/MULK-16: E emintum men fîs semâi en yahsife bikumul arda fe izâ hiye temûr(temûru).
Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır
Bu Ayet-i Kerime Rabbimizin Kelamı.Bütün mealllerde de buna benzer ifadeler var. Diyanetten başlayıp bütün tefsirlere baktığımızda hemen hemen hepsi "Gök" kelimesini kullanıyor. Bu cümleyi kullananlarda ilim sahibi insanlar.

Biz , kafamızdan böyle bir meal yazamayacağımıza göre , أَأَمِنتُم مَّن فِي السَّمَاء أَن يَخْسِفَ بِكُمُ الأَرْضَ فَإِذَا هِيَ تَمُورُ ayetinin okuma biçimindeki cümlenin karşılığı nedir? Rabbimizin ifadesindeki "Sema" nedir?

Seni her zaman rahatsız ederiz. Yeter ki sen , rahatsız edilmeyi iste. Bu soruyu da bahane üretmeden çok meşgulüm , işler ağrı dağı kadar, zamanım yok gibi cümlelerin ARKASINA SAKLANMADAN :F tez zamanda cevaplamanı bekliyorum. Yukardaki açıklaman ise , insani açıdan olması gerekenler ama sorunun cevabı değil. :) Bekliyoruz.
 

mahzungarip

Yönetici
Başkanım burdaki sema bildiğin sema değil elbet. Öncelikle şöyle bir hatırlatma yapalım Kur'an-ı Kerimde muhkem ve muteşabih dediğimiz ayetler vardır. muhkem ayetler kesin eçık olan ve hiçbir te'vile gerek kalmayan ayetlerdir örnek helal haramlar gibi. Yani içki içmeyin zina etmeyin gibi hükümler muhkemdir açıktır ayrıca bir te'vilata yani açıklamaya gerek yoktur. Müteşabih dediğimiz ayetlerde benzetme yapılmış olup gerçekte kastedilen o değil demek te'vile yolu açık demektir. Aslında müteşabih (benzetme) insan aklına yaklaştırıp anlama kolaylığı sağlamaktır. Örneğin cennet ehlinden bahsederken sabah akşam cemalullahı seyrederler denildiğinde şunu anlarız yani nasıl ki bizim tabirimizde sabah akşam şöyle yaptık dedik mi sıklığı ifade eder ya buda öyle yani cennette gece gündüz yok o yüzden sabah akşam tabiri benzetmedir aslında bizim dilimizle konuşuyor Allah bizimle. Müfessirler derler ki nasıl ki insan hayvanları otlatmak için ne konuştulars baş edemediler en son hayvanların anlayacağı dilden konuşmaya başladılar o zaman idare edip yönlendirebildiler derler. Yani oho çıle çüşş püüüüş veya diğer garip sesler gibi:) O yüzden Allah kendi diliyle değilde insan diliyle konuşuyor bizimle veya dil dediğimiz bile konuşma yetisi bile tartışılır yani Allah konuşur mu gibisi bu gibi şeyler mahluklara has. Herneyse Kur'anda 7 kat semadan bahseder biz bunu yedi katman olarak algılayabilir dünyanın 7 tabakası zannedebiliriz ama aslında o semalardan ilkinin içindeyiz biz yani üstümüzde (kainatın üstünde) 7 kat gökler vardır ve her tabakada belirli müdürlükler idare merkezleri mevcut. Anlaşılması bakımından böyle örnek veriyorum. Kainat bu 7 kat göklere kıyaslanırsa küçücük bir makina veya bir resim tablosu gibi düşünelim işte üstümüzden bu resim tablosu san'atkar tarafından idare ediliyor.. umarım anlaşılmıştır.
 

MURATS44

Özel Üye
Müteşabih dediğimiz ayetlerde benzetme yapılmış olup gerçekte kastedilen o değil demek te'vile yolu açık demektir. Aslında müteşabih (benzetme) insan aklına yaklaştırıp anlama kolaylığı sağlamaktır. Örneğin cennet ehlinden bahsederken sabah akşam cemalullahı seyrederler denildiğinde şunu anlarız yani nasıl ki bizim tabirimizde sabah akşam şöyle yaptık dedik mi sıklığı ifade eder ya buda öyle yani cennette gece gündüz yok o yüzden sabah akşam tabiri benzetmedir aslında bizim dilimizle konuşuyor Allah bizimle.

Peki Kur'ânı Kerim'in mealini yazanlar bu kadarını düşünemiyorlar mı? Sema kelimesinin bizim anladığımız şekilde değilde tasavvur edemeyeceğimiz bir yerde ve zmanda olduğunu "Gök" kelimesine sığdırıyorlar. Sonra aynı mealde , " gök kelimesi yerine "ARŞ" kelimesi kullanılsaydı daha doğru olmazmıydı?

İhsan hocam , cevapların çok güzel. Doğru olanlar elbette. Yalnız yine de tam cevap alamadım. :) Bizler elbette gökyüzünün katlarını , sınırlarını ve özelliklerini bilemeyiz. Bilmemiz de imkansız. Gök kelimesi bizim için bilinen sınırlardan ibaret , cümle olarak. Arş ise bizim için tam bir Gayb.
 
Üst Alt